bugün

islam araştırmaları merkezi...
isam.org.tr
sadece öğretim görevlileri, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine açık olan kütüphane. özellikle sosyal bilimler alanında araştırma yapanlar için doğru yer.
1984'te kuruldu. islam kültürü'nün yanısıra Türk kültürü, tarihi, edebiyatı ve sosyal bilimlerin birçok alanında kaynakları var. Ziyad Ebüzziya, Orhan Şaik Gökyay, Hilmi Oflaz, Albert Hourani, Jacques Waardenburg, Kemal Beydilli, Kasım Küfrevi, Nuhoğlu Ailesi, ilber Ortaylı'ya ait özel koleksiyonları bünyesine kattı. 182 bin cilt kitap, 2 bin 720 çeşit dergi, 17 bin doküman, 19 bin 144 mikrofilm, 411 mikrofiş ve mikrofilm, 640 CD mevcut. Osmanlı Kadı Sicilleri, Şer'iyye Sicilleri Arşivleri burada.*
bkz. http://www.isam.org.tr
kütüphanesinin zenginliği ve iç mimari olarak sinematik görüntüsüyle beni cezbetmiş, dil çalışmalarımı sükunetle yapabildiğim ve iki buçuk ay daha yapmaya niyetli olduğum mekan. altunizade'dedir kendileri.
bir alay okur olarak kitap raflarını ve kitapları en üst kattan aşağı fırlatmaya ikibin'i dokuz geçe başlasak ikibin'i on geçeye kadar bitiremeyiz. (olasıhallerim'in evliya çelebi tezahürüdür.)
burada çalışmayı alışkanlık haline getirenlerde bağımlılık yapan yer. zaman zaman ahmet turan alkan ve beşir ayvazoğlu ile fakat her gün mehmet niyazi ile karşılaşabileceğiniz mekan.
altunizade'de yer alan ve bir yüksek lisans veya doktora öğrencisi için çölde vaha sayılabilecek merkez. illa ki islam ile ilgili bir araştırma yapmanız şartı da yoktur. ihtiyacınız varsa diz üstü bilgisayarınız ile yoksa da ders notlarınızla gelin ve adam akıllı ders çalışın burda. pazar günü bile akşam 23'e kadar açık. üstelik fotokopide zehir gibi çalışanları mevcut. internet kullanımı açısından iyi. ben ki masa başında on dakika durup ders çalışamam, burası bana hafta sonu ciddi ciddi ders çalıştırmayı başardı. daha ne diyeyim.
çökmez denilen ama çöken islami araştırma zamazingosu.
insana çalışma azmi veren bana göre türkiye'nin en iyi kütüphanesi. kaynaktan ziyade çalışma ortamı ve çalışma saatleriyle en iyi olmayı hakediyor. ayrıca yükseklisans ve doktora öğrencilerini alması içierde farklı güzel bir ortamı oluşturuyor. ayrıca çay bedavadır.
masalar saatlerce boş durmasına rağmen üzerindeki kitaplar alınmaz, anlayışsız insanlarca masalar eşya doldurulur.
akademik yahut lisansüstü kimlikleri sebepli bazı hödükleri de zaman zaman barındırsa da, insanın aşk ile şevk ile çalışasını getiren bir ortama sahip, hayatımızın büyük bölümünü geçirdiğimiz/geçireceğimiz zengin kütüphane. bir de masa altı prizleri kullanışlı olsa tadından yenmez.
resmen orada çalışıp orada yatıp kalmak istediği uyandıran mekan. kitap can'dır.
muhafazakar gençlerin piyasa yapma yeri.

düşününce, kızlı-erkekli bir arada bulunabilecekleri başka yer olmadığı için mantıklı da.

burada araştırma falan yapılamaz. Bir kitabı katalogdan bulduğunuzda o numaraya göre taramanız gereken raf sayısı 5-10 civarı. Yani 150-200 kitaba tek tek "bu o mu?" diye bakmanız lazım. hele 24 sayfalık bir kitapsa.

Kitabı bulsanız oturacak masa yok. "muhafazakar gençlik" her yere kitap, palto vs. bırakmış ve bu şekilde işgal edilen yer sayısı, oturmakta olan insan sayısından çok. fakat ayakta dolanan pek kimse yok. muhtemelen yapılan şey, bir yere konuşlanıp başka masaya ya da komşu bir mekana 'misafirliğe' gitmek. beyhude yere bu kadar işgal edilmiş yerin başka açıklaması yok.

üniversite kütüphanelerine dışarıdan biri cüzi bir ücret ödeyip girerken buraya doktora öğrencisi vs. de olsanız 5 tl 10 kuruş (?) verip üye olmak zorunlu. sonra kart çıkacakmış, gidip alacakmışım. bir daha gidersem.

bir diğer kuralları, kitaptan resim çekilmesine izin vermemeleri. eğer bu kural olmasaydı 1972 basımı kitabın resimlerini kullanıp korsan yayıncılık yapabilirdim ama oyunumu bozdular. tek yol fotokopi. orada da yığılı kitaplar sırası var. kitabı, içine bir fiş yazıp bırakıyorsun, bugün git yarın gel, ne zaman sırası gelir de çekilirse o zaman sureti alıyorsun.

en bombası da kitaplara sahip çıkılmaması. internet kataloğunda bir doktora tezi bulmuştum. emanette yazısı olduğu için almaya hemen gitmedim ama o emanette yazısı haftalarca kalkmadı. bir arkadaşımın "bir hocanın odasındadır, 20 dakikada getirirler" tavsiyesine güvenip (ki o gün o da ortada yoktu, tam fransız kaldım) isam'a gidip tezi istedim. açıkça tezi bir hocanın alıp götürmüş olduğunu, marmara ilahiyat'a gitmem gerektiğini söylediler. isam kataloğundaki kitabın peşinden marmara ilahiyat kütüphanesine gitmek çok normalmiş gibi.

bir de teselli verdiler sağ olsunlar. zaten tez orada olsaymış da 3'te 1'ini görebiliyormuşum. kalan 3'te 2'sini görsem ne olacak bilmiyorum ama çok da fark etmedi. muhafazalar arkadaşların öve öve bitiremediği isam'dan 3'ün birini alıp çıktım zaten.

gerçekten araştırma yapmak isteyenlere tavsiye etmeyeceğim mekandır.

edit: şimdi aklıma geldi de baktım. YÖK tez merkezinde indirmem 2 dakika süren belge içinmiş adamların mücadelesi.
isa'yı sahiplenen insan sözcüğü.

Örn: Benim isa'm yapmaz öyle şeyler....
otomatik giriş sistemlerinin bile kartı göstererek her geçtiğinizde size teşekkür etmesi ile herkesin aşırı nazik ve kibar olması çok güzel.