bugün

Olmayan nedenlerdir. madem dövecektin neden yapiyorsun be kardeşim.
Ateri oynatmaması.

5 yaşındaydım denizli çameline bağlı bir köyde oturuyoruz babamın öğretmenliği gereği, su her yerde satılan alman tankı oyunu olan 999 in 1 kasetleri olan müthiş aterilerden alınması için günlerce gözyaşı dökmüştüm.

Alındığı gün sabahtan öğleye kadar oynamıştım babam 24-25 yaşında genç bir öğretmen o zamanlar. Her neyse eve geldiğinde ateriyi istemesine rağmen kolunu sakladigim yerden çıkarmadım, kıskandım herhalde ateriyi. Babamsa o sinirle suratıma güzel bir tokat indirdi 5 parmak izi suratıma sığmamış, ufak tonton yanaklarıma 3 parmağının izi anca sığmış. Ertesi gün ilçeye gittiğimizde mili eğitime uğramıştık oradakiler suratıma ne olduğunu sorduğunda düştüm demişim. Babam hâla o an aklına geldiğinde ne kadar utandığını anlatır.
onu ilk kez kucağına aldığı eşsiz anı, ilk kez duyduğu baba kelimesinin verdiği mutluluğu, onun gözünde bir kahraman olduğunu unutmasıdır.
babayı ilgilendiren nedenlerdir. dövsün la ben delikanlı çocuğum iki tokat yumruk koymaz bana yeter ki trip atmasın. seviyorum baba.
O. Ç. Olmasıdır.
Televizyonun sesini kısmaması *
Arabayla giderken başka arabadaki birine dil çıkartması.
çocuğu olması yeterli bir nedendir. kan benim damar benim misali
Mouse nin kablosunu kesmek. tecrübeyle sabit.
evladın kızlar neden vermez başlıklı video çekmesi ve yayınlaması.
tek neden şereften yoksun olmaktır.

senin canından olmuş, sen olmazsan yaşayamayacak, hayatında rol model edindiği, sırtını dayadığı ve o minicik elleriyle ilk nefesinden itibaren güvendiği insansın, babasın. bütün bu erdemleri yükleyip omuzuna sana güvenen minicik bir canı hayatı boyunca sürekleyeceği yaşamanına nasıl el kaldırır da yıkıp geçersin? bir fiske dahi vursan daha sonra onun içinde yaşadığı fırtınalara çare olabilir misin? babalık sıfatına kendini yakıştırabilir misin?
var anasını teee 1 ay önceki entrym;

(#20753874)
- gece uyurgezerliğim tutmuştu, salonun ortasına işedim, sabah dövdü.

- sokakta oynarken akşam ezanını duymadım eve geç gittim kürekle dövdü.

- dersaneden çıkıp eve geldim, ödevini neden yapmadın dedi, canım istedi dedim, televizyon kumandasıyla dövdü.
Sonuç mu, para almak dışında kendisiyle pek konuşmadığım, konuşsam da anlaşamayacağım, öfkeli ve piskopat ve dediğine göre dindar bir insan. Üniversite okurken aramadığım, baba kelimesini haketmeyen, telefonuma ismiyle kaydettiğim yaradılmıştır. Nedeni ise asla olamaz, bir insan asla kendi canından olanın kalbini kırmamalı, incitmemelidir.
insanın insanı öldürmesi ne kadar canice bir davranışsa insanın insana hele de orantısız güç kullanmak kapsamında insanın çocuğa şiddet uygulaması canice bir davranıştır. Belki de ölümden sonra şiddet uygulanan kişinin bedeni ve ruhsal acısı sona erdiğinden dayak atmak öldürmekten daha da canicedir. insan insana neden şiddet uygular? Karıncayı incitmeyen insan çocuğuna neden dayak atar?

Doğarsınız ağlamanız için ebe dayak atar? Sonra anne baba dayak atar. Okula gider çocuk öğretmen dayak atar. Askere gider insan çavuş dayak atar. Oysa şiddet insanlığın en büyük ayıbıdır. Bunu her insan kabul eder. Ama söz konusu çocuk olunca hiç acımaz dayak yer. Karakola gidersiniz dayak yersiniz. Dayak her yerde vardır. Ama bu doğrumudur. Hiç kimse buna doğrudur demez ama dayak atmaya devam eder. Dayak yiyerek büyüyen insan dayaktan nefret etmesi gerekirken çocuğuna dayak atmaya devam eder. Nedendir bu çelişki. Çünkü insan kendini tanımaz. Kendini tanımayan insan kendini ifade edemez. Kendini çocuğuna ifade edememenin suçunu kendine yüklemez. Çocuğuna kendini dayak atarak ifade etmeye çalışır.

Öfkeli anne-babadan dayak yiyen çocuk, kendisi de öfkelendiğinde dayak atmayı veya şiddete başvurmayı öğrenir! Çocuklar hangi yaşta olurlarsa olsunlar, anne-babalarını öfkelendirecek ya da hayal kırıklığına uğratacak şeyler yapabilirler. Hatta bazen küçük bir bebeğin ağlaması bile anne-babada gerilim, stres ve çaresizlik duygusuna neden olabilir.

