bugün

kendisini çok özlemişim. bir-iki sefer, zap yaparken (vallahi ve tallahi) tekrarına denk geldikten sonra bir de baktım ki saatini kollar olmuşum. hatta kaçırmayayım diye, öncesinde gösterilen haziran gecesi adlı komediyi de ucundan izlediğimi fark ettim.

bihter, sana laf atanların kumandaları bozulsun bebişim. behlül seni öptü diye hasta olup yataklara düşmen içimi öyle bir acıttı ki sorma. elif'i yemeğe çağırmak amacıyla, için kan ağlarken telefonda bıcır bıcır konuşmaya çalışman falan..
yatak odana her girişinde "bu oda bu kızın ölüm yeri olucaaakk" diye feryat figan ağlayasım çıkıyor bihter'im.

ilk izleyişimde dikkatimi nasıl çekmez dediğim bir nokta var ki, aman allah:
nihal'in erkek arkadaş diye bulduğu şey tam bir apaçizade imiş meğer. bir de motorla bıırt bııırrrttt diye geçişi var arkadaşıyla, tövbe bismillah. aferin nihal. daha fazla yorum yapamiciim.

bihter, sçs.
tekrarlarinin ramazan ayina denk gelen su araki bolumlerinde; icmek opusmek gibi bazi kesimlerce gunah sayilan durumlara sansur yiyen dizidir ayni zamanda. seriat mi geliyor dedirtmistir cidden. he bide acik ara en guzel dizidir.
anlamadığım nokta eğer her zımbırtıyı sansürleyecekseniz neden aşk-ı memnu gibi bir diziyi yayına tekrar sokuyorsunuz. yahu aşk-ı memnu bu, zengin adamlar içecekler sürekli birşeyler yemeklerde, öpüşecekler ohoo yarın öbürgün bihter behlül neler yapacak. aşk-ı memnu, yasak aşk hu huuu ?? iş bu entry bir kaç gün sonra editlenecektir malum sahneler öpüşmeler vs. sansürlenmeye başlarsa gerçekten çok komik olacak.

edit: hakikaten bambaskaymissiniz. arabadaki ilk opusme sahnesi de komple kirpilmistir an itibariyle. dinimiz amin.
behlül'ün bihter'e yeni yeni kaymaya başladığı bölümler tekrar kuşağında yayınlanmaktadır. ilgilenenlerin dikkatine...
beynim suçlu yüreğim suçlu başka neren suçlu acaba ? diyesi geliyor insanın .
gözlerin dudakların alev alev çağrıyor yangınlara. öyle bir şey var ki sende çözemediğim beni çılgınlıklara sürüklüyor.
bittiği günün üstünden 1 yıl 2 ay 22 gün geçmiş olmasına rağmen, unutulmamış ve unutulmayacak olan, final bölümünü sınıf arkadaşlarımdan erkeklerin dahi izlemiş ve kızların hepsinin ağlamış olduğu dizi.
meşhur repliğin çıkışını bugün yayınlanan tekrar bölümüyle sevenlerine hatırlatan dizi olmuştur.
(bkz: sen bihter ziyagil sin aptallık etme)

firdevs, büyük kadınsın yemin ederim.
ne kadar sevişgen bir toplum olduğumuzun resmidir. fakat gerçek hayatta kimse üzerine almaz.
türk toplumunun değer ve yargı anlayışlarını değiştiren dizi. islamiyette yasak olan zinanın halkın gözünde meşrulaşmasında payı büyüktür.
insanlar behlül ve bihter in sebep olduğu ibretlik bir aile faciasına üzülmek, ibret almak yerine, şahısların kavuşamamalarına üzülmüştür.
bu bakımdan kötü dizidir.
tüm samimiyetim ve ciddiliğimle söylüyorum ki: hayatımda izlediğim en sıkıcı diziydi.
soluğunu tutarak izleyen insanları asla anlamıyorum.

