bugün

entry'ler (2207)

argo

(2012)
Amerikan propagandası. Gerçek yaşanmış bir olay. Ben affleck, george clooney. Oscar en iyi film. Hmmm….
Notum:5.5/10

interstellar

(2014)
Büyük beklentilerle izlendiğinde küçük çaplı bir hayal kırıklığı yaşatıyor, beklentisiz izlenmeli. Christopher Nolan’ı tanıyıp filmini beklentisiz izlemek zor olsa da bu film için öyle yapılmalı. izlendiğinde Nolan olduğu tabii ki anlaşılıyor. Uzay ve görecelik kavramları her türlü ilgi çekici ama zaten var olan kavramlar. *Anne Hathaway ciddiye alamadığım oyunculardan, kişisel olarak yanlış bir seçim olduğunu düşündüm.

captain phillips

(2013)
Gerçek yaşanmış bir hikayeyi Amerikan propagandası haline getirmeyi iyi başarmış film. Tom Hanks başrolde.
Notum:5.5/10

the secret life of walter mitty

The Secret Life of Walter Mitty (2013)
Ben Stiller’in yönetip oynadığı çerez film. Life dergisinde çalışan bir adamı anlatıyor.
Notum:6/10

sözlüğün çöplük olması

yazıktir ki doğru tespittir.

breaking bad dizisi

iyidir. dizi severlerin izlemesi gereklidir. Jesse sevilesidir ayrıca.

bir de (bkz: breaking bad)

tifdruk

matbaacılıkta kullanılan temel baskı tekniklerinden biridir. *

like father like son

Like Father, Like Son (2013)
“6 yıl boyunca oğlun sandığın çocuğun, hastanede karışıklık olması nedeniyle aslında senin oğlun olmadığını öğrensen ne yapardın?” sorusu üzerine kurulu film.
Sevdim, sakinleştiriciydi.
Notum:8/10

snowpiercer

Snowpiercer (2013)
Dünya yaşanamaz hale geldiğinde insanlar bir trende yaşamak zorunda kalırsa…
Hareketi, canı ve kanı bol.
Notum:6/10

begin again

Begin Again (2013)
Bir müzik yolculuğu. Keira Knigthley, Mark Ruffalo ve Adam Levine var filmde.
Notum:6/10

ender s game

Ender’s Game (2013)
Küçük bir çocuk uzaylılarla savaşan takımın lideri olabilecek potansiyelde görülürse...
Sıradan bir bilimkurguydu.
Notum:5.9/10

odd thomas

Odd Thomas (2013)
Çerez ötesi çerez bir film. Baya dandik olup, açtığında da her türlü izlettiren filmlerden. Bana tarz olarak –konu olarak hiç alakası olmasa da- Warm Bodies’i hatırlattı.
Filmde ölülerle iletişim kuran genç bir adam anlatılıyor.
Notum: 4.9/10

temple grandin

Temple Grandin (2010)
-Temple Grandin’i anlatan ve otizm farkındalığı oluşturmaya çalışan bir film. Hoşuma gitti. Oyunculuk (baş karakter) iyiydi.
Notum: 8/10

being there

Being There (1979)
-Evden hiç çıkmamış bir bahçivan evden çıkmak zorunda kalırsa…
Notum: 7.9/10

the breakfast club

The Breakfast Club (1985)
-5 liseli ceza olarak cumartesi günlerini okulun kütüphanesinde geçirmek zorunda kalıyorlar. Tek mekan, bir gün.
“Judd Nelson” dikkatimi çekti.
Notum: 6.1/10

gereksiz yiyecekler

gün içinde tüketilen birçok yiyeceği kapsayan kategori.

kavun kokusu

kesinlikle tadından daha güzeldir.

sabahın beşinde kalkıp yüzmeye gitmek

takdire şayandır.

bez mendil kullanmak

çok da hijyenik olmadığı aşikar olan durum.

yazarların en çok kullandığı kelimeler

kaldı ki
hmm...