bugün
- alınan en güzel iltifat13
- sabah aç karnına içilen bira10
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim9
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın11
- sözlük kızından gelin olmaz13
- ayça tilki10
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması22
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü15
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması8
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel12
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
bir feridun düzağaç şarkısı;
Belki güneş bir gün bizim için doğar
Belki korkuları hayallerimiz boğar
O masal günü gelinceye kadar; susuyorum
Susadıkça yüzün düşer aklıma
Korkar oldum düşlemekten
Adını anarım çoğalır sesim
Konuşmaktan düşünmekten özlemekten
Kimse kimsenin herşeyi olamaz-mış
Di'li geçmişten tek yaramsın sen
Sensiz kimse mi kimsesiz miyim bilmem
Hiç bilmek istemem;
Hatta düşünemem
Gel bak bir elimde gökyüzü var hala
Ötekinde kayıp giden yıldızlar la la
Korkular da benim umutlar da
Beni bırakma
Belki güneş bir gün bizim için doğar
Belki korkuları hayallerimiz boğar
O masal günü gelinceye kadar; susuyorum
Susadıkça yüzün düşer aklıma
Korkar oldum düşlemekten
Adını anarım çoğalır sesim
Konuşmaktan düşünmekten özlemekten
Kimse kimsenin herşeyi olamaz-mış
Di'li geçmişten tek yaramsın sen
Sensiz kimse mi kimsesiz miyim bilmem
Hiç bilmek istemem;
Hatta düşünemem
Gel bak bir elimde gökyüzü var hala
Ötekinde kayıp giden yıldızlar la la
Korkular da benim umutlar da
Beni bırakma
(bkz: feridun düzağaç)’a ait olan, enfes parçalardan. eğer yüreğin bir bam teli varsa, bu sözler tam olarak oraya dokunuyor.
Ah ulan ahh.neden ki şimdi?
"Kimse kimsenin her şeyi olamaz - mış".
Bir Feridun düzağaç şarkısı ama cem adrian tarafından yorumlanmıs hali çok daha güzel cunkü ses tonu o kaybetme korkusunu çok net bir şekilde ifade ediyor sanki.
Dünya'nın en çaresiz sözlerinden biri...
Üniversiteye yeni başladığım zamanlar, bir kızla tanışmıştım. Kısa zamanda kendisinden etkilenmemi sağladı. gözlerim henüz açılmamış, sorgusuz sualsiz sevdiğimiz, aşık olmak sevmek sevilmek istediğimiz zamanlar... Okula gitmenin cazibesini yitirdiği, her sabah uyanıp hazırlanıp, koşa koşa yollarına düştüğüm bir sevgiim olmuştu. Zamanın hızlı değil, ağır geçtiği, ömrümüzün kısalığından mıdır nedir henüz 1 mevsimin bile sanki 1 yıl gibi geçtiği dönemler...
her gün onunlaydım, zamanımı hediye ettiğim, ilk gençliğimin en heyecanlı duygularını feda ettiğim, ilklerimi ve tecrübesizliklerimi yok ettiğim genç kadınla...
Ta ki aldatıldığımı öğrenene kadar... insan neler hisseder, neler düşünür, bunu en iyi aldatıldığını anladığı anı yaşayanlar bilir...
o dönemler aklımda zihnimde tek bir şarkı çalıyordu. bu şarkının manası budur, ayrılık, terk edilmişlik, aldatılmışlık, çaresizlik ve kapkaranlık bir dönem...
--spoiler--
Kimse kimsenin her şeyi olamazmış,
-di'li geçmişten tek yaramsın sen!
