bugün

ülkemize ilk matbaayı getiren kişi
soyadını nereden aldıgını merak ettiğim muhterem zat.
rönesans ile avrupa'da yaygınlaşan matbaa ve kağıt yapımı furyasını geç de olsa osmanlı'ya getiren zattır..
ülkemize matbaayı ilk getirmemiştir, getirdiği tarihten çok önceleri matbaa zaten ülkemizde vardır ama gayrimüslimler tarafından işletilmektedir.
ibrahim müteferrika türkler tarafından işletilen ilk matbaayı yirmisekiz celebizade sait celebi ile birlikte kurmuştur
avrupa'da, baskı makinesinin bulunması ile kitap 1444 yılında basıldı. bu yeni aygıtı kullanmak için izin isteyenlere papa, sadece incil basmaları koşulu ile müsaade ediyor. bize ise, baskı makinesi, 284 yıl sonra, 1728'de gelir. ilgililer, şeyhülislam'a başvurarak izin isterler. şeyhülislam, -papa'nın tersine- kur'an basılmaması koşulu ile müsaade eder bu yeni girişime. ibrahim müteferrika'nın bastığı 16 kitaptan sonra, basımevi durdurur işini, ta 1796'ya dek. yeni türk abece'sinin çıktığı 1928 yılına kadar basılmış kitap sayısı 40 bin dolaylarındadır.
kendisiyle alakadar diyalog:

+ yalova'da bi de kağıt fabrikası kurmuştur... öte yandan türklere sığınmak isteyen macar kralı rakoçin'in tercümanlığını yapmıştır.
- açıklamanız yeterlidir 20 puan aldınız.
+ daha fazla bilgi edinmek isteyenler, tarihi osmanlı mecmuasının üçüncü cüzünün, bindokuzyüzonikinci sayfasına bakabilirler efenim.

(bkz: hababam sınıfı)
(bkz: film repliklerini ezberleyen psikopatlar)
Mehmed said efendi ile beraber istanbul'da ilk turk matbaasini kuran kisidir. 1674 yilinda macaristan'in klovjar sehrinde dogmus kalvenist bir macar ailesinin oglu olan ibrahim muteferrika'Nin musluman olmadan onceki adi bilinmemektedir. 1719 ve 1735 yillari arasinda matbaa kurma calismalarina basladi ve padisahtan olumlu yanit aldi. ilk olarak 17 eser ve haritalar bastiran muteferrika, 1745 yilinda vefat etti.
müslümanlığı kabul ettikten sonra islamı ve türkçeyi büyük bir hızla öğrenmiş, 1711- 1714 yılları arasında müslümanlığı savunmak için risale i islamiye adında bir kitap yazmıştır. hacegan rütbesine kadar yükselmiştir.
adamda öyle bir isim var ki, ne zaman duysam elinde matbaayla gezen bir tip aklıma gelir. o derece bütünleşmiş matbaayla. kendisi, bu ülkeye en büyük faydası dokunanlardandır.
nekadar dua etsem az kisidir. ülkede nekadar aydınlık insan varsa bu aydınlıgı ona borcludur. ve kendimi kara cahillikten kurtaran insanlardan birisidir. matbaa makinasini ilk kez anadoluya getiren insandır.
o zamanki osmanlı imparatorluğu'na avrupa'dan çok çok sonra matbaayı getiren ilk kişi.

kanımca türkiye'nin teknoloji tarihini başlatan insan, o olmasaydı teknoloji ne seviyede olurdu merak konusu.
hababam sınıfı sayesinde tarih derslerinden daha çok tanınan adam .
(bkz: ibrahim muteferrika nin matbaasini taslamak)
ayrıca osmanlı devletine sığınan macar kralı rekuci nin tercümanlığını yapmıştır.

habbam sınıfının yalancısıyım.
osmanli'ya matbaayi ilk getiren kisi degildir. ilk matbaayi 15.yyda yahudiler getirmistir.
ibrahim Müteferrika (d.1674 - ö.1745) Macar asıllı Osmanlı müteferrika, matbaacı, yayımcı, yazar ve çevirmen. Osmanlı devletinde basımevi kurup Türkçe kitap yayımlayan ilk kişidir.
ilk matbaa'yı getiren kişi olmakla birlikte[[ilk türk matbaası desek daha mantıklı olur bilindiği üzre ilk matbaanın geliş yılı 1493 senesi ispanya'dan kovulan yahudiler kendiler ile birlikte matbaalarını da getirmiştir. bu kişiler david nahmias ve oğlu samuel'dir. bununla birlikte ilk türk matbaası kurulacağı zaman daha önce istanbul'da varolan yahudi, rum ve ermeni matbaalarından gerekli teknik yardım da alınmıştır]. teknik alanlarda da bilgisi olan şahıstır. bilindiği üzre 3 dile hakimdir. babinger müteferrika'nın italyanca, fransızca ve almanca konularında yetkin olmakla birlikte latincesi konusunda biraz şüpheli olduğunu belirtmiştir. bununla birlikte katip çelebi(hacı halife)'nin bazı eserlerinin müteferrika tarafından tamamlandığı da belirtilmiştir.

