bugün
- iş kadını ile sevgili olur musunuz16
- ak parti anketlerde önde13
- diploma iptaline ilişkin tebligat35
- künefe bağımlılığı11
- vatan haini nasıl olur22
- müzik öğretmeninin çocukları istismar etmesi15
- v a m p i r o v20
- küresel14
- recep tayyip erdoğan8
- arkadaşlar sizce bu ayakkabı nasıl14
- diyanet'in kuran kursunda 17 çocuğa tecavüz14
- yarın denize girecek olmam8
- kameranın icadından sonra dini mucizelerin durması15
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi21
- türkiye laiktir laik kalacak20
- çalınan kol saatinin chp binasında bulunması13
- imamoğlu çalmamıştır diyebiliyor musunuz11
- pkk'nın bitmesi sırada kemalizmin olması18
- limonlu makarna8
- 13 mayıs boğaziçi olayları17
- en son ne yediniz13
- dinsiz diye bir insanı sevmemek14
- gençler namaz var mı8
- boğaziçi üniversitesinde yaşasın şeriat sloganı10
- furkan bölükbaşı11
- işsizler tüm gün ne yapıyor sorunsalı10
- 30 yaşına gelip hala düzen kuramamak8
- özledim mesajı19
- öğretmenlerin aldığı maaş helal mi sorunsalı15
- anın görüntüsü11
- sen yokken tadı tuzu yok sözlüğün9
- selahattin demirtaşın serbest kalması11
- yarın vurduracak olmam11
- alkol dostunuzdur8
- köpekler toplandığında sokaklarda geyik göreceğiz8
- kürtçenin resmi dil olmasını istiyoruz15
- üniversiteyi bitirmek10
- sanatçılar terörsüz türkiye istemiyor mu11
- insan olmaya ceyrek kala13
- selam arkadaşlar napıyorsunuz12
- 15 mayıs 2025 özgür özel habertürk canlı yayını8
- profilinde aslan kaplan fotosu olan insan8
- sürekli filistinden bahsedilmesi8
- karınız sizi aldatsa ne yaparsınız12
- true gelmiş19
- ama kent uzlaşısı8
- 15 mayıs 2025 ankara depremi8
- erkeklerin evlenmek istememe nedenleri13
- true'nun yetkili olması10
- cinsel ilişki teklifini reddeden erkek9


entry'ler (853)
Maraş depremine yakalandıktan sonra sık sık rüyalarıma konuk olup tadımı tuzumu kaçıran beklenilen depremdir.
görsel
Kuzeyfest de olarak bilinen 2019 yılında ilk kez gerçekleştirilen ve yaza damga vuran Türkiye’nin en kuzey ucunda olan Festivaldir. Pandemi sebebi ile bir sene verilen aranın ardından 5-6-7 ve 8 Ağustos 2021 tarihlerinde tekrar düzenleniyor bu sene. Ev sahipliğini bizim memlekete (bkz: Sinop) vermişler yine, mutluyuz efenim değişiklik olacak 1.5 senelik tutsaklıgın ardından.
Kuzeyfest de olarak bilinen 2019 yılında ilk kez gerçekleştirilen ve yaza damga vuran Türkiye’nin en kuzey ucunda olan Festivaldir. Pandemi sebebi ile bir sene verilen aranın ardından 5-6-7 ve 8 Ağustos 2021 tarihlerinde tekrar düzenleniyor bu sene. Ev sahipliğini bizim memlekete (bkz: Sinop) vermişler yine, mutluyuz efenim değişiklik olacak 1.5 senelik tutsaklıgın ardından.
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
görsel
Taş devrinden çıkabilirsek gelicez kankam sabret
Taş devrinden çıkabilirsek gelicez kankam sabret
25 Eylül 2018'de NBC'de yayınlanan Eric Manheimer'ın Twelve Patients: Life and Death at Bellevue Hospital adlı kitabına dayanan bir Amerikan tıbbi drama televizyon dizisidir. netflix satın aldıgından beri izliyorum birkaç gün önce trend listesinde gördüm ilgimi çekti ve izlemeye başladım. hayatı hastanelerde geçmiş ve geçecek olan birisi olarak zerre kadar sıkılmadım. gayet başarılı ve kaliteli bir yapım olduğunu düşünüyorum. oyuncuların hemen hemen hiçbirine daha önce başka bir yapımda denk geldiğimi hatırlamıyorum ama yetenekli olduklarından şüphe duymuyorum, yan rollerde yer alanlar hatta birkaç dakika gözüküp giden hastalar bile oldukça başarılı ki bazen gerçek semptomlar veren gerçek hastalar mı rol aldı acaba diye düşünmeden edemedim. hayatlarını insan hayatına adamış ve adamakta olan,işini gerçekten hakkıyla yapan bütün sağlık çalışanlara selam olsun. bu dizide olduğu gibi gerçekten insan hayatına değer veren maddi kazanç gütmeyen binlerce doktor,hemşire ve nice sağlık çalışanı var. var olsunlar efenim.
