bugün

mide rahatsızlıkları için mideye sokulan bir boru ucundaki kamera ile yapılan keşif işlemi. çok rahatsız edicidir *. en kötüsü ise bir tedavi işlemi değil muayene işlemi olmasıdır.
doktor ilk başladığı andan sonuna kadar 30 sn sonra biteceğini söyler.
devlet hastanelerinde yapıldığı taktirde işkence olan ancak özel hastanede yapıldığında resmen insan için birkaç saatlik dinlenme olan, sindirim sistemi görüntüleme tekniği.
kamerayla mide v.b. bakma yöntemi.

bu makinaya girmeden önce internetten nasıl bir şey olduğunu okudum ve korkum beşe katlandı.o gece rüyamda tam 4 kere endoskopiye girdim. sabah kalktığımda dudağımda uçuk çıkmıştı. korka korka gittim. beni korkutanların bi yerleri uçuklasın inşallah. abi gittim narkoz verdiler,süper rüyalar gördüm, ayılırken de "böyle olduğunu bilseydim günde 20 kez gelirdim" demişim. ee şimdi bunu neresi korkunç. hiç te korkunç olmayan işlem.
agizdan ince bir borunun ucundaki kameranin mideye sokulmasi sonucunda midenin dibine kadar olan bölgeleri inceleyen islem. ozel bir tedavi merkezinde yaptirilmasi halinde pek bir aci yasatmiyor.
oncelikle korkusu olan hastalara cesaret ignesi denen zimbirtidan yapiyorlar (ben, bana igneyi yapan hemsirenin yalancisiyim), ardindan agziniza dis doktorlarinda kullanilan agiz içini hissizleştiren bir sprey sıkıyorlar (bununda sebebi yutkunmanizi engellemekmis)ardindan, boksorlerin taktigina benzer bir agizlik takiyorlar (boru icinizdeyken onu istem disi isirmamaniz icin), son olarak sizi yan yatirip kilo ve yasiniza uygun olarak damardan bir igne yapip uyutuyorlar (yine hemsirenin yalancisi olarak, bu ignelerin etkisi 15-20 dakika suruyormus). ardindan doktor amca endoskopi cihazini midenize gonderiyor. etrafta olup bitenleri duyuyorsunuz ama herhangi bir tepki veremiyorsunuz, herhangi bir aci da hissetmiyorsunuz. endoskopi cihazi ile midenizden numunelerde alinabiliyor (bkz: biyopsi).
son olarak gozlerini aciyorsunuz, az bir bas agrisiyla yattiinizden yerden kalkiyorsunuz, doktorunuz size yaklasik 10 dakika suren endoskopi isleminin belgesel tadindaki dvd sini verip sizi evinize gonderiyor. evde arkadaslariniza mide belgeselinizi gosterirken bir cogu lavaboya kusmaya gidiyor.
gurbet ellerde maruz kaldigim tibbi tetkik yöntemi.

basina gelmesi muhtemel okuyuculara; kimsenin sizi korkutmasina izin vermeyin güle oynaya gidin valla. söyle ki,
bana uyutucu igne yapalim mi diye sordular, istemiyorum dedim. doktor "ama sonra bana orada iskence cektirdiler diye anlatmayin, aci cekmenize gerek yok" dedi. babamin yasadigi ve de sözlüklerde okudugum onca kötü endoskopi tecrübesine gülüp gectikten sonra, doktorun da böyle demesi bir an düsündürdü ama "yok ya yapalim gitsin, gereksiz uyusturucu almaya gerek yok" dedim. agzima güzel hemsire hanimin elinden bogaz bölgesini uyusturucu spreyi sıktırdım, kafama da agizligin lastigini gecirdim. (sado-mazo filmlerdeki agza gecirilen topa benzer bi sistem aslinda, ama top yerine ortasi borunun gececegi bosluk olan, boru yerine kendisini isirin diye bir plastik parca bu agizlik.)

sonra boru fasli basladi. borunun ucu tam bogaz bölgemdeyken "simdi yutun" dedi doktor. sanki büyükce bir lokmayi yutar gibi yutkundum ve boru serbest yoluna ulasmis oldu. doktor ve hemsire hanim bu noktada "bravo", "süper", "gercekten harika yapiyorsunuz" gibi övgüler dizdi. (sanirim bu yutma kismi zaten insanlarin en cok korktugu ya da aci cektigi kisim. ama hakkaten aci yoktu. sakin olup doktorun sizi bogmaya degil, tedavi etmeye calistigini düsünerek yutun gitsin.) sonraki boruyu ilerletme asamasinda pek fazla bir sey hissetmedim acikcasi. simdi 12 parmak bagirsagindayim deyince, "vay be" dedim sadece icimden. bu sirada agzimdaki agizligi isirmaya devam ediyordum ama öyle kendimden tiksindirici bögürtüler falan da cikarmiyordum.

