2 buçuk saatlik sıkıcı bir film. berbat görsel efektleri ve berbat ötesi maketleri var. gerçek olamayacak kadar saçma insanlar ve o kadar laçka bir emir-komuta zinciri içeriyor. cebelitarık'tan gece vakti geçmeye çalışıp uçaklara bile yakalandıkları bir sahne var ki ekrana kafa atmalık. 300 metreye daldıklarında sözde yüzgeçimsileri sıkılmıştı, manuel olarak hareket ettiremiyorlardı. sonra ne olduysa yüzeye çıktıklarında sorunsuz bir şekilde fransa'ya dönmeyi başardılar. atlantik'in ortasında operasyon yaparken ve cebelitarık'a yaklaşırken kendilerini fark eden uçaklar, ispanya kıyılarını boydan boya dolaştıklarında fark edemiyorlar demek.
şüphesiz ki kışa girerken kapalı mekan fobisine bizi alıştıracak en iyi filmdir.
Sıkıntıdan kendini sikmek nasıl bir şey merak edenlerin izlemesi gereken film.
Bugün izlediğim mükemmel film. Üç buçuk saat sürdü ama bir üç buçuk saat daha izlerdim. ara ara kapalı mekandan dolayı daralsam da harcadığım zamana değdi. Savaşın acımasız yüzünü iki taraf için de göstermiş. Amerikan filmleri gibi biz kahramanız onlar orospu çocuğu anlayışı filmlerden sıkıldıysanız ve boş vaktiniz varsa oturun izleyin.
Johann karakterine bir parantez açayım adam gözleriyle oynamış lan sadece. Çok beğendim herifin oyunculuğunu.

Hee bu filmi izledikten sonra bırak denizaltını kayığa binmem daha da.
izlediğim en güzel 3 savaş filminden biri..
almanlar yapmış abi dedirtir..
3.5 saat gibi uzun sürebilir ama izlenmeye değer harika bir macera, denizaltı filmi..
"Bir yığın torpidomuz var, her biri 25.000 Mark. Unuttukları tek şey 50 Feniklik bir kablo! "

görsel
Efsane filmlerden. En dassaklilarindan hemide.
Kanımca en iyi kapalı mekan filmiydi.

https://youtu.be/vfbAc-H44Uw
denizaltı dendiğinde aklıma direk bu film gelir. yıllar öncesinde izlemiştim. her sene iki defa izlenebilecek bir film öyle diyeyim.

gerçekten etkilenmiştim.
Hakkında etkileyici bir elektro-tekno parça bile yapılmıştır. Videosu da bir nevi belgesel gibi. MTV'nin cıvıklık yerine gerçekten müzik klipleri yayınladığı dönemlerde ortalığı kasıp kavurmuştu.

https://www.youtube.com/watch?v=w1xGbEDs6-4
2. Dünya savaşında, yaklaşık 4 milyon ton müttefik gemisi batıran efsane Alman u bot larını konu alan, efsane Alman filmi.

atlantik'te savaş, kurt sürüsü gibi belgeseller izleyip, bu denizaltıların geçmişi hakkında onlarca makale okuduktan sonra "bir u bot'ta hayat nasıl acaba" diye merak edip iştahla izlediğim film.

Hollywood'un ww2 filmlerinin aksine, das boot propaganda içermiyor. Çekildiği senenin koşullarına göre harika bir teknik başarıya sahip.

yönetmenin ve kadronun elini sıkıp tebriklerimi iletiyorum.

ve savaşta, bu denizaltılarla sefere çıkmış 40.000 denizciye saygı duyuyorum.
asla geri dönememiş olan 30.000 denizci için de üzüntü duyuyorum.

evet.
dikkat ağır spoiler içerir

ikinci dünya savaşı filmlerini çok seven birisi olarak benden tam not almayı başarmış 1981 alman yapımı efsanevi film.
(bkz: saving private ryan)' dan sonra izlediğim en kaliteli ikinci dünya savaşı filmdir diyebilirim. çevrildiği yıl itibariyle teknolojik eksiklikleri olsa bile bunu çok da hissettirmeyecek kadar sağlam filmdir.

--spoiler--

bilindiği üzere film 1981 yapımıdır ve alman yapımıdır. ancak filmde en ufak bir alman propagandası yoktur. ingiliz, abd, propagandası da yoktur, yahudi düşmanlığı ve taraftarlığı da yoktur. film sadece bir alman denizaltısının verilen görev doğrultusunda atlantikteki erzak taşıyan ingiliz yük gemilerini batırmaya çalışmasını, o esnada düşmanın müthiş saldırılarına maruz kalmasını, kurtulmak için her yolu denemesini, o sırada denizaltıdaki askerlerin çabasını, ruhlarındaki yer yer çaresizlikten doğan travmaları, savaşın acımasızlığının iki taraf içinde berbat bir şey olduğunu anlatan, insanı gerim gerim geren mükemmel bir filmdir.

filmde kaptan heinrich lehmann rolüyle izlediğimiz jürgen prochnow çok iyi bir rol sergiliyor. kendisinin rol yeteneğini, bakışlarını, mimiklerini steve mcqueen' e benzeten sadece ben miyim bilemiyorum ama filmi baştan sona götürüyor cesur kaptanımız.

ayrıca almanların acımasız naziler olduğuna da asla yer verilmemiştir denizaltımızda.
büyük yara aldırdıkları ingiliz yük gemisine saatler sonra son bombayı atarlarken dürbünle bakıp hala denize atlayan insanlar olduğunu görünce kaptanımız çok üzülmüş ve o insanları kurtarmaya gelmeyen ingiliz gemilerine sinirlenmiştir. 'bu insanları batan gemiden kurtarmak için dünya kadar vakitleri vardı, lanet olsun' demiştir.

denizaltı personeline acil durumda yağdırılan emirler o kadar teknik ve ayrıntılıdır ki, o denizaltının içindeki bir mühendis gibi hissedersiniz kendinizi.

ayrıca çifte destroyer saldırısı sonrası gemideki ağır hasardan sonra tüm denizaltı personelinin adeta zamanla yarışarak kurtulmaya çalışmasını izlerken nefesinizi tutacaksınız. kurtulabilecekleri mi? izleyin görün.