ahım şahım bir yapım olmamış lakin çocukluğumun hatrına izledim. Pişman değilim açıkçası, görsel efektler falan fena değil shadowhunters’da olduğu gibi gözlerimi kanatmadı.
techna karakterinin olmaması bence normal, hikaye günümüzden uyarlandığı için teknoloji ile birebir iç içeler zaten teknolojiden güç alan ve bunu koruyan bir peri bu yapımda saçma dururdu herkes son model telefonlarla filan dolaşıyor instagrama story salıp duruyorlardı.
oyunculuk fena değil, terra karakteri çok sevimli lakin neden flora’ya yer verilmedi anlayabilmiş değilim.
bir de ilk dünya ve öteki dünya diyip duruyorlar da arkadaş ikisinin birbirinden pek bir farkı yok bence öteki dünyaya özel bir şey göremedim normal dünyanın bütün gelişmelerini birebir gösteriyordu zaten, hani bu dünyaya özel bir olay göremedim pek hp evreninde olduğu gibi. ayrıca hangi hattı kullanıyorlarsa bana da söylesinler benimki iki mahalle öteden çekmiyor adamlar dünyalar arası telefon görüşmesi yapabiliyorlardı helal olsun.
techna karakterinin olmaması bence normal, hikaye günümüzden uyarlandığı için teknoloji ile birebir iç içeler zaten teknolojiden güç alan ve bunu koruyan bir peri bu yapımda saçma dururdu herkes son model telefonlarla filan dolaşıyor instagrama story salıp duruyorlardı.
oyunculuk fena değil, terra karakteri çok sevimli lakin neden flora’ya yer verilmedi anlayabilmiş değilim.
bir de ilk dünya ve öteki dünya diyip duruyorlar da arkadaş ikisinin birbirinden pek bir farkı yok bence öteki dünyaya özel bir şey göremedim normal dünyanın bütün gelişmelerini birebir gösteriyordu zaten, hani bu dünyaya özel bir olay göremedim pek hp evreninde olduğu gibi. ayrıca hangi hattı kullanıyorlarsa bana da söylesinler benimki iki mahalle öteden çekmiyor adamlar dünyalar arası telefon görüşmesi yapabiliyorlardı helal olsun.
"ama kadınlarında eş sevgili seçiminde problem olduğunu düşünüyorum."
ben bu başlık altında bunu da ele almak istiyorum. bakınız,gerçekten psikopatlardan manyaklardan hoşlanan değişik fantezilerin peşinde koşan kadınlar aramızda olabilir,Ümitcan Uygun denen şerefsizle hala sexting yapabilen şahsiyetsizler gibi mesela. (dm kutusu ifşa edildi geçenlerde)
ama birçok kadın böyle değil,normal bir durum da değildir zaten katilin sapığın bilmem hangi çeşit manyağın peşinde koşmak. bizler hayatımıza aldığımız erkeklerin ileride nasıl insanlara(!) dönüşebileceğini bilemiyoruz,tahmin edemiyoruz. kimse de edemez. siz de edemezsiniz. çünkü insanlar sahtekar,kahpe,ikiyüzlü ve güvenilmez olabiliyorlar. ne kadar iyi tanıdığınızı düşünürseniz düşünün,sizi elde edebilmek için uzunca bir süre farklı rollere bürünüp çıkarlarına ters düşen durumlarda ne -afedersiniz- bok oldukları çıkıyor ortaya işte. sonu da böyle oluyor maalesef ki. korkunç ve dehşet verici olaylar dizisi.
"bakın kadınların kendini savunması kendilerinden başlar böyle tiplerden u zak du ra cak si nız."
keşke. keşke herkes uzak durabilse. ama görmeden,bilmeden,tanışmadan önce kimse uzak durup duramayacağını kestiremiyor. sonra da iş işten geçmiş oluyor. sözüm o ki herkes bile isteye atlamıyor böyle erkeklerin kollarına. kolay kolay da hiçbir kadının böyle bir tuzağa düşmek isteyeceğini zannetmiyorum. bakın bugün melek olan kadın bir akademisyendi,eğitimli bir bireydi. böyle bir kadın bile düşebiliyor bu tuzağa.
ben bu başlık altında bunu da ele almak istiyorum. bakınız,gerçekten psikopatlardan manyaklardan hoşlanan değişik fantezilerin peşinde koşan kadınlar aramızda olabilir,Ümitcan Uygun denen şerefsizle hala sexting yapabilen şahsiyetsizler gibi mesela. (dm kutusu ifşa edildi geçenlerde)
ama birçok kadın böyle değil,normal bir durum da değildir zaten katilin sapığın bilmem hangi çeşit manyağın peşinde koşmak. bizler hayatımıza aldığımız erkeklerin ileride nasıl insanlara(!) dönüşebileceğini bilemiyoruz,tahmin edemiyoruz. kimse de edemez. siz de edemezsiniz. çünkü insanlar sahtekar,kahpe,ikiyüzlü ve güvenilmez olabiliyorlar. ne kadar iyi tanıdığınızı düşünürseniz düşünün,sizi elde edebilmek için uzunca bir süre farklı rollere bürünüp çıkarlarına ters düşen durumlarda ne -afedersiniz- bok oldukları çıkıyor ortaya işte. sonu da böyle oluyor maalesef ki. korkunç ve dehşet verici olaylar dizisi.
"bakın kadınların kendini savunması kendilerinden başlar böyle tiplerden u zak du ra cak si nız."
keşke. keşke herkes uzak durabilse. ama görmeden,bilmeden,tanışmadan önce kimse uzak durup duramayacağını kestiremiyor. sonra da iş işten geçmiş oluyor. sözüm o ki herkes bile isteye atlamıyor böyle erkeklerin kollarına. kolay kolay da hiçbir kadının böyle bir tuzağa düşmek isteyeceğini zannetmiyorum. bakın bugün melek olan kadın bir akademisyendi,eğitimli bir bireydi. böyle bir kadın bile düşebiliyor bu tuzağa.
tofana suyu adı verilen giulia tofana tarafından icat edilmiş bir çeşit zehirli karışım. 17.yüzyılda fransa’da, kral louis xıv'in öldürülmesine sebep olan zehirdir aynı zamanda.
profesyonel italyan zehir satıcısıdır.
Kocalarını öldürmek isteyen kadınlara zehirli içecekler satmasıyla ünlüdür. Kendi ismiyle anılan Tofana Suyu’nun (Aqua Tofana) Mucididir aynı zamanda. Öyle bir karışım hazırlamış ki ölen maktüllerin otopsileri yapıldığı zaman zehirlendikleri tespit edilemiyor, sebebi bilinmeyen hastalık olarak rapor ediliyormuş. Bu sayede yıllarca yakalanmamış.
600den fazla adamı öldürdüğü bilinmektedir. (Tutuklandığı zaman işkence ile itiraf etmiş)
“ giulia tophania 1600’lü yıllarda italya’da yaşamış profesyonel bir zehirleyiciydi. yaptığı zehirleri, tacizci kocalarını öldürmek isteyen kadınlara satmasıyla tanınırdı. kızının, bir grup güvenilir arkadaşının ve muhtemelen bir rahibin yardımıyla, giulia eczacı dükkanından bir yeraltı suç çemberi başlattı. bilmeyenler için işi kozmetikti. kadınların güzelliğini arttırmak için pudralar ve sıvılar sattı. eczacılarla oldukça vakit geçirdi ve zehirler hakkında eczacılar tarafından bilgi topladı. ‘aqua tofana’ adlı kendi bulduğu iddia edilen zehir ile tarih sayfalarına kendi ismini yazdırdı. bir rivayete göre de bu zehri tophania’nın annesi ona vermişti.
