gent

havanın 7 /24 kapalı oldugu, yürürken botanik bahcesinde yürüyormuş hissi veren bir şehir.
erasmusla gidilebilecek en güzel kentlerden biridir kendi halinde flemenk insanlarıyla dolu bir kent...
her çarşamba overpoort mevkiindeki barlarda (ozellikle porter irish pub)partiler olur erasmuscular coşar costurur...
diğer avrupa ülkelerini-şehirlerini gezmek için ideal bir mekandır zira avrupanın göbegindedir aralık ayında bir cok yere yakın yerlerdeki hava alanlarından 20 euroluk gidiş donus ucak biletleri bulabilirsiniz
ocak ayında inanılmaz indirimler yapılır magazalarda...
böle biyer işte.. gent
ghent der flemenkler... (ghıı-ghııı boğazdan khaaa sesi cıkıyor.)

(bkz: blue and white)

(ghent)

belçika'nın flaman bölgesi'ndeki doğu flandre eyaletinin altı arrondissementinden biri ve bu birimini merkez yerleşim bölgesi. yaklaşık 510 bin nüfuslu arrondissementin yerleşim bölgeleri:

- Aalter
- Deinze
- De Pinte
- Destelbergen
- Evergem
- Gavere
- Gent (ghent) (merkez)
- Knesselare
- Lochristi
- Lovendegem
- Melle
- Merelbeke
- Moerbeke
- Nazareth
- Nevele
- Oosterzele
- Sint-Martens-Latem
- Waarschoot
- Wachtebeke
- Zomergem
- Zulte

Belçikanın flaman bölgesinde kalan en güzel ve sakin şehirlerinden bir tanesidir kışın gitmemeniz mantıklı bir hareket olur zira çok soğuktur. Gothik yapıdaki Katedrallerı ve su kanallarının çevresindeki orta çağdan kalma yapılar harikadır.

Zuid (güney) adındaki merkez bölgesine gittiğiniz zaman, vitrinli bir genelevin arkasında bir protestan kilisesi görebileceğiniz şehir.

60 bin öğrenciye evsahipliği yapan, çok güzel bir şehir. brugge' nin birazcana büyük ve turizm haricinde aktivite barındıranıdır, daha yaşanabilirdir. oost-vlanderen bölgesindedir.

emirdağ kökenli türkleri bünyesinde büyük hacimlerde barındırır.

en kaba aksanlı flemish' in konuşulduğu şehir. mesela bu şehirden olanlar bu şehrin adını telaffuz ederken, hollandaca ve flemenkçe' de alışılagelmiş gırtlaktan gelen "g" sesini çıkartmaz/ çıkartamazlar. dolayısıyla küfür eder gibi sert ve kalın bir şekilde "hent" derler. hele hele "brugge"* kentinin adını "brehe" diye bir okurlar, yerel halk bu telaffuza yarılır, ama yabancı olan insan da "bana mı dedin lan pezevenk, adam gibi konuş kırarım ağzını yüzünü" şeklinde bir tepki vermek ister. şiddete eğilimi olmasa bile.

(bkz: east flanders)*

şu sıralar avrupa'nın pek çok şehri gibi "o inşaatlar bitsin güzel olacak." şehridir. yüzyıllardır aynı yapılar duruyor diye takdir ediyoruz ama yıllarca süren tadilatları da fark etmedik değil.

kadıköye gider gibi evden çıkıp kahve içip geldiğim şehirdir. yeri ayrı olacak.

Belçika nın flaman bölgesinde yer alan güzel şehir.
Belçika nın nüfüs yoğunluğu bakımından ikinci büyük şehriymiş.
Havası kapalı 12 13 derece sıcaklık mevcut.

Schelde ve lys nehirlerinin birleştiği yerde kurulmuş tipik ortaçağ şehri.
Gent festivali ile meşhurmuş ama biz denk gelemedik.

Akşamları nicolas kilisesi ve st baafs katedralinin ihtişamı muazzam.
Çan kulesi ve gravensteen kont kalesi de tavsiye üzerine gidilecek yerler arasında.

Lys nehri kenarındaki ortaçağdan kalma sıralı oteller tarihi merkezler konaklamak için ideal.
Yemekler şimdilik kötü.

Gelin gezin. Yanınıza yolluk almayı unutmayın.

2013 yılında öğrencilik yıllarımın en güzel anlarının geçtiği,
dopdolu anıların akıllarda pelesenk olduğu şirin ve güzel avrupa şehri.
türkiye'de eskişehir ne ise belçika'da da gent odur.
hafta sonları şehrin çoğunluğunu oluşturan üniversite öğrencileri evlerine gittiğinden sokaklar bomboştur.

Bugün tarihi şike yaptı ve haftaya çıkacağı maçı kesinlikle kazanacak. Sonra yine şikeye devam eder. Böyle adi takım görmedim mi ? Çok gördüm.
Ama bir şey yapamıyorsun. Gözünün içine baka baka şike yapıyorlar. Artık futbolcular da tiyatrocu adeta. Hakemleri de , klupleri de , fedarasyonu da , bahisi de. Oynamayın şu iddiayı! Ben bırakmaya karar verdim bugün. Oynarken zaten "acaba ne tür bir şike döner ?" diyerek oynuyorum. Paranıza yazık !
Dini imanı para olmuş. Kabus gibi bir dünyada yaşıyoruz.

adım adım şampiyonluğa.

geçen hafta ziyaret ettiğim belçika şehri.

öncelikle bir günde gezmek mümkün, tıpkı (bkz: brugge) gibi.

gent'e brugge'den trenle ulaşmak çok kolay ve yol yaklaşık 50 dakika sürüyor. tren bileti ise 6 euro.

trenden indikten sonra merkeze gitmek için 1 numaralı tramvaylar ideal. bunun single ticket ücreti ise 3 euro. buraya bir parantez açmak istiyorum, belçika'da 6-7 euro'ya şehirler arası tren kullanılabilirken, şehir içinde tek bilete 3 euro vermek koyuyor açıkçası. tuhaf bir fiyat politikası.

merkeze vardığınızda şehrin küçüklüğü dikkatinizi çekiyor hemen. gezilecek her yer yürüme mesafesinde cidden. tıpkı brugge gibi kanallar sarmış şehrin dört bir yanını.

gezilecek yerler olarak vrijdagmarkt, graffitistraatje* ve st. bavon katedrali beni en çok etkileyen yerler oldu. özellikle grafiti caddesi kesin görülmeli. eğer grafitiye sempatiniz varsa ilgi çekici işler görebilirsiniz bu caddede. ayrıca instagram için iyi malzeme çıkıyor.*
waffle'ı burada da denedim ve seyyar waffle'lar hakikaten leziz. fiyatı ise 3-4 euro arası değişiyor.

ayrıca gent'in brugge'den daha sakin ve güzel bir şehir olduğuna inanıyorum. belçika'ya giden herkes gent'i bir şekilde es geçiyor. sanırım bunda brugge'ün etkisi büyük.

konaklamayı ise hostel 47 adlı merkeze 10 dakika mesafede bir hostelde gerçekteleştirdim ve hayatımda kaldığım en kötü hostellerden biriydi. kaldığım odada evsizler falan vardı, o derece fantastik bir ortamı içinde barındırıyordu, gerisini siz düşünün. :(

brugge'den buraya gelince dikkatimi çeken şey, artan türk nüfusu oldu. brugge'de fazla türk görmemişken, gent'te kendinizi türkiye'de gibi hissediyorsunuz. halleri ise gerçekten acınası. avrupa'da yaşayıp kendini geliştirmemeye yemin etmiş insanlar almanya'da olduğu gibi burada da çokça var.