bugün

entry'ler (9)

recep tayyip erdoğan

Kendi kendine kaldığında (nasıl kalabilir bilmiyorum ama) ülkenin yarısının kendisinden nefret ettiğini düşünüyormudur. Düşünüyorsü bununla nasıl başa çıkıyordur. Herşeyi bilme ve herşey hakkında kesin bir takım beyanatlarda bulunma mecburiyeti nasıl bir şeydir.

tom clancy s splinter cell

ilk 4 oyunun insanı yavaş ve kararlı oyun oynamaya bir nevi mecbur bırakan (kötü anlamda değil), ama yavaş yavaş günümüz trendlerine uymak zorunda hissedip action tarafını öne çıkaran, yinede her türlü sevip sayacağımız bir karakteri "sam fısher (m. ıronside)" içinde barındıran her daim oynalınası "oyun". Son çıkan oyun kötü değil ama sanki "OLD SCHOOL" oyun havası yerine action film izliyormuşuz gibi bir ruh hali yaratmıştır. Bu durumun oyunun yapımcılarının ve daha bir çok yapımcının olduğu gibi herşeyin "HIZLI" olduğu günümüze adapte olma kaygısı yüzünden olmuştur. Yeni hızlı tüketim "MULTIPLAYER" merkezli oyunların yerine hikaye bazlı oyunları seviyorsanız, ilk 4 oyun harikadır.

ırak şam islam devleti

Görevini tamalayacağı zamana kadar varlığını inatçı bir kararlılıkla sürdürmesi sağlanacak bilinç(şiddet)li insanımsılardan oluşan topluluk. Dinin en kolay ve etkili manüpilasyon aracı olduğu sürece hammadde "iNSANIMSI" bulma konusunda hiç bir zaman sıkıntı çekmeyecekleri, cehalet ve din bileşeninden beslene beslene semirip kendi kendilerini bitirdikleri gibi bir görünümle sergiledikleri vahşetten başka bir şeyle hatırlanmayacaklar.

meksika uyuşturucu savaşı

Sistematik vahşetin (Rakiplerine mesaj vermek için) nasıl layıkıyla yapılacağının "kanlı" canlısını gösteren, vicdan yoksunu topluluklar. Filmin birinde dendiği gibi "CHASH is KING". Para ve beraberinde gelen güce olan tapınma derecesinde ki bağımlılık bir insanın diğer bir insana "CANLIYA" neler yapabileceğini çok çok uç noktalara varan sert bir acımasızlıkla göstermişlerdir, göstereceklerdir.

uzaylılar

Evet vardılar, varlar ve varolacaklar. milyarlarca gezen, milyonlarca güneş sistemi içinde gelişmiş varlıkları barındırırken, sadece dünyayı ve insanlarla sınırlı bir yaşam formu gerçeğini kabul etmeye çalışmak cehalet, ön yargı, "din"den başka bir şey olmasa gerek. Bilinmezliğin korkutucu ama merak uyandıran yapısıyla gözlerimiz gece-gündüz gökyüzünde oraya ait olmayan bir takım "OBJELE"ri arayacak.

nürnberg mahkemeleri

"suçluların" yargılandığı ve terminolojiye "insanlıga karşı işlenmiş" suç terimini kazandırmış, cezanın da ödülün de galip gelmişlerin tekelinde olduğunu bir defa daha kanıtlamıştır. Alman tarafından bakılınca yanlış hiçbir şeyin olmadığı ikilemiyle ( Führer emreder bizler yerine getiririz) Mahkeme boyunca eğlenerek dalga geçerek ifadeleri, kanıtları, filmleri, şahitleri dinlemiş ve taaa en başından "GÜNAH KEÇiSi" seçildiklerini haklarında verilen idam cezalarıyla farkına varmışlardır. RUS - ABD - INGILTERE üçlüsünün yaptıkları ve yapacakları (ATOM BOMBASI - Stalin'in Sibirya çalışma kamplarında yavaş ve acılı bir şekilde çalıştırarak ölüme gönderdiği milyonlar) çok daha kötü ölümlerin yanında Alman=HITLER'in yaptıklarının oldukça hafif göründügünü düşünüyorum.

2016 turizm krizi

yıllardır antalya'da reklam piyasasında çalışan birisi olarak, burada ki turizm gelirinin hiçbir şekilde insanlara olumlu (maddi) yansıdığına şahit olmadım, şu saatten sonra hiç olamayız artık. şu anda sezon açılışı (fırtına öncesi sessizlik) na az bir süre kala etkilerini iyiden iyiye hissettiğimiz "kriz". örnek olarak geçen yılın bu aylarında antalya'ya gelen rus turist sayısı 8 - 10 bin civarındayken bu yıl 50 (elli) kişi gelmiş ki, gelenlerin 35 tanesi filan burada yakını eşi dostu olanlar. turizm burada salt oteller ile iniltili değil, inşaat, mobilya, iç dekorasyon, ulaştırma, havayolları, eğlence...bir çok alanı da içine aldığı için burada ki etkisini hissedecek insan sayısı neredeyse antalya nüfusu kadar olmalı. yıllar yılı en elit tabaka turizm'in üst düzey yönetici takımıydı. lüks arabalar, pahalı semtlerde "akıllı" evler, yurtdışlarından gelmemeler....şimdi sanırım "tedbirli olmak bir erdemdir" mottosuna sahip olanların dışında ki büyük bir çoğunluk alternatif meslek dallarını araştırmaya başlamışlardır. son olarak iflasın "i" ni bile yaşayamaz dediğimiz bir kaç tane köklü firmanın iflasını verdiğini duymuş olmak bu yıl ve tabip eden yılların hiçte kolay geçmeyecinin göstergesi olsa gerek.

pink floyd

olympos dağında ki mekanlarından aşağılara bakıp müzigimsi şeylere gülüp geçen "doğaüstü varlıklar". 1965 - 1979 arasın da yaptıkları büyülü melodilerle dünya yok oluncaya kadar var olacaklar. carefu......eugene.

das boot

yine bir alman olan lothar-günther buchheim'in 1973 yılında yazdığı romandan w. petersen gibi (yine alman) bir ustanın elinde daha bir güzel olan film-mini dizi-yolculuk.... 6 saate yaklaşan uncut mini dizi ( her bölümü 50 dakika ve 6 bölüm). wwıı olayına propoganda yapmadan alman tarafından bakabilen ve klostrofobiyi (ıron coffın-demir tabutlar) bize olabilecek en gerçekçi bir şekilde aktaran nadide yapımlardan.