bugün

Uzun bir dönemdir içinde bulunduğum his.insanlarla iç içeyim ama bir bağım yok.Ailemin arkadaşlarımın yanında bile boşlukta hissediyorum kendimi ya da en fazla geçici bir kıpırtı sadece bu kadar.insanlığa insana dair ne varsa sahteymiş ya da yokmuş gibi bir his.
genellikle başıma gelen durum. kendiliğinden geçiyor.
Geçmiyo.
Bir gün geçse de fark etmeyecek kadar alıştım.
Sevdiğiniz insanları uğurladıktan sonra da yoğun hissedilen histir.
Terminal, gar, hava limanı hiç farketmez, yalnız eve dònmek fenadır.

Ben eve dönmüyorum meselâ sokaklara, arkadaşlara atıyorum kendimi...
Yoksa O boşluk hissiyle evde ölürüm vallahi billahi!
Bunaltır.
“odi profanum vulgus et arceo”

Yani şair burada demek istiyor ki;

“insan sürüsünden nefret ediyorum ve onlardan uzak duruyorum”

Şairi söylemeyeceğim... siz bulun (bkz: horatius)
Acaba boşluk hissi, hissizlik ile aynı şey midir ya da eğer aynı şey değillerse eğer aralarında ne gibi farklar var? bir anda kafama üşüştüler..
(bkz: hissizlik)

Sanırım aralarındaki farkı arama çabam beni ikisinin duyulmasının nedenlerindeki farklılığı algılamamı sağladı. Boşluk hissi, bir şeylerin yerlerinin boşalması, hayatını üzerine kurduğun sistemin çökmesi, amaçların tükenmesi vs. bunlar gibi birçok nedenden ötürü hissedilen bir duygu gibi. Ama hissizliğin duyulmasında sanki bir nedeninin olmasına gerek yok. Insan bir anda hissizleşebilir, ama bu bir anı bir şeye bağlamamak gerekir: birinin gidişi ya da bir şeylerin çöküşü gibi. Her neyse ne.
görsel
Bu hissiyatı gerçekten yaşayan insanlarda umursamazlık da görülür.

O kadar boşluğa düşersiniz ki, bir süre sonra boşluğa düşmek dahi umrunuzda olmaz. Boş gözlerle etrafa bakarsınız. Anlamsız ve donuk bakışlara sahip olursunuz. etrafınızdaki insanlar bundan rahatsız olmaya başladığında ise geçmiş olsun artık geri dönüşü bayağı zor olan bir depresyona sahipsiniz.
Yapacak çok şey varken hiçbirini yapamamak,çünkü hepsinin anlamsız gelmesiyle beraber gittikçe büyüyen,hayatı sorgulatan tehlikeli his.Sürekli büyüyor,büyüdükçe insanı daha da hapsediyor;insan kendine hapsoluyor.
eksik bir şeyler vardır belki hayatında,

kim bilir zihninin karanlık köşesinde belki,
belki de kalbinin tam ortasında bir delik ..

son fısıltılar düştüğünde dudaklarına,
hayallerin bile tatsızdır,
sözlerin ise çaresiz..

kim bilir , eksik bir şeyler vardır belki hayatında..

tanım : hayatın gelgitleri nedeniyle meşguliyetini yitirmiş , kimi zaman içinde bulunan anlamsızlık hissi..
astronotlar da sanıyor ki sadece kendileri boşluktalar.
ne iyisindir ne de kötü
sadece bomboş dümdüz yaşarsın
işte o.
Kimi zaman vajinada hissedilendir.
hayatta yapacak bir şeyin olmadığı zaman hissedilebilir.
hayatının ne kadar boş olduğunu anladığında hissedilen his. geldi yine.
Zaman alır doldurmak.
Bu hisse düştüğümde ilk önce debelenir sonra da ne güzel işte lan bak bomboşsun hadi bunu bir şeyle doldur diyorum okumak istediğim kitaba başlıyorum bazen hiçbir yeteneğim olmamasına rağmen resim çiziyorum üşenmezsem bir kursa başlıyorum. Ders çalışmak istediğim zaman dupduru bir kafam oluyor. Velhasıl faydası vardır görmek isterseniz.
Neye başvurursam vurayım yok olmamakta inatçı olan his.
Zamanı değerlendirmenin, zamanı öldürmeye geçme evresi.
Ben niye varım, ölüm niye var, bir kadiri mutlak yaratıcı var mı, ruh nedir, kainat neden var, gibi cevapsız sorular daha da derinleştirir.

Dinlerin cevabı olsa da bence yetersiz.
2 sene önce falan bayağı etkileniyordum ancak bu altı üstü bir his. daha boşluk hissinin ne olduğunu bilmiyordum. boşluk hissi "boşluk hissi veya boşluk duygusu, sıkıntı, sosyal yabancılaşma ve duyarsızlık ile karakterize edilen insani durum" anlamına gelmektedir. bilgilenirsek boşluk hissinden de kurtulabiliriz. öğrenmek bizim için bir amaç olabilir aslında.
Kalbin tam ortasında devleşen bir his.
"Kendimi kötü hissetmiyorum, kendimi kötü hissedebilmek için öncelikle kendimi hissetmem gerek." Durumudur.