bugün

sadece din devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını değil ayrıca eğitim ve yasama dallarında da görülmemesi gereken ilişkiyi ifade eder. ülkemizde tartışılmaması gereken en önemli ilkeyken, en çok darbe alandır.
En güzel yorumu 14. yüzyıl'da yaşayan ve o zamanlar "laiklik" nedir bilmeyen nesimi yapmıştır ve şu dizeleri söylemiştir.

kah giderim medreseye
ders okurum hak için
kah giderim meyhaneye
günah benim kime ne?

(bkz: melamet hırkası)

işte laiklik bunun güvencesidir. isteyen radikalliğe gitmeden dinini yaşar, isteyen içer, gezer, tozar. kimse kimseye karışamaz. herkes kendi günahından sorumludur.
özellikle ülkemizde yaşayan insanların dil, din veya mezhep ayrımı olmadan konuşabildikleri, medyanın gazı saolsun ortada sanki daha hassas veya daha önemli meseleler yokmuşcasına bir numara yapmayı alışkanlık ettikleri konu. Ha tabi yılın belli zamanlarında belli konularda kabaran parti ve siyasetçilerin fiks malzemesidir desek pek yalan söylemeyiz sanırım. Ama ilgi çeken geçmişi olan ve bu geçmişe bağlı kalsa pek başının ağrıyacağını sanmadığım partinin tüzüğünü ve söylemini laiklik konusuna çekmesi. Bu ilginçtir ki nasıl oy kazansın...
kişinin kendine yakışanı giymesidir.
bazı kişi ve kurumların anayasada yer alan tanımını görmezden gelip, kendi çıkarları doğrultusunda yeniden tanımladıkları kavram.
efendim neymiş? insanlar sırf inandıkları için, başı kapalı diye okullara alınmaz olmuşmuş. Ne zaman alındılar ki artık alınmaz olsunlar? Siyasiler 80 yıldır din sömürüsü yaptıkça millet de yeni birşey zannediyor.
Hem "inandıkları için" ne demektir?, bu durumda başı açık olanlar inançsız mı oluyor? Ayrıca herkes biliyor ki türkiye'de kadınların örtünmelerinin en büyük ve ezici sebebi erkeklerin onlara yan gözle bakmaması, mahalle ortamında "başı açık" etiketi yememek. Sanki başı açık olmak bir suç gibi. üNiVERSiTEYi KAZANAN KIZLAR DA ÇATIR ÇATIR BAŞINI AÇARAK giriyor içeri, dersini görüyor. Hiç de günahkar olmuyorlar.

Başka Neymiş? Namaz kılanlar fişleniyormuş. Erbakan hoca'nın dediği gibi: "hadi oradan!"
milyonlarca insana fiş mi dayanır? Cuma'ya gittiği için yükselemeyen bürokratlar varmış. Tam tersi olmasın sakın? Milli eğirim'e, enerji bakanlığına 3 yılda giren onbinlerce insan imam. imamlıktan başka mesleği olmayan adam hastane müdürü, okul müdürü oluyor. Bu nasıl iş?

Sana oruç tutma, namaz kılma diyen mi var be adam, daha ne isteniyor? "Herkes benim gibi yaşasın?" düşüncesi mi? Avuçlar yalanır.
asıl anlamı ; din işleri ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması olan, ama günümüzde maalesef insan hak ve özgürlüklerini gasp etmek de kullanılan bir ilkedir. Laik'liğe diyeceğimiz yok, hatta iyi ve güzel bir ilkedir ve gereklidir, fakat uygulama yanlışlığıyla karşı karşıyayız.
chp'nin ve yandaşlarının kafasına göre şekillendirmeye çalıştığı kavram. laikliğin iki ayağı vardır. ancak dini özgürlükler ayağı bu ülkede sakkattır.
bazı lavukların oturup internet sitelerinde, sağda solda, rejimi tartışabilmesidir laiklik. ama bunlar o kadar öküzdür ki, anlayamazlar laikliğin inceliğini, güzelliğini.

