bugün

Hele karsisinda televizyon varsa tadindan yenilmeyecek hadise.
kanepem yatağımdan daha rahat olduğu için her gece yaptığım şeydir.
evde en çok keyif aldığımız şeylerden biri. dünyanın en güzel en rahat yatağını getirin ister kuş tüylü ister kaz tüylü olsun, kanepe sert bile olsa onun keyfini veremez.
tv izleyerek dinlenmenin sonucudur.
bu filmin başını izlemeniz yeterlidir.

http://www.youtube.com/watch?v=cCk4Hl1c4Yg
Çok lanet bir olay. Benimki daha çok uyuyakalmak ama şimdi yoktan yere başlık açmak istemedim. Birkaç saat olmasina rağmen boynum tutulmuş amk iki büklüm yatmisim kimse de kaldırıp yerime yollamamis.

Avrat kim ki amk sürünsün.
yer de uyumaktan çok daha konforlu olan eylem.
sürekli hale getirilmediğinde uykunun en keyifli hallerinden biridir.
(bkz: çocuklar duymasın)
bir cezalandırma yöntemidir.

(bkz: kezban)
Her Çarşamba ve Perşembe, aradada cumaları gerçekleştirdiğim eylem.
uykusu pek rahatsızdır ama uyurken verdiği tat bambaşkadır.
Rahat bir kanepede on numara olur. Evet.
bir kanepede uyanıp napıyorum lan ben burda demek kadar heyecan verici değildir.
Aylardır açılmayan bir kanepenin başucundan:

Sürekli kendi evinde yaşayanları bir kenara koyarsak bu özünde, bir yere ait olamamanın fiiliyata dönmüş hâlidir.

Yurt tutmak, "ev"lenmek, düzenli yaşanılan bir yere sahip olmak vs. Beraberinde rahat etme arzusunu meydana getiriyor. Evlenmek de esasında bu problemin bir çözümüdür. Rahat ederiz! Her ne kadar evli çiftlerden biri-tabii genelde erkek olur bu- zaman zaman kendi yatak odalarından, kavga sebebiyle veya herhangi kayda değer bir sebep olmadan, salondaki, oturma odasındaki, şurada buradaki kanepelerde uyumaya başlıyorsa bu durum evlilik için bence ileride ortaya çıkacak bir problemin veya [genellikle evlilikleri uzun seneleri doldurmuş (yaşları ilerlemiş) kimseler için ise:] problemlerin sümenaltı etmenin eşiğidir. Kişi artık o odaya tamamen ait olmadığını istese de istemse de bu tavrıyla gösterir. Özellikle yaşı kemale erimiş, ununu elemiş eleğini asmış çiftler için bu eylem bazıları tarafından normal görünse de gördüğüm örnekler evliliğin farklı bir boyuta döndüğünü bana düşündürmüştür.

Misafirler için de durum aynıdır fakat bu onları pek enterese etmez. Çünkü genelde geçici bir zaman için orada bulunurlar. Ait olduğu yere geçici bir süre sonra döneceğini düşününce insan genelde geçici olarak bulunduğu mekanda daha rahat eder.

Aslında bazılarında biteviye rahatsızlıklar olur. Evinde, kanepesinde, bazasında, kuş tüyü yatağında hiçbir yerde rahat edemez. Düşününce elbette buradan dünya'nın geçiciliğine hükmedebilir, bir misafir sıfatı kazanabilir, rahatımızı bozabiliriz. Ama yine bu minvalde düşününce rahatın bozulmadığını, dünya'nın da geçici olduğunu, asıl yurda -ahirete- elbet göçeceğimize düşünüp bir çıkar yol bulabiliriz. Bu bazısını daha da rahatsız eder bazısını ise rahatlatır.

Bir de bu durumun insanın diğer huylarına yansıması da zamanla kaçınılmaz oluyor. Aylardır sürekli yaşayacağımı düşündüğüm yerlerde olamıyorum. Kendi Ailemin yanında "misafir", akrabanın yanında "bir süre sonra gidecek birisi", arkadaşların yanında "yarına kadar kalacak bir dost", memlekette "tatilci"... Farkettim ki bu durum birçok şeyi de etkliyor. En başta daha az şeyle yaşamaya başlıyorsunuz. Daha az ıvır zıvır, daha az eşya, daha az kıyafet, daha az ve öz insan... birkaç sene evvel uzun süre yaşayacağımı düşündüğüm evimde her zaman yanımda götürdüğüm bir sırt çantam olurdu; onsuz bir yere çıkmazdım. Tabii artık böyle değil. Bir yerden sonra insan yüklerini atıyor, kurtuluyor; ama bunun etkili olmadığı ve geçiciliğin de değiştirmediği bazı şeyler var ki onları taşımak işte tam bu noktada insana güç veriyor(muş). bunu da öğrendim.

Kanepede uyumak modern bir konar-göçerliktir. Elbette bunu tv karşısındaki kanepeden uyuşukluğundan kalkamayıp odasına gidemeyen kimseler için değil de bir odası olmayıp, bir yere aidiyeti asgari seviyeye inmiş göçmen bireyler için söylüyorum.
kendi yatağımda uyumak yerine salonda uyumak nedense daha cazip geliyo, yatağımdan daha rahat belki de.
- kızım yatağına geç rahat rahat uyu.
- burası iyi anneee.
- sabah görürüm seni.
- annee belimm.
Misafir olunan evde yapılırsa Sabah ereksiyonunu gizlemek için insanı şekilden şekile sokan eylemdir.
Televizyon karşısında çok sevdiğim eylem. O esnada mışıl mışıl dalıp kendi yatağımdan daha da rahat bir yerde uyuyor gibi hissediyorum.
Uzun zamandır yapmadım. Ama çok zevkli ya. Sadece sabah orada uyanmak güzel değil. Keşke kanepede uyuyakalsak ve gece uyanmadan yatağımıza ışınlansak sabah yatakta uyanmak gibisi yok çunki.
Senelerdir yaptığım şey.Kendime ait ne bir odam ne bir yatağım var.Dersimi haber kanalı sesi eşliğinde izlemekten,sabaha televizyon sesiyle uyanmaktan,tek göz oda kutu gibi evlerde yaşamaktan bıktım.Bunun romantizmini yapan olursa ağır söverim.
Uyuduğum uykudan da bir bok anlamıyorum.
Kesinlikle yapamadığım uyuma şeklidir. Zifiri karanlık ve yumuşak bir yastık olmadan asla uyuyamıyorum.
Öyle kasıntıyım ki asla uyuyamam yumuşacık yatakta bile oram buram tutuluyor günlerce geçmiyor kanepede ölüyorum.
Hanımıyla kavga edip yatak odasından kovularak cezalandırılan erkek davranışı.
Uykunun tutmadığı, yatağınızın diken gibi battığı huzursuz gecelerde insana ilaç gibi gelendir.
Artık çipil çipil olmuş zavallı gözlerimle, yastığımı koltukaltıma alıp battaniyemi sürüyerek kendimi kanepeye attığım gecelerimin sayısı epeyce fazladır.
O kanepe ana kucağı gibi gelir bazen, sığındığın liman gibi...