bununla birlikte matbaa konusunda büyük emekler sarfetmiş olan mehmed said efendi'nin varlığı gözden kaçmıştır. daha doğrusu taner timur'un da belirttiği gibi hemen hemen herkesin bildiği karakter olarak ibrahim müteferrika yüceltilmiştir. matbaanın osmanlı'ya yerleşmesinde ne kadar payı yadsınmasa da tutunamamasında ibrahim müteferrika'nın daldan dala konma payı yüksektir. işin esası müteferrika'nın bu çeşit bir yapıya sahip olduğu franz babinger tarafından belirtilir. müteferrika matbaa olayından sonra belki de daha iyi getirisi olduğu haesbiyle taşrada kadılık yapmaya karar vermiştir. müteferrika'dan sonra matbaa'nın başına oğlu geçse de genellikle aynı eserlerin kopyalarını basmıştır. nitekim matbaa 1.abdülhamid dönemine kadar kimilerine göre baskıcı bulunamaması kimileirne göre de uzman yetersizliği nedeniyle atıl kalmıştır.

işin ilginç yanı matbaa ile ilgili tartışmalarda saklıdır. özellikle cumhuriyet döneminde matbaa ve osmanlı'da yerleşimi konusunda sürekli olarak gerici bir kısımın ve ulemanın matbaanın kurulmasına karşı çıktığı şeklinde ve bu nedenle matbaa'nın osmanlı'da uzun soluklu olmadığı yönündedir. bu tip yorumlar kısmı olarak gerçeği yansıtsa da konunun bütününe teşmil edildiğinde ağırlıklı eksik olmaktadır. konuya karşı çıkan taraflar olmakla birlikte devrin müftüsü olan abdullah efendinin konu hakkındaki yenilikçi ve destekleyen görüşleri de gözden kaçmamalıdır. hatta bu konuda oldukça iç açıcı bir fetvası da mevcuttur.

işin bir de ihmal edilen ekonomik yönü bulunmaktadır. osmanlı'da geçimlerini elyazmaları çoğaltmakla geçinen bir kısım lonca mensubunun yer aldığı müstensih'lerin bu konuda ellerinden geleni ardına komadıkları bir gerçektir[babinger ekmeklerinden olan 6000 mutsuz kopyacının matbaayı yok etmek için bir araya geldikleri ve öncelikle kağıthane'deki kağıt fabrikalarına zarar verdikleri ve daha sonra da matbaayı basarak aletleri tahrip etmiş olduğu yönnündedir]. keza bu tip bir loncanın olduğu evliya çelebi tarafından bildirilmektedir[gerçi evliya çelebi yankesiciler ve hırsızların da bir loncasını olduğunu bildirmektedir]. hatta hatta niyazi berkes bu konuyu şeriattan ziyade lonca sınırlamaları ile ilişkilendirmekte ama bakış açısı daha da farklılaşmaktadır. ona göre zaten matbaa ilk kurulduğunda kutsal eserlerin basılmasına izin verilmemesi nedeniyle geçimini elyazmalarından sağlayan kişilere herhangi bir zararın gelmesi sözkonusu değildi. esas tepki gösterilen olgu ise matbaacılığın başlaması ile beratlı mesleğe verilen yeni izindir. bununla birlikte avrupa matbaalarında kullanılan arap harfleri de güzellik anlayışını pek yansıtmadığını belirtsek yalan olmaz.

işin bir başka yönü de matbanın sahibini ve onun kalfalarını geçindirecek ve işi çevirebilecek parayı getirememiş olması gerçeğidir. basılmış kitaplara karşı islam geleneğinden kaynaklanan önyargılar ve ve murassa elyazmalarının yanında kara harflerin tekdüzeliği matbaanın istiskal ile karşılanmasındaki etkenler olarak sıralayabiliriz.
protestan bir macar ailesinin oğlu olarak 1674 yılında macaristan'ın kolozsvar kentinde doğdu. rahip olmak üzere okurken 1693'te imre thököly'in habsburglara karşı ayaklanması sırasında osmanlı askerine esir düşmüş, istanbul'a getirilerek köle olarak satılmıştır. kendisini kurtarmak için kimse fidye vermediğinden, efendisi de zalim bir insan olduğundan kölelik hayatına dayanamayarak müslüman olmuş ve ibrahim adını almıştır.
--spoiler--
ibrahim müteferrika ilk türk matbaacısıdır. matbaayı ilk o getirmiştir. yalovada bir de kağıt fabrikası kurmuştur. öte yandan türklere sığınmak isteyen macar kralı rakoçinin tercümanlığını yapmıştır. daha fazla bilgi edinmek isteyenler tarihi osmani mecmuasının 3. cüzünün 1912. sayfasına bakabilirler efem.
--spoiler--
Savaş esiri değildir, osmanlı saflarına kendi isteği ile katılmıştır.
soyadımı sevdiğim halde hep soyadına sahip olmak istediğim şahsiyettir. Bu ne karizma bir soyaddır allah'ım.
müslüman olarak osmanlı devletine katılan ve devlet işlerinde görev alan kişi.
ismini sol frame'de görünce öldü sandığ.... pardon yanlış konsept. **

tdk'ya göre:

1.küçük giderler için ayrılan para.

2.güvenlik kuruluşlarında şüpheli kimselerin ilgili yerlere gönderilmek için geçici olarak barındırıldıkları bölüm.

3.tarih padişah, vezir ve daha başka devlet büyüklerinin yanında, türlü hizmetlerde çalışan kimse.
ismi çok havalı duran kişi bu arada matbaayı da getirmiş.
400 sene sonra osmanlı'ya matbaayı getiren büyük insan.