*
özellikle üniversite öğrencisine çok koyan bir yaşayış şeklidir. hele ki kişinin ailesinin maddi durumu iyi değilse bu daha da çok koyar.
tabi hiçbir şeyi umursamadan müsriflik içinde baba parası yiyenler de mevcuttur. kimileri kendi evini geçindirirken dahi babalarının parası sayesinde ayakta dururlar.
belli bir yaştan sonra baba parası yemek yerine, para kazanıp ihtiyacı varsa babaya yardımcı olmak daha güzeldir.
şımarık yetişen insana koymayan daha da vurdumduymaz olma, gerisini düşünmeden hareket etmeye başlama durumu
günümüz gençliğinin fütursuzca yaptığı şey.
özellikle "zengin pici" diye tabir ettiğimiz kişilerin yaptığı bir eylemdir. yok kıyafetim lacoste'tan, gap'ten, diesel'den, barbour'dan, tommy'den olsun ; yok kahve içmeye gloria jean's 'e gidelim ; yok arabam merso* olsun.... merak edilir ; acaba bu adamlar baba parası yemese, ileride kendi parasını kazansa, kendi ekmeğiyle geçinse yine lacoste'tan kıyafet alır mı, yine altına bmw çeker mi, yine gününü cafelerde, barlar da eğlenerek geçirir mi ?
babada " ben kazandım oğlum yiyecek tabi, ye koçum " felsefesi varsa sorun olmayacak yasal dolandırıcılık
özellikle belli bir yaştan sonra çok kçtü olan durum. artık insanın dili gitmez babadan, "baba para verirmisin" demeye. onun için hep bir şeyler eksik olur, ya cepte sigara olmaz, ya telefon da kontör.
eğer ciddi şekilde alışılırsa sonraları baba parası yerine bir para babası bulup onu sömürmeye çalışılabilir ve sonucuna elbette katlanılır.
(bkz: her ak sakallıyı dedesi sanmak)
(bkz: olsa da yesek)
ailenin tek oğlu iseniz cayır cayır yiyebileceğiniz para. gerçi baba bazen isyana gelip "oğlum sıkıldım ama sana para vermeye" diye serzenişlerde bulunsa da anlıktır, geçicidir. baba barası yemek birazcık düşünceli olan adam koyar tabi bazen babadan para istenmez sürekli zavallı, sizi kıramayacak annenizi alet edersiniz buna :

-anne para istesene babamdan
+git sen iste
-ya istesene anne yaaa hep böyle yapıyosunuz ama (ibneye bak triplerede giriyor hem suçlu hem güçlü)
karaktersiz olmayan bir insan için zor iştir. öncelikle para emek harcanıp kazanılan birşeydir. sizin harcadığınız her kuruşta da babanızın emeği vardır. bu yüzden o emeğe karşılık olarak sizin de bir emek sarfetmeniz gerekir. üniversitede öğrenciyseniz çok çalışmanız gerekir. aynısı lisede de geçerlidir.

eğer ki okumuyorsanız her an 'üzerinizde 1 ton yük' var gibi hissedersiniz. adama koyar.

ancak dediğimiz gibi bu sadece karakterli, hayata karşı duruşunu belirlemiş insanların hissedebileceği bir şeydir 'baba parası yediği ve karşılığını vermediği için kendini kötü hissetmek'.
gerisi yalandır.
(bkz: babam sağolsun)
büyüdükçe bazı kimselere koyan, bazılarınında doğal bulduğu durumdur. Ancak doğal görülmesi gerekmektedir. aile çocuğuna her zaman yardım edecektir. Aile olmanın anlamı budur.
babası olmayan bir insan için imkansız ötesi olan bir durum
(bkz: ana parası yemek)
6. seneden sonra en çok koyan şey.
ilk gençlik yıllarında baba parası yemek, armut piş ağzıma düş atasözünün anlam ve ehemniyetini tam anlamıyla öğretir insana.

ilerleyen yıllarla ve dolayısıyla artan yaşla baba parası yiyen bireyler belirli dönemlerden geçer;

0-12 => hulahop hulahop, bana bir lolipop (bencil dönem)
13-18 => gel gezelim kolkola, al sana da bir kola (bonkör dönem)
19-25 => şaştı elimin ayarı, doymuyor ulan bu karı (kazanova dönem)

her geçilen yeni dönem zarfında, baba parası yiyen bireyin suratı, yumuşak deriden
köseleye doğru bir başkalaşıma uğrar.
tadından yenmez. hele hele kişi henüz öğrenciyse, daha sonra üç kuruş maaşla geçim derdi çekeceği günleri düşünmeli ve daha da yemeli, sınırları zorlanmalıdır. hatta her ay çeyrek altın alıp, evli barklı, çoluklu çocuklu günler için yatırım yapılmalıdır.
karı parası yemekten çok daha şereflidir.
belli bir yaştan sonra, "kısıt altında yaşamak"la aynı anlama gelir.
Daha çok okuyan çocukların babalarının yolladıkları veya verdikleri para ile geçinmeleri.*
ÖĞRENCiLiK YAŞAMI BiTENE KADAR NORMAL VE ZORUNLU AMA SONRASINDA ONUR KIRICI OLAYDIR.
büyüdükçe insana daha da zor gelen durumdur öğrenciyken bile.
(bkz: nasihat)
bu para her zaman az gelir, tadida anca yıllar sonra kisi kendi calismaya baslayinca anlasilir.
(bkz: olsa da yesek)
(bkz: öğrenci olmak)