bugün

gece; can baydar (vokal, gitar) ve eren cilalıoğlu’nun (davul) lise yıllarında başladıkları müzik çalışmalarına 2000 yılında gökçe balaban’ın (bas) dahil olmasıyla kurulmuş ve 2004 yılında erdem başer’in (gitar) katılımıyla son halini almıştır.

gece; 2001 yılından 2008 yılına dek ankara’nın önemli barları saklıkent, limon, manhattan ve if’te düzenli olarak sahne almış ve çeşitli üniversite & lise şenliklerinde de yer almıştır. kurulduğu günden itibaren beste çalışmaları yapan grup, 2005 yılında roxy müzik günlerinde finale kalma başarısı göstermiştir.

2005 yılından itibaren beste çalışmalarını hızlandıran gece, 2008 yılı başında ilk albümü için stüdyoya girmiş ve mayıs 2008’de de ilk albümünü yayınlamıştır. on şarkı içeren “i̇çinde saklı” adlı albümün prodüktörlüğünü koray candemir üstlenmiştir. albümde bulunan aşık mıyız, öldür i̇stersen, hoşuna mı gitti ve bar adlı şarkılara video klip çekilmiştir.

albüm sonrası sahne çalışmalarına devam eden grup, masstival ve rock’n coke başta olmak üzere türkiye’nin önemli festivallerinde sahne almıştır. 2010 yılında sony music’e transfer olduktan sonra bir orhan atasoy bestesi olan “gamsız” adlı şarkıyı i̇skender paydaş prodüktörlüğünde yorumlamış ve single olarak piyasaya sürmüştür.

http://www.geceonline.com
http://www.geceonline.com/forum
http://www.myspace.com/gecemusic
http://www.twitter.com/gecemusic
http://www.facebook.com/gecemus

-`http://www.myspace.com/gecemusicdan alıntıdır.
Dünyanın kendi gölgesidir. "Yarın ne yapacağım?" sorusunun kendi kendinize sorulduğu andır. Bu soru bir gün bile ertelenmez. En güzel hayaliniz neyse onun kurulduğu andır. Onun için en mutlu olduğumuz zaman dilimidir. Şiirlerin dünyaya teşrif ettiği zamandır. ilhamın Everest'in zirvesinde olduğu dakikalardır. Güneşin insanlara "ben olmasam ne yapardınız" diye bağırdığı vakitlerdir.
arctic monkeys çakması gruptur.
Beynin tanı konulamayan kıvranışlarında hayat bulup, hikayelerin analizlerle yıpranan dokusuna sızmaya çalışan, boyutunu ne beyninin ne de bilincinin oluşturamadığı yankısız anların yankılanabileceği, dumanla zamanın duvarlarını eğip bükebileceğin bir boyut gibi gece...
sen-- peşimi bırak gece!Suskunluğumu kullanarak Hiçbir ip ucu bulamazsın kelimelerime dair. Tuttuğum dileklerin, vazgeçtiklerimle aynı anafora kapılıp cehennemin dibini boyladıklarını sezebilecek kadar yakınım ateşe! Vazgeç! Bırak peşimi! Derin uykularıyla sana tapınanların tenlerini okşa! Bırak seni uyku tanrısının salladığı beşik sansınlar; dinginliğin ılık kaynağı bilsinler... Peşimi bırak gece!Senin karanlığın damarlarımda mayaladığım kırmızıyla başa çıkamayacak kadar soluk!)
gece-- Zamanın aşınmaktan yapılmış sürekliliğinin peşindeyim ;senin değil! Karanlığımla yüzleşen yüzlerce insandan birisin sadece! Senin peşinde değilim; senin peşinde olmayacak kadar büyüğüm! Programlananın dışına çıkamayan bir böcek gibi, duyargalarımı oynatıp, güneşin son nefesini vermesiyle benim o nefesi alarak ortaya çıkışımın seninle ilgisi yok! Senin peşinde değilim; sen, peşinde olamayacağım kadar küçüksün!

