bugün

hem seçimim hem buna itildim diğer insanlar yüzünden.
Tercih ile mecburiyet arasında geziyorum.
bazen tercihtir, bazen mecburiyet kişiye bağlıdır tamamen.
Güvenini kaybetmiştir, enerjisi kalmamıştır, çok zarar görmüştür. Herşeyin suçlusu kendisi oluyordur çevresindeki kimse yaptıklarının sorumluluğunu alacak olgunlukta değildir kabak hep ona patlıyordur.
Böyle böyle işte insanlardan kaçar asosyal olursunuz. Aynı ben...
Bu saatten Sonra seçim değil de Kader olduğunu dusunuyorum.
yalnızlık. çok güzeldir. istediğin her şeyi yapabilirsin. tak başınalığın yolcusu tek olur.
çokluk / bokluk ilişkisini bildiği içiin.
batı kültüründeki "yalnızlık" ile bizim kültürümüzdeki "yalnızlık" farklı kavramları içerir. farklılıkları ortaya koyabilmek için ingilizce'de "yalnızlık" anlamına gelen kelimeler ile, osmanlıca'da yalnızlık anlamına gelen kelimelerin ne derece örtüşebildiğinin gösterilmesi isabetli olur.
insanlar boş kötü gereksiz işler peşine geneli..
yanlızlık huzurdur, insanlarla muhatap olmak adeta cephede harb etmek gibi. bir yerden sonra sizle mi uğraşacağım amk diyor insan.
Çünkü insanlar kötü.
Çünkü insanların yüzde 99,9'u mal.

Bu yüzde 99,9'luk mal kesimle muhatap olduğumda en fazla birkaç defa konuştuktan sonra neye ne tepki vereceğini ne konuşacağını neyi sevip sevmediğini bütün tercihlerini televizyon instagram vs. Gibi rezil rüsva yerlerden aşağılık mallara endeksli toplumdan talimatla almış olduğunu zavallılığını alenen görüyorum bir sonraki adımlarını çok rahat tahmin edebiliyorum zerre şaşırtıcı tarafları olmuyor.

Bunca ahmakla vakit kaybedeceğime internette kitaplarla tarihe damga vurmuş onca dehayı okuyup araştırıyorum onlarla sohbet etmiş oluyorum.

Malsınız ve bunun en büyük ispatı kendinizi çok akıllı zannetmeniz.
türkçenin konuşanlarının dil ile büyük sorunları var. bu cümleyi kurduğum bağlam gramatik değil, kavramların, kelimelerin anlamına sahip olmaktan bahsediyorum. örneğin yalnızlık bir tercih değildir, insan yalnızlığa ancak maruz kalabilir. bunun dışında insan kendi başına kalmayı, tek başınalığı tercih edebilir; böyle bir durumda zaten insanların yalnızlık kavramını kullanırken kast ettiği baskılayıcı duyguları yaşamıyordur.

Belki sorun sözlükleri felsefecilerin, sosyologların, psikologların değil de türkçe gramer mezunlarının hazırlıyor olması. nerde böyle bir tercihte bulunuldu ki burada bulunulsun. Her neyse insan tek başına kalmayı çoğu zaman aralıklarla tercih eder çünkü diğer insanlarla bir arada olmaklığı ile ulaşamayacağı bir anı arzuluyordur. sonrasında zaten insanlar arasına geri döner.
Yorulmuştur, her defasında sonun aynı olmasına canı sıkılmıştır bunu unutana kadar yalnız olmayı tercih edebilir.
insanlar onu buna mecbur etmiştir.
insana en büyük acıları yine bir başka insan yaşatır.uzak olsanda yalnızlığı seçsende.
Insanlara güvenini kaybetmistir.
yalnızlık, en samimi dosttur.
Neden biliyor musun?

Doğası yalnızlıktır tek başınalıktır çünkü..
sahteliklerden, incelikten uzak tavır ve düşüncelerden usandığı için. içini döktüğü her insanın, içindekileri kırıp dökmesinden yorulduğundan yalnızlaşır insan.

bir şükrü erbaş şiirinden devşirerek anlatmak gerekirse, insanın içini dökmekten vazgeçmesi yalnızlık !

'' Senin korkularını,
benim inceliğimi doldurup yüreğime,
Bıraktığın boşluğu yonta yonta
binlerce heykelini yapacağım ''

(bkz: senin korkularını benim inceliğimi)
insan yaratılış itibarı ile ne beraberliğe, ne de yanlızlığa uygundur. karmaşık bir organizma. senle de olmuyor, sensiz de.
diğer türlüsünü zaten bilmiyordur. sigara içmeyen birinin sigara istememesi gibi.
Kitap okumak için, ders çalışmak için vs.
Kime yanaşsa veya kim yanaşsa sahtelik görmüştür, güveni kalmamıştır ve kabuğuna çekilip yalnızlığı seçmiştir. Yani doğru bi seçim kendimce.
Kendini kendi teselli etmeyi öğrenmişse,
En sevdiklerine güvenmiş ve bu güven bir yanılgıya dönüşmüşse,
Kalabalıktan sıkılmış kafa dinlemek istemişse,
Zaten bir şey anlatsa da hiç mi hiç anlaşılamamışsa yalnızlaşır tabi.