istanbul un altınları

tankut'un ayrılmasıyla beni büyük üzüntü içine sokan dizi.

sağlam bir kadroya sahip ama vasat bir dizi.

gürgen öz gitmeyeydi iyiydi. gerçi pek birşey kattığını söyleyemeyiz diziye. ama şu an şaha kalktığını görüyoruz dizinin, o da şaha kalkabilirdi.
gerçi eksikliği de hissedilmiyor pek. farhi'miz var bomba gibi. o nasıl bir tiptir öyle arkadaş?

--spoiler--
fahri: sabah bayılmışsın, neden bana haber vermiyorsun beraber bayılırdık abi. biliyorsun ben bayılgan bir tipim.
ismet: fahri, biz o konuyu çoktan kapattık. ayrıca reşat abin ayılalı çok oluyor.
fahri: olsun yenge bayılırken dikkat etmek gerekiyor. geçen bir arkadaş bayılmış hastaneye yatırmışlar. meğerse ölmüş. sonra ayıltamadılar öylece gömmüşler.
--spoiler--

kadrodaki ve senaryodaki değişimle birlikte iyi bir sit-com olacak. dizinin ilk zamanlarındaki kalabalık dagıtılmış ve senaryo tekrar elden geçirilmiş anlaşılan. bu arada ikinciye izlediğimde ilkinde bir çok espriyi kaçırdığımı fark ettim. daha çok keyif aldım.*

fahri olmasa çekilmez bu dizi.

http://ulu.so/uzhrpr

son ata demirer'li bölüm çok şahaneydi. hatta ata demirer'in berbat oynamasına rağmen.

ilk kez izledim. ve deidm ki ben bu diziyi neden daha önce izlememişim ki?

tadında komedi yapıyorlar. sevdim ben. kaliteli. karakterler cuk oturmuş. hele biri var sürekli takım giyen karakter adını unuttum şimdi işte onun yanındaki kişi gerçekten iyi bir tip. alışılmış bir karakter değil. en çok ona güldüm. ismini öğrenince yazarım. izleyenler anlamıştır sanırım. şoför olan.

düzeltme: fahri imiş adı. Letise teşekkür ediyorum burdan da.

yeniden takibe aldığım dizi. oyunculara bakınca: de un var şeker var yağ var artık iyi bir helvanın geleceğini ummuyorum.

adamı öldürdüğünü sanan fahri vicdan azabı çekmektedir. polise gitmeye karar verir ve arkadaşlarına anlatır. ve o vurucu cümleyi söyler:

+idam cezası paraya çevriliyor mu? insan hayatı ucuz diye biliyorum. satarım telefonu öderim.

buna epey güldüm.

ekleme: kompetana teşekkürler.

--spoiler--

ercüment: fahri abi beni burda unuttunuz, gelip alın beni.

fahri: alamam ercük, o eve giremem, ölü insanlar görüyorum o evde.

ercüment: abi ne ölüsü yok öyle bir şey, ortam çok güzel ölüyü diriltir.

--spoiler--

başlarda çok sevmiş olmama rağmen kendini kendi içinde tekrar eden dizi olmaya başladı son bir kaç haftadır. zaten çok hafta da olmadı başlayalı. çok iyi başlamıştı. çok ta iyi güzel başlamıştı taam mı? ama nedendir bilmiyorum diziden ayrılanlar ışığında yeni bir aşk yaratma çabası, sürekli aynı konseptte esprilerin dönmeye başlaması dizinin kalitesini düşürdü. umuyorum toparlanır. çünkü kadrosu ve yapımıyla gerçekten müthiş işler başarabilecek bir dizi. bu arada son zamanlardaki başarısızlığın yönetmenlerden kaynaklandığını düşünmekteyim. çünkü dizinin yönetmeni bir röportajda oyuncuya açık kapı bırakmadığını ve doğaçlamaya izin vermediğini söylemişti. yahu haluk bilginer, demet akbağ ve salih kalyonla çalışıyorsun, bırak kendi hallerine oynasınlar. sana iki saatte 3 saatlik bölüm çıkartmazlasa bende adam değilim.

polis akademisinin komik karakteri olan memur zed (bobcat goldthwait)'in birebir kopyasının olduğu dizidir. Fahri karakteri memur zed'in türkçe bilen versiyonudur.
http://www.youtube.com/watch?v=LsBugR9dpdU
http://www.youtube.com/watch?v=4oCT0NqZIpk&feature=related

yazmaya geç kaldım biliyorum ama, bir entry girdim 13705322, ertesi bölüm dizi setine bomba düşmüş gibi, oyuncuların yarısı yok. tamam tankut gitti, mantıcı ailesinin de çoğunluğu gitmiş, e uğuru ne diye gönderdiniz. en komik karakterlerinden biriydi. bir o bir de fahri... zaten fahri de gitseydi, izlemezdim artık...

haluk bilginerin her rolü aynı, sadece kahramanların adı farklı... biraz modifikasyon lütfen.

tecavüz, cinayet türevi sahneleri olmadığı için yayından kaldırılmış dizidir. atv kedi olalı yarım yamalak ta olsa bir fare tutmuştu. onu da elinden kaçırdı.

insanı değil dizi, televizyon izlemekten bile soğutacak kadar kötü bir dizi.

izlerken türk dizisinin geleceği hakkında derin endişelere kapılıyordum. "ulan ya bir gün dünyada su kalmaz da hepimiz susuzluktan ölürsek?" kadar derin ve sarsıcı endişeler...

bitti rahatladım.

spoiler

nasılsın abi, iyi misin abi, iyi gördüm seni abi?

spoiler

he amk. çok komikmiş.

taşı toprağı mesela...

yayından kalkmasına üzüldüğüm sit-com. haluk bilginer ve Demet Akbağ'ı bir arada görmek her zaman karşılaşılabilecek bir durum değildir çünkü.

istanbul' un taşı toprağı altın.

çok güzel diziydi zamanında, demek akbağ ve haluk bilginer gibi ustaların yanı sıra şahsen en sevdiğim nadir sarıbacak'ın fahri altın karakteriydi.

dizi uzasaydı fahri altın'da bir ismail abi veya burhan altıntop kadar fenomen olabilirdi.

küçük ağa'nın, akasya durağı'nın, ege dizileri'nin tuttuğu bir ülkede değer bulamamış kaliteli dizidir. diğerleri için;
(bkz: 46 yok olan)
(bkz: şen yuva)
(bkz: ulan istanbul)

budur.

ömrü kısa sürmüş hoş bir diziydi.