kısaca; devil.
az önce kendisiyle denizli horozlar didaklaşıyor zirvesi'nde tanıştığım harika yazar. iyi ki de o zirveye gidip tanışmışım kendisiyle. sözlüğe çok şey kazandıracağını düşünüyorum. kendisi erzurumludur ve beni görene kadar pembe kazaklı bir erkek olduğumu hayal etmiştir. kaşlarına bayıldım.
not: yazacak çok şey var ama şu an için bu kadar. kafamı toparladığımda uzun uzun yazacağım.
tam anlamıyla bir sözlüğün nasıl kullanılması gerektiğini bilen inanılmaz hoş sohbet on numara denizlili yazar.kendisiyle başka başka güzel aktivitelerde görüşmek üzere.*
zirvede dıdaklaşırken tanıştığım kendine has insan.. sözlüğe katmak istedikleriyle, veryansınlarıyla, kırgınlıkları ve gülümsemesiyle 1 saatlik şahane bir muhabbet içinde bulunduğumuz "onu anlamanız için tanımanız lazım" kişisi..
zirveye renk katan hoş sohbet yazar kişisi. bir sonraki zirveye gelmezse ben de gelmem. *
okutturan yazar.
hakkında "gerçek tespit yapıyor yav" dedirten yazar. zevk alıyorum.
yine ortalardan kaybolmuş yazardır.. *
mekanına 160km yakınlıkta askerlik yapmama rağmen bir türlü ziyaretime gelmemiş, uuserdır.**
bir adam düşünün karanlığı aydınlık..
bir adam düşünün yalnızlığı kalabalık..
bir adam düşünün saçları dağınık..
bir adam düşünün suları bulanık..

bir hayat düşünün bir doğumla başlayan..
bir hayat düşünün bir doğumla düğümlenen..
bir hayat düşünün bir ölüme bedellenen..

bir ölüm düşünün çağırdıkça gelmeyen..

sevgili kankardeşim, yakama yapışarak uyandırdığın gecelerimi uykularımı özlüyorum, istanbul' a marakeş muamelesi yaptığımız sahra gecelerini en çok da..

sevgili kankardeşim, durgun göllerime akıp da gelen çağlayanlarını özledim, kendi çağlayanlarımı yitirdiğim çöllerde yarattığın vahaları özledim..

sevgili kankardeşim; kanımızı uykumuzda lacivert bir mürekkep gibi düşlere akıtmamızı, birlikte aynı ölümler, yaşamlar üzerine kalem oynatmamızı özledim..

edit; s.kicem formatını, birlikte beşyüz kişinin arasında suskunluğumuzla farkedilmeden otururken birden sıkılıp birer cümleyle beşyüz mürit edinişimizi özledim.. bizi asla anlayamadılar sevgili kankardeşim. onlar bizi kıskanırken biz onları kıskandık en çok. ne çok isterdik değil mi sadece birer evlat olabilmeyi, sadece birer talebe olabilmeyi.bütün becerebildiğimiz hayatımıza giren bin hayatı başbaşa bırakıp, kendi yanlızlığımızda çürümek.. kokumuz herkesi sarmadan biri bizi alır götürür umarım layık olduğumuz çöplüğe...
bu bağlamda...adem'in elmayı yemesiyle başlayan efsanedir: adem ile havva sevdikleri, şehvet duygusuna kapılıp seviştikleri için ''günah'' işleyerek cennetten kovulmuşlardır.

adem'le havva'nın günahı(!) bütün insanlığı sadece doğal ölüme değil ebedi ölüme sürükleyecek, insanlar cezalandırılacak fakat tanrının lutfu pek çok kişiyi ebedi ölümden kurtaracaktır.
- Varoş ve köylü kadınlarının kendinden küçük olan erkeklere ''abi'' demeleri çok tuhaf abi. Bana bi kadın dedi de felç oluyordum az kalsın.

nickaltıma girdiğim entrylerden bir tanesi,

(bkz: köylü kadınların küçük erkeklere abi demesi) başlığı açmana bir şey demiyorum da der ve uzaklaşır genç adamın nickatından aldığını, bak yine iyi niyetimle çaldığını demiyorum, belirten bi not düşmüş olsaydın. olabiliyo demek ki.
yapabilecek bişey yok.
yine kaybolmuş olan ve zargana'nın kankisi olan yazar.
"husrev: mansur! âlemde gizli tek bir sırrım kaldı. içimdeki kıyamet! kimse bir şey bilmiyor. bakma kıvranışlarıma! bakma ağzımın dikişlerinden sızan hırıltılara! bakma beni çıldırıyor sanmalarına! bilmiyorlar. söyleyemiyorum. istesem de söyleyemem. söylesem de bir şey anlaşılmaz. mansur! o benim meğer kurbanımmış. gafletimin değil, en ahmak tarafımın, sanatımın kurbanı! eserimi niçin yazdım! onu öldürmek için mi? onu niçin öldürdüm? eserimi yazdığım için mi?

mansur: düşünme husrev bu şeyleri.

husrev: ben sanatı hayattan başka bir şey sanıyordum. hürriyetlerin sonu. âciz bahtımın ulaşamadığı bir yer. orası irademin bahçesiydi. orada, oyuncaklarıyla oynayan bir çocuk gibi başı-boştum. orada kulluktan çıkıyor gibiydim.

mansur: ah, husrev!

husrev: ben ne yaptım? bir hududu zorladım. kendimin dışına çıkmak isterken, kendime rast geldim. meğer kul olduğumu anlamak için allah'lık taslamalıymışım! meğer nasıl yaratıldığımı anlamak için bir adam yaratmaya kalkmalıymışım! ben ne yaptım? en sağlam basamağı ayağımdan kaydırdım. körlüğü zedeledim. şimdi görünen şeye nasıl bakayım? insan kaderini bir rüya gibi uykuda bulur. bu rüyayı uyanık nasıl seyredeyim? allah'la kalabalık arasında kaldım. boşlukta nasıl durayım?

mansur: husrevciğim!

husrev: anlayın bu azabı! bir azap ki, kul olduğum için çekiyorum, çekmemek için allah olmak lâzım. insana göre değil bu; yok bunu çekecek âza insanda! yetişir! gelsin artık her şey yerli yerine! verin bana artık dünyamı! salıverin beni kalabalıklara!

mansur: husrev! seni böyle gördükçe parça parça oluyorum. ne yapabilirim senin için?

husrev: elinden gelirse beni bu insanlardan kurtar. "
sözlüğün eşsiz yazarı... sözlüğün çok kültürlü yazarı... sözlüğün karizma ağabeyi... sözlüğün mutsuzu ama daima güler yüzlüsü...
nerelerdesin yine olm, son romanımı yazıyorum ayağına sahillere mi aktın yine malın gözü adam şeklinde kirli çamaşırlarını ortaya dökeceğimin ilk sinyallerini verdiğim yazar.
yazar gibi yazar. sözlüğün gerçekten onun niteliklerinde yazara ihtiyacı var.
kendine has üslubu olan yazar. sözlüğün anlayışını yalamış yutmuş yazar. kişinin görüşü ne olursa olsun, isterse karşısındakiyle taban tabana zıt düşünce yapısına sahip olsun, saygısını bozmayan yüce insan... harbici adam.
çok iyi bir gözlemci. karşısındakine değer verdiğini hissettiriyor. deli gibi de okuyor. yorumları süper. aşmış yav.
kendi nick altına hiç entry girmeyerek karizma denemeleri yapan uuser. olm daha iki yıl önce, parklarda banklara, kalp çizip, sevgilinle adınızı kazıyan sen değil miydin? sen de mi değiştin yoksa. değiştiysen seni de cumhurbaşkanı adayı gösterelim
sözlükçe uzlaşırız üzerinde.
beni sözlükle tanıştıran, üniversite yıllarımızda aynı evde kaldığım, hattaaaa yanlış anlaşılmasın aynı yatakta çok yattığım kanka yakınlığındaki yazarmızdır. kendisine nunuk, şeker şeker, kıto yakıştırmalarıda tarafımdan zamanında yapılmıştır.
(#2186618)çok ağir... gözlerim doldu inanın. bir yerden biraz tanıdık bir yerden de benzeri olmayacak bir acı ve bu acının mükemmelliğine bir nişane olacak mükemmel bir anlatım.

söylenecek hiçbir şey yok. entryde her şey söylenmiş...
en çok sevdiğim ulu sözlük yazarı!
herkese bir bakışı var ölümün.. ölüm gelecek ve senin gözlerine de bakacak. bir ayıba son verir gibi olacak ölümün.. belirmesini görür gibi aynada ölü bir yüzün.. dinler gibi dudakalrı kapalı bir ağzı.. o derin kuyuya ineceğiz sessizce.. aklında tek soru olacak ; kuyu mu derindi ip mi kısaydı.. yaşadığımız hayat mı karanlık.. ve neredeydi bunca zaman ihtiyacımız olan aydınlık..
uçurumun kenarında durup atlamak üzereyken, kıyısında dolaşmayı tercih edenler için, kötü şeyler düşünüp korkmayanlar için, isteyip gidenler belki de gidemeyenler için, büyük sözleri de, küçük harfleri de sevenler için, hayata dair ne varsa hayatı paylaşmak için bir arkadaşlık öğretmenidir, iyi ki dir. *