bugün

önyargılı bir insanım ve görünüşe önem veriyorum.
Ota boka ağlıyorum.
Bazen inadım tutuyor ve kendi bildiğimi okuyabiliyorum fakat bunu karşı tarafa hissettirmiyorum.
Soğuk havada sokağa çıktığım zaman sol gözümden yaş akıyor. Bir gün manitayla telde kavga ettik dışarı çıkıp buluşunca "tamam ağlama affettim seni" dedi.selpak uzatıyor bana. Hay götümün kenarı deyince yine tartışma başladı.
Yalan söyleyemiyorum (ayyu en kötü huyum herkesi kendim gibi sanmam hehehe), bir kulağım diğerine göre çok küçük, sol elimde goccaman ameliyat izi var, burnum kemikli ve bence büyük.

Kimse bizim kusursuz olduğumuzu savunamaz! (bkz: swh)
olsa dükkan sizin. çok şükür !

illa ki lazımsa ; uykusuzluk.
Bundan böyle önyargılıyım.
Daha çok kusurum vardır da bugünden sonra
öne çıkanlarda bu olacak.
Sol elim ve ayağimin yuzuk parmagi dedigimiz parmagim kisa. Hatta serce parmagimla ayni boy bile diyebilirim.
Kusurum yok ki..
Edit: Ego varmış pardon.
Suratsızlık, memnuniyetsizlik.

iki oldu ama ayrım yapamadım.
gereksiz trip yapıyorum.
Üç beş güzel söze hemen tav oluyorum, çok çabuk bağlanıyorum.
Mükemmeliyetçiyim diyormuşum. Üşengecim, en net kusurum bu.
Gamsız gözükmek ve kincilik.
Param yok.
Hangi birini yazsam diye düşünürken, acaba başkalarının bende gördüğü kusurları mı yoksa kendimde bulduğum kusurları mı yazmam gerekiyor diye kafam karıştı.
Neyse arkadaşlarım bende, o anda birinde sevmediğim ya da rahatsız olduğum şeyi dile getirmeyip daha sonradan sabrımın taşması sonucu patlamalarımı eleştiriyorlar. Ki bu pek olmaz yılda bir belki.
Benim kendimde bulduğum kusur ise, yaşadığım tuzlu şeyleri bir anda dramatize edip, sanki dünyanın sonu gelmiş gibi davranmam. Halbuki gerek yok, ama gözyaşından besleniyorum yapacak bir şey yok.
Birisiyle tartışmaya girdiğim zaman hatalı olsam bile asla geri adım atmam.

Bir de çok açıksözlüyümdür. Kötüye her zaman kötü derim.
çok uzun yazıyonuz okumaya üşeniyom.
Psikolojim bozuk.
bir kusurunu.
Heyecanlanınca ellerimin titremesi.
Elbette çok daha büyük dertler var ama size karşı gelen organların olması (çarpıntı yapan kalp, titreyen el ) üzücü bir şey.
Sivri dilliyim ama bunu kalbimi kıranlara karşı kullanamıyorum.
çok zamparayım.
Mükemmeliyetçiyim.
Merhamet duygum oldukça az,hatta kullanmıyorum bile.