bugün
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler17
- ups boobss nickli yazar17
- hiç kavga oluyormu sözlükte15
- güzel kadınların problemli olması18
- anın görüntüsü17
- gideon reid morgan jj44
- özgür özel9
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- jose mourinho16
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- memati192331
- kitap okuyan erkek12
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- erkeklerin hiç iltifat almaması9
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz16
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi12
- arap milliyetçiliği24
- yetkili yapsanız da yeter11
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- özge özacar'ın memeleri11
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir25
- manyak olmaya karar verdim9
- magnum un 2 tl olduğu yıllar9
- neden fenerbahçeliyim11
- bamya seven insan13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
kirgizistanin baskentidir.kirgizca ve rusca konusulur. kazakistan'a sinir oldugu icin, burda yasayanlar tarafindan giris-cikis yapmak icin kullanilan sehirdir.darbe den sonra halkin alim gucu iyice dusmustur.
yönetimi yerinden indiren devrimin olduğu,aslında bu karışıklıklar öncesi gayet eğlenceli olan ama şu anda gidenin yusuf seslerini çok rahat işittiği başkent.
ankara, kardeş şehridir.
çikolatalı bisküviye benzer kelime tınısına sahip, kırgizistan nın başkentidir.
SEHIR MIMARISI SATRANC TAHTASI SEKLINDE, KAZAKISTANIN BASKENTINI DE TASARLAYAN MIMAR TARAFINDAN PLANLANMISTIR. ULASIM UCUZDUR. HER ARAC SAHIBI MAFYAYA ODEMESINI YAPIP ARACININ UZERINE TAKSI LOGOSU TAKABILIR. BURADA YASAYAN TURKLERE PEK SICAK BAKMAZLAR. ASLINDA KIMSEYE SICAK BAKMAZLAR. MAFYA HER TARAFA HAKIMDIR. TURKLERE UYUZ OLMALARININ SEBEBI, 1000 DOLAR MAAS ALAN BIR AMELENIN MEMLEKETINE GONDERDIGI PARADAN ARTANLA COK RAHAT PLAYBOYLUK YAPABILMESIDIR. BIR ONCEKI YONETIMIN BASKANI BAKIYEV'IN < 2 AYAKLI FABRIKALARIM > DIYE TANIMLADIGI KIZLARI COK GUZEL VE CANA YAKINDIR. AYNI ZAMANDA ERKEKLERINDEN MERTTIRLER. SON OLAYLARDAN SONRA GITMEDIM FAKAT GORUSTUGUM ARKADASLARIM AYNI DUZENIN DEVAM ETTIGINI SOYLEDI. BIRKAC GUN ONCE TAYYIP ORADAYDI. MAFYAYI BITIRIN TARZI BIR SEYLER ANLATTI GALIBA. BUTUN TURKI CUMHURIYETLERINDE OLDUGU GIBI FETTULLAHGILLERIN OKUL VE YATIRIMLARIYLA ALAKALI SIKINTI VAR HERHALDE.
halk devrimini birebir yaşadığım ve beni devrimden soğutan şehirdir.
yaşanası şehir olması ile birlikte kırgızlar olmasaydı daha güzel olacağı kesin olan şehirdir.
yaşanası şehir olması ile birlikte kırgızlar olmasaydı daha güzel olacağı kesin olan şehirdir.
Yıl 2005.
Mahalli saat 03 gibi zifiri karanlıkta 3 koridorlu A310 tipi uçakla Bişkek Manas havalimanına indik. Pist yüzeyi oldukça fenaydı, düşüyor sanmıştık. Uçak taxiye başlarken "Manas Air", "Kyrgyzstan", "Altyn Air" gibi fülolarının tamamı Antonov 24R'lerden oluşan, Kırgızistan'a ait uçakları seçebiliyordum.
Belki de ilk defa uçağa binmemin verdiği o heyecanla, ve tabii ki de servisin diğer havayollarına oranla çok daha yoğun olması dolayısıyla her önüme geleni yemiş, pasaport kontrolü için sıraya girdiğimde fena bir miğde bulantısıyla kıvranıyor bulmuştum kendimi. Annem beni en yakın tuvalete götürdü, fakat daha rahatlayamadan pasaport kontrolü için geri gitmek zorunda kaldım. Sonrasında yaklaşık 10 dakika kadar çıkarttım. Herneyse, bunlar küçük detaylar.
