güneydoğu bölgesinin kürtlere bırakılması

alın size toprak.

http://bit.ly/HKpi91

bahşiş olarak da kıbrısı verelim bari.

nah sana güneydoğu bölgesi.

Bir taraflarımla güleceğim bir öneridir. Zira Türkiyede yaşayan bütün ırklara toprak verilse Kösedağ Savaşından sonraki gibi bir harita görünümü olur.

ne çabuk vazgeçiyorsunuz böyle vatan toprağından.kolay mı kazanıldı sanki bu topraklar.biz burda kerkükü,musulu,batumu,batı trakyayı,12 adaları nasıl geri alırızın hesabını yapıyorken böyle bir şey bize yakışmaz.kim ver toprakalrı dedi de biz verdik.tarihin hiçbir döneninde yok böyle birşey dalkavuk bazı yöneticiler imzalayıp elimizden çıkarmış oalbilir bazı yerleri ancak.milletimiz bir ve bütündür.bu kürt vatandaşlarımızın birçoğu için de geçerlidir.hangi kökenden olursa olsun Türk milleti ayrılmaz bir bütündür.eğer tamamen ayrılacaksa bilinki herkesi öldürmüşlerdir bu topraklarda..

son zamanlarda yapılan haritaların biraz gecikmiş de olsa uygulanmaya koyulması ve bunlara çanak tutulması olayıdır.

(bkz: rüyanda görsen inanma)

siktiğimin yerinin bi boka yaradığı yok zaten. batıda tek bir kürt bile kalmayacaksa mantıklı.

iSTERSEN ÜSTÜNEDE VERGi VERELiM.

mantıklı...

bu orospu çocuklarının ülke'nin heryerinden gittiğini görmek isterdim. (nerde o günler)

gündeme getirilmesi bile yanlış olan fikirdir.
olmayan bir -kürt sorunu-nu bu yolla halletmeyi düşünmek bile hatadır.
toprakları kürtlere mi, pkk'ya mı bırakıyorsunuz? buna bir açıklık getirilmelidir.

--spoiler--
bayrağı bayrak yapan üstündeki kandır,
toprak uğrunda ölen varsa vatandır.
--spoiler--

beyni siki kadar çalışmayan insan düşüncesine denir.
sen ne anlarsın ki vatandan milletten özgürlükten hürriyetten bağımsızlıktan.
onun yerine daha iyi bir tavsiyem var senin gibileri bu ülkeden siktir edelim hem ne gerek var ki demi? zaten bi bok da olmaz senden ve senin gibi düşünenlerden.

söz konusu olmayan mesele . bu sorunun başkanlık sistemi ile çözüleceğine inanıyorum .

antep'i biz versek de alamazlar zaten, zira antep'te türkler ezici çoğunluktadır, adıyaman ve urfa'yı belki alırlar ama 1 sene dayanamayıp kaçarlar. mardin ve siirt'te ise şiddetli kürt-arap çatışması çıkar.

en sonunda yine bize gelip, alın siz yönetin, yaşasın t.c demek zorunda kalırlar.

bırakılması ve devlet kurmalarına izin verilmesi. daha sonrada o devleti kökten yok edip ülke topraklarına katmak mantıklı. şimdi öyle bir şey yapamazsın ama devlet kurmalarına izin verip daha sonra soykırım yapıp bölge temizlenebilir.

oradaki arap ve benim gibi türkmen kökenlileri kürdistan ulus-devleti cehennemine atmaktır.

kürtler güneydoğu için çok üzülmüşler, yazık. verelim kurtulalım. yarın lazlar karadeniz için çok üzülürler, ayrı gayrı olmaz. onlara da verelim. istanbul da aslında romalıların. onu da bağışlayalım gitsin. egeliler de aslında yunanlı falan sen bilmiyorsun, onlara da verelim. verelim verelim sana kalsın eşşeğin başı. oldu mu?
asosyal hiç olmak sanırım böyle bir şey. klavye delikanlısını çok gördüm de, klavye namussuzunu ilk kez görüyorum.

(bkz: ne diyon lan sen)

(bkz: adam asosyal beyler)

o bölgedeki bütün doğal kaynakların da kürtlere bırakılması demektir.

