bugün

hakkında o kadar şeyler söylenmiş, şiirler yazılmış, hikayeler uydurulmuş, can yakmış, can almış, hayat karartmış, rezil de etmiş vezir de... ama yine de vazgeçilememiş türkiye'nin kalbi şehirdir.

her şeye rağmen güzeldir istanbul'dur. biçimsel olarak yani. eminönünde inersin vapurda yasa olduğu için gizlice sigara yakarsın, üsküdar'a varınca salacak sahiline inersin, karşı da ortaköy. gecenin bir yarısı sarhoşlar...

en çokta sevdiğin insanlar değerli kılar istanbul'u. yoksa taşı toprağı altın olsa, istanbul, istanbul olmaktan çıkardı. kaçmak istiyorsun ama gidemiyorsun. hatıra enkazıdır istanbul...
güzelliği hava durumu ile çok alakalıdır. bazen elektrikli bir hava olur. yürürken bile adamdan sinir saçılmasına sebep olur. bazen de ohh mis gibi dedirtir. pazar günü bana mis gibi dedirtti. eve girmek istemedi, bu hayta.
istanbul da sonbahar şarkısının tadını şuanki güzelliğiyle veren şehir.
--spoiler--
Üsküdar kız kulesi, sirkeci gülhane istikameti, tünel galata kulesi, kadıköy'ün her karışı, ortaköy cami dibi istanbul'u sevmek.
--spoiler--
Canım istanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu istanbul diye toprağa kondurmuşlar.
içimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki istanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

istanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
istanbul,
istanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!
ille istanbul'da bul!
istanbul,
istanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
istanbul,
istanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Ana gibi yar olmaz, istanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
istanbul,
istanbul...

Necip Fazıl Kısakürek
kaza geçirmiş bir genç kız
ve o kızın güzel yüzü istanbul...
her yer olmuş taş, beton, duvar;
ama yine de, iyi ki istanbul var..
Anlayana en güzel, en büyük aşkı yaşatacak şehir.

Anlamayan için hiç birşey ifade etmez, üstüne kalabalık, Sürekli trafiği olan çekilmez bir şehirdir.

Tabi benim için cennetin ta kendisi.
yaşanılan bölgeye göre herkesin farklı anlamlar yüklediği şehir.

Zengininin de fakirinin de bolca olduğu yer. Ama öyle değil, türkiye'nin en zenginiyle açlıktan kırılan insanın 10'ar dakika mesafeyle oturdukları yer. Dünyanın her yerinden insanların buluştuğu apartman dairelerinin olduğu yer. Öyle ki, deniz görmeyen insanların dahi olduğu yer.
eşsiz boğaz manzarası olan şehrimiz.

dünyada türkiye genelde istanbul olarak bilinir.
Aşk, aşk, aşk!
kavuşmama 24 saatten daha az zamanın kaldığı şehir.
sorun şehir. yok arkadaş cidden havasının kirliliği, trafiği, her taraftan insan fışkırmasıyla ölesiye nefret ediyorum bu insan düşmanı şehirden neyse kaçışa çok kalmadı.
insanda garip bir özlem duygusu yaratan şehir. farklı bir büyüsü var, sevgili gibi şarkılarda aklan gelen.. ayrıldığında içinde kalır, yanındayken hiç ayrılmamışsın gibi kaldığı yerden devam.. sonu yokmuş gibi, hangi köşesine gitsen bilmediğin bir şeyleri mutlaka saklar kendi içinde.. sevgili gibi.. hep keşfedeceğin bir şeyler barındıran içinde, hep şaşırtan seni, içinde her şey var olan.. gezmekle bitmeyen, izlemekle doyulmayan.. gözlerini kapatıp bazen, öylece dinlenesi, tek kelime etmeden.. sevgili gibi..
anıları özleten, hep bir şeyler alan.. bazen "çok-bir" şey alan, ciğerini söküp koparan bazen, gözyaşlarının sebebi, ama yine de kopamadığın.. onsuz olunamayan.. sevgili gibi istanbul..
uzunca bi'tatile çıkarken ütünün fişi prizdeymiş gibi, çaydanlık ocaktaymış gibi, ocak yanıyormuş gibi, ışıkları kapatmamamış ya da anahtarı almayı unutmuşş gibi bir histir istanbul.
okullar açıldığından beri yol, köprü, alt geçit vb. çalışmalarının deli gibi arttığı şehir.
Sadece yalnizliktir.
istanbul un göbeğinde olup derin bir sessizliğe sahip kısımları vardır. arada denk gelirim. mesela vezneciler civarında, eski cami veya külliye tarzı yapıların olduğu bir kısım var. çık yürü sanki osmanlı devrinde yürüyormuş gibi hissetirir. tam adını bilemedim.
Metropolitan. Bana göre bir Avrupa şehri. Yurtdışında da gece hayatıyla adından söz ettiren şehrimiz.
bütün sorunları bir kenara bırakın ve istanbul' u dünyanın en güzel şehirlerinin başı olarak kabul edin. ( paris, berlin, londra, viyana, roma gibileri bir yana, istanbul bir yana. )
fatih sultan mehmet'in iki eli takunyalı führer'in yakasında olacaksa bu şehir yüzündendir. mimar sinan'ı saymıyorum bile.
ekim ayı sıcaklık ortalaması 16.0 °C'dir.
birsen tezer' in olağanüstü şarkısı.

" gözlerin istanbul,
istanbul yüzün bugün. "
dünyanın sayılı güzelliklerinden olsa da trafiği insanı şehre karşı soğutuyor.
avrupa trafik sorununu metro ile çözmüş. mesela 30 milyon nüfusluk moskova.
insanlar aktarmalarla şehrin bir ucundan diğer ucuna dakikalar içinde varabiliyor. trafik sorunu nerdeyse hiç yok.

ayrıca başta istanbul olmak üzere marmara bölgesindeki nüfus alternatif şehirlere dağıtılmalı. mesela bankaların istanbula a taşınması da çok büyük bir yanlış. zaten nüfus fazla. mümkünse o alternatif şehrin önce alt yapısı ulaşımı yeniden tasarlanmalı.

diğer önemli bir nokta türkiye de kaldırım taşına dünyanın masrafı yapılıyor ama ona rağmen her taraf kırık dökük.
avrupada kaldırım taşı her yerde yok onun yerine kaldırımlara asfalt dökülmüş.

belediye başkanları, il idarecileri, çevre ve şehircilik bakanı

moskova, londra ve paris gibi önemli merkezleri lütfen gezip incelesinler. çarpık kentleşmeye bir son verilsin artık.
''biniyorum meçhule
ardımda martılar telaş
bırakıp gitmek var şimdi seni yarim
dört yan ezan
vapur vapur boğaz...''

istanbul ve aşk.. daha nasıl güzel anlatılabilir? Hüzünler yuvalanmış olsa da gözlerinde, yine aşığınım bakışlarının, kokunun.
ilk defa gelenler hayran kaldigi sehir.. sen carsamba sabah 9-10 arasi 1. kopruden gecmeye calis gorurum ben senin hayranligini.. baba hayrani gibi kendini jilete vurursun..