bugün

bu film sırf selahaddin eyyubi rolündeki ghassan massoud için izlenebilir...
Balian de Ibelin karakterinde kendimi bulduğum muhteşem film.
show tv'nin yaptığı dublajı dinledikten sonra show tv ailesini ve dublajı yapanlara sözduğum filmdir. ingilizce alt yazısını, dvd'ye verilen türkçe dublajını da dinlemiş biri olarak show tv nin dublajının berbat olduğunu söyleyebilirim.
--spoiler--
balian: bizden önce bu topraklarda yahudiler vardı. şimdi müslümanlar bu topraklara sahip olmak istiyor. hangimizin dini daha değerli? biz neyi koruyoruz? bu duvarları mı? bu müslümanlar biz kudüsü aldığımızda daha doğmamışlardı bile. onlar kendilerine yapılmamış bir saldırının kinini güdüyorlar.

kudüsü selahaddine belli şartlar altında vermek için selahaddinin yanına giden baliana piskopos şöyle diyor: yanına gidince önce müslüman ol sonra af dile. bunun üzerine balian şöyle diyor:teşekkürler papaz sizden din adına çok şey öğrendim.
--spoiler--

genele vurunca objektif olduğunu söyleyebileceğim bir filmdir. her ne kadar gerçek ile birebir örtüşmese de müslüman hristiyan ayrımı yapılmamış, dini gereğinden fazla kutsallaştırmanın insanı körleştireceğini apaçık ortaya koymuştur.

--spoiler--
balian kudüsü selahaddin eyyubiye verince 'kudüsün değeri ne?' diyor ve selahaddin eyyubi de 'hiç' ve 'her şey' diyor.
--spoiler--

çok akıllıca bir cevap bence. bir hiç olan toprak parçasını her şey haline getirmiş tutkular, inançlar insanın gözünü açabilecek kıvamda verilmiş filmde.
velhasıl tekrar tekrar izlenesi filmler arasında cennetin krallığı.
--spoiler--
ı am not those men. ı am selahaddin
--spoiler--
(bkz: condom of heaven) *
izledikten sonra pişman olunmayan filmlerden.
önyargılı bir şekilde izlemeye başlasanız bile beğenebilirsiniz.
etkileyici savaş sahnelerinin olduğu ve müslümanların öcü gibi gösterilmediği nadir filmlerden.
tarafsız olarak canlandırılmış sağlam film. aklımda kalan güzel bir diyaloğu:

--spolier--
balian: kudüs ün değeri ne?
selahaddin eyyubi: hiç...(biraz yürür ve arkasını döner, gülerek) herşey.
--spolier--
hemen hemen her sahnesinde buram buram batılıların aşağılık oryantalizm fikirleri kokan yüzeysel bir filmdir.

arap kadınları fantazi malzemesidir; objedir her zaman ki gibi.

şark insanı cahildir zaten.

su kanalları açmayı hiç akıl edememişlerdir. ne hikmetse hayatı boyunca hiç tarla sürmemiş fransız bir komutanın çocuğu -ismi balin- gelir hemen su kanalları açar. halkı refaha kavuşturur.

şark'ta kahraman yoktur. şövalyelik makamı yoktur ki kahraman olsun. zaten kahramanlık soylulara aittir.

ne kadar cahil felan da olsalar, harem denilen cima mekanlarına sahip de olsalar, mis denilen esanslı kokular sürünüp cinsel fantezilerini yerine getirmekten başka işe yaramayan kadınlara sahip de olsalar, içlerinden selahaddin eyyübi gibi idealist insanlar da çıkar. onu filmin sonunda göz boyayan birkaç rolle pekiştirelim de kimse ses çıkarmasın milleti uyutalım.

(bkz: allah belanı versin hollywood)