Ancak anne-babanın bu öfkesinin çocuğun canını yakacak hareketlere dönüşmemesi önemlidir. Örneğin, bazı kişilere zararsız bir davranış gibi gözükse de, küçük çocukların ve bebeklerin sarsılması beynin önemli zararlar görmesine neden olabilmektedir. Bebek ve çocukların sarsılması beyin kanamalarına ve bunun sonucunda da ölüm, felç, gelişme ve öğrenme bozuklukları gibi çok ciddi sonuçlara yol açabilmektedir. Bu nedenle uzmanlar, özellikle 2 yaşından küçük çocukların, sevme veya oyun amacıyla bile olsa sarsılmaması konusunda uyarıyorlar. Ayrıca bebekleri zıplatarak, atıp-tutarak sevmek de benzer sonuçlara neden olabilmektedir.

Çocuklarını hırpalayan insanların mutlaka kötü insanlar olması gerekmez, ancak bu kişiler genellikle öfkelendiklerinde ve stres altındayken kendini kontrol edemeyen kişilerdir. Anne-baba olmak zor bir iştir. Buna geçim sıkıntıları, işsizlik gibi sorunların eklenmesi de anne-babaların gerilim ve stresini artırır. Bu nedenle anne-babaların öfkelerini kontrol etmeyi ve sağlıklı biçimlerde ifade etmeyi öğrenmeleri büyük bir önem taşımaktadır.
parasıyla beni okuttuğunu söyleyip, düşük not aldığımda döverdi.
benim kıyafetlerime çok para yatırdığını söyleyip, hala kıyafet istediğim için beni döverdi.
annemden nefret ettiğini söyleyip, ona benzediğim için beni döverdi.
onu rezil ettiğimi söyleyip, kolumdaki morluklar belli olmasına rağmen okula kısa kollu gittiğim için beni döverdi.
babam bir alkolik olduğu için beni döverdi.
kısacası o beni her zaman döverdi.
bir süre sonra alışkanlık yapıyor tabi.
Babaya karşı geldiğinde dövmesi bir nedendir ama tabi bir yaştan sonra dövemez.
- aşağılık kompleksi.

Bir çocuk yaşı ne olursa olsun atılan dayağı unutmaz. Gelecekte sizi sevebilmesi ve psikolojisini olumsuz etkilememe adına hiçbir çocuk dövülmemelidir. Götü yiyen gitsin yaşıtlarına vursun, bağırsın..
sonradan dizini dövmek istememesidir.
Mesela babam benimle iletişim yöntemi olarak şiddeti kullansın, her yaramazlığımda, onun canını sıkacak en ufak bir şey yaptığımda gelip dövsün beni, benim anlaşma yöntemimde bu olur. Şiddet ile çözmeye başlarım her şeyi.

Sonra ben büyürüm ve yaşlandıkça çocuklaşacak babam ile iletişim kurabilmek için şiddeti tercih ederim. Bunu öğrendim.

insan kendisini yetiştirir zırvalıklarını bırakalım, benim eğitimim ailemde başlar, ailede alacağım eğitim önceliklidir, ben sadece bunun üzerine bir şeyler eklerim. Bu yüzden bir babanın ya da annenin çocuğunu dövmesi için aslında hiçbir neden yoktur. Çocuk şiddet ile edepsizleşir, şiddetin nasıl bir şey olduğunu bilmeyen çocuk sakin ve akıllı uslu otururken, şiddetin ne olduğunu bilen çocuk başına gelecek şeylerden emin olduğu için yaramaz ve edepsizdir.

Mesela ben babamın karşısında her zaman sakindim, asla karşı gelmedim, terbiyesizlik yapmadım, hala da babamın karşısında konuşurken yanlış bir şey söyleyip terbiyesizlik yapmayayım diye onlarca kez düşünürüm çünkü bana böyle öğretti, saygı gösterdi saygı görüyor. Bu yüzden bu tür şeyler için neden aramamak gerekiyor, çocuğun 20 'li yaşlara geleceğini de düşünmek lazım.
babanın attığı tokat dayak değildir. baba çocuğunu dövmez. sadece gerekli yerde bir tokat atar ki onu da çocuk anlar sonradan. yerinde atılmıştır. yani baba harbiden babaysa böyle olur olay.
küçükken sırf rakip takımı destekledim diye beni dövdüğünü bilirim. ha iyi mi oldu yok tabi. belki kendisi unutmuştur ama evlat unut(a)maz böyle bir davranışı. bununla beraber yaptıklarını da göz önüne alınca 'allah sana uzun ömür versin ama beni de sana muhtaç etmesin' diye dua ediyorum babamdan yana.
yapılan tüm uyarılara rağmen ilkokulda okuldan kaçarak inatla dadanılan ateri salonları nedeniyle babamdan ilk ve son dayağımı yemiştim oldukca etkili oldu uzun yıllar bir daha adım atmadım.
sofrada tuzun olmayışı. sofrada tuz yoksa döver.