bugün

(bkz: siroz)
sanki keyfinden içiyordu.o kadar memleket sıkıntısını öyle bir dönemde omuzlarınıza bi alın bakalım sizde, içiyor musunuz içmiyor musunuz ?
(bkz: efkarlanırım)
güzeL içerdi mustafa kemaL atatürk.. rakı'nın yanında beyaz LebLebi de yerdi.. bir de "sarı zeybek çaLdımıydı varmayın atamın keyfine.. rakı en çok atama yakışırdı.. *

"sarı zeybek şu dağlara yaslanır, yağmur yağar silahları ıslanır... "
ata'nın erken sayılabilecek bir yaşta ölümüne neden olmuş ilişkidir.

edit: yahu yalan mı? mustafa kemal atatürk siroz hastalığından gözlerini yummadı mı hayata? objektif bilgiden başka birşey sunmayan Bu entry'e neden eksi verilir? sen ne pis, ne ucuz bir milliyetçiymişsin öyle? atatürkçülük bu mudur?

(bkz: ayıp)
yobazların "beyin fukaralığı" ile doğru orantılı olan ili$ki.
(bkz: yakın ilişkiler)
varsayımlar üzerine, bilmeden sallanan lakırdılardan biri dahadır.bugününe şükretmek yerine, gereksiz yaftalarla atamızın saygıdeğer kişiliğini rencide etmeye çalışan bazı kıvrımı az beyinlerin ortaya attığı iddialara bir başka örnektir.* **
--spoiler--
http://www.canakkale.org/editor/mesajlar/44.html
--spoiler--
baya yakın ilişkidir. hatta bir çok anısı da vardır bu ilişkiyle ilgili.pek bilinmeyen bir tanesini yazalım:

atatürk bir gün neyzen tevfiğin çok iyi içtiğini duyar. kendisini çağırır. diyaloğumuz başlar:

-iyi içiyormuşsun.
-iyi içerim paşam.
-görelim.

bunun üzerine atatürk bir şişe rakıyı 2-3 dikişte bitirir. sıra neyzene gelir.bir kova,bir ekmek, kovayı dolduracak kadar da rakı ister.bir de kepçe. bunlar geldikten sonra ekmeği kovaya doğrar ve başlar kepçeyle rakı çorbasını kaşıklamaya...

adam harbiden iyi içiyomuş valla.
içtiğim içkiyi yadıgayan bir hocamın "senden bu vatana hayır gelmez" demesi üzerine "bu vatanı kuran da çok güzel içerdi" diye ayar vermeme sebep olan ilişkidir. normal bir mevzuudur. ne yani içemezmi adam, bal gibi de içer.
helal olsun iyi içermiş.
en kral ilişkilerdendir. fethullah gülen'i kurtarıcıları gibi gören insanların, atatürk'e bok atma yollarından biridir ama merak edilir ki bu rakı sevdalısı büyük önderimiz olmasaydı kendilerinin fethullah gülen'den haberleri olacak kadar rahatta yaşamaları mümkün müydü?
en büyük sevgi evlat sevgisidir denir; milletini evladı gibi sevmiş bir babanın, gerçek bir kahramanın kişisel zevkini irdelemek haddimize değildir.
rte ve ülker cola turka ilşkisinden daha masumane ve daha günahsız bir ilişkidir.
her dertli insanda olması muhtemel ilişkidir. biz zayıf insanlar yok sevgilimizden ayrıldık yok hoca laf etti gibi abuk subuk bahanelerle içerken mustafa kemal ise omuzlarına aldığı büyük ve bir o kadar çetrefilli vatan derdinden içmekteydi yani bizimkiler gibi dandik sebeplerden değil. ayrıca o bunu öyle bir sisteme oturtmuştu ki ülkenin bütün dışişleri politikası çilingir sofralarında vücuda getirilmişti ve o dış politika sayesinde insanlarımız gereksiz bir yığın savaştan kurtulmuş ve sınırlarımızda tam anlamıyla sözde değil özde bir güvenlik sağlanmıştı ki zaten bugün bile kabul edilmektedir ki insanların beyinlerinin en iyi çalıştığı zamanlar kafanın 1500 olduğu zamanlardır ve bunu belki de ulu önder çok iyi bilmiş ve yaratıcı ve kıvrak bir zeka isteyen dışişleri politikasını çilingir sofralarında belirlemiştir.
ataturk'un dini ya da felsefi gorusu gibi kimseyi ilgilendirmeyen iliskidir. *
(bkz: http://canakkale.org/editor/mesajlar/17.html)
kendisi raki yuzunden yataga dusmemistir.
ulkesini asalaklardan kurtarmak icin dusmustur.
mamafih onlar gene varolmuslardir.

be asalak, senin taptigin che guevara purosundan vazgecer miydi? lenin votka icmez miydi? yaz hadi onlari da okuyalim.

ama yok, maksat ataturk'e dil uzatmak. gerisi icsin, yesin, sksin... kime ne anam ya biz solcuyuz... (!) liberaliz.(!) herkes ozgur, esit, cillop gibi yasamali.

ama ataturk, yoo o kadar da degil. neden? adam memleket kurtarmis, icmeler haramdir ona.

aranizdan bir adam cikmadigindan mutevellit, adamin degerini bilemezsiniz. sonra sol mol, insan vs. vs. oyle bir tavirlar.

eminim ki solcunun da delikanlisi vardir. cok eminim. hatta esas olani da odur. sol adalettir kanimca. velakin bu adalet bile yerle yeksan bu "cakma sol" nazarinda.

tanim: cok iyi icerdi. yigit adamdi. yakisirdi. keske bugunde yasasaydi da biz de gorseydik deniz gozlerini, efe rakisini izmir'e karsi yudumlayisini.
gazi paşa'nın yarım leblebiyle bir duble içtiği rivayet edilir. ayrıca yine belirteyim, Atatürk aleyhinde alenen konuşmaya yemeyip bu tarz cin fikirli başlıklar açılması kabak lezzeti vermeye başladı.
ortalama 8 kişinin sığabileceği bi odaya 40 tane çocuğu sıkış tepiş doldurarak kuran öğretme adı altında atatürk düşmanlığı yaptıran zihniyetin o çocuklarla ilişkisinden daha temiz olan ilişki.
eger Osman Güneş çıkıp şu malum şaraplı pilav hakkında "bu benim seçimim ve demokratik bir ülkede yaşıyorsak herkesin düşüncelerime saygı duymasını bekliyorum" diyebiliyorsa, ataturk un alkol ile iliskisini sorgulayan yaşam formları da bu insanları destekliyorsa sorarım size bu nasıl bir çifte standart?
gerçi biz bunları yadırgamıyoruz artık, demokrasi sözcüğü "nereye çekersen oraya" konseptine büründü çünkü.
ayrıca,
(bkz: yargılamak bize mi düştü)
huysuz bir kadınla evlenmek gibidir... mezara götürür insanı...
o nu daha çok sevmeye, o na daha çok bağlanmaya ve hayran olmaya neden olan ilişkidir.

her anlamda izindeyiz ata'm.
en büyük nedeni yalnızlıktı içkiye sarılmasının. evet en kötü zamanda anadoluyu düşman askerlerinden temizlemiş, yıkılan bir imparatorluğun küllerinden yeni bir devlet kurmuştu kurmasına ama... yalnızdı. bundan dert yanıyordu.
" yalnızım, gündüz herkes işinde gücünde akşam ise sofrada hep aynı simalar benim 1 saatimi dolduracak bir işim yok bunalıyorum " diyordu. bir gece çok içtiği için kendisini uyaran doktoruna: " bi daha sakın bunu yapma benim ne kadar yalnız olduğumu biliyor musun" diyecek kadar yalnızdı aslında...
atatürk'ün cumhuriyet ile olan ilişkisi yerine incelenmeye gerek görülmüş konudur.

evet atatürk içki içermiş. vurun lan, hatt onu gömerken toprak da kabul etmemiş değil mi?

açıkcası şerefsizliğin bile bir sınırı var. bu kadar da rum çocuğu olmak istediğinizi belli etmeyin, çekin o pis ellerinizi -bağımsız- ülkemi kuran adamdan...