(bkz: batılıların oryantelismden anladıkları)
konusu üç dinin kutsal sayıldığı kudüsü ele alır.
müslüman lider selahaddin eyyübinin ordusuna uygulattığı turan taktiğini görebileceğiniz izlemeye doyum olmayan mükemmel bir filmdir.
müziklerinde karde$ türküler ve mercan dede imzası bulunmaktadır.
doğu kökenli çalgıların tamamı bu iki isim tarafından istanbulda icra edilmi$ olup londra'daki stüdyolarda ridley scott ve harry gregson-williams tarafından beğenilenler filmde kullanılmı$tır.
ağır aksak ilerleyen film. Güzel filmdir ama asla başyapıt olamaz.
balista, mancınık, "battering ram" diye bildigimiz sahmerdan ve hatta kusatma kulesi gibi savas aletlerinin kullanılmasıyla, genelden daha teşekküllü bir savas izleten ve bir yerden sonra, kudüs kusatmasında 12. yuzyılın kale savunmasını her yonuyle agız acık izleten film. kudüs'ü ateşli taşlarıyla gece vakti aydınlatan mancınık sahneleri, bazen surların ustunden genis acıyla savası izlerken hemen yanımızdan, onumuzden vızır vızır gecen oklar, gercekciligi ridley scott penceresinden aktarıyor. ozellikle haçlıların balista yardımıyla kusatma kulelerini once kilitleyip durdurup, sonra patır patır devirme sahnesi müthiş.

not: ayrıca dunyalar kadar sevdigim ve en buyuk lükslerimden olan bilgisayar oyunu stronghold crusader'ın film versiyonu gibi izledigim bu film, oyundaki nerdeyse savas icerikli her ayrıntıyı aynen gozler onune seriyor.
orlando bloomun karakteri tam yansıttığı filmdir...
ne acımasız bir kumandan, ne halkına zulmeden bir barondur; sadece insandır, mal mülk ve şöhrete rağmen sadece bir insandır. bu sebeple beybifeys'inin cuk oturduğu kanaatindeyim. filmin en karizmatik adamı ise tabii jeremy irons'tır.

ayrıca bu filmin konusunu, age of empires'ta campaignlerde bulabilirsiniz.
12. yüzyıl, Kudüs... Kader kendi halinde bir demirci olan genç bir adamı kahraman bir şövalye yapacaktır. Delikanlı bir prensese aşık olacak, yaklaşık yüzyıl önce burayı ele geçiren Haçlıların kaderinin çizilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. .. Epik filmlerden vazgeçemeyen Ridley Scott, Orta Çağ'dan çıkmaya pek niyetli görünmeyen genç yıldız Orlando Bloom'un yanısıra Jeremy Irons ve Liam Neeson gibi usta oyuncuları da yanına alarak tarihi bir olayı belgelemektedir.
hasan mesut'un selahaddin eyyubi karakteriyle şahlandırdığı film.

görsel
gladyatör filminin yönetmeni çekmiştir filmi. (bkz: ridley scott) film'in konusu selahaddin eyyubidir. türkçeye çevrilmiş adı cennet krallığıdır. film aslen bir misyon taşımaktadır ki şöyle: yönetmenin yaptığı açıklamada 11 eylül saldırısından sonra batı dünyasında oluşan kötü müslüman imajnı sileceğini söylemiştir. filmin müziklerinde kardeş türküler ve mercan dede eserleri de bulunmaktadır. Film aslen 190 dakikadır. piyasaya sürülmüş olup filmde olmayan sahneleri içermektedir ki bu halini izlemeyi tavsiye ederim herşeyi daha net anlıyorsunuz.
doğululara oryantalist bakış açısından bakılmayan ender yapımlardan biridir. selahaddin eyyubi filmde mükemmel bir şekilde anlatılmış ve canlandırılmıştır. gerek komutanlığı, gerek devlet adamlığı ve gerekse hoşgörüsü ile sanırsam filmi izleyen tüm herkesi fethetmiştir.
bu muhteşem filmin sonundaki replikler dahi, filmi baştan aşağı izlemek için yeterli bir sebeptir; ( selahaddin eyyubi ve ibelinli balan karşı karşıya )

Salah-ad-din eyyubi : Şehri teslim edecek misin ?

Ibelinli Balian : Teslim etmeden önce önüme gelen herşeyi yakacağım. Kutsal tapınaklarınızı, bizimkileri... Kudüs' te insan oğlunu deliye çeviren herşeyi yok edeceğim...

Salah-ad-din eyyubi : Belki de en iyisi bunu yapman olacaktır....Yok edecek misin?

Ibelinli Balian : Her taşını...Ve öldürdüğünüz her Hristiyan şovalyesi yanında 10 Sarazen (Arap) götürecek. Ordunu yok edeceksin ve yenisini bir daha kuramayacaksın .Sana yemin ediyorum: Bu şehri alışın, senin sonun olacak...

Salah-ad-din eyyubi : Şehrin, kadınlarla ve çocuklarla dolu ! Ben ordumu kaybediceksem, senin şehrin de kaybedecek !

Ibelinli Balian : Şartın var mı ? Ben istemiyorum.