utanmadan şeriat isterler. hangi şeriat düzeninde rejimi tartışabileceklerse artık?

laikliği anlamak istemeyen kadınlar, beyinler yıkanmış birer zavallı.. erkekleri ise kadınlarını kapatmaktan dolayı kendi kıskançlık egosunu tatmin eden kişilerdir.
devlet yönetiminin akla, ilime dayalı olarak ve toplum çıkarlarına göre yürütülmesidir. dinsel ve siyasal otorite alanları ayrılmış, din kurumları siyasal otoriteyle mudahale konumundan çıkartilmiş din vicdan işi olarak kabul edilmiştir.
laikliği istemeyen lavukların, laiklik sayesinde daha fazla konuşmaması gereken başlıktır. istemediğin bir şey ve yer varsa, mevcut durumu da istemiyorsan, terkedersin koç'um.

adamın birisi kalkar laikliği eleştirir, hemde laikler allahsızdır deme cüreti göstererek.

senin bıngıldak beyninde, allahlılık eğer kul hakkı yiyen rte ve yandaşlarına çanak tutmaksa, allahsızım ben. ama bak dikkat et, senin beyninde dedim. allah katında benim allahsız olup olmadığıma, yaradan karar verecek sen ve senin gibi öküzler değil.

ibadetini ister camii'de isterse evinde yapabilmek, evinde rahatça oturup herkesi eleştirmek, bilip bilmeden atıp tutmak, her laik insanı allahsız sanmak, sanmakla kalmayıp laiklik başlığında bunu dile getirmek, bunları ve daha fazlasını yapabilme rahatlığıdır laiklik. bunları anlayabilmek için insanda biraz beyin olması lazım.

öbür dünya da, senin bir tarafına attığın allahsızlık iftiralarından dolayı meşe odunu kaçarken, esas ben sizlere götümle güleceğim.

şeriat isteyen, ben şeriatçıyım diyen salaklara; iftira, dinimizde en büyük suçlardan birisidir. bilen bilir, bilmeyen araştırır. sen kimsin ki bana ve tüm laiklere allahsızlık yakıştırması yapabiliyorsun. benim allah sevgimi ve ölçümü, ölçme cüretini sana hangi ayette veriyorlar, bir göster bana. eğer gösteremezsen de, ahirette bakalım, kimin şerefi kime yetermiş göreceğiz.
bir kesim dinci tarafından tanımının degistirilmesi gerektigi dile getirilen lakin yine bu kesmin ataturkcu bir cumhurbaskanından ayar yemesine sebebiyet veren kavramdır
(bkz: mollalar iran a)
(bkz: ya sev ya terket)
şeriat isteyeni görmedim diyen delikanlı, hadi bakalım kendini laikliği meselen haline getirecektin. buyur laikliği meselen haline getir, görelim ne derece delikanlısın.

kim bu altta ki yemini eden adam biliyor musun? türkiye cumhuriyeti başbakanı rte.. al sana en yetkili ağzınızdan şeriat isteyen birisi.

şimdi de, ben laik insanım demezsen..

--spoiler--
"Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma. Türkiye'yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime.Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan. şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim. Allahım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim."
--spoiler--

--spoiler--
Türkiye'yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime.
--spoiler--

kaynak:
http://www.forumfor.biz/a...asil-basbakan-t66191.html
türkiye'nin dünü bugünü ve yarınıdır.
türkiye'deki anlamı için (bkz: hedef tahtası)...
dinlerin rahatça yaşanmasını ve bireylerin dini vecibeleri özgürce yerine getirebilmeleri için uygun ortamı sağlamayı amaçlayan görüş.
fakat görüşe göre, bu uygulamaların da, tüm diğer uygulamalar gibi yasalar dahilinde olması ve "yasa üstü" olarak görülmemesi gerekir.

laikliğe göre, devlet hiç bir dini tanımaz, sadece dinsel toplulukları tanır. fakat insanların dinlerini yaşayabilmeleri için yasalar dahilinde düzenlemeler yapar. dini metinlerle ilgilenmeyen devlet, dini konuları sadece toplum üyelerinin istisnai yaşayış tarzı olarak ele alır.

kelime olarak laiklik, fransızca olan laicite'den gelir. bu görüşü benimsemiş olanlara ve uygulayanlara da laik denir.

1905'de fransa'da okullardan tüm dindar personelin uzaklaştırılması ve dini okulların kapatılmasıyla adı konan laikliğin, temel prensipleri şöyledir:

1- hiç bir din, devlet tarafından finansal ya da politik olarak desteklenemez.
2- her insan bir dini takip etme özgürlüğüne sahiptir, fakat hiç birinin böyle bir zorunluluğu yoktur.
3- okullarda dini eğitim kesinlikle yasaktır.
4- kamuya açık ortamlarda, mezarlar da dahil olmak üzere hiç bir dini simge kullanılamaz.

dinin, kişilerin özel hayatlarında yaşanmasını öngören bu görüş, türkiye'de çok daha yumuşak ve esnek uygulandı ve bu da bir çok hataya sebep oldu.
devlet, dini işler bakanlığını kurarak sunni islam öğretisinin uygulanmasında, camilerin işletilmesinde, dini personelin memur edilmesinde rol aldı.

laiklik üzerine uygulamalar zamanla daha toleranslı hale geldi ve "kamusal düzenin rahatsız olmadığı sürece, kamusallaşma" şeklinde bir yaklaşıma vardı.
böylece insanlara dinlerini açıkta da yaşama hakkı veriliyordu, toplumun diğer üyeleri rahatsız olmadığı müddetçe.

(kullanılan kaynaklar, http://www.bbc.co.uk/dna/h2g2/A2903663, wikipedia)
kimileri tarafından, demokrasinin bir aracı olduğu, bu nedenle özgürlükleri kısıtlamaması gerektiği ileri sürülen görüş. türkiye cumhuriyeti anayasasının ikinci maddesi tarafından korunur.

sanırım bugün avrupa birliğinde sadece fransa ve portekiz'de laikliğin türkiye'deki gibi devletçe benimsendiğini bilmiyor yahut bilip de söylemiyor bu arkadaşlar. sanırım laikliği, demokrasiyle beraber gerektiği zamanlarda işe gelen tarafa çekebilecekleri bir oyuncak olarak görüyorlar.
sezarın hakkının sezara kilisenin hakkının; sezarın gözetiminde, kiliseye verilmesidir.
türkiye'de bazı dini önderlerin saldırısına uğrayan kavram. dinin siyasete, dinin ekonomiye karıştırılması sebebiyle oluşan zehirli karışımın tüm çirkefliğiyle sıradan vatandaşın günlük yaşantılarıyla oynamalarını izlemek ne acı.
cumhuriyet kurulurken kabul edilmiş bir kural değildir. cumhuriyetin ilk anayasasında devletin dini islam'dır yazmakta idi. laiklik 1937 yılında anayasaya girmiştir. yani atatürk devlet üzerindeki hakimiyetini kaybettiği bir zamanda. atatürk'ün değil ismet inönü'nün marifetidir.
ülkemizin yönetim biçimidir. bazılarına inat..

yine bazılarının ısrarla anlayamadığı forward maillerdir. bill gates şeriat yemini deyince yeminin metni çıkıyor mu? tayyip de metin çıktığını anlayamıyorlar nedense?

bazı dansözler "bana şeriat isteyeni kanıtlayan için laikliği cımbızla savunurum" demişti. ben kanıtladım ama o kıvırdı. bende şimdi ona sesleniyorum, "bill gates veya bir başkasının ettiği şeriat yemininin metnini bana internette gösteren olursa şeriat için cımbızla savaşırım." ama ben onun gibi kıvırmam, resmen savaşırım. dansözlüğü sevmem, dansözü ise hiç sevmem.
sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değildir. bu sadece birinci kısmıdır. ikinci kısmı ise din hürriyetini kapsar, bu da kişilere vicdan ve ibadet hürriyeti tanır. Vicdan hürriyeti insanların istediği dini inanca sahip olmasını veya dilerse hiçbir dini inanca sahip olmamasını ifade eder. ibadet hürriyeti ise kişinin inandığı dinin gereklerini serbestçe yerine getirmesi demektir. Laiklik ülkemizde rejimin bekçisidir.
BiR DEFA LAiKLiK, SADECE FELSEFi, iDEOLOJiK BiR KAVRAMDAN iBARET DEĞiLDiR; HAYATA GEÇiRiLEN, UYGULANAN BiR iLKEDiR. BÖYLE OLUNCA UYGULANDIĞI ÜLKENiN DiNi, SiYASi, SOSYAL ŞARTLARI LAiKLiK ANLAYIŞINI ETKiLEMEKTEDiR. LAiKLiK ANLAYIŞININ VE UYGULANIŞININ ÜLKEDEN ÜLKEYE HATTA KiŞiDEN KiŞiYE BÜYÜK FARKLILIK GÖSTERMESi KAÇINILMAZDIR. ÇÜNKÜ LAiKLiĞE KARŞI OLAN KiŞiLERDE, LAiKLiĞi KENDi ANLAYIŞLARINA, HATTA SiYASi GÖRÜŞLERiNE GÖRE YORUMLAYARAK BENiMSER GÖRÜNMÜŞLERDiR. YANi HER ÜLKEDE LAiKLiK ZAMANA VE YUKARIDAKi ŞARTLARA GÖRE AYRI TANIMLANDIĞI GiBi, AYNI ÜLKE iÇiNDE DE LAiKLiĞiN FELSEFESi, SiYASi, HUKUKi AÇIDAN FARKLILIK GÖSTERDiĞi BiLiNMEKTEDiR.

1. LAiKLiĞiN BiR UNSURU DiN VE ViCDAN HÜRRiYETiDiR:

HERKES, ViCDAN, DiNi iNANÇ VE KANAAT HÜRRiYETiNE SAHiPTiR.

DiN VE ViCDAN HÜRRiYETiYLE iLGiLi, ANAYASANIN BiR BAŞKA MADDESi iSE, ŞU ŞEKiLDEDiR: KiMSE iBADETE, DiNi AYiN VE TÖRENLERE KATILMAYA, DiNi iNANÇ VE KANAATLERiNi AÇIKLAMAYA ZORLANAMAZ. KiMSE DiNi iNANÇ VE KANAATLARINDAN DOLAYI KINANAMAZ;

2. DiN VE DEVLET iŞLERiNiN AYRILMASIDIR

3. EĞiTiMiN LAiKLEŞTiRiLMESi VE EĞiTiM BiRLiĞi

4. DiN VE MEZHEPLERi NE OLURSA OLSUN DEVLETiN YURTTAŞLARINA EŞiT MUAMELE YAPMASI

5. DEVLETiN RESMi DiNiNiN BULUNMAMASI.

HER TÜRLÜ DiN VE ALLAH iNANCINI REDDEDEN, iDEOLOJiSiNiN GEREĞi OLARAK VATANDAŞLARINA DiNSiZLiĞi TELKiN EDEN DEVLETLER LAiK OLMADIĞI GiBi, DiNE DAYALI TEOKRATiK DEVLETLERDE LAiK DEĞiLDiR.

tamamı:
http://www.tekadam.8k.com/11.html
başkalarının haklarını gözeterek özgürce yaşama eyleminin siyaset arenasındaki cafcaflı ismi.. bizim deyimimizle insanlık.
ayrıca; copy işlerinin paste işlerinden ayrılmasıdır.
daha bir ayrıca: (bkz: copy paste yapmanın incelikleri)