bugün

cami avlularinda oturmus yalan ve hile ile sizden para carpmaya calisan adi insanlar toplulugudur. onu degil, para vereni odunla dovmek gerekir.
kimileri için günah işleyen, kimileri için sokakta yanından geçtiği bir hayvandan farkı olmayan insan(!), dilenciler içinse belki de herkesin alt edemediği o gururlarından feragat edip tek bir ekmek için ayağa düşmek zorunda kalan kimse. türkiye'nin acı yüzü, yurtdışından farklı olarak yurtdışı tabiriyle homeless evleri gibi bakım merkezleri olmadığından hep küçümsenecek, hep deli yerine konacak insanlardır. önemli bir meseledir, insanlaşmayı bilmek sosyolojik anlamda atılacak ilk adımdır. insan gibi yaklaşmak gerektir; onun da insan olduğunu unutmadan.
haftalık cirosu 10 milyarı bulan kişidir.
para, sigara yada herhangi bir isteklerini size yöneltirlerken kat'i süretle araya allahı sokmaya çalışan kişiler. hayır söyleyemiyorsun da "allah senin duanı kabul etse benden para istemene gerek kalmazdı diye".
çok sinirleniyorum lan.
arkadaşım allah beni sevdiğime kavuştursun diye ben neden sana para veriyorum?
bakın bu ülke bunu da gordü görüyorda:

(bkz: tarifeli dilenci)
avucuna bıraktığınız bozuk paranın parlaklığı yüzüne nakş eden insan.
bir bakıma, kaderini eline alıp hayatta birçok şey elde edebilecek yerde kaderini başkalarının acımasına emanet ederek kendine ihanet etmiş ve hayattan vazgeçmiş kimse.
(bkz: özihanet)
sahte param olsa okutacagımı düşündüğüm oturdugu yerden para kazanan insan sıfatı.
dua satan insan.
orhan gencebay'ın güzel bestelerinden biridir.
haktan'dan* dinlemek bünyede farklı sonuçlara yol açabilir.
http://www.youtube.com/watch?v=4bU_0NCO80I
git dedikçe yüzsüzleşen elemanlardır. birinden bişi alsan diğeri görür gelir. ünlü olursun dilenciler arasında. yoktan anlamazlar. bunların herhangi bi' şey satanları fecidir. onlar illa almak zorundasındır. her koşulda dilenciler, sürekli ya fiyat düşürür, ya da duâ ederler.

-a be abicim, çocuğum iki gündür bi' şey yemez be.
+yok bende para.
-abicim allah çoluğunu çocuğunu sana bağışlasın.
+eeh yok diyoruz ya...
-abim şu fukaranın karnını doyuru ver be.
+allah versin allah...

(bkz: bitmeyen diyalog)
şili'de askeri dikdatörlüğün dorukta olduğu yıllarda bir dilenci şu sözlerle dilenir:
-ben bir sivilim!
kalabalık halde yürürken yanımıza gelen bir dilenci :

- allah rızası için bi sadaka.
- bas git teyze işin gücün yok mu başka, dileniyosun ?
- allah belayı vire, en çok da sie vire !..
"her gün seni kaderim den dileniyorum" diye seslenen, ağlatan bir orhan gencebay şarkısı.

http://www.youtube.com/wa...q455Y&feature=related
Necib Mahfuz'un romanı; ruhunu arayan adam...
avrupadaki romanyalilar.
tespitim geldi! haceliz bugünkü konumuz 'delikanlı dilenci'. dilencinin de delikanlısı olur cankuş; hemen açalım:

yırtık bi mendil, kırık bi tas ya da eski bi bardak, dilencilierin bi nevi tezgahı sayılır.. dilenci zümresinin genel bi refleksidir cukkaladığı paranın tamamını cebine atıp sadece bir buçuk ya da 3 lira on kuruşu tezgaha koyması..

gelen geçen de hep o parayı görür, bu abura kodumun parası 4 liraya ulaşmaz bi türlü.. ama nadir de olsa delikanlı adamlar vardır bu cenahta.. adam topladığı tüm sadakayı aynen sergiler tezgahta.. işte bu adam delikanlı adamdır! bu adam cool adamdır! bu adam işinin hakkını veren insandır, bu adam dünya s.kime minare götüme takılan adamdır! helaldir, hoştur!
kepazelik. arkadaşım allah beni sevdiğime kavuşturacak diye...
hele ki sevdiğim yanımdayken, allah beni sevdiğimden ayırmasın hayrına , neden ben sana para vermek zorundayım?

hayır resmen bed dua ediyor gibi. sevdiğim yanımda ya, duanın parasını vermeliyim ki, allah beni ayırmasın sevdiğimden. bir de öyle bir yakalayışı var adamı, bi süreden sonra inanmaya başlıyor insan yavaş yavaş.

ama; gecenin bi yarası buz gibi havada sadece ekmek parası isteyeni de gördüm ben. öyle ki bir avuç bozukluk arasından sadece bir ekmek parası alıp " abi bi ekmek yiyim yeter bana" diyenini ve ısrarla geri vereni de var. işte o nadide insan okadar güzel bir insan ki.

okadar güzel bir insan tanıdım ben.

not: oha. tabi almadım üstünü.
orhan gencebay'ın dertlere salan şarkısı.
bakkal önünde iki kişi oturur.
dilenci : allah rızası için yardım vs vs.
bakkal : gel otur sana bir çay söyleyim.
(çaylar gelir içilir)
bakkal : kaç senedir bu işi yapıyorsun?
dilenci : 10 senedir abi.
bakkal : anasını avradını siktiğim ben 5 sene yaptım bu apartmanı yapıp bakkalı açtım. Sen on senedir ne yapıyorsun. siktir git.

görüldüğü üzeri paraya para demeyen insanlar.
orhan gencebay'ın gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı bestesi. şarkıya konu olan genç aşkına karşılık bulamayınca kendini asarak intihar etmiş, gencebay da bu olayın üzüntüsü ile kelimeleri hidayete erdirmiş.
bu mesleği icra etmeyi alışkanlık haline getirmiş birine rastlamıştım günün birinde...

havalar sıcaktı... tipik bir yaz günüydü, çölde dolanan bir bedevi misali, su.. su.. su aramaktaydım. yürüdüm, yürüdüm ve bir lokantaya vardım. garsondan bir adet kutu kola istedim, siparişi beklemekteyim, lokantanın bahçesinde.

derken yanıma dilenci kılıklı biri yanaştı. yaklaştıkça dilendiğini ve para istediğini anladım. bu kırk beşli yaşlarda, sakallı, yırtık paltolu bir herifti. yanıma yanaştı ve benden para istedi.

param yoktu, "yok abi" dedim, içimi burkarak, acımıştım adama. adam çaresiz yürüdü, neden bilmem bir süre sonra tekrar yanaştı yakınlarıma, anlaşılan dişine göre bir av bulmuştu. av diyorum, çünkü bu sefer onun dilenciliği meslek edindiğini anlamıştım..

adam yakınımdan geçerken paltosu açıldı, zaten neden yazın ortasında palto giyilir ki, paltonun alt cebinden şarap şişesi, bana doğru, pişkin pişkin sırıtıyordu...

başka teyzeler, para verdiler adama, pişmanım sözlük, teyzelere o adam bir dolandırıcı demediğime...
(bkz: sözlük yazarlarının pişmanlıkları)
böyle bir zamanda böyle bir dünyada, insanı paranoyak yapan kimselerdir. bir taraftan yardım etme, ufakta olsa ihtiyacını giderme güdüsüyle elini cebine atmaya yeltenirsin diğer taraftan; "lan acaba cebinde ne kadar para vardır" demeden edemezsin. diğer dinlerde hüküm nedir bilmiyorum ama islam dini mensubu olarak, sevap beklentisi ile yardım etmek istediğim zaman, aklıma bu hususla alakalı; o gün karnını doyuracak kadar parası var ise dilenmesinin de o'na para vermenin de uygun olmadığına dair hüküm geliyor. aslında işi-gücü birilerini fişlemek olan mekanizmalara sahip devletimiz, yardıma muhtaç kimseleri tespit edip merak eden kişilere bu bilgileri verebilir gibi geliyor. benden sonraki de yetkililere seslensin.
bir orhan gencebay klasiği. çok farklı bir versiyonu için ;

http://www.youtube.com/watch?v=VXXNZPVrCKk
dilenciler 2 ye ayrılır.yaşlı, evsiz olup çene yapmayıp bir parça bez veya kutu koyup soğukta gece gündüz bekleyenler ve bunu iş haline getirmiş arsız yüzsüz kimisi evine kadar gelebilenlerdir.