doktorun gördüklerini ben de daha kücükce bir ekrandan basimi hafif yukari kaldirarak izleyebiliyordum ama gördüklerim hep kirmizi etten yollar olunca cok da ilgimi cekmedi acikcasi.

doktor arada sirada midemin icine biraz hafa üfleyip görmesini engelleyen durumlari bertaraf ediyordu. bu hava üfleme kismi gidiklanmayla, midenizin bir an icin hafif bulanmasi gibi karisik bir his veriyor sanirim. nitekim bende gülme hissi uyandirdi.

sonra borunun icine ince bir tel sokulup bir kac kere de doku örnegi alindi. ama bu asamada hic bir sey hissetmedim.

finalde de zaten yavas yavas cekiliyor boru, yine bogazinizdan gecerken biraz bogazda kalmis lokma hissi uyandirsa da aci verici bir deneyim hic degildi.

hersey bittiginde agzinizdan bol miktarda salya akmis oldugunu görebilirsiniz, bu da yine peceteyle hemen cözüldü.

bana sorarsaniz korkmayin, korkutanlara kulak asmayin, cok endiseleniyorsaniz da uyutulma imkaniniz olan bir hastanede olmaya calisin ama acikcasi tek ihtiyaciniz sukünet =)
çok acı verici bir versiyonu da vardır. (bkz: burun endoskopisi)
insanın zoruna gideni de vardır:

(bkz: bağırsak endoskopisi)
yarın saat 10.00 da atatürk eğitim ve arastirma hastanesinde yiyeceğim hortumun bilimsel adı. tırstığımı söylememek elde değil, birileriyle paylaşmak korkumu yener belki dedim. hastaneden endoskopi için randevu alırken bi amca sağolsun gayet iyi moral vermiştir:

+bi sene önce ben de endoskopi oldum. yatırdılar, bacağımı büktürüp boruyu birden ağzımdan aşağı salıverdiler, pek bişey olmadı, zor değildi, ama ben girerken çıkan arkadaş komaya girmiş gibiydi. (çok sağol ya valla amca, acaip moral verdin).
boktan, pislik bi şey kanka. ilk başta odaya çağrılıyosun, heyecan adrenalin tavan yapıyor. hemşireler pis pis sırıtıyor moral vermek babından ama az sonra görcen ebeninkini sırıtışı o. uzan şuraya dedi içlerinden en güzel olan hemşire. sevindim abaazanlıkla, tek kişilik yatak ama olsun dedim. sonra aç ağzını diyince roller değiştir. terslik olduğunu o anda anladım.

neyse tertip açtık ağzı iki el ateş etti hemşire fısfısla. korku var mı dedi ağzım un dolu gibiydi yusuf yusuf bile diyemedim nasıl uyuştuysam artık. uzanırken pozisyon almamı söylediler. artık roller değiştiğine kesin kanaat getirdim. sol tarafa doğru yat, sol kolunu belinin üstüne koy, sol ayağın uzanık kalsın, sağ ayağını kır dediler, aynı anda yapmaya çalıştım düştüm moron gibi. doktor bastı şaplağı. şaka bi yana paşa paşa harfi harfine uyduk. adrenalin kulaklarımdan fışkırıyor artık.

yine neyse hacı garpi bir şey getirdiler boksörlerin dişine takılan zımbırtı gibi ama ortası delik al ağzına dediler. oral başılıyor film kızıştı. neyse aldık ağzımıza el mahkum döt gardiyan. dişlerinle sık dediler sıktım o uyuşmuşluğun verdiği izin kadar. sonra doktor elinde malzeme dikildi karşıma. hemşirelerin teki ayaklarıma teki belime teki falama bastırıyor. tek gördüğüm doktorun fermuarı. ağzımın etrafına peçete serdiler. doktor aldı eline malzemeyi, malzeme dediysek hortum. tırsma burundan nefes al dedi. oysa ki ben götümden soluyorum. pozisyonun kurbanlık koyun misali.

tekrar neyse üstad, ortası delik olan zımbırtıdan soktu hortumu hotum ilerledikçe bulantı, ögürme geliyor istemsiz, nefes almak zorlaşıyor, gözünüzden oluk oluk yaş geliyor... ağzım da uyuşmuş sağa solo salya akıyor, pis tabi ama normal yapacak bi şey yok. hortum durdu sonunda baktı sağa sola heralde gördü göreceğini başladı hortumu çekmeye. çekerken de sokarkenki eziyetlerin aynısı. çırpınmaya çalışıyorsunuz ama hemşireler kelepçe olmuş sanki kıpırdayamıyorsunuz.

son neyse ki hortum çıktı sonunda, hemşireler bıraktılar. geçmiş olsun diyip. beni gaza getirdiler sakin bir hastaymışsın diye. o gazla yakınamadım bile.

işin özü (tanım) endoskopi iğrenç bir şey. allah kimsenin başına vermesin diyim. bana da geçmiş olur inşallah.

edit: narkoz vermediler, sadece ağzı uyuşturmak için sprey sıktılar.
endoskopi odasına bir doktorla beraber girilir, oda testere filminin setiymişcesine ürkünçtür. titreye titreye de olsa yan yatılır ve ellerinizin arkadan bağlanmasına izin verilir. kurban sizsinizdir. tam ağzınızla yattığınız yer arasına bir tas yerleştirilir, içine kusabilmeniz için. radyolog kişisi elinde tuttuğu ciddi büyüklükteki kamerayı, sevdiğiniz bir yiyecekmiş gibi düşünüp, yutmanızı ister. kamera yutulur ama ya hortumu...o hortum var ya o hortum. olay esnasında istemsiz öğürmeler olur ve tas dolmaya başlar. keyfinizden (?) çıkarttığınız seslerden rahatsız olduğunu söyleyen doktora 'şurdan bir kalkıyımda gösterecem ben sana' diye düşünsenizde, ordan kalktığınızda yani kalkabilirseniz tabi, zırlayarak mekanı terkedersiniz. akşam ve ertesi sabah yemek yemek imkansızdır. sonuç temiz çıkar ama kirli bir endoskopi anınız vardır artık.
gastroskopi olarak muayenemi olacagım makinemsi.
yarın tanışacagım kendisiyle. detayları nedir ne degildir bilinmiyor. ayrıntılı olarak anlatılacak ve sorunla ugraşılacaktır. hastayım be sözlük. yarın ekşın yaşamaya gidiyorum. saygılar efenim.
bugun kendisiyle tanıştıgım makine. siyah uzun bir borusu var.
once ağzıma sprey olarak uyuşturucu sıktılar. aynı piercing yaptırırkenki gibi dilim uyuştu. kadınlar beni sevdiler sordukca soruyorlar birşeyler. dilim uyuşmuş cevap vermeye kasıyorum bi yandan. ordan cok neşeli bir doktor geldii. "bu çıtırı kim buralara yollamış" diyip durdu. agzıma beyaz bir şey soktular ve ısır dediler. bekliyorum bende sonra başladılar, "yutkun!", yutkunuyorum. "bi daha." tekrar.. derken borunun mideme kadar gittigini hissettim ve ekranda gördüm. doktor diyor, "bak bu oniki parmak bagırsagın bi daha goremezsin.." boru midemde hareket etti bi süre. sonra , yanındaki kadınlara diyor, "bakınız tertemiz, çıtır bir genç mide!!", aynı zamanda gastritim oldugunu ögreniyorum. doktorlar kadınlar şaşırıyor, ne öğürüyorum ne sızlıyorum nede başka tepki veriyorum, hoşuma gidiyor borunun midemde gezişini hissetmek. sonra diyor "işte genc işte dayanıklı aferin sana..!" o sırada bi parça aldıgını görüyorum ekrandan. o bölüm kanamaya başlıyor. ve borunun yukarı cıktıgı hissediyorum ardından. herkes hala sırıttıgıma korkmadıgıma şaşırıp tebrik etti ardından. sonra doktorla biraz piercing muhabbeti derken raporumu alıp ayrıldım. güzel bi 'ekşın'dı. ne işkence gibi geldi ne başka birşey. yine olsa yine yaparım.
Gastrointestinal endoskopi adıyla da bilinen yemek borusu, mide, oniki parmak barsağı ve kalın barsağın incelendiği tetkik yöntemlerinin genel adı.
yapılan anestezi öyle güzel bir anestezidir ki refakatçiniz yapılan iğnenin dolu şişesini endoskopi odasından çalmaya çalışabilir, yasanan kafa yüzünden endoskopiye girmeye yeltenebilir.
(bkz: dormicum)
Uygulanış şekli yüzünden korkutucu ve acılı gibi görünen ama kesinlikle rahat bir işlemdir.Bazı özel hastanelerde müdahele öncesi gerek hastanın korkusunu yenmesi amacı ile gerekse müdahelenin daha rahat geçmesi açısından koldan dormikum denen bir ilaç verilir. Verilmeyedebilir ama korkuya gerek yok, ben kendi tecrübelerime dayanarak söylüyorum acı falan olmuyor.Ağız ve boğaz kısmının uyuşturulması için bir sprey sıkılıyor.Yan şekilde yatarak ortasında delik bulunan bir plastik ısırmanız için ağzınıza veriliyor ki hortum o delikten geçecek.Sadece ilk yutkunma anı biraz garip oluyor ama sonrası pek farkedilmiyor bile. incelemenin ardından yavaşca hortum çıkıyor ve siz sadece spreyin etkisi ile bir süre yutkunamıyorsunuz. Açıkçası ben işlemden bir saat sonra rahatça yemek yiyebilmiştim. (Not : işlem öncesi sıranızı beklerken gözü muaynehaneden çıkan gözü yaşlı insanlar görebilirsiniz. Korkmayınız o gözyaşları ağza sıkılan spreyin etkisidir. )
dün gece yarısı yoğun kanlı kusuşlarımın ardından, önce burnumdan midemi temizlemek için bir boru sokuldu. tanrım, hayatımda böyle bir işkence görmedim, göremezsiniz. burnunuzdan gırtlağınıza doğru giden o boruyu hissetmek, yutkununca o boruyu hissetmek kadar iğrenç bir duygu olamaz bu dünyada.

herneyse, burundan aldığım boru çıkartılıp derhal bu endoskopi denen cihaza yönlendirildim. burundan sokulan borudan sonra, endoskopi ağzımdan girecek ve kamerayla midemi araştıracaktı. kaçmamak için kendimi nasıl tuttuğumu bilmiyorum ancak bir şekilde endoskopi odasına girdim. korkudan ölmek sanırım o an gerçekleşmediyse hiçbir zaman gerçekleşemez. neyse, yan yatmamı istediler, yattım ve boğazıma acı bir sprey sıktılar. ardından damar yolumdan ilaç verdiler ve o an bayıldım. hayatımda hiçbir zaman bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.

korkudan ölmeyi beklerken, anestezi ile beni bu işkenceden kurtarmışlardı. 15 dakika sonra uyanmışım, daha doğrusu hiç uyumamışım ancak o kayıp 15 dakikayı hiç hatırlamıyorum. boğazıma ne soktular, nasıl soktular hatırlamıyorum. hepsine teşekkürler, korkudan öldürmedikleri için.

hoş, bu cihaz bende ülser olduğunu saptadı, ölümlerden ölüm beğeneceğim yani. ama yine de onun boğazıma girdiği anı hatırlamadığım için inanılmaz mutluyum arkadaş.
kişiyi böğürtmek suretiyle ağzından bir hortum vasıtası ile mide araştırılması yapılmasıdır.
hadi endoskopi ağızdan kolonoskopi yaptırana allah yardım ve yataklık etsin demekten başka bir şey gelmiyor içimden.
biyopsiden daha acısızdır en azından.

(bkz: amca o kazığı bana mı sokacaksın)
bu işleme toplamda üç kişi *nezaret eder. (bkz: kendimden biliyorum) bu üç kişiden bir tanesi hekim diğeri hemşire ve sonuncusu da sıçramanızı ve kurtulmaya çalışmanızı engellemekle görevli hasta bakıcıdır. yan yatarsınız iki elinizi belinizin arkasında birleştirip güçlü kuvvetli hasta bakıcının bileklerinizi kavramasına şahit olursunuz. bu arada bakışlarınız çoktan iki metreden boş kaleye gol kaçırmış guiza bakışı halini almıştır. hemşire ise önceki seanslarda türlü türlü iğrençliklere şahit olduğundan ekşi bir suratla sizi süzmektedir. işbu durumda esas oğlan * işinin erbabı ise * veya hemşire dekolteli ise * gerilim katsayınız daha fazla artmaz. hortum boğazınızdan aşağıya yavaş yavaş salınırken daha önce hayal bile edemeyeceğiniz, sonradan dinletseler inanmakta zorluk çekeceğiniz türden sesler çıkarırsınız ve bu sesler doğaldır çünkü zaten midenizde problem olduğu için bu işleme tabi tutuluyorsunuzdur. sözlük yaş ortalamasını göze alıp daha fazla anlatmıyorum ve diyorum ki, midenizi koruyun yoksa kanırta kanırta hesabını sorarlar.
canının yandığı ve genelde narkoz verilmeyen operasyondur. Hem utanç hemde acı. Ne yapıcağınızı şaşırır yaklaşık 10-15 dakika kendinize gelemezsiniz. Tabi operasyon bittikten sonrada işiniz bitmiyor. neymiş efendim ağır yiyecekler yemiyecekmişiz. " Zaten operasyondan bir gün önce su bile içirmiyorsun el insaf" dediğiniz olaydır.
ucunda bir çeşit kamera olan hortumun oral yoldan mideye gönderilerek midenin fotoğraflarının çekilmesi işlemidir. daha da fenası vardır: kolonoskopi. allah herkeslerden uzak etsin.
(bkz: laparoskopi)
tersi kolonoskopiyi düşününce, aman hocam devam denilesi olay.
güncel Önemli Başlıklar