(bkz: bekvkthü)

Her defasında toprakların kürtlere bırakılmayacağı dile getiriliyor ama yine her defasında deprem gibi bir afette (allah kimseye göstermesin) en faşizan duygularla dışlanan güzel memleketim. Bu topraklar bu oyunları hakketmiyor.

düz mantık zihniyetidir. topraklardan ne hayır gördükte ne demek? hayvancılık nerede dönüyor biraz öğrenin panpa hiç değilse. yada güneydoğuyu hakkari, diyarbakır, şırnak siirtmi sanıyorsunuz ne yapıyorsunuz anlamıyorum. kısaca şöyle diyeyim, güney doğu kuzeyide kapsıyor. yani güney doğu oturduğunuz evin haritasından baktığınızda gördüğünüz güney doğu değil. greenwichin güney doğusudur, enlem boylam hesabına göre güney doğudur. türkiyenin doğu sınırı ankara olacaktır. anlamayanın vay haline.

oğuz han adıyla da bildiğimiz mete han, gecesini gündüzünü katarak çalışıyor, hun türkleri’nin devleti gittikçe güçleniyordu. ancak ne var ki, komşuları olan çinliler türklerin kuvvetlenmesinden kuşkulanmaya başlamışlardı.

mete han’la savaşmak için sebep arayan çin hükümdarı; günün birinde bir elçi göndererek o’nun çok sevdiği atını istetti. eski türklerde devleti ilgilendiren böyle önemli konulara hakan kendi başına karar vermediği için mete han hemen kurultay’ı topladı. durumu görüşen kurultay, atın düşmana verilmemesi görüşündeydi.ancak, mete han konuyla ilgili olarak söz aldı ve şunları söyledi:

“- istenilen bu at bana aittir. kendime ait bir mal için milletimi savaşa sürükleyemem. atım milletim için feda olsun!”

at, çin’den gelen elçiye teslim edildi ve gönderildi.

ancak, mete han!ın bu hareketi düşmanın cür’etini arttırmıştı: yeni bir elçi göndererek mete han’ın hizmetinde bulunan ve o’nun çok önem verdiği kadınlarından birini istediler.

durum kurultay’da görüşüldü ve kadının gönderilmemesi şeklinde bir karar oluştu. son olarak mete han söz aldı ve şunları söyledi:

“- evet, bu kadın benim için çok değerlidir ama, milletim için feda etmekten çekinmeme doğru olmaz. kendi menfaatim için savaşı göze almak milletin kaderiyle oynamaktır. atım gibi onu da milletime feda ediyorum!”

artık çinliler iyice şımarmışlardı. mutlaka bir savaş sebebi bulmak ve daha fazla güçlenmeden hun türklerini ortadan kaldırmak istiyorlardı. elçilerini tekrar gönderdiler ve bu defa, iki ülke arasında bulunan bir toprak parçasını istediler.

mete han konuyu kurultay’a getirdi. durum görüşüldü ama bu defa farklı bir karar çıktı: daha önce mete han’a mahçup olan kurultay üyeleri, “verimsiz bir toprak parçasını düşmana vermekten ne çıkar” görüşünü benimsediler.

bunun üzerine mete han ayağa kalktı ve şöyle haykırdı:

“- ey gün görmüş ihtiyarlar! şimdiye kadar düşman tarafından istenen şeyler nefsime aitti. şimdi istedikleri toprak parçası ise milletimize aittir ve vatanımızın bir parçasıdır. söyler misiniz, kimin malını kime veriyoruz? artık savaş kaçınılmaz olmuştur. herkes bunu böylece bilsin ve hazırlığını yapsın!”

kurultay üyeleri mete han’a bir defa daha mahçup olmuşlardı. hemen hazırlıklara girişildi. mete han, kısa zamanda toplanan ve savaşa hazır hale gelen ordusuna şöyle seslendi:

“- vatanı için her an ölmeye hazır olan kahramanlarım! artık düşmana verilecek bir şeyimiz kalmadı. şimdi onlara oklarımızla, kargılarımızla ve kılıçlarımızla cevap vereceğiz. boy beyleri, askerlerim! hedefiniz çin ülkesidir; haydi, yürüyün!.

Yani diyorum ki hey beyinsizler o toprak dediğinize vatan denir.

'Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı! düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı. Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı.'

Bir arkadaş demiş ki: kürtler bölgede çoğalıyor ve onların izin verdiği kadar yatırım yapabilmek demiş. iyi öyleyse Diyeim ki onların izin verdiği kadar yatırım yapabiliyoruz. O halde çokluk ve bokluk içinde yaşamlarına devam ederler. Ne de olsa orada onlar çoğalıyor. Ayrıca bölge coğrafyası izin vermediği için yatırım yapılamamaktadır. Yoksa bir avuç çapulcu kim ki?