--spoiler--
--spoiler--
http://www.youtube.com/watch?v=dVhpmz23n1s
--spoiler--
Üniversiteye yeni başladığım zamanlar, bir kızla tanışmıştım. Kısa zamanda kendisinden etkilenmemi sağladı. gözlerim henüz açılmamış, sorgusuz sualsiz sevdiğimiz, aşık olmak sevmek sevilmek istediğimiz zamanlar... Okula gitmenin cazibesini yitirdiği, her sabah uyanıp hazırlanıp, koşa koşa yollarına düştüğüm bir sevgiim olmuştu. Zamanın hızlı değil, ağır geçtiği, ömrümüzün kısalığından mıdır nedir henüz 1 mevsimin bile sanki 1 yıl gibi geçtiği dönemler...
her gün onunlaydım, zamanımı hediye ettiğim, ilk gençliğimin en heyecanlı duygularını feda ettiğim, ilklerimi ve tecrübesizliklerimi yok ettiğim genç kadınla...
Ta ki aldatıldığımı öğrenene kadar... insan neler hisseder, neler düşünür, bunu en iyi aldatıldığını anladığı anı yaşayanlar bilir...
o dönemler aklımda zihnimde tek bir şarkı çalıyordu. bu şarkının manası budur, ayrılık, terk edilmişlik, aldatılmışlık, çaresizlik ve kapkaranlık bir dönem...
--spoiler--
Kimse kimsenin her şeyi olamazmış,
-di'li geçmişten tek yaramsın sen!
--spoiler--
--spoiler--
http://www.youtube.com/watch?v=dVhpmz23n1s
--spoiler--
"kimse kimsenin herşeyi olamaaz-mış,
di'li geçmişten tek yaramsın sen.
sensiz kimse mi kimsesiz miyim bilmem
hiç bilmek istemem;
hatta düşünemem."
feridun Düzağaç
di'li geçmişten tek yaramsın sen.
sensiz kimse mi kimsesiz miyim bilmem
hiç bilmek istemem;
hatta düşünemem."
feridun Düzağaç
demin gururumla karşılaştım, yüzüne bile bakmadım çektim gittim yanından sen sevmezdin onu eskiden beri bilirim.. sonra gittim isyanı buldum o da küsmüş bana unuttum onu diye, onunla beraber tutkuyu aldık yanımıza özlemişsindir uzun zamandır görüşmüyorduk onunla da..nihayet sana geldik beraberce.. melankoliyi aradım ama tam buluşmadan önce depresyonla berabermiş.. eğer ki beni bırakırsan onlara giderim hemen..o yüzden sakın beni bırakma.. bilirsin bi gittim mi alışıveriyorum onlara kalkmak bilmiyorum..
söz vermiş aşklara. iki nokta üst üste pe.
Gel bak bir elimde gökyüzü var hâlâ
Ötekinde kayıp giden yıldızlar var ya
Korkular da benim umutlar da
Beni bırakma! Beni bırakma!
Ötekinde kayıp giden yıldızlar var ya
Korkular da benim umutlar da
Beni bırakma! Beni bırakma!
Klibi de sözleri gibi anlamlı bir Feridun Düzağaç şarkısı.
güzel bir feridun düzağaç şarkısıdır...
sana tutunmama izin ver demektir. kimse tutmaz elinden, sen tutmaya çalışırsın bir bebeğin annesinin elini tuttuğunda ki çaresizliği ile.
sende başını alıp gitme n'olur adlı cem karaca şarkısını akla getiren cümledir.
30 ay önce kız arkadaşımın benden ayrılmayı düşündüğünü hissetmiş ve bu nedenle o koltukta kitabını okurken usulca yanına gidip bir kaç güzel cümleden sonra bu şarkıyı dinletmiştim. bir gün ayrılmak istersen bu ân aklına gelsin ve bunu yapma, yapama demiştim. ben hiç bırakabilir mıyım seni, o nasıl söz öyle demişti. bir hafta sonra ayrılmıştık. şaka gibi lan walla
demek ki neymiş: bırakma demekle olmuyormuş. ama demekte bir sakınca yok tabi. sonuçta vicdan rahatlatıyor. *
30 ay önce kız arkadaşımın benden ayrılmayı düşündüğünü hissetmiş ve bu nedenle o koltukta kitabını okurken usulca yanına gidip bir kaç güzel cümleden sonra bu şarkıyı dinletmiştim. bir gün ayrılmak istersen bu ân aklına gelsin ve bunu yapma, yapama demiştim. ben hiç bırakabilir mıyım seni, o nasıl söz öyle demişti. bir hafta sonra ayrılmıştık. şaka gibi lan walla
demek ki neymiş: bırakma demekle olmuyormuş. ama demekte bir sakınca yok tabi. sonuçta vicdan rahatlatıyor. *
bu şarkı neyin şarkısıdır bilmek ister misin?
peki;
söylenecek tonlarca sözün, kurulacak bir sürü cümlen, anlatacak sayısız şeyin olmasına rağmen bunları dinleyecek birinin olmadığı zamanlardan geçersin...
eski fotoğraflara bakıp da, "bize ne oldu? ne değişti ki birden? ben ne yaptım ki sana seni çok sevmekten başka?" deyip de eski bir masalı, o aşkın ızdırabını tekrar yaşarsın kimi zaman...
kimi zaman da terminale iki kişi gidip tek başına geri dönmek, ya da kavuşma anında yaşanan tarif edilmez sevinçi yaşadığın anlar gelir aklına, bir soru işareti daha sonra... ha?
hiç bitmeyecekmiş gibi yaşanan bir ilişki, dünyada en çok güvenilen, bir geleceği, sahip olduğun tek hayatı üzerine kurduğun, hayatında baş rolü verdiğin bir insan ve çekimleri sanki başlamadan bitmiş bir film, yıkık dökük pembe panjurlu bir ev, elde kalan bir "0"...
o zamana kadar kimseye vermediğin tavizi vermişsindir, gurur nedir? nasıl yapılır? çoktan unutmuş her şeyi ayaklar altına almış ezmişsindir belki de. kim bilir? belki önceden aklına gelmeyecek şeyleri feda etmişsidin kişiliğinden...
karşılığında aldığın ise "yalancı bir gülümseme, +1 uzatmak dakikası"... işte hayatın gerçeği...
"seni bırakıyorum..." dediği an kaynar sular başından aşağı indiğinde, bir an sessizlik olur, dünya durur, insanlar hareket etmez, herkes o anı yaşar sanki, sen; o hazırcevap insan, söyleyecek tek kelime bulamadığında...
"bırakma... beni bırakma..." diyebilirsin belki ama kime? çoktan gitmeyi kafasına koymuş, kafasında aylar öncesinden topladığı bavulu ile çıkmış olan kişiye.
yıldızlar kayıp gitmiştir artık. elinde kalan şey korkular, götürdüğü ise umutlarındır...
hani telefonda sürekli sana "ben senin neyinim canım?" sorusuna verdiğin "her şeyimsin bitanem... her şeyim..." cevabı tokat gibi patlar yüzünde, çok acır, öğretmeninin vurduğundan bile çok, her şeyden çok be hocam...
artık hiçbir şeyin değildir ve "bence sen de herkes gibisin" dedirtir çin işkencesi yaparak sana.
masal bitmiş, sonu okunmuştur ama küçüklüğünde olduğu gibi uykuya dalamazsın. uykusuz geceler seni bekler, masallar hiç mutlu sonla bitmez...
unutamazsın iddiaya girerim. aslında unutursun da ah bu şarkıların gözü kör olsun...
yabancı yüzlerde onu görürsün, ufak ayrıntılarda canlanır tekrar hayalinde, mevzu bahis oysa gerisi teferruat olur artık inan...
hergün telefonda konuşarak uzandığın o yatağında, filmlerden gördüğün gibi cenin pozisyonunda ağlar bulursun kendini, bilgisayarında çalan "beni bırakma" şarkısı eşliğinde. gözlerin morarır, bitkinleşirsin, şaftın da kayar kesin ama amaaaa amaaa
hayat devam eder ve sana yaptıklara, verdiği yalan sözlere, yaptığı kalleşliğe rağmen o melek yüzlü şeytan hayatına devam eder...
al bak bundan iç:
görsel
sonra hepsi geçecek söz...
geçecek...
--spoiler--
yalan söylüyorum...
yalannn.... *
--spoiler--
peki;
söylenecek tonlarca sözün, kurulacak bir sürü cümlen, anlatacak sayısız şeyin olmasına rağmen bunları dinleyecek birinin olmadığı zamanlardan geçersin...
eski fotoğraflara bakıp da, "bize ne oldu? ne değişti ki birden? ben ne yaptım ki sana seni çok sevmekten başka?" deyip de eski bir masalı, o aşkın ızdırabını tekrar yaşarsın kimi zaman...
kimi zaman da terminale iki kişi gidip tek başına geri dönmek, ya da kavuşma anında yaşanan tarif edilmez sevinçi yaşadığın anlar gelir aklına, bir soru işareti daha sonra... ha?
hiç bitmeyecekmiş gibi yaşanan bir ilişki, dünyada en çok güvenilen, bir geleceği, sahip olduğun tek hayatı üzerine kurduğun, hayatında baş rolü verdiğin bir insan ve çekimleri sanki başlamadan bitmiş bir film, yıkık dökük pembe panjurlu bir ev, elde kalan bir "0"...
o zamana kadar kimseye vermediğin tavizi vermişsindir, gurur nedir? nasıl yapılır? çoktan unutmuş her şeyi ayaklar altına almış ezmişsindir belki de. kim bilir? belki önceden aklına gelmeyecek şeyleri feda etmişsidin kişiliğinden...
karşılığında aldığın ise "yalancı bir gülümseme, +1 uzatmak dakikası"... işte hayatın gerçeği...
"seni bırakıyorum..." dediği an kaynar sular başından aşağı indiğinde, bir an sessizlik olur, dünya durur, insanlar hareket etmez, herkes o anı yaşar sanki, sen; o hazırcevap insan, söyleyecek tek kelime bulamadığında...
"bırakma... beni bırakma..." diyebilirsin belki ama kime? çoktan gitmeyi kafasına koymuş, kafasında aylar öncesinden topladığı bavulu ile çıkmış olan kişiye.
yıldızlar kayıp gitmiştir artık. elinde kalan şey korkular, götürdüğü ise umutlarındır...
hani telefonda sürekli sana "ben senin neyinim canım?" sorusuna verdiğin "her şeyimsin bitanem... her şeyim..." cevabı tokat gibi patlar yüzünde, çok acır, öğretmeninin vurduğundan bile çok, her şeyden çok be hocam...
artık hiçbir şeyin değildir ve "bence sen de herkes gibisin" dedirtir çin işkencesi yaparak sana.
masal bitmiş, sonu okunmuştur ama küçüklüğünde olduğu gibi uykuya dalamazsın. uykusuz geceler seni bekler, masallar hiç mutlu sonla bitmez...
unutamazsın iddiaya girerim. aslında unutursun da ah bu şarkıların gözü kör olsun...
yabancı yüzlerde onu görürsün, ufak ayrıntılarda canlanır tekrar hayalinde, mevzu bahis oysa gerisi teferruat olur artık inan...
hergün telefonda konuşarak uzandığın o yatağında, filmlerden gördüğün gibi cenin pozisyonunda ağlar bulursun kendini, bilgisayarında çalan "beni bırakma" şarkısı eşliğinde. gözlerin morarır, bitkinleşirsin, şaftın da kayar kesin ama amaaaa amaaa
hayat devam eder ve sana yaptıklara, verdiği yalan sözlere, yaptığı kalleşliğe rağmen o melek yüzlü şeytan hayatına devam eder...
al bak bundan iç:
görsel
sonra hepsi geçecek söz...
geçecek...
--spoiler--
yalan söylüyorum...
yalannn.... *
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar