bugün

Dul oluşu nedeniyle kız değil kadın olması herkes tarafından bilinen, aynı zamanda bekar olması sebebiyle uçkur düşkünlerinin ağzını sulandıran..
Ancak bir çoğu namuslu olan kadınlardır.
kocasından ayrılınca özgürüm naraları atıp çevresine mutluyum imajı çizen aşırı azgın milf kadınlardır.
kendini beğenmiş kadındır. dünyada 4 milyar erkek var hiçbirisi seni memnun etmedi mi be güzelim. gel benle evlen o zaman.
bir daha kendini başka kimsede bulamayan kadındır.
erkek olan çocuklarına dulkadınoğulları denir.
aklıma hep şu karikatür geliyor;

görsel
ülkemizde her sene sayıları artmakta olan kadınlardır. asıl mesele bu kadınların çoğunun işi gücü olmaz erken yaşta koca parasına güvenip evlenir sonra sorunlar çıkar ayrılırlar. sosyal medya da bu tür bazı kadınlar ücretli şov falan yapıp geçiniyor bazıları da kendine dost bulup yaşıyor.
yeşilçam erotizminin algı yönetimiyle insanların kafasına sunduğu o imge bir türlü silinemedi. iğrenç bir bakış açısıyla toplumda varolmaya çalışan kadınlardır.

erkeklerin itliğini çekeceğine, yüreğiyle hayata, çocuguna tutunmaya çalışır.
Bu lanet coğrafyada işi zordur tebessüm etse kaşar ilişkisi olsa gelene gidene veriyor soğuk dursa kendini beğenmiş kesin sikicisi var bize gelince namuslu takılıyor denir ne yapsa illa abazanlara malzeme çıkacak evde karısını sikemeyen dallamaların çocuğu yaşındaki piçlerin konuşmayı beceremeyen abazanların yürüdüğü kadındır nasıl olsa açık kapıdır kimse kız bozup başına iş almak istemez teklifi red edince bıçaklanan vermezse iftira atılan işyerince sokakta tacize uğrayan çevresindeki gerizekalı akrabaları ve arkadaşları tarafından ipsiz sapsız kişilerle evlendirilmek istenen kadındır yeterki başımızdan gitsin başımız belaya girmesin diye yapılan salakça çözüm tabiki dul olup motor olanlar yokmu var iki erkeği aynı anda idare edeni bilirim ve tanırım ama bu abazanların genelleme yapmasını haklı çıkarmaz kimse unutmasın boşanmalar çok arttı hızla devam ediyor yarın birgün sizin bacınızda ananızda dul kalabilir kimse namusunu yolda bulmadı şerefsizliğin alemi yok ...
yapılan arkadaşlık teklifini yüzde doksan kabul edecek kadındır.
Bir arayış içindedir.
her zaman hayırla yadedilmeyi çoktan hak etmişlerdir.
Ülkemizde pek çok kadın kocasi öldüğünde dul kalır. Evlenmek ister evlenemez de. Yaslilikta zordur.
Bu kadındamı dulmuş ya

http://link.tl/1ou2t
tanrı aşkına ölünde kurtulalım. sizin gibi insanlara ihtiyaç yok. Dul kadın ne ayrıca dul adam neden Yok. Bi defolun şu dünyadan nolur.
(bkz: hedef kitle)
kocaları öldüğü an sağlıkları daha iyiye gidiyormuş.

