bugün

ingilizce dualism kelimesinin turkcelesmis* halidir. osmanlicasi tesniyecilik'tir.
dualizm deyince akla descartes gelir.
ruhla bedenin birbirinden farklı özelliklere ve işlevlere sahip olduğunu savunan akım.
varoluşun iki karşıt ana prensiplerini barındıran öğreti.
ilk çağ filozoflarının çoğunda görülen -izm.
dualizme göre ruh; "kalk gidelim" der. beden ise; "bok yeme otur oturduğun yerde" der.
Herhangi bir alanda birbirlerine indirgenemeyen iki karşıt ilkenin varlığını ileri sürme... Bircilik ve çokçuluk terimleri karşılığıdır.

Felsefe alanında ilk dualist, antikçağ Yunan düşünürü Anaksagoras'tır. Anaksagoras, özdekle ruhu kesin olarak birbirinden ayırıyor ve sonsuza kadar da birbirlerinden ayrı kalacaklarını söylüyordu. Anaksagoras'ın nus adını verdiği bir ruh özdeksel yapıdadır ama yaratan olmak bakımından yaratanın karşısında bulunmakla, beraber birbirine indirgenemeyen temelli bir ikilik meydana getirir.

Fransız düşünür Descartes de evrendeki bütün gerçeklikleri birbirine indirgenemeyen ruh ve özdek ikiliğinde toplar. Dualizm, temelde tanrılık yer (öte dünya) ile insanlık yer (dünya) ayrımını ileri süren dinsel ikicilikten yansımıştır ve evrenin özdeksel birbirini yadsıyan gerici bir görüştür. Dualistlerin tümü idealisttir, çünkü özdensel yapının karşısında bir de ruhsal yapı olduğunu kabul ederler.

kaynak: http://www.geocities.com/...elsefe/dualizm_nedir.html
ikicilik
Herhangi bir alanda birbirlerine indirgenemeyen iki karşıt ilkenin varlığını ileri sürme... Bircilik ve çokçuluk terimleri karşılığıdır.

Felsefe alanında ilk dualist, antikçağ Yunan düşünürü Anaksagoras tır. Anaksagoras, özdekle ruhu kesin olarak birbirinden ayırıyor ve sonsuza kadar da birbirlerinden ayrı kalacaklarını söylüyordu. Anaksagoras ın nus adını verdiği bir ruh özdeksel yapıdadır ama yaratan olmak bakımından yaratanın karşısında bulunmakla, beraber birbirine indirgenemeyen temelli bir ikilik meydana getirir.

Fransız düşünür Descartes de evrendeki bütün gerçeklikleri birbirine indirgenemeyen ruh ve özdek ikiliğinde toplar. Dualizm, temelde tanrılık yer (öte dünya) ile insanlık yer (dünya) ayrımını ileri süren dinsel ikicilikten yansımıştır ve evrenin özdeksel birbirini yadsıyan gerici bir görüştür. Dualistlerin tümü idealisttir, çünkü özdensel yapının karşısında bir de ruhsal yapı olduğunu kabul ederler.
ahuramazda-ehrimen. ikisi de aynıdır ama biri iyi yüzü diğeri de kötü yüzüdür.
firdevsi'nin şehname'sinde bu iki karşıtın nasıl kardeş kardeş uyum sağladığı çok güzel bir şekilde anlatılır.
(bkz: dualite)
(bkz: fenomen)
(bkz: idea)
birbirine karşıt iki kutbun arasındaki sayısız kombinasyonun da değerlendirilmesi gerektiğini öngören felsefi bir olgu, hem hem anlayışı.
varoluşu zıtlıklar çerçevesinde işleyen düşüncelere genel olarak verilen ad. ilkesel olarak kullanılır.
genel olarak: herhangi bir alanda birbirinden bağımsız, birbirine indirgenemez iki töz*, değer, hakikat ya da ilke kabul etme tavrı veya yaklaşımı olarak tanımlanır.
çiftçilik.
gerek batı felsefesinde gerek doğu felsefesinde mevlana'nın felsefesinde kabul görmüş bir kavram. dünya ikilikler üzerine kurulmuştur der mevlana, şems bunu bir pazar alanında ispatlar.

(bkz: dualite)
kavram kargaşasına neden olan her farklı disiplinin tanımını dualizm mefhumuna denk sayanların hataya düştüğü ayrıştırarak açıklamaya çalışmak, ikili düşünmek anlamına gelen terimdir.

uluslararası ilişkiler teorilerinden, uluslararası hukuka, psikolojiden, sosyolojiye, ilahiyattan, hukuka kadar bir çok disiplinde kullanılan bu terim; iki olguyu farklı ele alıp kendi dinamikleriyle inceler, birbirinden ayrı tutar.. çok genel ve çok kullanılan bir kavramdır.
ruh ve bedenin farklı olduğu görüşünü savunan felsefedir. bu felsefenin çıkış noktası zihnin evrende kuşku duyamayacağı tek gerçeğin kendi zihninin varlığı olmasıdır. bunu descartes "düşünüyorum öyleyse varım" sözü ile dile getirmiştir. descartes kuşkucu bir filozoftu. zihnindeki bütün inançları test etmek istemiştir. bütün inançlarına kuşku ile baktığı zaman hiçbir inançtan emin olamayacağını anlamıştır. bedeninin varlığına bile şüphe duymaktadır çünkü bu zihnin bir yanılsaması da olabilir. ama en sonunda kesinlikle kuşku duyamayacağı tek bir gerçek keşfetmiştir. o da kendi zihninin varlığıdır. eğer düşünüyorsa gerçekten bir zihni vardır.

düalizm felsefesi matrix filminde de vardır. farkına varabileceğimiz tek gerçeklik zihnimizin algıladıklarıdır. bunun ötesinde varolan gerçekleri algılamamız imkansızdır. bizim beynimiz şu anda bir fıçının içinde de duruyor olabilir, sanal bir simülasyon içinde de yaşıyor olabiliriz, bu evren bir bilgisayar programı olabilir. bunların olmadığından emin olmamız imkansızdır.
(bkz: düalizm) Birbirinden ayrı, birbirinden bağımsız, birbirine geri götürülemeyen, birbirinin yanında veya karşısında bulunan iki ilkenin varlığını kabul eden görüştür.
inanç-bilgi, ruh-beden, zihin-madde, maddi-manevi gibi son tahlilde birbirine
indirgenemeyen, dolayısıyla da birbirinden türetilemeyen ya da birbiriyle
açıklanamayan iki ayrı özün veya iki nihai prensibin her şeyin temelini
oluşturduğunu savunan felsefi görüş; varoluşu ikilem­ler halinde anlama ve
anlamlandırma temeline dayalı yakla­şım.
tanınmış önemli adamların kendileriyle çelişmelerinin, saçmalamalarının terimsel ifadesi. biz yapınca aptal, onlar yapınca dualizm oluyor. yok ya. hihi.
çokça mantıklı bulduğum bir düşünce tarzıdır. (#690780) arkadaşın tanımına hayran kaldım, takdir ediyorum çok güzel özetlemiş.
ruh ve bedenin iki ayrı cevher olduğunu savunan görüş.
descartes'ın bokluğu işte. şaka şaka mevzu derin elbette ama bir zaman sonra spinoza çıkar "sikerim yapacağınız işi alın size monizm" der ve geyik uzar...
"Beden yaşlansa da ruh hep genç kalacaktır." ilkesini benimsemiștir. iki farklı töz -ki bunlar birbirine indirgemez- olduğunu savunur.

Dişi-erkek, iyi-kötü ya da aydınlık-karanlık olan bu çiftler, Çin düşüncesinde Yin-Yang; Hint düşüncesinde Tamus-Satva; Zerdüştilik inancında Ahura mazda-Angra mainyu olarak tasvir edilir.

Din alanında ise, dünya - öteki dünya buna örnektir.