Sabah 7 gibi babam uyandırdı, dünden kalan rahatsızlığım geçmişti belimdeki ağrı dışında. Babam kendisiyle havaalanının balkonuna çıkmamı istedi, benim de zaten yapacak herhangi bir işim yoktu, kabul ettim ve ormanların arasındaki geniş terasa çıktık. Eski model Mercedes arabalar gayet boldu burada, en azından terastan öyle gözüküyordu. Havası serin fakat güneşliydi, havanın temiz olmasından dolayı burnumu yakıp kavuruyordu adeta. Daha sonra 8.30 daki Kırgızistan'ın güneyindeki şehir Oş uçağına gitmek için 2 katlı havaalanının alt katında, çinlilerin oluşturduğu kuyruğa girdik. Sıra bayağı hızlı işliyordu, sebebi ise herhangi bir bagaj hizmetinin olmamasıydı. Yolcular bagajlarını uçağın arkasına yığıyordu. Gayet tatlı bir Rus bayan biletimize baktı, "Çto vı delaete zdes?" diye şaşırmış bir edayla sordu. Meğer Oş uçağı oradan değil, üst kasttan kalkıyormuş ve daha kötüsü uçak kapıdan dakikalar önce ayrılmış. Koştuk üst kata. Merdivenlerde valizimizi yukarı çıkartacak herhangi bir yer yoktu, insana saygı çok azdı burada. Herneyse, devam ettik. Koştuk. Valizimiz hayli bir ağardı, ve üst kattaki kırgız kadına alması ve uçağa göndermesi için uzatınca, "uçak gitti sen daha ne valizinden bahsediyosun" diye kızgın bir ifadeyle fırçaladı adeta. Havalanından çıktık, uçak motorlarını çalıştırmış bizi bekliyordu. Bizi görenler uçağın yanına merdiveni götürdüler, zaten yerden yüksekliği bir kaç metre olan, "pırpırlı" bir uçaktı.
ilginç olan, uçağın içinde çok ağır bir koku vardı, rahatsız ediciydi. Cam kenarları doluydu, biletimizde "window" yazmasına rağmen. Yerimize oturduk, o fena pistte koşmaya başladık. Motorların sesi çok korkutucuydu. Anneme soru soruyor fakat cevap alamıyordum, kabin fena derecede gürültülüydü. Uçak yavaş yavaş tırmanmaya başlarken şehri görebiliyordum. Geniş meydanlar, yeşillik alanlar, geniş caddeler, cetvelle çizilmiş gibi sokaklar. Adeta bir tam bir Soviyet şehriydi.
O zaman 12 yaşında küçük bir çocuktum, 2005 yılına ait anılarım aynı uçağın bulutlar gözden kaybolması gibi siliniyor tam bu noktada. Fakat daha sonra tam 4 yıl sonra aynı şehri ayrıntılı gezme şansım oldu, onu da daha sonra yazmayı düşünüyorum.
Mahalli saat 03 gibi zifiri karanlıkta 3 koridorlu A310 tipi uçakla Bişkek Manas havalimanına indik. Pist yüzeyi oldukça fenaydı, düşüyor sanmıştık. Uçak taxiye başlarken "Manas Air", "Kyrgyzstan", "Altyn Air" gibi fülolarının tamamı Antonov 24R'lerden oluşan, Kırgızistan'a ait uçakları seçebiliyordum.
Belki de ilk defa uçağa binmemin verdiği o heyecanla, ve tabii ki de servisin diğer havayollarına oranla çok daha yoğun olması dolayısıyla her önüme geleni yemiş, pasaport kontrolü için sıraya girdiğimde fena bir miğde bulantısıyla kıvranıyor bulmuştum kendimi. Annem beni en yakın tuvalete götürdü, fakat daha rahatlayamadan pasaport kontrolü için geri gitmek zorunda kaldım. Sonrasında yaklaşık 10 dakika kadar çıkarttım. Herneyse, bunlar küçük detaylar.
