bugün

varan 1:

kominist değil komünist.

varan2:

diğer izmlerin, düşüncelerin(-ki buna burjuva demokrasileri de dahil) yanında solda sıfır kalan sadece bok at-çamur at- izi kalmasın mantığıyla açılmış bir başlık.
"şeriat isteriz" çığlılakları ile insan haklarından bahseden faso fiso insanların savunmak için yırtınmalarını acıyan gözlerle seyrediyor insanlar. içine düşen korku ve bilgisizlik tohumları ile böyle uyduruktan hikayeler yazmak her babayiğidin harcı değil elbet.
"Solcu" dostlarıma sormak isterim: Lenin, Stalin, Mao ve sair "komünist devrimci"lerin önderliğinde devletleştirilen komünizmin temelinde kaç insanın canı var dersiniz?..

inanılır gibi değil, ama tam 100 milyon insanın...
Bize "Büyük önderler" olarak yutturulan komünist liderlerin acımasızlığı, yüz milyon insanın canına mal oldu... Bu vahşetin geçmişte Naziler, şimdi israil dışında bir benzeri daha yoktur. Yine de Naziler bir soykırım politikasına rağmen, sadece 25 milyon insan katledebilmişlerdi. Komünistler ise 100 milyon insan öldürdüler.

Ölen ölecek, kalan dünya cennetinde yaşayacaktı. Ütopyaları bir "dünya cenneti" kurmaktı. Kimse ezmeyeceği için kimsenin ezilmeyeceği bu dünyada insanlar mutlu, geleceklerinden umutlu olacaklardı. Hakça bir paylaşım düzeni kurulacak, herkes eşit şartları paylaşacaktı.
Tabii ütopyalarına ulaşmak için engelleri kaldırmak gerekiyordu...
100 milyon engel ortadan kaldırıldı.

Fakat düşlenen "dünya cenneti"ne bir türlü ulaşılamadı. Çünkü öyle bir yer yoktu. Öyle bir yer tasavvur etmek bile insanın doğasına aykırıydı...
Zira insan sadece madde olarak değil, duygu olarak da insandı...
Başkasından daha fazla kazanmak isterdi...
Bunun için daha fazla çalışmayı göze alırdı...
içinde kıskançlık vardı, rekabet hissi vardı, ihtiras vardı...
insanı bunlardan ayırmaya çalıştığınızda, ortada "insan" denen bir varlık kalmazdı.

Nitekim komünist dünya, hızla "robotlar dünyası"na dönüştü!
Neyse; biz komünist katliamlara bir göz atalım...
Yıllar yılı "insanlığın hizmetinde" gösterilen Lenin, Rusya tarihinde ilk kez genel oyla seçilen (4 Ocak 1918) Kurucu Meclis'i dağıttı ve bunu protesto için sokağa çıkan Meclis yanlılarının üzerine ateş açtırdı. Binlerce insan öldü. Ve Rus demokrasisinin sembolik mânâdaki kalesi de böylece yok edildi. Meydanda tek parti, tek lider, tek fikir, tek doğru kaldı.

Komünist önderlere göre, bütün bunlar "halkın iyiliği için" yapılıyordu. Sonunda cennet kurulacak ve dünya cennetinde herkes mutlu olacaktı!
Tüm cinayetler cennete ulaşmanın aracıydı!..
Tüm ölümler ve acılar da ona yönelikti.
Lenin çoktan bu yolu göstermişti: "Yoldaşlar, muhalefete hiç ihtiyacımız yok, şimdi bunun zamanı değil! Hangi yandan olursa olsun, muhalefetle değil, silahla tedavi edeceğiz."
Komünistler, git gide bozulan ekonomiyi daha çok insan öldürerek düzelteceklerini düşündüler ve Rusya'da yüz binlerce insan katlettiler. Kırım halkını tümüyle vatanlarının dışına sürdüler...
Komünistler de, tıpkı faşistler gibi, kendilerinden saymadıklarını yok ederek gelişeceklerine inanmışlardı.

Yine de komünist dünyanın en korkunç katliamları Rus komünistleri tarafından değil, Çin komünistleri tarafından gerçekleştirildi.
Komünist Çin yönetimi, bir çırpıda 10 milyon civarında Tibetli katletti...
Toprakların zorla kamulaştırıldığı 1959-1961 yılları arasında, 20 milyon "muhalif" öldürüldü.

Tarımdan anlamayan Mao Zedung ile köy görmeden tarımsal arazilerde ekilecek ürünü Pekin'deki yüksek duvarların gerisinde planlayan "uzman"ları yüzünden gerileyen üretimin faturası, köylülere çıkarıldı. Yanlış plânlamadan dolayı oluşan kıtlığın sorumlusu olarak görülen köylülerden 40 milyonu öldürüldü.
Bütün bu cinayetler işlenirken, komünist liderler, Pekin'deki karargâhlarında yeni sloganlar üretmekle meşguldüler. Onlara göre "Üç yıllık çaba ve mahrumiyet, bin yıllık mutluluk" getirecekti.
Birçok yazara göre, başını Mao'nun eşinin çektiği "Büyük Proleter Kültür Devrimi" esnasında, Çin'de bir milyon (üç milyon diyen de var) insan yok edildi. Binlercesi işkenceden geçirildi.

Komünist Kızıl Khmer (Kamboçya) önderlerinin sloganı şuydu: "Kurduğumuz ülke için bir milyon iyi devrimci yeterlidir; geri kalanına ihtiyacımız yoktur. Bir düşmanımızı hayatta bırakmamak için, on dostumuzu öldürmeyi tercih ederiz."

Yerimiz iyice daraldı. En iyisi ayrıntıya girmeden, komünist devrim yapan ülkelerde katledilen insanların kabaca bir dökümünü vermek...

SSCB: Yirmi milyon ölü...
Çin: Altmış beş milyon ölü...
Vietnam: Bir milyon ölü...
Kuzey Kore: iki milyon ölü...
Kamboçya: iki milyon ölü...
Doğu Avrupa: Bir milyon ölü...
Latin Amerika: Yüz elli bin ölü...
Afrika: Bir milyon yediyüz bin ölü...
Afganistan: Birbuçuk milyon ölü.

Allah, sonu gelmez ihtiraslara tutsak olmuş yöneticilerin zulmünden, tüm insanlığı korusun.

alıntı: yavuz bahadıroğlu
en çok da orta asya'da yasayan türklere yaptıkları insanlık dışı katliamlardır. savunulacak , tartışılacak , mantık aranacak , başka bi görüşle karşılaştırılacak hiç bi tarafı yoktur.vahşettir , iğrençtir ,mide bulandırır . "türkün sosyalizmi" fikrini benimseyen yazarın her defasında komünistlerle karıştırılması fena halde de canını sıkmaktadır.
(bkz: sovyet sosyalist soykırımlar birliği)
burada rus askerlerini sevmezler. zaten rus ordusu buraya ne zaman girse, yarım milyon kişi ölür. (1919)

not: birinci cümledeki adıl orta asya'nın yerini tutuyor.
Al bak bunlarda komünist.
(bkz: pkk nın yaptığı katliamlar)
kesinlikle supheyle yaklasilmasi gereken olaylardir. kapitalizmin hukum surdugu dunyada tarih ve gercekler her zaman carpitilmaktadir.

Misal bugun bizelr amerika'nin irak'i isgal etmesi olarak algiladigimiz olaylari 30 yil sonra belki cocuklarimiz su sekilde anacak :"amerika'nin irak'i ozgurlestirmesi".

tarih tamamen bir guc meselesidir. dunya'da en cok carpitilmis tarihlerden biri de sovyetler birligi ve stalin tarihidir. stalin avrupa ve amerika'nin korkulu ruyasi, emperyalizmin ve kapitalizmin en buyuk dusmaniydi. hele ki 1945'te hitler'i alt eden bir anlamda "dunyayi kurtaran adam" olan stalin halkarin ve avrupa solunun buyuk sempatisini kazanmisti. dolaysiyla ideolojik olarak bitirilmeliydi , yalan yanlis da olsa hakkinda bir suru haber cikarilmaliydi.

bu gorev iki temel kisiye verilmisti : hearst ve conquest.mantik disi da olsa binlerce haber yapildi sovyetler ile ilgili. uzerine kitaplar yazildi. en sonda anlasildi ki hearst de conquest de CIa ile baglantiliydilar.

tarih bir kapali kutudur.kutuyu ise guclu olan acar. simdi kapitalizm gucludur o yuzden kutuy acan amerika ozelinde kapitalizmdir.
Lenin ya da diğerleri katliamları komünizim için katliam yaptıklarını düşünmüyorum. Her biri kendi çıkarları için savaşmıştır. Yola çıkarken niyetleri komünizim olabilir. Daha sonraki davranışları bilançoyu ortaya dökmüştür. Her kesim bu olayları katliam değil de dava uğruna yapılmış zaruri ölüm olarak nitelendirir. Savulunulacak bi sistemdir ancak bazı gerçekleri görmezden gelmek de gereksizlikdir.
bazi arkadaslarimizin tarih bilgisinden yoksun olmalarindan kaynakli yanlis yorumladigi olgudur ayni zamanda.

orkun han in 1917 oncesinde rusya'nin basinda komunistleri de olduren bir carlik oldugunu ogrenmesi gerekiyor sanirim.

zorcocuk un da nereden alinti yaptigini belirtmesi gerekmekte. cunku aalmanya'nin bile 45 milyonun uzerinde olarak belirttigi rakami nasil olur da 25 olarak deklare edebilir bir kaynak? akil almaz bir durum.

bir de o belirtilmeyen kaynagin, ilkel komunal toplumdan da haberi yok herhalde. insanin dogasini kritik ederken bunu da dusunmesi, ilk insanin "yani asil dogal olanin" komunal olarak yasadigini ve sinifsiz oldugunu belirtmesi gerekiyor.

kaynak : iskembe.
komünist güruha göre olmayan katliamlardır.
her ideolojinin uç noktası psikopatlıktır... hakka saygısızlıktır... komünizmde uç nokta olduğu için katliamcıdır... komünist olmayanlara yaşam hakkı tanımaz...
kominiksler kaviminin yaptıklarının yanında hiçbir şey değildir.
(bkz: kediler)
(bkz: Satanizm)
(bkz: stalin katliamları)
(bkz: kırım tatarı olmak)