bugün

bencileyin bazi bunyelere; pilavdan donenin kasiginin kirilmasini* hatirlatan ukte. * * *
kimsenin kişisel görüşlerine göre yargılanmaması gerektiğini kabullenememiş basit yapılı belleklerin hazin bir uygulamasıdır.
(bkz: dinde zorlama yoktur)
(bkz: islam dinini kabul edenin hayata dönmesi)
bu eylemi yapmak için özel ordular kurulduğu da söylenir.
(bkz: tahammülsüzlük)
(bkz: tahammülsüz bir din olarak islam)
şeriatla yönetilen islam devletinde müslümanken dininden dönen kişi iki kez müslüman olmaya davet edilir yanıt olumsuz ise islam devletinde yeri olmadığı belirtilir hala da gitmem diyorsa devletin yasalarına göre öldürülür.
bir de şahitlik ve itiraf mevzuları vardır. kişi kendi ağzıyla dinden döndüğünü söylemeden ceza uygulanmaz.
(bkz: islama saldırmanın dayanılmaz hafifliği)
(bkz: yok artık)
insanları şaşırtmaması gereken bir durumdur.
(bkz: arap kültürü)
(bkz: pilavdan dönenin kaşığının kırılması) *
islam düşmanlarının ağzına pelesenk olacak ve islam'ı aşağılamak, kötü, yobaz bir din olduğu iftiralarını atmak isteyen bünyelere kapı açan söz.

neymiş efendim "islamdan dönenin öldürülmesi" allah herkese akıl-fikir vermişte islam dinini anlayamayanlara ona çamur at izi kalsın felsefesi güdenlere vermemiş mi ? vermiş tabide onların tek sorunu belden aşağı vurmaktan başka birşey değil.
eger dogru degilse bu acilen birinin arap devletlerine soylemesi lazim cunku arap devletlerinin cogunda uygulanan bir kuraldir bu.
(bkz: yoldan çıkan yoldaşların taşlanması)
(bkz: pilavdan dönenin kaşığı kırılsın)*
(bkz: siz bizi güldürdünüz biz de sizi güldürürüz) *
(bkz: ölümden dönenin öldürülmesi)
islam' daki had cezasinin uygulandigi suclardan birisidir. murted olan biri oldurulmeden once tekrar dine donmesi icin bir sure verilir. bu sure ozellikle hz. Ali tarafindan 1 ay olarak belirlenmistir. bazi islam alimlerine gore bu sure 1 yila kadar cikmaktadir.

islamda cezasi olum olan uc suc vardir; zina, kasten adam oldurme (kisas) ve murted olma. bunlardan murted olmada olum cezasi verilmeden evvel el ve ayaklar capraz olarak kesilir, sonra olum cezasi verilir.

yakin zamanda bu cezanin uygulandigina dair bir bilgi olmasa da hallac-i mansur en tipik ornegidir.
çelişki yumağı olandır.

der ki 'kafir olana karışma(senin dinin sana benim dinim bana), ancak irtidad içindeyse öldür'
peki soralım o zaman, doğuştan ateist var mıdır bildiğiniz? daha doğar doğmaz kulağına ezanı oku, yürümeyi öğrenince kuran kursuna yolla, okulda din kültürü adı altında islamı dayat, analiz yeteneğinin dipte olduğu yaşlarda bu tip etkinliklerle dini sok kafasına. amk sanki dinin egemen olduğu yerlerde(neredeyse tüm dünya) direkt ateizmi seçme şansı var insanın. böyle yerlerde her çocuk dindardır, zira başka şansı yoktur. kendine gelince seçim yapma olanağını fark eder.

hayır bir de özgür irade vardı hani. bu mudur yani özgür iradeden kastınız amk. özgürce seçebilirsin ama biz de özgürce öldürebiliriz. hoşgörünüze kurban edeceksiniz yani özgür iradesi ile sizi seçmeyeni. baştan aşağı çelişkisiniz işte.
hani hosgoru? Hani saygi? Allah demisti ben size akil verdim benim verdigim cani sadece ben alirim. Yanlis kitaba calismislar demek ki. Yada korsan basim araya baska birsey karismis.
her şeyi açıklıyor.

kaynak: (bkz: bakmadangormeyen)

--spoiler--
mürted, dinden çıkan kişi demek. hadiste geçen ''din''den kasıt da, islam dinidir elbette.

esasen mürted katli, ta'zir cezasıdır. islam'da cezalar 2'ye ayrılır: had cezası, ta'zir cezası. had, allah hakkıdır. bizzat yüce allah tarafından belirlenmiştir. uygun şartlarda bu cezalar uygulanır. ta'zir cezaları ise, halifenin emriyle toplumsal sükunu yerleştirmek için uygulanan cezalardır. yani halifenin onayı gerekir.

mürted katli de bu ikinci tür cezalar kapsamına giriyor.

şimdi şöyle. alimler islam'dan çıkmakla, islam'a karşı çıkmayı ayırmışlardır.

kişi vicdani sebeplerden ötürü veya geri zekalı olduğundan ötürü dinden çıkabilir. genelde geri zekalı oluyorlar, tecrübeyle sabittir. fakat dinin gerekli bir müessese olduğunu kabul eder, dine karşı çıkmaz, insanların dinine ilişmez ise öldürülmesine lüzum yoktur.

lakin islam'a sistematik bir saldırı düzenlerse; fikrî veya fizikî boyutta, o halde öldürülmesi caiz olur.

kısacası, halifenin dikkatini çekecek kadar islam düşmanı olması gerekir.

islam tarihinde böyle olaylar var. razî var mesela, dinden çıkmış. fakat öldürülmemiş. es serahsî var, felsefeci el kindî'nin talebesi. o da mürted fakat halifenin yanında çalışmış uzun seneler. bir komploda öldürülüyor. halifenin baş katibiydi bu adam. ibnu'l mukaffa var, o da mürted. siyasi sebeplerden ötürü öldürülmüş.

islam tarihine baktığımızda, bu cezanın siyasi sebeplerle tatbik edildiğine şahit oluyoruz. sonra da dinden çıktığı bahane ediliyor. fakat be kardeşim, bu adam 15 sene önce dinden çıkmış, sen yanına almışsın, katip yapmışsın, aran bozulunca öldürtmüşsün, diyorsun ki ''dinden çıktı''

15 sene önce öldürseydin ya...

velhasıl kelam; bu ceza pek muteber bir ceza değil. neresinden çeksen, o tarafa gider yani. ülkenin başına bağlı. ülkenin başı diktatörse, önüne geleni keser. değilse, gider mürtedi baş katibi dahi yapar. çünkü ta'zir cezası, illa uygulanacak diye bir kaide yoktur.

ki, bir çok mürted islam'ı karalayan eserler yazmasına rağmen öldürülmemiştir. ibnu'l mukaffa, kur'an'a karşılık başka bir kitap yazmayı denedi, öldürülmedi. halifeyle ters düştü, aldılar kellesini.

bu ceza dini bir cezadan çok siyasi bir ceza...

fakat diyelim ki öldüreceğiz, adam dinden çıktı, illa öldüreceğiz.

süre verilir kendisine. alimlerden oluşan bir heyet gider. anlamadığı konuları izah eder. süre isterse süre verilir. mürted kadın hanefilere göre öldürülmez. derler ki: ''bak bu son...'' o da tevbe edip etmemeye karar verir, tevbe ederse kurtulur.

bu uygulama da münafıklığı arttıracağı için eleştirilmiştir fakat kişiye tevbe şansı tanır bu yöntem. münafıksa da münafıkların cezasını allah verir.
--spoiler--