o kadar sıkıcıydı ki, kusmak istiyordum, bayılmak istiyordum "yetişin komşulaar, a dostlaaar" diye haykırmak istiyordum. bittiğine de çok sevindim. çok boğucuydu lan.

sonradan not: erkek değilim ve kitabını da okumuştum.
Bence en başarılı diziydi şuana kadar. Televizyonda özellikle Türkiyede yayınlanan bir çok diziye rağmen herşeyiyle farklıydı. Muhteşem bir final yaptı ki hala konuşanlar oluyor etrafımda ve tekrarlarıda reytinglerde iyi derece yapıyor.
en son bölümünde ev boşaltılmıştı. şimdiyse saçma sapan bir dizide kullanılıyor aşk-ı memnu yalısı. sanki bihter öldükten, adnan'lar gittikten sonra eve yeni taşınan aile onlarmış gibi geldi bana, baktıkça bir garip oluyor insan.
bünyesinde barındırdığı 3 oyuncunun hayatını piç etmiş dizidir.
beren saat'in ırzına geçildi, hazal kaya kapıcı kızı oldu, kıvanç tatlıtuğ ise şimdilerde içerden yeni çıkmış serseri varoş genç olarak dolanıyo. bi de dengesiz beslenmekten erimiş iyice.
milletin hayatını sktn attın ay yapım.
sırf hazal kaya ve kıvanç tatlıtuğ görselliğini görmek için izlediğim dizi.
aşkın memnunsuzluğudur.
ilk başlarda arkadaşlarımın diline düşmemek için gizli gizli takip ettiğim diziydi. final bölümünü ise annemle çekirdek yiyerek seyretmiştim. konu biraz sürrealist olsada güzel işlemişlerdi. özlenendir.
neredeyse her bir dizinin kendisinin popülaritesinden bir nebze yararlanmaya çalıştığı efsane dizidir.

* kuzey'in cemre'yle öpüşmesi sonucu yeniden doğan yenge tabanlı yasak aşk.

(bkz: kuzey güney)

* ziyagil yalısını kullanarak reyting çabası.

(bkz: yalancı bahar)

* ölüyorum onun içiiin diye ciyaklayan bihtervari tavırlar sergileyen naz elmas.

(bkz: ay tutulması)

* yine bir yenge yasak aşkı olan aylin- soner ilişkisi. hatta aylin'in tıpkı bihter gibi intihar etmesi.

(bkz: öyle bir geçer zaman ki)
sezonunda her bölümünü izledim ama tekrarlarını hala aynı heyecanla hiç izlememiş gibi izliyorum. hem de yapma, gitme diyerek. bende mi sorun var acaba?
Bence türk televizyon tarihinin gelmiş geçmiş en iyi dizisidir.
sonrasında başrol oyuncularının başka başka dizilerde rol aldığı dizidir.

fatmagül'ün suçu ne?
kuzey güney
adını feriha koydum

ama ne yazık ki hiç biri aşk-ı memnu gibi değildir. kişisel olarak hepsi kaba tabirle tırt dizidir.
(bkz: #13282763)
Türk edebiyatındaki romanlarının kalitesiz olduğunu düşündüren dizidir. Aslında kalitesiz olanın dizi olduğunu anlayamayan türk halkı, hala diziye en iyi dizi gözüyle bakmaktadır.
tekrarları veriliyor ya tam anlamıyla "allah belanı versin behlül" diyorum. bihter kıza hiçbirşey yapmamışken terk edilen kendi olmasına rağmen durup duruken geldi "nihal'den uzak dur ona zarar verme" diye atarlandı. bihterciğim ağlamaklı oldu falan. yani durup dururken insanı sinir stres sahibi yapıyor vallahi.
-adnan bu gece olmaz başım ağrıyo
şu sıralar ekranlarda dönen tekrarlarını izlediğimde nihal'in beşir'in ve hilmi önal'ın hastanedeyken hep aynı hastanenin aynı koridorundaki aynı odada yattığını keşfettiğim dizidir.