bugün

Maerzen birası içiyorum...acdc dinliyorum son seste.. kimseyi rahatsız etmiyorum, kendi evimdeyim..

Gayet iyiyim...
bok gibi.
Durdu s.ktiğimin hayatı.
görsel
Buda geç yatıp geç kalkmaya çalışınca gözlerim böyle oluyor.

Gözümden kafama kadar çapraz bir uyuşma hissediyorum.
görsel
Şuda var.
görsel
Bir de böyle oluyorum bazen.
görsel
görsel
mısmıl !..
Para katlayarak.
Çok güzel geçtiği söylenemez. Çalışıyorum bunalıyorum işsiz kalıyorum sıkılıyorum. Ben galiba türümün tek örneğiyim.
Sabah kalk, yol, iş, ara, iş, çıkış, yol, ev, gece ve umudun yarına terki... Uyanışlarımı nerede kaybettiğimi arıyorum.
Freni patlamış kamyon gibi bayır aşağı.
Hep mücadeleyle geçiyor,pause düğmesi için dünyaları verirdim.
Sevgili prof.dr. sönmez reis'in de dediği gibi " o.çocuklarının istilası altındayım !" Nasıl geçe bilir ki.
Bugün oğlum "çocukların hayatı çok mu zor?" Anne diye sordu. Bende "hayat zor oğlum" Dedim. "Hayat herkes için çok zor."
görsel
emekliler derneğinde emekli olmadan örgü örerek, sabır çekerek. amin.
Şu ara güzel. Evden çalışıyorum. Turknet var. iş film dizi oyun dortgeninde takılıyorum.
Fena değil. Merak edene özelden detaylı bilgilendirme yaparım.
herkesin mi psikolojisi bozuk olur bir ülkede arkadaş?

psikolojisi bozukların arasında kimseye karışmadan işinde gücünde mutlu bir şekilde yaşayarak geçiyor benimki.

arada zorluyorsunuz beni de bozmaya çalışıyorsunuz ama yemezler, içinize çekemezsiniz beni.

psikolojimin bozulmasına bile zamanım yok benim aq.
geçiyor derken? nasıl ya sizinki geçiyor muydu?
çok şükür bok gibi.

şaka lan olana şükrediyoruz gördüğümüz taytlı götlerden kaçıyoruz böyle şeytan sikenlerle mücadele etmekle geçiyor.
Anlamları biriktirmeye çalışarak... Fakat ne mümkün! Bir sonuç, büyük resmi görebilmek... Cevap asla evrende değil; çünkü sınırına erişecek ne zaman ne imkan var. Merkeze dönmeye ve en küçüğü incelemeye çalışan bilim insanlarının motivasyonu da bu galiba. En azından başarabilecekleri umudu var. Yalnız onlar da açıklayamadıkları bu küçük yapının sırları karşısında eziliyorlar. Canlıyı oluşturan atomun içinden, nasıl kendini tanıyan ve anlam arayan "Ben" çıkabilmiş? Farkettiler ki bunu asla tam anlamıyla başaramayacaklar. Ben de onlar gibi cevabını bildiğim; ama asla kavrayamayacağım o soruyu düşünerek hayatımı geçiriyorum: Ben neyim? Hiç. Koskoca ve küçücük bir hiçlikten oluşan bir hiç. Hayat mucizedir ve her yeni günde bu mucizeyi deneyimleyerek geçirmek kadar inanılmaz bir şey yok. Gülmek ve ağlamak ne kadar doğalsa; bilmek ve anlamak da o kadar fantastik, hepsi bu. Sırrı çözdüm, diyenin alnını karışlarım.
Şu aralar yoğun ama çok güzel. En büyük derdim soğuklar. Derdini dediğinizi duyar gibiyim
Kuşkusuz onu izleyerek. Hayatıma, yaşayıcısı olmaktan ziyade ve ancak ona tanık olabilmekle katılabiliyorum. Bu sitem veya kötümserlik yok, aksine minnet var; çünkü ya bunu bir de yaşıyor olsaydım... Rabbim edilgen eylemi nesne motivasyonu olarak yaratmasının yanında aktif eylemi, onu eylemekle yüklendiğini sanan özneye, tanıklık ettiği devinimden edindiği edim ağrısını biraz olsun yatıştırsın diye uyuşturucu olarak yaşam sepetinde sunmuştur. Oda parfümünü içtim kazara. Bardağa koymuştum buharla yayacağım diye, maalesef bu neymiş diye içtim. Şeyleri içerek öğrenirim. Mesela; alkol, sigara ve diğer birkaç şeyi yıllardır içiyorum, çünkü henüz kendilerini öğrenemedim.