bugün

tam adı: '' strange case of dr. jekyll and mr. hyde'' olan, robert louis stevenson tarafından 1886 yılında yayımlanan romandır. gotik edebiyatının en iyi örneklerinden biridir bana göre.

not: bu zamana kadar böyle bir başlığın açılmamış oluşu da şaşırtıcı.
http://www.edebiyathaber....de-anil-ceren-altunkanat/
okan bayülgen in seslendirmesiyle.

https://youtu.be/IYsWCDg3ZU8
--spoiler--

Robert Louis Stevenson tarafından büyük bir heyecanla
Yalnızca üç gün içerisinde yazılmıştır. Hikaye karısını o kadar korkutmuş ki, Stevenson ilk hikaye musveddesini sominede yakar. Ve üç gün içerisinde tüm hikayeyi baştan yazar.

--spoiler--
birkaç ay evvel, nabokov' un önerisiyle okuduğum nefis kitap.

nasıl bu kadar geç kalmışım ?! ondan sonraki tüm kitap ve filmlerin, bilhassa kafka' nın dönüşümkitabının ilham kaynağı bana kalırsa. aklıma gelen ilk eserlerden biri de coelho' nun şeytan ve genç kadın kitabı oldu. şöyle bir bölümü var ki yıllardır aklımdan çıkmaz satırları, aynı şekilde bu kitabı tamamladığını da düşündüğüm bir bölüm :

'' leonardo da vinci ' son akşam yemeği ' isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı. iyiyi isa ' nın bedeninde, kötüyü de isa ' nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde o ' na ihanet etmeye karar veren yahuda ' nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı. resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. bir gün bir koronun verdiği konser sırasında korodokilerden birinin isa tasvirine çok uyduğunu fark etti. o'nu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız eskiz çizdi. aradan üç yıl geçti... ' son akşam yemeği ' neredeyse tamamlanmıştı, ancak vinci henüz yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı. leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı... günlerce aradıktan sonra leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı.. leonardo yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi, zira artık eskiz çizecek zamanı kalmamıştı. kiliseye varınca yardımcıları adamı ayağa diktiler. zavallı başına gelenleri anlamamıştı. leonardo adamın yüzünde görünen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu. ressam işini bitirdikten sonra sarhoşluğun etkisinden kurtulan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi : ' ben bu resmi daha önce gördüm ' ' ne zaman ? ' diye sordu ressam. o da şaşırmıştı ! ' üç yıl önce.. elimde avucumda olanı kaybetmeden önce.. o sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum, pek çok hayalim vardı, bir ressam beni isa' nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti.. '

iyi ve kötünün yüzü aynıdır.. her şey insanın yoluna ne zaman çıkacağına bağlıdır. "

bu da tanıdığımız en sevilesi hyde olan durden' dan, iyi akşamlar müdavimler.

görsel
--spoiler--

Hyde’ın kılığına bürünmüş olarak ardından koştuğum hazlar, daha önce de dediğim gibi, soysuzcaydı; daha ağır bir söz kullanamazdım. Ama bunlar Edward Hyde’da çok geçmeden canavarca bir nitelik almaya başladı. O kısa gezintilerden döndüğümde, bir başkası adına kalkıştığım bu sapkınlıklar karşısında şaşakalıyordum. Kendi ruhumdan çekip çıkardığım ve keyfine baksın diye bir başına salıverdiğim bu iblis doğası gereği habis ve hain bir yaratıktı; yaptığı ve aklından geçen her şey kendine odaklıydı; başkalarına çektirdiği her türlü eziyetten canavarca bir gözü dönmüşlükle zevk duyuyordu; katı yürekli bir adamın acmasızlığı vardı onda.

Henry Jekyll, zaman zaman Edward Hyde’ın yaptıkları karşısında donakalıyordu; ama bu durum, hiç de olağan sayılamayacağı için, insanın vicdanını sinsice rahatlatıyordu. Ne de olsa, suçlu Hyde’dı, başkası değil. Jekyll’ı ilgilendirmezdi; sabah iyi Özellikleri hiç örselenmemiş gibi uyanıyor, hatta Hyde’ın yapmış olduğu kötülüğü mümkünse örtbas etmeye bile kalkışıyordu. Böylece vicdanı da uykuya yatmış oluyordu.

--spoiler--