tophania, evinde ürettiği zehri; sağlıksız ve tehlikeli evliliklere sahip italyan kadınlarına satıyordu. kadınlara, aqua tofana’yı genellikle lekeleri iyileştiren popüler bir merhem olan "st nicholas of st nicholas manna" olarak etiketlenen bir şişe veya toz kutu içinde veriyordu. kurşun, arsenik ve belladondan oluşan bir karışımdan yapılan aqua tofana, o zamanlar normal kozmetiklerin içindeki bileşenlerden çoğunu içeriyordu ve bu da bir kadının komodininde, dikkat çekmeyen herhangi bir makyaj olması için yeterliydi. hazırladığı zehri genellikle evli kadınlara, yüz kremi ve kozmetik yağ preparatında satıyordu. tüm kocaların ise görünürde ölüm sebebi aynıydı: ‘cinsel ilişki sırasında aşırı heyecan’. bu işi o kadar büyüttü ki dönemin büyük ticaret merkezlerinden biri olan napoli ve roma’da bile bu zehrin satışı başladı.
giulia'yı bu kadar bulunamaz yapan nokta, kurbanlarını nasıl zehirlediğiydi. normalde bir tür sıvı ile seyreltilen ilk doz, yorgunluğa ve fiziksel halsizliğe neden olurdu. ikinci doz mide ağrıları, kusma ve dizanteri getirecekti. üçüncü veya dördüncü doz geri kalanı halledebilirdi. zehir ve onu uygulama yöntemi, doktorların ve araştırmacıların ölümün bilinmeyen bir hastalıktan kaynaklandığına inandıkları anlamına geliyordu. zehirlenmenin yavaş doğası, kadınlara; kocalarının değişimlerini görebilmek için şans tanıyordu. kocasının hala değişmediğini gören kadınlar, üçüncü veya dördüncü dozu uygulamaktan çekinmiyorlardı. erkeklerin ölümlerinin, genç yaşta gelen trajik bir ölümden ötesi olduğuna asla inanılmadı.
tophania’nın yaptığı iş bir müşterisi tarafından papalık yetkililerine açıklandı; ancak halk tarafından o kadar popülerdi ki birçok kişi tophania’nın yanında yer aldı. kendisine sığınma hakkı tanınan bir kilise açıldı. çok uzun bir süre geçmeden roma’daki sulara ‘aqua tofana’ karıştırdığı iddiası ile polisler tarafından tutuklandı.
işkence altında, yalnızca roma’da altı yüz erkeği öldürdüğünü itiraf etti ve roma’da idam edildi. kendisinin ölümünden sonra, zehri 17. yüzyılda kendini tekrar gösterdi. fransa’da, kral louis xıv'in öldürülmesine sebep oldu. bir başka iddiaya göre ölüm döşeğindeki ünlü besteci wolfgang amadeus mozart’ın ‘zehirlendiğime eminim. bu fikirden kurtulamıyorum. birisi bana aqua tofana verdi ve kesin ölüm zamanımı hesapladım’ sözleri ile hesapladığı saatte ölmesinden aqua tofana zehri sorumlu tutuldu.”
Kocalarını öldürmek isteyen kadınlara zehirli içecekler satmasıyla ünlüdür. Kendi ismiyle anılan Tofana Suyu’nun (Aqua Tofana) Mucididir aynı zamanda. Öyle bir karışım hazırlamış ki ölen maktüllerin otopsileri yapıldığı zaman zehirlendikleri tespit edilemiyor, sebebi bilinmeyen hastalık olarak rapor ediliyormuş. Bu sayede yıllarca yakalanmamış.
600den fazla adamı öldürdüğü bilinmektedir. (Tutuklandığı zaman işkence ile itiraf etmiş)
“ giulia tophania 1600’lü yıllarda italya’da yaşamış profesyonel bir zehirleyiciydi. yaptığı zehirleri, tacizci kocalarını öldürmek isteyen kadınlara satmasıyla tanınırdı. kızının, bir grup güvenilir arkadaşının ve muhtemelen bir rahibin yardımıyla, giulia eczacı dükkanından bir yeraltı suç çemberi başlattı. bilmeyenler için işi kozmetikti. kadınların güzelliğini arttırmak için pudralar ve sıvılar sattı. eczacılarla oldukça vakit geçirdi ve zehirler hakkında eczacılar tarafından bilgi topladı. ‘aqua tofana’ adlı kendi bulduğu iddia edilen zehir ile tarih sayfalarına kendi ismini yazdırdı. bir rivayete göre de bu zehri tophania’nın annesi ona vermişti.