http://www.hurriyet.com.t...ha-saglikli-oluyor_saglik
bilindiği üzre kadınların gebeliği on bir ay kadar, daha da fazla sürebilir, hele karnındaki bir şaheser, çağında büyük işler görecek bir babayiğit olursa, nitekim homeros der ki, neptunus'un su perisinin karnına düşürdüğü çocuk bir yıl sonra doğdu, on iki ayında. zira (aulus- gellius'un kitap ııı.'te dediği gibi) bu uzun zaman neptunus'un haşmetine uygun düşüyordu, çocuğun tam biçimini bulması için gerekliydi bu. aynı nedenle jüpiter alkmene ile yattığı geceyi 48 saat sürdürdü, zira daha az bir zamanda hercules gibi dünyayı canavarlardanve zorbalardan temizleyecek bir yiğidi tavına getiremezdi.
eski topraklar bu dediğimizi onaylamışlar, babasının ölümünden on bir ay sonra doğmuş çocuğun sadece olağan değil, meşru da sayılabileceğini söylemişlerdir:

hippokrates, besinler üstüne kitabında,
plinius, kitap vıı, bölüm v'te,
plautus, çömlek'te,
marcus varro, vasiyetname adlı yergisinde, bu konuda aristoteles'in yetkisine dayanarak,
censorinus, de die natale (doğum günü) adlı eserinde,
aristoteles, de nat. animalium (canlıların niteliği) adlı kitabının böl. vıı., bap ııı ve ıv'te,
gellius, kit. ııı, böl. xvı'da,
servius, çoban şiiri'nde, vergilius'un şu mısraını sunarak:
matri longa decem, vb. (anasının karnında on ay kadar uzun bir zaman...)
ve daha bir sürü deli divane; hukukçuların karışmasıyla bunların sayısı daha da artar: de suis et legetimis heredibus lege intestato (meşru mirasçılar ve vasiyetsiz ölenler hakkındaki kanun), de authenticae (meşruluk), de restitutionibus et ae quae parit in undecimo mense post mortemviri (iade kuralları ve kocasının ölümünden on bir ay sonra doğuran kadın üstüne). üstelik gallus de liberis et posthumis instituendis vel exheredandis'te (babalarının ölümünden sonra doğup mirastan faydalandırılmaları ya da yoksun edilmeleri gereken çocuklar hakkında) ve şimdilik adlarını söylemekten çekindiğim başkaları o karışık bulaşık yasalarını bu konuyla arapsaçına çevirmişlerdir. işte biz bunların ceremesini çekmekteyiz, hem de çok çok sonrasını -- hayatın her yerinde. işbu yasalara göre, dul kadınlar kocalarının ölümünden sonra iki ay serbestçe, doyasıya, kıyasıya kıç oynatabilirler.

aman ne olur, zampara dostlarım benim, böylesi kadınların uçkur çözmeye değer birkaçını bulursanız, atlayın üstlerine, getirin bana.
Ne zaman başın sıkışırsa beni ara tamam mı zeliha.
(bkz: bekar kadın)
eve ekmek almak yerine kendine sigara icki alan dinsiz bir ibneye denk gelip boşanmışsa bahtsız bir kadindır.
görsel
Bazi erkeklerin "ooo cok kolay lokma" gibi gordugu kadindir.

Dul kadinlar her onune gelene etek indirmiyor, bunu kalin kafaniza sokun.
dul kadın sözcüğünü duyunca iştahı kabaran hanzolara ithaf olunur; kadınların erkeklerden daha uzun yaşıyor olması nedeniyle hepimizin annesinin birer dul kadın adayı...
ayağını denk al.
ciğeri beş para etmez insanlara göre değerden düşmektir bazen.

"keşke seni daha önce tanısaydım"
"seni gördüğümde çok heyecanlanmıştım ama boşandığını öğrenince çok üzüldüm"
"yaaa çok değerli bi aile dostumuz var seni tanıştırmak isterdim ama bekar"

hadi bi siktirin bakiiim siz ordan. anneannemin bi lafı var: kırk tane şeyim olsa birini vermem haah tam da böyle nitelendireceğin, elini becermekten başka bi halt bilmeyen adamlar sana buna benzer ifadeler kullanıyolar ya sözlük, kafalarına zar bulup geçiresim geliyo.

ya da hiç evlenmemiş bir adamla yaşadığınız bir ilişki varsa, adam size lütfediyor pozda oluyor çokça. lan siz kimsiniz? ne kadar takmıyorum desem de; bu beyinsizler üzüyo beni bazen.