Sabah 7 gibi babam uyandırdı, dünden kalan rahatsızlığım geçmişti belimdeki ağrı dışında. Babam kendisiyle havaalanının balkonuna çıkmamı istedi, benim de zaten yapacak herhangi bir işim yoktu, kabul ettim ve ormanların arasındaki geniş terasa çıktık. Eski model Mercedes arabalar gayet boldu burada, en azından terastan öyle gözüküyordu. Havası serin fakat güneşliydi, havanın temiz olmasından dolayı burnumu yakıp kavuruyordu adeta. Daha sonra 8.30 daki Kırgızistan'ın güneyindeki şehir Oş uçağına gitmek için 2 katlı havaalanının alt katında, çinlilerin oluşturduğu kuyruğa girdik. Sıra bayağı hızlı işliyordu, sebebi ise herhangi bir bagaj hizmetinin olmamasıydı. Yolcular bagajlarını uçağın arkasına yığıyordu. Gayet tatlı bir Rus bayan biletimize baktı, "Çto vı delaete zdes?" diye şaşırmış bir edayla sordu. Meğer Oş uçağı oradan değil, üst kasttan kalkıyormuş ve daha kötüsü uçak kapıdan dakikalar önce ayrılmış. Koştuk üst kata. Merdivenlerde valizimizi yukarı çıkartacak herhangi bir yer yoktu, insana saygı çok azdı burada. Herneyse, devam ettik. Koştuk. Valizimiz hayli bir ağardı, ve üst kattaki kırgız kadına alması ve uçağa göndermesi için uzatınca, "uçak gitti sen daha ne valizinden bahsediyosun" diye kızgın bir ifadeyle fırçaladı adeta. Havalanından çıktık, uçak motorlarını çalıştırmış bizi bekliyordu. Bizi görenler uçağın yanına merdiveni götürdüler, zaten yerden yüksekliği bir kaç metre olan, "pırpırlı" bir uçaktı.
ilginç olan, uçağın içinde çok ağır bir koku vardı, rahatsız ediciydi. Cam kenarları doluydu, biletimizde "window" yazmasına rağmen. Yerimize oturduk, o fena pistte koşmaya başladık. Motorların sesi çok korkutucuydu. Anneme soru soruyor fakat cevap alamıyordum, kabin fena derecede gürültülüydü. Uçak yavaş yavaş tırmanmaya başlarken şehri görebiliyordum. Geniş meydanlar, yeşillik alanlar, geniş caddeler, cetvelle çizilmiş gibi sokaklar. Adeta bir tam bir Soviyet şehriydi.
O zaman 12 yaşında küçük bir çocuktum, 2005 yılına ait anılarım aynı uçağın bulutlar gözden kaybolması gibi siliniyor tam bu noktada. Fakat daha sonra tam 4 yıl sonra aynı şehri ayrıntılı gezme şansım oldu, onu da daha sonra yazmayı düşünüyorum.
Tanrı dağlarına sırtını dayamış,havası,suyu ve toprağı temiz şehir.
kımız yapımında kullanılan sopa.
Türkiye'de bişşek olarak bilinen ve yayık yaymada kullanılan sopanın Kırgızistan'daki adı.
Kırgızistan'ın başkenti.
Büyükelçimizin iftar programında fetö mensubu ile aynı masaya oturtulduğunda verdiği “biz buraya 35 milyon dolara cami yaptık sizin bize yaptığınıza bakın” şeklinde tepkisi ile 35 milyon dolara cami yaptırdığımızı öğrendiğimiz kırgız başkenti.
35 milyon dolar.
50 milyon dolar kaynak yaratılamadığı için tank palet fabrikası özelleştirilmişti hatırlatmakta fayda var.
35 milyon dolar.
50 milyon dolar kaynak yaratılamadığı için tank palet fabrikası özelleştirilmişti hatırlatmakta fayda var.
Cahillikte bugün.
Yukarıdaki entry e binaen.
Yukarıdaki entry e binaen.
hayatında ilk kez kek yapan köylü teyzenin, pişmek bilmeyen kekin yüzüne söylediği istektir.
kekin gerçekten biştiği yerdir.
coyote ugly
shanson
promzon
retro metro
detay isteyen kardeş, 500 soma tavım....swh
coyote ugly
shanson
promzon
retro metro
detay isteyen kardeş, 500 soma tavım....swh
pismeyen keke koylu aksani olan bir kadinin "biş kek" demesidir.
arkadaslar sozluge 2.siniftan katiliyorum yarin okul var.
arkadaslar sozluge 2.siniftan katiliyorum yarin okul var.
arkadaşımın sipariş ettiği telefonu almak için girdiğim mağazada, sorulan ilk sorunun; "ak mı gara mı hankı telefon" olmasıyla dumura uğradığım orta asya kenti.
Kırgızistan'ın başkentidir. sovyetler döneminde frunze diye adlandırılan şehir.
Gtimek istediğim Aska şehirlerinden birisi burası.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar