bugün

Uçağa,trene,otobüse ya da dolmuşa binmenin arasında gideceği yere daha hızlı/yavaş gitmek dışında hiçbir fark olmadığının farkında olan,sadece diğer ulaşım araçlarını bazen canı istediği,bazen de daha ucuz geldikleri için tercih eden kişidir.
havaya işi düşmemiş kişi yada kurum yada soba dumanı.
ya otobus 50 lira ucak 70 lira hadi 100 olsun , bazen otobustende ucuz olabiliyor. Elit isi filan degil.
(bkz: hayatında hiç eşşeğe binmemiş insan)
türkiye için değerlendirirsek;
yurt içinde sınırlı yerlere gidilebilen bir ulaşım şekli olması, insanların çoğunun yurt dışına çıkamayacak kadar kazanmaları nedeniyle ayıplanmaması ya da garipsenmemesi gereken durumdur.

asıl garip bulan tikilerimi garip bulmak gerekir üstün zekalarından dolayı.
(bkz: aa bu benim lan)
uçak korkusu vardır.
birgün mutlaka bineceği hayaliyle yaşayan kişidir.
çok birşey kaybetmemiş, arabayla veya otobüsle yolculuk yapmayı seven insandır. tercih tamamiyle kendisine aittir. uçağa hiç binmemiş insan fakir olarak algılanamaz. Örnek olarak (bkz: hasan şaş)
(bkz: uçak derken) uçaktan bi haber insan beyanı.
yükseklik korkusu vardır. çok fazla abartmamak lazım.
ihtiyaç duymamış olabilir.
muhtemelen hayatinin yarisi yollarda gecmistir sayet sik yolculuk yapiyorsa.
çok şey kaybetmiş insandır. şimdi kaçırdığı şeylere aşama aşama değinmek gerekirse; öncelikle hız tutkunları için uçağın yerdeyken maksimum hıza ulaştığı an verdiği müthiş keyif, ardından tekerlekler yerden kalktığı gibi yaşanan o hafiflik... uçağın rotaya girmek için yaptığı manevra sırasında yerle gökyüzünün girdiği garip pozisyonlar... bulutların üzerindeyken keşke şu uçaktan atlasam da pamuk gibi bulutların üstüne düşsem düşüncesi ve bulutların garip şekilleri... eğer dağlık bir bölgenin üstünden geçiyorsanız dağların arasında yemyeşil alanlar da gözüken küçük köyler ve dağların zirvesini tepeden görmek... istanbul'a gidiliyorsa gökyüzünden müthiş istanbul ve boğaz manzarası... tabi ki çok kısa bir sürede gideceğiniz yere varmanız... ve son olarak uçaktan korkanlar için, inişe geçerken tekerleklerin yere değdiği an yaşanan yeniden doğma hissi... bunların yanında bindiğiniz uçak sabaha doğru kalkışa geçiyorsa güneş tam doğmadan önce turuncu rengin ilginç şekilli bulutlarda yansımasıyla yaşanan masalsı bir dünyada olduğunuz hissiyatı...
bu durumun maddiyatla ne alakası var. belki yükseklik fobim var, belkide seyahat etmeme etken olucak bı durum ? her vejeteryan parası olmadığı için et yiyemiyor?
yükseklik korkusu olabilir.
eğer kıbrısta okuyorsanız yılda en az 10 defa binebilirsiz.
ilk bineceği uçaktan, milli kahraman edasıyla kasıla kasıla ve herkes özenerek kendisini seyrediyor sanarak inecek olan insandır.
belki de efor testini geçememiş bir kalp hastasıdır kendisi.
(bkz: biri benden bahsetti)

o anı hayal etmekten bile korkan insandır. şahsen yükseklik korkum ve kulağımdaki problem engel olmaktadır. ama merak etmiyo da değilim; hostesler nasıl, yemekler nasıl, pencereden dışarı baksam ne görürüm, kalkarken gondola binmiş gibi mi olunuyo.. kısacası kafasında soru işaretleri oluşan insandır.
yeni uçaklarda yeri gösteren kamera görüntüsünü de görmemiş insandır. Vesileyle uçaktan korkmayı tanımamış insandır.
Belki de yer uçağı gibi bir arabaya sahip insandır. Bilemezsin azizim sebebini. Belki de helikopteri vardır onunla ulaşımını sağlıyordur herşey ihtimal dahilinde yani .
uçak kazası yaşamamış insandır.
rötara kalmamış insandır.
havaş a binmemiş insandır.
en önemlisi zenginlik ayağına, dışarda 25 kuruşa bile almayacağınız şeyleri uçakta 6 tl ye almayan insandır.

fıstık gibi hostesleri görmemiş insandır.
uzak mesafelere kısa bir sürede gitmeyi tadamamış insandır.
potansiyel kız/erkek arkadaş fırsatını kaçırmış insandır.

not: sayısı azalan insanlardır.
yükseklik korkusu olan ya da hiç uçak gerektirecek kadar uzak mesafe bir yere gitme ihtiyacı duymamış insandır. 20 liraya bile uçak bileti bulunabilen günümüzde başka bir açıklaması yok bu durumun çünkü.
hiç uçak gerektirecek kadar uzak mesafe bir yere gitme ihtiyacı duymamış insan olarak ben