bir filmi kaliteli yapan en önemli detay

senaryo, yönetmen, oyunculuk, prodüksiyon falan hepsi önemli tabi ama bana göre bir filmi kaliteli yapan en önemli detay kötü karakterin derinliğidir.

Aktörler ve yönetmendir.

Özgün olması önemli bir detay.

ana fikri ve olayın arka planını anlamak için verdiği detaylardır.

prodüksiyon.

akıcılık, sürükleyicilik, izleyenin hayal dünyasına girebilme, gerçekçi ve kaliteli kurgu.

Warner bros.

oyuncular ve konusu.

doğallık.

aslinda ''foreshadowing'' i nal tasi gibi gozler onune seren, fakat filmin sonuna kadar fark ettirmeyendir.

Sansürsüz olması.

müzikleridir.

enlere inanmam tatlım.

bir örnek: kamera açıları son düzeyde öneli olmakla birlikte varsayalım ki bilmeyen bir insan tarafınca gerçekleştirildi, işbu durumda bile bazı kurtarmalar ile yayın kotarılabilir.

kamera açısı çok dar ise montaj ile bazı nesneler kadrajdan çıkarılıp ilk yayından daha iç açıcı bir duruma getirilebilir.

gölgelendirme de dar alanda sorun yaratan işlemlerden biridir, çoğunlukla dikkat edilmez (işi baştan batıranlar için) ancak bir benzer biçimde dar alanlardaki gölgelendirmeler dikkate değer ve üzerinde çalışılması gereken olgulardandır.

koyuluğu azaltılıp çoğaltılması yönetmenin ve besbelli ki yapımcının profesyonelliğine kalmıştır.

gene dar alan (beceriksizce) çekimi kotarılmasında ki etkenlerden biri de kontrast ayarıdır. yüzü akça olan bir insanın üzerinde koyu renk elbiseler varsa, bir de geri kalanı yüz rengine oranlar çok ayrı bir duruma bürünmüşse yeni programlama teknikleri ile bazı işlemler yapılabilir.

(n'oldu?)

Yerinde giren müzikler ve zekice tasarlanmış bir kurgu. Kesinlikle.

bir derdinin olmasıdır.

sinema'yı tanımlayacak olsak ya da işlevi nedir diye merek etsek karşımıza tek bir cevap çıkar: 'sinema, fotoğraf karelerini kullanarak fikir üretmektir.'

bir fikir üretmek için, bir derdin olması lazım gelir. yani, filmin, yönetmenin, senaristin anlatacak bir derdi olması gerekir.

ilgisi yok. Sadece iyi bir yönetmen ve onun seçeceği iyi oyuncular yeterlidir.

Müziği.

Ruh. Bunun örneğini hep The Eagle filmi üzerinden veririm. Film tarafsız gözle bakıldığında vasat bir film. Ancak öznel olarak baktığımda, sadece bir sahnesinde o ruh dediğim şeyi iyi işlediği için bu filmi beğeniyorum.
“ Prepare to defending the eagle ! “ diye emri verip, eski lejyonerlerin kılıçlarını kınlarından çektikleri o sahneden bahsediyorum.

Bir de eleştiriye açık bir film olabilmesidir * sen eleştiriye açık bir film olma, kalite ne gezer, ayıp *

Siz dünyanın en iyi senaryosunu, mesajını vermek isteyin izleyiciye, boktan bir yönetmenin ve oyuncuların elinde nolur o senaryo ve film? Aldınız mesajı sanırım *

neyse, 4 yaşıma anlatır gibi anlat *

Bu zaten sanat ne içindir sorusuna bir alternatif gibi.
Sanat kişinin duygularını düşüncelerini dışa vurması içindir bence. Güzel vurursa sanat deriz, vuramazsa kalitesiz deriz.
Bunda da filmde yönetmen kafasındakileri yansıtabilmişse kaliteli diyebiliriz. ki kafasındaki illa dert olmak zorunda değil, bir probleme veya olaya odaklanmak zorunda değil. iki insan karşı karşıya oturmuş sohbet ederkenki mimikleri, jestleri, konuştukları üzerinden de film çekilir.
Tabii samimi oyunculuk da çok çok çok önemli. Hatta en önemli. Adi bir senaryoyu bile bence tepelere çıkarabilir.

tabi ki karakterlerin derinlikleri. üzerine düşünülmüş replikler, bir de etkileyici müzikler kullanılırsa o film kalitelidir.

Konu bütünlüğü.

yönetmenin kieslowski olması yeterli, diğer her şey ayrıntıdır.

oyuncuların; oyuncu değil de sahiden o senaryo içinde yaşayan insanlarmış gibi oynamaları.
Bu konuda @MatthewMcCoughney abi en iyilerdendir.