bugün
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı10
- akp seçmeni18
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- arkadaşlar biri var12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır18
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- nervio'ya aşık olmak11
- evlilik15
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı16
- karınıza range rover alır mısınız23
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190516
- türkiye işçi partisi11
- futbolcu ismiyle nick almak15
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss19
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
iyi çalandan dinledikçe süper duygulandıran bir ses bu.Facebookta arkadaşım paylaşmış dinlemek isteyenler içhttp://inhttp://www.faceb...v=167824249800&ref=mf
en sağlam rakı mezelerinden bir tanesidir.
allerjik rinit mağduru bir toz tüketicisi olarak ikinci el kitap satan yerleri arşınlamakta üstüme yok.
bu akım size göre "ıssız adamın ada'sı" nın ikinci el kitapçılardaki başı yana eğik kitap seçmesi ile başlamış olabilir ama uyarıyorum ben 5 yıldır bu aktiviteyi gerçekleştiriyorum.
maksat aralarında post it'lere yazılı notlar bulmak değil.
benden önce bir elin işaret parmağının , dudakta ıslatılıp sayfayı çevirmesi de değil. alerjik rinit'i şaha kaldıran toz kokusunu almak ise kesinlikle değil. ummadığım şeyleri bulduğumda pek söylenemez. sanırım tek gayem entelliği ucuza kapatmak. elif şafak hanımefendi'nin "aşk" adlı kitabını ilk çıktığı hafta satın almak ve içindeki vanilya kokulu ayracı burun deliklerime sokmak ve ona 10 tl ödemek işime gelmiyor. 3 yıl sonra 2 tl 'ye değil elif şafağın aşkını, elif şafağı bile kapatacağım günler yakınken ne gerek var har vurup harman savurmaya. it kırkarak kazanılan paranın kıymetini "kab"dan aldığım 200tl lik çizmelerde öğrenemeyebilirim ama kitaptan kısıyoruz işte.
bu da kadınsal bir zanaat.
bugün gene öyle bir yerdeyim, elimi attığım yeri kurutmaya geldim edasıyla girdim kapıdan içeri. dükkan oldukça eski, sahibi desen dükkandan eski, çırağına diyecek yok. allah'ı var kirli sakalı ile kapattığı sivilceler onu çekici kılıyor. tanıdık bir yüzüm ben, dükkan tanıyor, sahibi tanıyor, çırağı tanıyor.
Öyleki; bana plonidal sinüsünden ve kuyruk sokumundan bahsedecek kadar. aramızdaki ilişkinin boyutu ,dünya ahiret kardeşiz!........ama bugün şaşıracağım kadar süprizlerle doluydu. küçük meblağlarla büyük tatlar aldığım bir yerdeyim, keyfime diyecek yok. . alif art müzayedesinde fikret mualla'nın tablosunu alacak kadar para vardı da biz mi yedik. tabi ki hayır! ...ben kitap arıyorum, o cadıya benzediğimin rivayet edildiği bir kitap "portobello cadisi"mekan rahat , dilediğiniz gibi at koşturuyorsunuz ama sizde şu kitap var mı? sorusuna yanıt veremeyecek kadar kalabalık bir yer. ben raflarda ve kenarda köşede istiflenmiş kitaplar arasında geziniyorum ve elimi attığım yeri kurutuyorum. sorgunuzla eşleşen veri bulunamadı ..diğer rafa.
bu arada kulağa hoş gelen bir ses .. klarnet!
hüsnü şenlendirici'nin aklımda belirmesi ile onu boğazlamam bir oldu. o deniz seki'ye ettiklerinden dolayı da buradan kendisine sesleniyorum. allahından bul emi!...biri harbi aleti öttürüyor. sesin geldiği tarafa eğildim. bizim mahmut!(adı bu değil) şu kuyruk sokumu hayal mayel gözümde beliren, çenesine konuşlanmış sivilcelerini kılla kamufle eden , çok şık gömlekleri giyebilen bizim mahmut …helaalll!! diyesim geldi. Çığırtkanlık etmeden çektim hasır örgülü tabureyi hayran hayran izliyorum. peçete isteklerini değerlendirse, "benzemez kimse sana" yazıp uzatıcam. ama yok, söze hacet yok. kabartılacak tek şey var ya bu çocuğun egosu ya da kulak.
Çalıyor;
ah istanbul
sarı gelin
ve daha bi sürü; en önemlisi de Özcan deniz'in neredesin firuzefilminden beni affet.
sen böyle bir şey çalacaksın ve ben seni affedeceğim! ve bir kez daha öğreniyoruz ki hiç bir şey tesadüf değildirne portobello cadısı ne toz kokusu, ne de gerisi teferruat sayılabilecek ince detaylar. Çantımı aldığım gibi çıktım. karşı tarafa geçtim, bir bank'a oturdum ve winston blue'yu ateşledim. klarnet sesi hala geliyor . kaçtığımı anlamış olacak ki, hala beni affeti çalıyor.
bense mırıldanıyorum.
ben seni sevdiğim zaman bu şehirde yağmurlar yağardı.
minnet borcu; bu yazıyı yazmamda emeği geçen tüm üflemeli çalgılara, kirli sakal müdavimlerine, neredesin firuze yapımcılarına, kader'e, toz kokusuna, küçük iskendere, klarnet mi?, klarinet mi? tartışmacılarına , yağmura, çay bahçesi çaylarına, ve tüm çıraklara, aklımda 12'den vurulanlara ve hizmet sunumunda aksaklık yaşanan sağlık kuruluşlarına teşekkürle.
bu akım size göre "ıssız adamın ada'sı" nın ikinci el kitapçılardaki başı yana eğik kitap seçmesi ile başlamış olabilir ama uyarıyorum ben 5 yıldır bu aktiviteyi gerçekleştiriyorum.
maksat aralarında post it'lere yazılı notlar bulmak değil.
benden önce bir elin işaret parmağının , dudakta ıslatılıp sayfayı çevirmesi de değil. alerjik rinit'i şaha kaldıran toz kokusunu almak ise kesinlikle değil. ummadığım şeyleri bulduğumda pek söylenemez. sanırım tek gayem entelliği ucuza kapatmak. elif şafak hanımefendi'nin "aşk" adlı kitabını ilk çıktığı hafta satın almak ve içindeki vanilya kokulu ayracı burun deliklerime sokmak ve ona 10 tl ödemek işime gelmiyor. 3 yıl sonra 2 tl 'ye değil elif şafağın aşkını, elif şafağı bile kapatacağım günler yakınken ne gerek var har vurup harman savurmaya. it kırkarak kazanılan paranın kıymetini "kab"dan aldığım 200tl lik çizmelerde öğrenemeyebilirim ama kitaptan kısıyoruz işte.
bu da kadınsal bir zanaat.
bugün gene öyle bir yerdeyim, elimi attığım yeri kurutmaya geldim edasıyla girdim kapıdan içeri. dükkan oldukça eski, sahibi desen dükkandan eski, çırağına diyecek yok. allah'ı var kirli sakalı ile kapattığı sivilceler onu çekici kılıyor. tanıdık bir yüzüm ben, dükkan tanıyor, sahibi tanıyor, çırağı tanıyor.
Öyleki; bana plonidal sinüsünden ve kuyruk sokumundan bahsedecek kadar. aramızdaki ilişkinin boyutu ,dünya ahiret kardeşiz!........ama bugün şaşıracağım kadar süprizlerle doluydu. küçük meblağlarla büyük tatlar aldığım bir yerdeyim, keyfime diyecek yok. . alif art müzayedesinde fikret mualla'nın tablosunu alacak kadar para vardı da biz mi yedik. tabi ki hayır! ...ben kitap arıyorum, o cadıya benzediğimin rivayet edildiği bir kitap "portobello cadisi"mekan rahat , dilediğiniz gibi at koşturuyorsunuz ama sizde şu kitap var mı? sorusuna yanıt veremeyecek kadar kalabalık bir yer. ben raflarda ve kenarda köşede istiflenmiş kitaplar arasında geziniyorum ve elimi attığım yeri kurutuyorum. sorgunuzla eşleşen veri bulunamadı ..diğer rafa.
bu arada kulağa hoş gelen bir ses .. klarnet!
hüsnü şenlendirici'nin aklımda belirmesi ile onu boğazlamam bir oldu. o deniz seki'ye ettiklerinden dolayı da buradan kendisine sesleniyorum. allahından bul emi!...biri harbi aleti öttürüyor. sesin geldiği tarafa eğildim. bizim mahmut!(adı bu değil) şu kuyruk sokumu hayal mayel gözümde beliren, çenesine konuşlanmış sivilcelerini kılla kamufle eden , çok şık gömlekleri giyebilen bizim mahmut …helaalll!! diyesim geldi. Çığırtkanlık etmeden çektim hasır örgülü tabureyi hayran hayran izliyorum. peçete isteklerini değerlendirse, "benzemez kimse sana" yazıp uzatıcam. ama yok, söze hacet yok. kabartılacak tek şey var ya bu çocuğun egosu ya da kulak.
Çalıyor;
ah istanbul
sarı gelin
ve daha bi sürü; en önemlisi de Özcan deniz'in neredesin firuzefilminden beni affet.
sen böyle bir şey çalacaksın ve ben seni affedeceğim! ve bir kez daha öğreniyoruz ki hiç bir şey tesadüf değildirne portobello cadısı ne toz kokusu, ne de gerisi teferruat sayılabilecek ince detaylar. Çantımı aldığım gibi çıktım. karşı tarafa geçtim, bir bank'a oturdum ve winston blue'yu ateşledim. klarnet sesi hala geliyor . kaçtığımı anlamış olacak ki, hala beni affeti çalıyor.
bense mırıldanıyorum.
ben seni sevdiğim zaman bu şehirde yağmurlar yağardı.
minnet borcu; bu yazıyı yazmamda emeği geçen tüm üflemeli çalgılara, kirli sakal müdavimlerine, neredesin firuze yapımcılarına, kader'e, toz kokusuna, küçük iskendere, klarnet mi?, klarinet mi? tartışmacılarına , yağmura, çay bahçesi çaylarına, ve tüm çıraklara, aklımda 12'den vurulanlara ve hizmet sunumunda aksaklık yaşanan sağlık kuruluşlarına teşekkürle.
herhangi bir şarkıda geçtiğinde kulağınızın duyduğu en güzel seslerden bir tanesidir. tek başına duyulduğunda eğer rakı da varsa yanında, ağlatabilir... üzebilir sebepsiz.
(bkz: mustafa kandıralı)
her ortamda her şekilde dinlenen enstrüman sesidir. bu da klarnet sesi!
http://www.youtube.com/watch?v=XacgYcXh4XE
http://www.youtube.com/watch?v=XacgYcXh4XE
ister iyi çal, ister kötü. bu martı sesinden farklı olmadığı gerçeğini değiştirmez.
neşelerin en neşelisi, hüzünlerin en hüzünlüsüdür.
kah ağlatır, kah kaldırır oynatır.
En hüzünlü, en eğlenceli sesleri çıkartabilir. Klarneti nasıl çalarsanız, ona mukabildir.
Ağlatır da, oynatır da.
Ağlatır da, oynatır da.
zamanında hüsnü şenlendirici bey den yeterince dinlediğimiz ses .
güncel Önemli Başlıklar