Salah-ad-din eyyubi : içerdeki herkesin Hristiyan topraklarına güvenli geçişine izin vereceğim....Herkesin! Kadınlar, çocuklar, yaşlılar...Bütün askerlerin, şövalyelerin ve Kraliçen kimseye zarar verilmeyecek sana yemin ediyorum...

Ibelinli Balian : Bu şehri aldıklarında Hristiyanlar, bu şehirdeki her Müslümanı katletti...

Salah-ad-din eyyubi : Ben o adamlar değilim.. .Ben Salahaddin'im ! SALAH-AD-DiN!!!

Ibelinli Balian : Bu şartlar altında Kudüs'ü teslim ediyorum!

Salah-ad-din eyyubi : Selam-ün aleyküm (Barış sizinle olsun anlamında)

Ibelinli Balian : (Kudüs'te) Esenlik içinde kalın. Kudüs' ün değeri nedir?

Salah-ad-din eyyubi : Hiçbirşey !

(Biraz ileri yürür, ve geriye dönüp bakarak:)

Salah-ad-din: eyyubi: Herşey!...

objektif bir senaryo...
müslümanların canavar gibi gösterilmediği bir yapım...
iki dine, farklı huzmelerden, ancak aynı bakış açısıyla yaklaşılmış...
ghassan massoud' un karizmasına diyecek hiçbir şey yok... selahaddin eyyubi, ancak bu kadar güzel canlandırılabilirdi...
kudüs düşmeye başladığında, şovalyelerin suratından düşen bin parçayken, selahaddin eyyubi aldığı her darbede biraz daha gülümsüyordu...
çünkü tablonun tamamını görüyordu... o kazanacaktı... müslümanlar kazanacaktı...

kudüs' lü hristiyanlar, '' come on, come on '' diye bağırırken,
diğer tarafta müslümanlar, '' bugün allah' ın size vaad ettiği zafer günüdür. allah-u ekber '' diye bağırıyordu... bu çok hoş bir sahneydi, tekrar belirteyim...

bir diğer güzel sahne ise, selahaddin eyyubi' nin kız kardeşini katleden sakallı tavernacı kızıl devenin, eyyubi tarafından gebertildiği sahneydi... müthiş bir oyunculuk var orada, dikkat !

kudüs' e gelen hristiyanlar müslümanları katlettiler, lâkin eyyubi' nin verdiği cevap muhteşemdi... '' ben o adamlar değilim... ben selahaddin'im ! selahaddin ! ''
akabinde aslan yürekli richard, ki kendisi ingiltere kralıdır, yola çıkıyor kudüs' ü geri almak için... tam 3 yıl mücadele veriyor... ve şüpheli bir anlaşmayla kudüs' ü geri alamadan tekrar geri dönüyorlar... selahaddin eyyubi kudüs' ün ebeddiyen fatihi oluyor...
dikkatimi çeken şey, o şüpheli anlaşmanın ne olduğuydu... koskoca ingiltere kralı aslan yürekli richard, yoksa selahaddin eyyubi' ye ??? yok, yok olamaz ! buna inanamam... tövbe ! tövbeee ! geldikleri gibi gittiler neticede...
iyi filmdi !
çok iyi filmdi !

es-selâmun aleyküm !
ve aleyküm-es selâm !
director's cut versiyonu izlendiği takdirde keyif veren, normalin üstünde hristiyanlık sevgisi içeren film.
farklı dil, din ve ırktan insanların beraber yaşayabileceğini(yaşaması gerektiğini) vurgulayan güzel film. ayrıca eva green at üzerinde gelip su istediği sahnede daha bi güzeldir.
jeremy irons ve ghassan massoud'un döktürdüğü film.
selahaddin eyyübi'nin ne kadar güçlü ve iyi kalpli bir komutan olduğunu en iyi şekilde anlatan filmdir. savaş sonunda kudüs'ü alan müslümanların komutanı selahaddin, kudüs'ün içerisindeki yere düşmüş haçı alıp masanın üstüne koymuştur. bu da bize şunu gösterir; ''allah'ın yarattığı her dine, her peygambere, her inanca saygılı olunuz''
selahaddin eyyubinin iyi,zeki ve adaletli gösterildiği vasat bir filmdir. yani filmin tek artısı haçlı seferlerinin tarihi gerçeklere biraz da olsa yakın olarak anlatılmasıydı. bir kaç tane de güzel görsel efektli savaş sahnesini es geçmemek lazım tabi.