depresyona girmiş bireyin kısaca yabancılaşma diye de adlandırılabilecek anksiyete denilen sosyal hastalığın en kuvvetli duygusuna kapılma güdüsüdür. bazen yaşamak bile istemez insan, doğduğu her sabahı bile anlamsız bulur.
(bkz: hiç yaşamak)
(bkz: hiç ölmek)
cok büyük bir acıdır. öyle ki hangi mekanda olursanın olun hep canınız sıkılır. ister istanbul olsun ister van. fark eden birşey yoktur.
ister konser alanında olun isterse evde yalnız.
hava yada mekannın hiçbir farkı yoktur.
öyle canınız sıkılır ki etrafınızdaki insanlar da rahatsızlık duymaya başlar.
bunun nedenini ararsınız bulamazsınız.değişmeye çalışırsınız onu da beceremezsiniz.

gercekten zor ve acı bir durum...
(bkz: alienation)
(bkz: estrangement)
yüreği yara almış ve tepe takla olmuş hayallerden sonra kişinin kendini tam anlamı ile bir: "boşluk"ta hisetmesi.
cok fenadir.yasanmistir,kurtulana kadar cani cikmistir entry sahibinin.
recetesi ask olabilir ama o da hee deyince olmaz.yine de sansliydim,asik oldum kurtuldum...
diaspora kavramı tartışıldığında, kendini hiçbir yere ve hiçbir şeye ait hissedememek derin anlamları ve kodları bulunan bir süreçtir. ana vatan, adı üstünde ana rahmidir. devlet babaya ve ana vatana ait olduğunu hissetmektedir he insan bilinçaltında.

bir de kalabalıklar içinde yalnız kalmak vardır ki, hem yara bandımız hem yaramızdır.
bunun özgürlükle falan alakası yok aslında öyle gözükür ama değil, ağır depresif bir tavırdır tedavi gerektirir... ne yazık ki;

ve ardından gelen intihar isteği.
her zaman bir şeyin parçası olmak isterken hiç bir şeyin parçası olmak.. Bu çok tanıdık.
özgür hissetiren his.
"şu an" der kişi, şu anda buharlaşıp uçuversem, geriye bir ceset bile bırakmadan, yarın kim özler ki beni ya da kim hatırlar !?

işte o kadar hiçkimsesizim ve hiçbiryersizim

öyle hissetmenin sebebi öyle olmaktan kaynaklıdır.
idealist olmayı gerektiren durum. o zaman sen bir özel bir yer ya da şey ortaya çıkar. millet senin çıkardıklarına ait olsun.
ailesi sürekli göç halinde olan çocuklarda görülür genellikle. aidiyetsizlik denilebilir kısaca, uyumsuzluk problemini beraberinde getirir.
terkedildikten sonra oluşan bilinç kaybıyla gelen histir.
(bkz: hanım koş benden bahsediyolar)
bunun bir psikolojik boyutu vardır birde g.tü kalkmışlık boyutu vardır. psikolojik boyutu: depresif kaynaklıdır, ona lafımız yoktur . ama g.tü kalkmışlık boyutu ise tam bir gerzeklikdir. sanki daha önceden fildişi kulelerde at kosturuyordu , sonradan ne olduysa birden b.kun içinde buldu kendni. yok efendim buralar ve insanlar hiç bana göre değil. ıyyyy ne bu böyle. şeklinde dışavurum yaparlar ki sormayın gitsin.

not: bu yazdıklarım tamamı ile sadece sözde elit kesimedir...
(bkz: aidiyet yoksunluğu)
evlatlık olduğunu öğrenmektir.
hiçbir yere ait olmayınca hiçbir şeyi de sahiplenemiyor zaten insan.

(bkz: #3708249)
(bkz: bosluktayim tut beni)
(bkz: bunalım)
(bkz: piç kalmak)
(bkz: karamsar olmak)
ölüm ile hayat arasında gidip gelmene neden olan ince ip kadar üstünde durması zordur. değer verdiğin herhangi birey ''n'' kutbu olsun, sen ise ''s'' kutbu ol. çekim alanı dışına çıkmadığın sürece* hep birbirinizi çekersiniz. yeterki yalıtkan bir cisim araya girmesin.
Depresyona gireyim de ilgi çekeyim diyen bünyelerin sıkça kullandığı bahane,sonuç neyse işte.