bugün

gerilim romanı dalında bir ekol olan 1945 yılı doğumlu amerikalı yazar. Müthiş tasvir yeteneği ile olayları birbirinin içinde fakat birbiri ile karıştırmadan ince bir şekilde işleyen, gerilimi ve tansiyonu hep en yüksek seviyede tutan, olayların gelişiminden öykünün sonunu tahmin edilemeyecek şekilde kurgulayan, karakterleri detaylı bir şekilde işlerken okuyucuyu olaydan soğutmadan romanın gelişimini sağlayan yazarın nöbet, cehennem alevi, soğuk ateş, yıldırım, kışa açılan kapı, yabancılar önemli eserlerindendir. özellikle nöbeti tavsiye edilir.
stephen king ile tarzları benzeşen gerilim yazarı."onlar yoktu" isimli kitabı ziyadesiyle hoştur.aksiyon her daim zirvededir eserlerinde.
stephen kingin kankası olan amerikalı gerilim yazarı.tabii stephen king gerilim romanlarının kralı ise koonzt maalesef sadece ve sadece kralın hokkabazı olabiliyor.
(bkz: yanlış hafıza)
yıllar önce fısıltılar 'whispers' adlı muhteşem romanıyla tanıyıp çarpıldığım ve daha sonra yaklaşık iki sene içinde 50'den fazla kitabını okuduğum günümüz gerilim yazınının tartışmasız en kendine özgü dehalarından biridir. en az kendisi kadar başarılı olmasına rağmen stephen king in gölgesinde kalmaktan bir türlü kurtulamamıştır ne yazık ki. nöbet 'watchers' romanı iki defa sinemaya aktarılmıştır ve ikisi de birbirinden başarısızdır. siz sakın filmlerine aldanmayın ve mutlaka romanı okuyun derim. dean amca; neredeyse kel kafası, pos bıyıkları ve hüzünlü kestane bakışlarıyla pek sevimlidir. ve belirteyim türk erkeklerine çok benzemektedir.
(bkz: onlar yoktu)
1945 pennsylvania doğumlu amerikalı yazar. alkolik babasının terör estirdiği bir aile ortamında oldukça umutsuz ve fakir bir çocukluk geçirdikten sonra Pennsylvania, Shippensburg Universitesi'nde edebiyat öğrenimi gördü. 1967 yılında mezun olarak ingilizce öğretmenliği yapmaya başladı. ilk romanını 1968'de yayınladıktan sonra kendini tamamen korku ve gerilim kurguları türünde eserler yazmaya verdi. ilk kitaplarını ; " Deanna Dwyer, K. R. Dwyer, Aaron Wolfe, David Axton, Brian Coffey, John Hill, Leigh Nichols, Owen West, Richard Paige, Leonard Chris, ve Anthony North " takma adları ile yayınladı. (şu an aynı kitaplar kendi adıyla yayınlanmaktadır)
1980 yılında yayınladığı 'whispers' fısıltılar adlı romanıyla bir best-seller haline gelen koontz şu an eşi gerda ve köpeği trixie ile birlikte güney kaliforniya'da newprot beach'de yaşamaktadır. bildiğim kadarıyla 1990'dan itibaren kel kafasına saç ektirmiş ve o sevimli bıyıklarını da kesmiştir.
bu da sevimli korku yazarımızın resmi web sitesidir;

http://www.deankoontz.com/
(bkz: nöbet)
başarılı bir korku/gerilim romanı yazarıdır.
stephen kingle objektif bir karşılaştırma yapılıcak olursa koontz'un daha yaratıcı konuları ele aldığını farkedebilirsiniz.
ayrıca bir de şu vardır ki unutulmaması gerekir;stephen kingin uzun romanları evet, gerçekten sürükleyici olabilir * ama kısa öykülerde aynı yaratıcılığa hakim değildir *.fakat dean roon koontz'un kısa ve uzun romanlarına göz atıcak olursanız bu duruma rastlamazsınız.

şimdiye kadar hiç okumadıysanız,ve koontz okumaya başlama eğiliminiz varsa 'gizli ev'le başlamanız önerilir. *
fanatikler ve nöbet isimli iki eseriyle bile, stephan kingi donunda sallama kapasitesi olduğunu gösteren efsane yazar.

(bkz: ver dese veririm)
r ile başlayan ikinci ismi ray olan ünlü gerilim yazarı..
en güzel kitapları şahsi kanaatimce kükreyen mağara (the house of thunder) ve onlar yoktu(twilight eyes) 'dur.. nöbet isimli romanı ise bence fazla abartılmaktadır ama koontz'u koontz yapan en önemli romandır.. stephen king'den ayrılan en önemli yanı genelde hikayelerini mantık sınırları içerisinde sonlarla bağlamayı tercih etmesidir.. scooby doo çizgi filmlerinde olduğu gibi her şeyin mantıklı ve bilimsel bir açıklaması vardır onun hikayelerinde, çoğunlukla..
çok iyi bir gerilim yazarıdır.. ama stephen king'le mukayese edilemez kanaatindeyim..
2000'li yılların frankenstein'ını çok güzel bir şekilde işeyip okuruna sunan yazardır.
Frankenstein 3 kitaplık bir seridir.
1-Frankenstein / Mirasyedi
2-Frankenstein 2 / Gece Şehri
3-Daha çıkmadı olası adı 2. kitabın arkasında yazıyordu ama hatırlayamıyorum.
Fantastik kitaplardan hoşlanıyorsanız okumanızı tavsiye ederim.
adındaki r harfi ray isminin kısaltması olan usta yazar.
1945 yılında amerikanın pennsylvania eyaletinde doğmuş olan gerilim konulu roman yazarı.
tüm dünyada "poor man's stephen king" olarak haklı (!) bir üne kavuşmuş, basmakalıp klişe karakterlerin, her hikayesinde uçan kaçan sokan konuşan yemek pişiren kör gözü görür yapan golden retrieverlar'ın yaratıcısı, yıldırım ve biraz da nöbet dışında işe yarar tek kitabı olmayan, son zamanlarda yobazlaşmış amerika'da iyi kızlar cennete kötü kızlar cehenneme gider temalı bayık sağcı zırvalarıyla teksaslı krolara kendini sevdirmiş, son iki üç kitabı amerika'da bile satmayan eften püften korku bilim macera yazarı.
Tam adı Dean Ray Koontz olan korku yazarı. Tek solukta okunması tavsiye edilir. Korkunun Yüzü adlı romanında çilek şarabına özendiren yazardır.
stephen king' le karşılaştırılmasına illet olduğum başarılı korku/bilimkurgu yazarı. Hayır zaten king' i de, koontz' u da okuyanlar aralarındaki farkı bilir. Yazdıkları romanların konuları, işleyişleri bile farklıdır.
Güzel ve akıcı bir üslubu vardır ayrıca koontz' un, romanlarındaki karakterleri özümsemek zor olmaz.
Kitap okuma alışkanlığı olmayanlar için tavsiye ediyorum.
Not: bir stephen king değil.
Stephen King ile karşılaştırılmasında illet olacak hiç bir şey olmayan yazar. ikisi de korku-gerilim romanları yazarak üne kavuşmuştur ve ikisi de bu alanda günümüzün en çok satan ve en bilinen yazarlardır. Kimle kıyaslanacak, Alan Paton'la veya Dostoyevski'yle mi? Yazım tarzları farklı olabilir, ama özellikle Koontz'un konu olarak King'in her bir kitabını arakladığını düşünürsek, kıyaslanmaları gayet doğal. Amazon com bile birlikte alınacak kitaplar diye bir yazarın kitaplarını öbürünün okuyucularına tavsiye ediyor:

Her ikisinden de aşağı yukarı on ikişer kitap bitirmiş ve Internet'te haklarında bir şeyler okumuş biri olarak:

King, evrenler, dünyalar yaratır, Koontz bir kez okuyup bir kenara bırakacağınız kitaplar yazar;
King, Kara Kule gibi onlarca paralel dünyayı içeren bir başyapıt yazar, kendi karakterlerinden, mekanlarından oluşan bir evren oluşturur (Stephen King evreni gibi), Koontz, Frankestein veya Odd Thomas gibi seri kitaplarının sonunu bile getirmeyi beceremez;
King'in karakterleri sayfadan fırlar, canlı canlı bildiğiniz insanlarmış, sanki dokunsanız oradaymış hissini uyandırır, Koontz'un karakterleri bütün kitaplarında aynıdır ve vasattır;
King köpeklerle kedilerle pek ilgilenmez, Koontz'un her kitabında dünyayı kurtaran doğaüstü güçlere sahip ve çok yetenekli bir köpek vardır (öheeeh yeter be abim);
King, önce uzun uzadıya karakterleri mekanı falan tanıtır, Koontz hemen aksiyona geçer; King ilk başta uzatıyor görünse de aslında o karakterlere ve mekana o kadar alışırsınız ki başlarına bir şey gelince üzülürsünüz ölecekler diye ödünüz kopar, Koontz'u James Bond filmi izler gibi çekirdek çitleyerek okursunuz;
King'in dünyasında hiç kimse güvenli değildir, en sevdiğiniz kahramanı şırrakkadak öldürür size bir dolu galvanizlenmiş küfür ettirir (Kemik Torbası), Koontz'da iyiler şıkır şıkır muhakkak kurtulur öyle mutlu olurlar ki içiniz bayılır;

ikisi de zaman zaman romanları gereksiz yere uzatır;

King'in hemen hemen her kitabı öyküsü filme çekilmiştir aralarında Yeşil Yol, Shining ve Esaretin Bedeli gibi olağanüstü yapımlar da vardır (berbatları da var tabi), Koontz'un iki tane bulabildim, onları bana bir kamera ve biraz bütçe verseler ben de çekerdim o kadar kötü;
King, demokrat bir solcudur, Koontz, Allahın şakirti*;
King, Korku ustası olarak Lovecraft ve Poe ile aynı ligdedir, Koontz sıralamada belki ilk yirmide kendine yer bulabilir (TÜrkiye'de tanınmayan o kadar çok korku yazarı var ki);
King bugün 20. yüzyılın yetiştirdiği en iyi Amerikan yazarlarından biri kabul edilmektedir (heye höyö demeyin Internet'i araştırın) Koontz ile ilgili bu tür tanımlamalara hiç rastlayamadım;
King, Avustralya'da bir kitap evine girip gizlice kendi kitaplarını imzalayıp sürpriz yapacak kadar Constant Readers adını verdiği okurlarını sever, Koontz anca içki içmeyin, geç saatlere kadar sokakta kalmayın şu kitabımı alın diye öğüt verir.

Velhasıl, King dahi bir ustadır, gelecek nesillere kalacaktır, Koontz iyi bir yazardır, yazmayı bırakınca unutulacaktır, King'e göre kum havuzunda oynamaktadır.
bu adamın 3 romanını okudum. kesinlikle stephen king'le kıyas edilmeemsi gerekir. Zira king havada karada ezer koontz'u.
ha koontz kötü bir yazar demek değil bu. mesela nöbet romanı hayatımda okuduğum en muhteşem romanlardan biriydi.
lakin king insan psikolojisinede inerek, en derin korkularımızı ele geçirerek kaleme döküyor yazdıklarını.

bir arkadaş muhteşe şekilde tahlil etmiş aslında. king asla unutulmayacak bir üstat.
kitapları, filmleri ve dizileri ile. yıllarca okunacak ve izlenecek.
bundan belki 30 sene sonra bile.
ama koontz için bunu söylemek biraz zor.
Romanlarında osuran köpeklerin osuruklarının kokmadığı yazar.

Hakket bakın. Yılın En Karanlık Gecesi diye bir romanı var. Oradaki melek gibi köpek osurduğu zaman gül gibi kokuyor.

Muhtemelen bu köpekler pembe sıçan cinsten.
--spoiler--
ne var ki sömürü her zaman ya da çoğu zaman zenginin yoksulun iliğini kurutmasından ibaret değildir zenginleri de çeşitli tipler örneğin kirli çamaşırları ifşa edecek bir kitap yazan kıskanç güvenlik görevlisi ünlü entellektüelin oğlu olan kiralık katil gibi insanlar sömürebilir kızılderilileri avrupalılar sömürmüştü ama onlar gelmeden önce bir çok kabile birbiriyle savaşıp tutsak almıştı gördüğün gibi yüzyıllar boyunca tekrar tekrar birbirini acımasızca sömürmek ve doğayı mahvetmek insanoğlunun yaradılışnda var işlenen bu suçlarda hiç bir sınıf hiç bir ırk hiç bir mezhep masum değil. bir'in alemindeyse hiçbir birey bir başkasını sömürmez. burada efendi veya köle yoktur zenginlik veya yoksulluk yoktur her yırtıcı bir av her av bir yırtıcıdır. petrol veya altın çıkarmak için toprak asla kazılmaz ve güzelliği bozulmaz ben senin hayalinin gerçeğe dönüşmesi yaşamının haklı çıkmasıyım. durmadan okuduğu kitaplardaki kahramanlara benzemeyi düşleyen şu cocugu, bestecinin oglunu düşünç kahraman olmaya boyundan büük bir yaşam sürmeye özendigi için en az bana olduğu kadar senin inandığın her şeye karşı bir tehdit oluşturuyor.
kahramanlar doğaları gereği geride haddinden büyük ayakizleri abartılı ve tehlikeli efsaneler bırakır dolayısıyla düzenin kurulduğu saat gibi çalışan bir dünyada onlara yer yoktur. bu çocugun gözleri yuvalarınan sökülüp yendigi zaman dili kömür gibi kararıp sustuğu zaman ben onun kalbine erişip atmakta olan odacıklarında gezindiğim zaman kahraman olma umudu kalmayacak.

--spoiler--

(bkz: gölge sokağı no 77)
bence en iyi romanı hiç bir şeyden korkma'dır.
(d. 1945 - ABD), ABD'li korku yazarı.

Koontz 1945 doğumlu olup halen ABD'de yaşamaktadır. ilk öyküsünü 1967, ilk romanını da 1968 yılında yayımlamıştır. Koontz, 1980 yılına dek eserlerinde yazar olarak değişik isimler kullanmıştır. Yazarın çeşitli deneme yazıları, çocuk kitapları ve senaryoları da vardır.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Dean_R._Koontz
Cümlelere taklalar attırarak çevirmenini de okuyucuyu da dağıtan yazar. Sessiz Köşe okuduğum ve okuyacağım son kitabıdır çünkü olayları veya tasvirleri gereğinden fazla ayrıntıya boğuyor.