--spoiler--
efsanevi alman tekno grubu U96'nın bir parçasının ismi. Bu arada grubun ismi de das boot filminde ikinci dünya savaşı sırasında görev alan u-96 alman denizaltısından geliyormuş.

https://www.youtube.com/watch?v=YVxXbTk-zsQ
6 saatlik versiyonunu 1 senedir arıyorum ama malesef bulamadım elinde olan biri varsa bana atsın.
denizaltı filmlerinden nefret eden benim bile heyecanla izlediğim film.
ilk sahneleriyle efsaneler arasına giren film. ilk baştaki o sarhoş, patavatsız, disiplinsiz askerlerin halini zamanla anlarsınız.

O öyle bir hal ki adamlar biraz ciddi olsa zaten %50'si intihar eder çünkü görevleri ve hayatları umut kesilecek cinsten var oluşlar. Hele son görevde ölüme gidiyorlardı ve sonunda da öldüler zaten. Gençleri sırf bunu anlayacak zeka seviyesine ulaşmasınlar diye bir yandan ilkel zevklerle öbür yandan dini ve milli propaganda ile bu kadar aptallaştırma en fena tarafı ve bu çok iyi işlenmiş.

Filmin çoğunluğu tek mekanda geçse de gerilim seviyesi o kadar yüksek ki sıkılmıyorsunuz. Sivillerini bırakan ingiliz gemisi meselesi de iyi kurgulanmış ve çekilmiş.

Yapılmış en iyi deniz savaşları konulu film.

ek: sonu ile düşündürmüş film, müziği de 9/10
yine bir alman olan lothar-günther buchheim'in 1973 yılında yazdığı romandan w. petersen gibi (yine alman) bir ustanın elinde daha bir güzel olan film-mini dizi-yolculuk.... 6 saate yaklaşan uncut mini dizi ( her bölümü 50 dakika ve 6 bölüm). wwıı olayına propoganda yapmadan alman tarafından bakabilen ve klostrofobiyi (ıron coffın-demir tabutlar) bize olabilecek en gerçekçi bir şekilde aktaran nadide yapımlardan.
denizaltı filmlerinin şahıdır. şayet izlemeye yeltenecek olan varsa önce bu tür filmlerin hepsini izlemeli en son das bootu izlemelidir. zira zirveye yakışan bir filmdir. diğer denizaltı filmlerindende çok büyük keyif alacaksınız eminim.
mmükemmel bir film ancak çok uzun.
"ha bi izliyim bakayım 3,5 saatte savaş psikolojisi, kasvet filan nasıl verilmiş?" bir filmin güzel olup olmadığı konusunda bir kriter olsaydı, harika bir film diyebilirdim ama çoğunlukla sıkıldım diyebilirim. pek çok seveninin hoşuna gitmeyebilir ama afedersiniz göt kadar denizaltında saklambaç oynayanların 3,5 saat filmini de çekseniz, "off abi ambiyans, kasvet, umut, umutsuzluk bu kadar iyi verilebilir." yorumunu yaparsınız. tamam çok acımasızca eleştirdiğimin farkındayım filmi ama bunda milletin yere göğe sığdıramamasının da etkisi olduğunu düşünüyorum.

- e abi o zamanının şartları...
- mesela o psikolojiyi yansıtabilmek...
- sonuçta realist bir yaklaşım...

bu tarz yaklaşımlar beni ikna edemiyor ne yalan söyliyim. sonuçta benim yorumum. damar benim, kan benim. 6/10.
almanların sinekten yağ sağabildiklerini gösteren filmdir. ortalara doğru biraz sıksa hatta ulan ne güzel mutlu son derdirtse de hem sonuyla hem de dönemine göre yüksek kalitesiyle şaşırtan bir filmdir. ama gerçekten biraz gereksiz yere uzun olmuş.

görsel
zamanına göre iyi çekilmiş, savaş sahneleri ve psikolojik de olarak ön plana çıkan film. önerilir.
o gerilimi her bir hücrende hissediyorsun. mükemmel bir filmdi. şiddetle öneriyorum.
sözlükte hakettiği yorumları alarak beni şaşırtmış filmdir. yiğidi öldürüp hakkını veriyosunuz en azından aferin.

--spoiler--
o değil de: adam denizde mucizeler yarattı, bir türlü öldüremediler karaya çıktığı an öldü. ironinin allahıdır o sahne. kaptan denizden çıkmasa ölmücekti.

gece vakti bombardıman altında cebelitarık'a doğru yardırdığı sahneye hastayım
--spoiler--
bazı filmler vardır insan sanki içindeymiş benimde başıma gelecekmiş gibi. bu da aynı böyle bir film işte uzun uzun yazmaya spoiler vermeye gerek yok zaten. 3;5 saat ama film.