bugün

vurmalı çalgılar.* ayrıca (bkz: bateri), (bkz: drum)
cok sinirlendiginiz ama kıyamadıgınız birisinin donusmesini istediginiz nesne
(bkz: allah seni davul etsin)
müzisyenler arasında bateri manasına gelen çalması oldukça zevkli müzik aleti
ramazanda sahura kaldırmak şeklinde bir türk geleneğinin ana öğesi, olmazsa olmazı. çalanın kabiliyetine, yeteneğine göre küfredip etmememizdir.

kapımıza kadar gelen davulcuya "biz öğrenciyiz hocam (lan sanki ateistiz.) hem kalkmadık sahura" deyip kızdırmak akabinde davulcunun suratında beliren o küçük emrah ifadesi davulla yaşadığım kötü bir anımdır.
burak gürpınar 'ın hayvan gibi çaldığı alet.
(bkz: asma davul)
tesadüfen başlayıp bırakılmayacak alışkanlık.
kadınların neredeyse hiç çalmadığı vurmalı çalgıdır.ama istisnalar vardır.*.*
maddi sorunlar nedeniyle eğitimine ara verilince ağlatan enstrüman.
(bkz: http://www.davulanahtari.com) * *
vurmalı bir çalgıdır.ramazan aylarında sesinin çok duyulduğu sesinin uzaktan hoş geldiği fakat bahşiş istemeye gelindiğinde yinemi bu dedirten çalgı.
halk arasında "bateri" olarak bilinen bir enstrümandır. baget adı verilen 2 adet sopayla çalınır.
sınır tanımayan aksam ve zilleriyle çalınması zevkli bir enstrüman olup, afrika kökenlidir.

aynı zamanda halk arasında davul çalıyorum dendiği zaman "ramazanda mı? puahahaha." şeklinde berbat esprilere maruz kalan enstrümanın ismi ise "asma davul" dur.
inşallah bu espriler bir gün bitecek.
(bkz: http://www.drummerworld.com) *
ramazan ayı'nda sesinin uzaktan hoş geldiğini daha iyi anlaşılıyor. bu ne lan!
aşktır. bir kere kıyısından köşesinden bulaşırsanız gerçekten bırakması zordur. yeri gelir çatlak parmağınızı, çıkmış ateşinizi, öksürmekten parçalanmış boğazınızı sallamadan kendinizi teslim ettiğiniz enstrumandır.

bir de;

(bkz: modern drummer festival)
onsuz hayatın anlamının olmadığı eğlencelik.**
tribün bir yemekse davul da o yemeğe lezzet verenn bir sostur. tezahürata ritim verir, insanları daha bir şevkle bağırmaya yöneltir, coşkuya coşku katar.
yakınınızda aniden çalınmaya başlanınca küfür edeceğiniz, uzaktan sesinin daha iyi geldiği söylenen vurmalı çalgı.
bir enstrumana aşık herkesin anlatacağı şekilde anlatılandır muhtemelen.

hayatınız ne kadar boktan olursa olsun, başınıza neler gelmiş olursa olsun, hangi derdiniz sizi rahatsız ederse etsin başına oturduğunuzda dünya grileşir.

o anda tek renkli şey siz, enstrumanınız ve sizinle çalan insanlardır.

gerisi renksizdir.

çalmaya başladığınız anda etrafınızda bir hortum oluşur. dönmeye başlar, etrafınızı sarar.

çoğu enstruman gibi kendisini elinize almaz, gider setin başına oturursunuz. sizden büyüktür, etrafınızı sarar. siz ona uymak zorundasınızdır.

beraber çalışmanız lazımdır. götü kalkıklığa ya da kendini beğenmişliğe izin vermez. eşek gibi çalışmanız gerekir.

uzun süre çalmadığınızda özlersiniz bir sevgili gibi. içinize işlemiştir çünkü.

ve sonra.. çalarken.. geride kalan her şey önemini yitirir, gözden kaybolur.

siz çaldıkça döne döne yükselirken içinizi bir tanrısallık duygusu kaplar.

notaları beyninizle değil de sanki derinizle hissedersiniz.

tüm vuruşlar içinize işler.

çaldıkça yükselirsiniz, artık önünüzdeki 5 dakika için önemli başka hiçbir şey yoktur.

gözleriniz parlar, elleriniz titler.

öyle bir enstrumandır davul.

bir kere başlarsanız, davulcu ve davul birleşir, "bir" olurlar.
(bkz: davul yapımı)
(bkz: davula darbukaya deri yerine film geren fütursuz)
(bkz: davulu darbukayı çalmadan önce ısıtmak)
(bkz: kıyamet habercisi)
(bkz: ölümüne vurmak)
osmanlı nın hakim olduğu toprakların insanlarına çekilirken bıraktığı bir büyüdür.
hayatlarına girmiştir. osmanlı halkı bir eğlence düzenliyorsa o muhakak vardır. romanya dan başla, ırak tan çık. şekli değişmez. stili değişmez tokmağı değişmez. davul çalanlara saygı gönderdim iki tokmak.
dom: buradaki davul gerçek davuldur. cıstak değil.
ne uzaktan ne de yakından sesi hiç hoş olmayan enstrüman.
çalgıların içinde gücü temsil eder. istendiğinde 1 metre yakınındakinin duyacağı sakinlikte, istendiğinde 5 km. uzaktakinin duyabileceği şekilde çalınabilir.

not: bizim davuldan bahsettim.
ben bu aleti çalmakla beraber aşığım kendisine.Her ne kadar çalıyorum diyerek küstahlık yapsamda üstadları görünce hiç bir zaman kendine davul çalıyorum* meşrebine ulaşacak gibi hissedemiyorum. Ama seviyoruz be abi ilgilenmeyen anlayamaz boşuna bakmayın ne salak adam diye.
(bkz: I love drums)