bugün

babası ölen insanlar, birileri gibi anında sözlüğe gelip, geyik yapıp komik karikatür paylaşmaz mesela kimse. maç entryleri girip kah gülüp kah küfürlü entryler girip aynı tas aynı hamam devam etmez. öyle yapıyorsa babasının öldüğü yalandır. yemezler.
Bir soru. Ağlar, cenazesini kaldırır, namazını kılarım. Gelen taziyeleri kabul ederim. Bir süre yasını tutar sonra da normal hayatıma dönerim.
Zaten ölmüş biri bir kere daha ölürse bayağı bir şaşırırım.
Bu taş bana atılmış anlaşılan.

Şimdi anlatayım.

Benim babam ehli keyf biriydi.
Tam 3 sene önce siroz teşhisi konuldu doktor alkolü bırak tedaviye başlayalım dedi o alkolü seçti hiç tedavi almadı.
Biz yüzlerce kez bırak tedavi ol öleceksin dedik hiç oralı olmadı.

Alkol içmeyince mutsuz oluyordu biz onu öyle kabul ettik güle oynaya gitti çok büyük yas tutmamız istemezdi kendide zaten tutmazdı hiç yas.
Ailemizi bana emanet etti ve gitti.

Ben bunun Bi son olmadığına inanıyorum yine buluşacağız hastalıksız dertsiz kedersiz bir yerde.

Babam hep bizimle sadece onu göremiyoruz ve özleyeceğiz.

Arkadaşlar durum bu vur patlasın çal oynasın yapmıyoruz ailemi manevi maddi nasıl normal hayata adapte ederim onu düşünüyorum.

Başka sizi ilgilendirmeyen konularda var bu yüzden hızla normalleşmemiz gerekiyor.
Allah oğluma da aynı acıyı yaşatmasın diye dua ederim.
Bir ömür acısını içimde yaşarım. Zamanla acıyla yaşamayı da öğrenirim .. Rabbim kimseye yaşatmasın hiçbir çocuk annesiz ve babasız kalmasın inşaAllah.
allah gecinden versin. anne, baba önemlidir hayatta. üzülürüm elbette. zaten başka kimim var.
Sıralı ve vakitli olan makbuldür diğer türlü üzer.
Üzüleceğim tek şey hiç anımız olmaması olur.
Bir de hiç bakamadığım yüzünü, unutacağım gerçeği. Onun dışında yokluğu pek bir şey farketmez benim için.
Geleceğimi düşünürüm. Zaten yakin akrabalarından biri vefat edince bile olgunluk geliyo insana.

Beni daha olgun bir insan yapar. Hayatı doya doya yaşamaya calisirm.
Öldü... Ve hiçbir şey yapamadık.

Evet içimiz dağlandı, babasız nasıl yaşanır bilmiyorduk, korktuk hem de çoook ama öğrendik bir şekilde.
Tökezleye tökezleye, ağlaya ağlaya, özleye özleye öğrendik onsuz yaşamayı.
Hayat öğretti, kafamıza vura vura...
Yaşam tüm dinamiğiyle devam etti, güldük de, eğlendik de, tatillere de gittik, aşık da olduk...
Ama her daim özledik.
O mum her daim yandı içimizde lakin hayat devam etti.

insanların acılarını, matemlerini sorgulamayı kendinde hak gören hadsizler bilmelidirler ki, acı her yürekte ayrı tezahür eder.
Hiç kimse senin gibi matem tutmak zorunda değil, senin acıyla başetme yöntemini uygulamak zorunda değil!

Bazı insanlar içe kapanarak, bazıları ise dışa dönerek, yazarak, çizerek, dostlarıyla beraber olarak başetmeye çalışır acısıyla...

O yüzdendir ki sus!
Hatta önce òzür dile, sonra sus!
aklıma cemal Süreyya'nın şiirini getirmiş olan başlık.

--spoiler--
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
--spoiler--
Hicbir şey yapmadım insanın hayatında hiç mi bir şey değişmez? değişmedi. Beni daha bebekken terk ederek yaşarken öldürmüstü zaten kendini. Bir şeyi kaybetmek için önce sahip olmak gerek.

Yukarıdaki yazarı bile kıskandım ne güzel arkasından bu kadar üzülunecek kadar iyi bir babaya 25 yıl boyunca sahip olmuş. Allah bundan sonrası için sabır versin.

O yüzden birinin acısını nasıl yaşadığını hatta acı çekip çekmediğini sorgulamak kimsenin haddine değil!
Benim bir kere öldü. 10 yıl oldu. ve kimsenin babasını morgda görmesini istemem sevgili gençler.
(bkz: Ay hadi inşallah)
Babasini 6 ay once kaybetmis biri olarak cevaplayacagim.

Ilk zamanlar kimseyle ama hickimseyle konusmak istemedim. Surekli gelen giden oldugundan, telefon susmadigindan yoklugunu cok hissettim ama olaylari idrak edemedim. Ne zaman herkes elini etegini cekti uzerimizden, o zaman olayin aci yuzuyle karsilastim. Simdilerde, is cikislarinda ve cok ozledigimde mezarina gidip ziyaret ediyorum. Konusuyorum. Cok ozledigimi soyluyorum. Yokluguna dayanmanin com zor oldugunu soyluyorum. Eminim bir yerlerden duyuyor beni. Ruyalarda bulusuyoruz iste. Hayat, hayatim devam ediyor ama buyuk bir parcam eksik. Her sey yarim. Hicbir sevincimi ve uzuntumu paylasamayacagim. Kac yasinda olursan ol, baban oldugunde sirtini yasladigin o cinar da kokunden sokuluyor.

Babanizin kiymetini bilin. Hala vakit varken ve hayattayken sarilip, benim yerime opun.
24 yaşındaydım babam öldüğünde.
Bazen yazdım, bazen düşündüm, bazen sohbet ettim.
içiniz acır, özlersiniz.
inancım gereği isyan etmedim.
Bir gün güzel yerlerde buluşacağız inşallah.
yıllar önce kalbimde ölmüş biri için kılımı kıpırdatmam. çünkü o kimsenin bedenen ölümünün benim üzerimde hiçbir hükmü yoktur.