bugün

okumak için çalındıysa insan empati yapmaya çalışır ama sonuçta herhangi bir şey çalmaktan farksızdır.
yıl içinde açılan fuarlarda kitap satışlarına paralel olarak istatistiğini öğrendiğimiz eylemdir.
"bu sene kitaplara pek ilgi yok, çok fazla kitap da çalınmadı."
okuma alışkanlığının neredeyse dibe vurduğu türkiye' de gerçekleşmeyecek, gerçekleştirilirse de ayıp edilecek eylem.
okumak veya satmak için çalındığı farketmez, polise intikal ettirildiğinde adi bir hırsızlık davası olarak görülecek olaydır.
bütçesi belli öğrencinin yaptığı eylemdir. aslına bakılırsa kimi kitapçılar bilir zaten o kitabın kim tarafından çalındığını; ama çalanın da öğrenci olduğunu bildiği için ses etmez.
jean paul sartre' nin l age raison adlı romanında, boris' in tenha bir kitapçıda yaptığı varoluşçu hareket. çaldığı kitap ise fransız atasözleri derlemesiydi.
insanı kendine çeken tuhaf bir eylem. özellikle arkadaşlardan aşırılan kitapların safra kesesinde bıraktığı tat bambaşkadır. işin ilginci çalıdırılan kitapta koymaz.
arkadaşlar arasında yapıldığında çalmaktan ziyade ödünç almaktır. tabi alınan kitap ne zaman geri verilir o ayrı.
Kitap çalmayı bi meziyetmiş gibi anlatmaya çalışan zihniyet ne be abi. Neyin mesajı verilmeye çalışılıyo ki. ''Kitap neyin okuyan biriyim o kitabı temin edemeyecek kadar param olmasa bile ki kitap okumada samimi olan bi adam o kitabın ederini bi şekilde denkleştirir yada çalana kadar kitapçıya gide gele kitapçının da o yavşakça bakışlarını görmezden gelerek, zor ama imkansız değil, kitabı okur, gerçi o yavşakça bakışların sahibi olan kitapçıların kitaplarını çalmakta müstahak gibi ama burada asıl niyet (artistlik) başka takdir edersin ki, indiragandi yapmasını bilirim ama sadece kitap çalarım başkaca da bişii çalmam mı'' çok affedersiniz çalınmamış kitap ta okuyan bi adamım ayıp kaçacak belkit ama, hassiktir götveren demek istiyorum..Yahu kitap çalmak, kitap hırsızlığı kabul edilebilir bi şey mi ki. Senin çalıp ta okuduğu kitaplar hiç sana hırsızlığın ne demek olduğunu anlatmadı a.q gibi bi giriş, kısmi de olsa dürüst bi yaklaşım olabilir ama kitap dediğin yeri gelir çalınır kardeşim. çalmışlığımızda var çok şükür.
sanat ve cesaret gerektiren bir iştir. hiç yapamamakta içimde bir uktedir.
bugün yaptığım eylem. can yayınlarından basılmış komünist manifesto'yu yürüttüm. ulan komünist manifesto parayla satılır mı hiç. kitap çalmak bence meşru bir eylemdir. iki şey suç değildir: ekmek çalmak ve kitap çalmak.
(bkz: bilgi hırsızlığı)

eğer korsan satan bir yerden çalınırsa ülkemiz için daha hayırlı olur ve polis abiler de sizi anlayışla karşılayıp serbest bırakabilir*

2013 yılı editi:polis abilerin amk.
defalarca yaptığım eylem. pişman değilim.
(bkz: kamulaştırma)
sürekli kitaplarımın üzerinden yapılan eylemlerdir. ayıptır, günahtır geri getirilmelidir.*
kimelerince bilgi adına yapıldığı için caiz görülen; bana kalırsa her şekliyle ahlaksızca, aşağılık eylem.
okuyup geri bırakılırsa sorun teşkil etmemesi gereken eylem.
(bkz: kültürlü hırsız)
heyecanlı bir kamulaştırma örneğidir.

okul kütüphanelerinde, normal kütüphanelerde ve kitapçılarda yapılır. kitapçılarda yapmak nispeten kolaydır, mesela taksim'deki mephisto, kitap hırsızlarının yuvası gibidir. lakin her iş gibi bunun da bir etiği vardır efendim, 2. el kitapçılardan çalınmaz, zirâ bu insanlar paragöz değillerdir ve istediğiniz kitabı size ödünç vereceklerdir.

genellikle büyük kitapçılardan ve paragöz küçük burjuva kitap esnafından yapılır. eğer bir kütüphane'den yapılacaksa, kitap muhtemelen alarmlıdır, bu alarmdan kurtulmak için kitabın ön kapağını yırtmanız kafidir, gerisi kitabı sırt çantasına atıp yürümekten ibaret.
istemsizce gerçekleştirdiğim hadisedir. esasında yalnızca ödünç almıştım hatta son günü gelmeden hepsini bitirmek için çaba sarf ediyordum fakat işler öyle gitmedi: üye olduğum bir kütüphane vardı. arkadaşımla beraber gitmiştik ve onun üyeliği olmadığından istediği kitabı benim adıma almıştık. kitap hala ondayken bir şey oldu ve aramız bozuldu, bir daha görüşmemeye karar verdik. ve ben sonrasında o insana ''ya benim bir kitap vardı onu ver günü geçiyor'' dersem görüşmek istiyor gibi algılanacağımdan ve hatta görüşeceğimizden öyle bir mesaj atmadım. neticede kitap bende kaldı. utanıyorum da şimdi bendekileri geri vermeye.
"kitap okumak istiyoruz ama çok pahalı, sonra da bu millet kitap okumuyor diyorlar, valla ben bi gün kitap hırsızlığından diyenarda yakalanırsam şaşırmayın!".
bu cümleyi kuran orospunun elinde ayfon 5 var arkadaşlar. neyse mazaret bulmak istedikten sonra bulunur, yaratıcıdır insanoğlu.

eğer gerçekten parası yoksa ve kitapların sayfalarını koklayacak kadar çok seven biri yapıyorsa bunu, kitap çalmak dünyanın en romantik hırsızlığı bence.
okuma istatistiklerimize baktığınız da ülkemizde nadir görülebilecek olaylardan biridir. olursa şaşarım yani.
öğrencilik yıllarında arkadaşlarımla kibele kitap evine gittik o dönem eskişehirin en iyi kitapçısı. arkadaşlarım kitap çalmanın hak olduğunu düşünür ve paramız yoksa kitap okumayacak mıyız kafasında iyi çocuklardı. yavaş yavaş bellerine çantalarına dolduruyorlar kitapları. abarttıkça abarttılar. sonra oranın yetkilisi geldi. ayıp arkadaşım ya bir tane çalsanız görmezden geleceğim ama bıraksam tüm kitapları götüreceksiniz çıkarın kitapları dedi. tam on yedi kitap çıktı iki kişiden. tam polis aranacak o gün savaş ay'ın kitabı varmış imza gününe gelmiş. ne oluyor burada dedi. adam durumu anlattı. savaş ay'da kitapları çocuklara verin parasını ben ödeyeceğim dedi. arkadaşlardan biri istediğimiz tüm kitapları alamamıştık demez mi. savaş ay gülerek tamam alın alacaklarınızı kaybolun dedi.

eee peki sen ne yapıyordun derseniz ben gözcüydüm bunlar yakalanınca hiç oralı olmadım. kitaplara bakar gibi yakalandı salaklar diye gülüyordum.
aç kalacak hırsızdır.
(bkz: bunu da mı ben söyleyim)
ödünç alıp geri vermemektir.
Yaptığım bir şeydir. Okuduktan sonra çaktırmadan yerine bıraktım, karşısına çıkamazdım.
(bkz: ayıp lan ayıp)