(En uzun koridordur gece. Kimin geceyle arası iyi olablir ki, şizoid bir tavrı yoksa gündüzlere karşı?!... En dar koridordur gece . Soğuk duvarlarına tenin değmeden ilerleyemezsin. En karanlık koridordur gece. El yordamıyla sarılırsın keskin rüyalara dönüşecek uykulara. Çıkışı olmayan bir koridordur gece. Hep bir boşluktur o koridorun sonunda karşılaşılan; boşluk duygusunun kana karıştırdığı 'son'u saymazsak 'son' diye bir şey yoktur gecede. Kimin geceyle arası iyi olabilir ki gece kadar acımasız değilse?!)
sen-- güvenli bir uçurum biliyorum, kendimi bıraktığımda beni parçalamayan; yedeğimdeki hızıma hız katmadan, usul usul süzüldüğüm bir uçurum... Kendinden emin ayakseslarini duyamıyorum artık; ama vazgeçmedin, biliyorum...
gece--....seni göremiyorum; yavaş yavaş soluyor koyuluğum; paranoyalarını besleyemeyecek kadar yaklaştım ışığa; gitmeliyim... Varlığımla yokluğum arasına sızan bu sihirli an'ın tadını çıkar. Peşinde olmadığımı sanacak kadar bana güvendiğinde peşine düşeceğim!...
ucu yarına çıkan tünel.
Gece inanılmayan bir dinin, ebedi misyoneridir bekleyenin gövdesi içinde!
"karanlık bilirler onu, bilmezler ki bir tek o kollarını açar yalnızlığımıza. gündüzün sahte kalabalıklarına inat."
günün en verimli olduğu saatlerdir. sessiz, tenhadır. rüzgarlı bir havada ağaçların seslerini dinlemek huzur verir. sadece o ses vardır. sakince düşünmek için oldukça verimli bir zamandır.
o benim asil yalnızlığım...
yoruldum suçlanmaktan
yanında hiç olmadım sanki
yüzün her şeyi söylerdi
ama bakmıyor şimdi...

akustik versiyonuyla çok can yakar.

(bkz: mor ve ötesi)
güzel olup olmaması nasıl geçirdiğine bağlı.
tüm acıları, gözyaşlarını, umutsuzlukları, bütün sırları içinde saklar. karanlık kucak açar sarılır ruhuna, yalnızlığına dost olur insanın.
kalabalıktan uzak, soyutlanmış ve öze dönülebilen, derinlerin kurcalandığı vakit.
kendi kendinize ait olduğunuzu hissedebilmenin güzelliğini farkettiğiniz zaman.
son derece vasat bir grup. dinlemesi bile sıkıcı.
ikinci öğretim kazandıktan sonra uyanık olduğun, kimi zaman güneş görmediğin, yaşamın ta kendisi olan zaman dilimi...
her şarkısı dinlenmez fakat seçmece olarak dinlenebilecek bir gruptur.

http://fizy.com/#s/2b7o7b *
mükemmel bir mor ve ötesi şarkısıdır. şahsımca en vurucu yeri ise şöyledir;

yüzün her şeyi söylerdi,
ama bakmıyor şimdi.
20 mayıs'ta bursa suare'de konser verecek grup.
bir ay kadar önce okulumuza şenliklerde geleceklerini duyduğumda dinleyip, geç keşfettigimi farkettigim güzel grup.
eglenceli şarkılarının yanında son albümlerinde "yarım" adında bir şarkıları var ki sözü de müzigi de gayet başarılı nadir şarkılardandır.

http://www.youtube.com/watch?v=Q3J5PrwcOXE
alternatif rock grubudur. "gamsız" şarkısına yaptıkları cover ile ün yapmışlardır. son albümünde yer alan "ben öldüm" şarkısına "geber git" denilecek cinstendir.
ben öldüm isimli şarkısında, basit sözlerle beni etkileyebilmiş kaliteli grup. ayrıca orhan atasoy'un 'gamsız'ını coverlayarak, benim saygımı kazanmışlardır.
(bkz: ben)
"ben öldüm" şarkısı ile köşeyi dönen grup.
insanların üzerine örtülen karanlık bir örtü. Olaylar bakımındansa en aydınlık vakit. bazen huzur bazen kabus vakti. hiçbir zaman, güneş batmadan aydınlık olmayacağını hatırlatan kah çığlık sesleri kah kahkalarla bezenmiş ölüm sessizliğini düşündüren derinlik.
Gece, 2000 yılında kurulup 2005 te oturan grup. Gecenin insanları naif kıldığını ve kendilerinin bu duyguyla örtüştüğünü düşünüp koymuşlar gece ismini.
tesadüfe bskın ki, grup üyelerinin baş harfleri de gece'dir.
Gökçe Balaban
Erdem Başer
Can Baydar
Eren Çilalıoğlu
güncel Önemli Başlıklar