bugün

elde yüzlerce yıl önce yazılmış metinlerden başka bir şey olmadan, her kafadan ayrı ses çıkararak milyonları etkileyen ve medeniyetler çatışmasının tohumlarını eken olgu. bir de insanlara iyilik, güzellik getireceğim diye büyük bir iddaayla ortaya çıkan dinlerin şu dünyayı soktukları hali de gözden geçirmek gerekir.
(bkz: biz aldananlardanız çok şükür yarabbim)
karl markx'ın ünlü din toplumların afyonudur tanımlaması ile benzerlik gösteren önerme. ne kadar haklıdır tartışılır tabi.
o da olmasaydı ne işin vardı dünyada diye bir soru sözünü getirir akla ilk evvela. hakikaten tozdan dumandan öylesine mi olduk !

adı din olur başka birşey olur, biz varlık sebebi olarak biliriz. varlık sebebini anlayamayan insan da savaş sebebi, acı kahır sebebi sayar.

anlayanlar anladıkları yoldan yeni açılımlarla yeni yönlere ilerlerken, anlamayanlar salt dünya ile kapana kısılır.
(bkz: din toplumların afyonudur).
evrimin dini aldatmaca gibi göstermek niyetinde olmadığını anlamamış (kaldı ki evrim böyle bir iddiada bulunsaydı dahil olduğu sınırları ihlal etmiş olurdu), evrimi dinle çeliştiren, bununla da kalmayıp çatıştıran, evrimi aldatmaca olarak gösteren "saldırgan dincilerin", "saldırgan evrimci" modeli zihniyetin, bir şeylerin inadına gözümüze sokmaya çalıştığı, göreli aldatma hadisesi. evrim akıl, din gönül işidir. "kimse kimseyi aldatmıyor amirim" /kıh kıh/* "asayiş berkemal, tamam". tamam?
Yeryüzünün tamamen tesadüflerden oluştuğuna inanmayacak kadar zeki olan insanlarız.