tophania, evinde ürettiği zehri; sağlıksız ve tehlikeli evliliklere sahip italyan kadınlarına satıyordu. kadınlara, aqua tofana’yı genellikle lekeleri iyileştiren popüler bir merhem olan "st nicholas of st nicholas manna" olarak etiketlenen bir şişe veya toz kutu içinde veriyordu. kurşun, arsenik ve belladondan oluşan bir karışımdan yapılan aqua tofana, o zamanlar normal kozmetiklerin içindeki bileşenlerden çoğunu içeriyordu ve bu da bir kadının komodininde, dikkat çekmeyen herhangi bir makyaj olması için yeterliydi. hazırladığı zehri genellikle evli kadınlara, yüz kremi ve kozmetik yağ preparatında satıyordu. tüm kocaların ise görünürde ölüm sebebi aynıydı: ‘cinsel ilişki sırasında aşırı heyecan’. bu işi o kadar büyüttü ki dönemin büyük ticaret merkezlerinden biri olan napoli ve roma’da bile bu zehrin satışı başladı.
giulia'yı bu kadar bulunamaz yapan nokta, kurbanlarını nasıl zehirlediğiydi. normalde bir tür sıvı ile seyreltilen ilk doz, yorgunluğa ve fiziksel halsizliğe neden olurdu. ikinci doz mide ağrıları, kusma ve dizanteri getirecekti. üçüncü veya dördüncü doz geri kalanı halledebilirdi. zehir ve onu uygulama yöntemi, doktorların ve araştırmacıların ölümün bilinmeyen bir hastalıktan kaynaklandığına inandıkları anlamına geliyordu. zehirlenmenin yavaş doğası, kadınlara; kocalarının değişimlerini görebilmek için şans tanıyordu. kocasının hala değişmediğini gören kadınlar, üçüncü veya dördüncü dozu uygulamaktan çekinmiyorlardı. erkeklerin ölümlerinin, genç yaşta gelen trajik bir ölümden ötesi olduğuna asla inanılmadı.
tophania’nın yaptığı iş bir müşterisi tarafından papalık yetkililerine açıklandı; ancak halk tarafından o kadar popülerdi ki birçok kişi tophania’nın yanında yer aldı. kendisine sığınma hakkı tanınan bir kilise açıldı. çok uzun bir süre geçmeden roma’daki sulara ‘aqua tofana’ karıştırdığı iddiası ile polisler tarafından tutuklandı.
işkence altında, yalnızca roma’da altı yüz erkeği öldürdüğünü itiraf etti ve roma’da idam edildi. kendisinin ölümünden sonra, zehri 17. yüzyılda kendini tekrar gösterdi. fransa’da, kral louis xıv'in öldürülmesine sebep oldu. bir başka iddiaya göre ölüm döşeğindeki ünlü besteci wolfgang amadeus mozart’ın ‘zehirlendiğime eminim. bu fikirden kurtulamıyorum. birisi bana aqua tofana verdi ve kesin ölüm zamanımı hesapladım’ sözleri ile hesapladığı saatte ölmesinden aqua tofana zehri sorumlu tutuldu.”
görsel uzatma lan işte böyle buyurdu zerdüşt
Abi sokarlar ama BÖyle hayata artık yeter yahu yeter.
Haksız yere silik yiyen bir adamın konuşmasıdır.
Kendisine bir veda konuşması yapma hakkı bile tanınmadığı için dostları olarak söylemek istediklerini biz iletiyoruz. Aman diyim çabuk dinleyin silinir şimdi.
https://voca.ro/1kCjI0Zoa6qX
Kendisine bir veda konuşması yapma hakkı bile tanınmadığı için dostları olarak söylemek istediklerini biz iletiyoruz. Aman diyim çabuk dinleyin silinir şimdi.
https://voca.ro/1kCjI0Zoa6qX
Seversiniz sevmezsiniz orası ayrı konu fakat bu adamdan önce silik yemesi gereken bir sürü hesap vardı, kendince doğruları söyleyen bir insanı bu şekilde susturmak ne kadar delikanlıca bir hareket gerçekten. Ne diyebilirim ki, fazla söze gerek yok. Her şey ortada.
Şimdi otobüs gelir biner gideriz,
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç.
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç.