bugün

Selanikteki komşusu öyle olduğunu söylemektedir.
ablasının görümcesinin dayısının damadının dadısının eltisinin kuzeninin kayınpederinin bakıcısı bundan 35 sene önce bir Selânik dönmesi ile aynı otobüse binmiş.
Tarih araştırmacısı ve hukukçu yılmaz gürbüz'ün ağzından bahai mehdisine tapınan cahil şakirtlerimize cevaplar:

Selanik Yahudi şehri miydi?

YILMAZ GÜRBÜZ: Ne alakası var. Nasıl ki izmir, Gavur izmir değildir, öz be öz Türk izmir’dir, Selanik de o dönem ne Yahudi şehridir, ne de Rum şehri. Nüfusunun büyük çoğunluğu önceki söyleşimizde söylediğim gibi Türk’tür. Ve Müslümandır.

Soru: Ancak o Müslümanların da önemli bir kısmının dönme-Sabetayist olduğu söyleniyor.

YILMAZ GÜRBÜZ: Önemli bir kısmı değil, bir kısmı. Ancak onları da Türk olarak görmek lazım. Zaten onların da bir bölümü Türkiye’ye geliyor. Yunanlılarla bir türlü anlaşamıyorlar. Yunanlılar onları Türk dostu olarak görüyor.

soru: Peki, burada önemli bir konuya gelelim. Gericiler Atatürk’ün de Sabetayist olduğunu iddia eder. Selanik doğumlu olması da bunun kanıtlarından biri olarak gösterilir.

YILMAZ GÜRBÜZ: Bu beni çok kızdıran bir itham. Hatta iftira. Asla kabul edilemez. Her şeyden önce birisini yalnızca Selanik doğumlu diye Sabetayist olarak damgalamak son derece yanlıştır. Daha önce de söyledim, 260 bin Türk yaşıyor o dönem Selanik’te. Bunların tümü nasıl Sabetayist olabilir?

Ayrıca Sabetayistler bilindiği gibi görünürde Müslüman ama aslında Yahudi topluluklara denir. Yani onların hiçbiri gerçek anlamda Müslüman değildir. Ancak Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım Müslümanlığı tam anlamıyla yaşayan bir anneydi. Örneğin, çok iyi biliyorum, 9 Eylül’de izmir’in kurtarılmasını helva dağıtarak kutlamıştır. Bu tür bir Müslüman geleneğini Sabetayist bir aile asla yapmaz.

Zaten soy olarak da Atatürk’ün hem anne tarafından hem de baba tarafından Anadolu Türklerine dayandığı ortadadır. Selanikli Sabetayistler ise genelde ispanya’dan göçmüş Yahudilerden oluşmaktadır.

Son olarak da gerek Mustafa Kemal’de gerekse anne ve babasında asla bir Yahudi tipi yoktur. Tüm dünyada bilinen bir Yahudi tipi vardır. Sabetayistlerde de bu tipin bir benzeri bulunur. Mustafa Kemal ve ailesi ise bildiğimiz Balkan göçmeni/Rumeli insanı tipine sahip. Hatta çok şaşırarak gördüğüm bir gerçeği söylemek istiyorum, Zübeyde Hanım’ın çene yapısı ve alnının çıkıklığı benim öz halama ve başka kadın büyük akrabalarıma çok benzemektedir.

SOrU: Mustafa Kemal’in gittiği Şemsi Efendi Okulu’nda o dönem hep Sabetayistlerin okuduğu da bir tür kanıt olarak söyleniyor.

YILMAZ GÜRBÜZ: Bu da başlı başına büyük bir çarpıtma. Sabetayistler tabii genel olarak eğitime önem veren insanlar. Mustafa Kemal’in okuduğu okul da o dönem bölgesinin modern anlamda eğitim veren tek kurumu. Orada okuyan Sabetayistler de elbette vardı. Ancak Mustafa Kemal gibi Müslüman evlatları da doğal olarak bulunmaktaydı. Köklü sayılabilecek pek çok okulun Sabetayist mezunları elbette vardır. Bu o okullardan mezun Türk çocuklarının günahı değil ki!

Mustafa Kemal’e yönelik bu ithamlar beni 70’li yıllardan beri meşgul etmiştir. Mustafa Kemal’in Sabetayist olup olmadığını özel olarak araştırmışımdır da. Hatta bu konuda iki kitabım da var. Birisi Mustafa Kemal’in özellikle çocukluk dönemini anlatır, ikincisi ise gençliğini. ikisinde de Zübeyde Hanım ile Mustafa Kemal’in ilişkileri ön plandadır. O iki romanın da asıl yazılış amacı Mustafa Kemal’e yönelik Sabetayist suçlamalarına yanıt verme ihtiyacıydı.

SOrU: Peki ne var bu suçlamaların ardında?

YILMAZ GÜRBÜZ: Sinsi bir gericilik. Bunlar gerici kuru iftiradan başka bir şey değil.

Zübeyde Hanım Selanik’ten bir trenin kömürlüğünde kaçtı

SOrU: Tabii Mustafa Kemal’in ailesi zaten zengin bir aile değil. Sabetayistler de genel olarak zenginlerden oluşuyor. Hatta Zübeyde Hanım, Yunan işgalinden sonra parasızlıktan uzun süre Selanik’ten bile ayrılamıyor.

YILMAZ GÜRBÜZ: O dönem Selanik’te yaşayan Türk zenginleri de var tabii. Sabetayist olmayan, öz be öz Müslüman olan. Ancak Mustafa Kemal’in ailesi onlardan değil sizin dediğiniz gibi. Hatta Zübeyde Hanım’ın Selanik’ten ayrılış hikâyesi de ilginçtir. Mustafa Kemal biliyorsunuz Selanik düştüğünde Trablusgarp’ta. Balkan faciasını duyunca çok üzülüyor ve bütün diğer arkadaşları gibi hemen alelacele istanbul’a dönüyor. Tabii Mustafa Kemal son derece sinirli de. Savaştan önce yaptığı uyarıların da dinlenmemiş olmasından yola çıkarak kumandanlığı çok eleştiriyor. O dönem henüz paşa olmamış Enver Bey de Mustafa Kemal gibi etkili birisinin o dönemde istanbul civarında olmasını istemiyor ve hepinizim bildiği gibi Sofya’ya ataşemiliter olarak gönderiliyor.

Atatürk tabii bu pasif hizmetten hoşlanmaz. Birinci Dünya Savaşı başladıktan sonra defalarca tayin ister, Sofya’da bırakılır. Çanakkale Savaşı başlayana kadar istekleri kabul edilmez. Sonunda 2 Şubat 1915’te 19. Tümen Komutanlığına tayin edilir. istanbul’a gelir gelmez Trablus’tan arkadaşı olan Mülazım Necati Bey’i gizli ve sivil olarak Selanik’e gönderip annesi ve kızkardeşini istanbul’a, makinisti Türk olan bir trenle getirir. Dikkat edin. Selanik düştükten sonra neredeyse 3 yıl boyunca Zübeyde Hanım işgal altındaki Selanik’ten çıkamamıştır. Bu biraz da ailenin yoksulluğuyla alakalıdır. Ailenin tek erkeği olan Mustafa Kemal’in yokluğu da elbette bir etkendir.

Her neyse, Zübeyde Hanım ve kızı Yunanlılardan habersiz ve gizli olarak trenin şimendifer, makinist ve kömürlük bölmeleri arasında çok zor bir yolculuktan sonra Türk sınırına gelirler. Mustafa Kemal onları ancak istanbul Beşiktaş’taki Akaretler’de karşılayabilir. Annesinin Mustafa Kemal’e kavuşmasını sağlayan Beşiktaşlı Dr. Necati Karakaya’dır.
Atatürk'e sabetayist diyen dönsün kendi geçmişine kendi atasına, dedesine, ninesine baksın! Böyle büyük orospu çocukluğu olmaz. Ulan Osmanlının yarısından fazlasının annesi ortodoks, bundan kelli kalkıp "abc padişahının annesi ortodoks hristiyan'dı o sebeple abc padişahı hristiyandı annesinin dinini seçti annesi gizli gizli onu hristiyan yetiştirdi" dese birileri...

Atatürk'e böyle adice yakıştırmalar yapan bedevi-arap köpekleri genelev çocuğudur!
--spoiler--
Atatürk'ün Sabetaycı olup olmaması önemli değil ama şu bir gerçek ki Atatürk, Sabetaycı kültürün içinde yer almış bir insandı.Bir Atatürk ailesi var. Bu ailenin Bülbülderesi Mezarlığı'nda Karakaş'lar bölümünde mezarları, mezar taşları var. Ahmet Emin Yalman'ın Mustafa Kemal'le 1927'de yaptığı röportajda, Yalman şunu söylüyordu; Sizin hayatınızı etkileyen iki öğretmen var. Biri benim babam, öteki de Şemsi Efendi'ydi. Şemsi Efendi, benim büyükbabamın büyükbabasıdır. 17. kuşak Yahudi olarak gelmiştir. Atatürk'ün ilk öğretmeni Şemsi efendi bir hahamdır. Ahmet Emin Yalman da Sabetaycıdır.
--spoiler--
kaynak: farukarslan.com
Atatürk'e sabetayist diyenlere, babaannemden geliyor;

Yavrum yavaş...
atasının bir türk olmasını hazmetmemiş bünyeler için, ortaya atılması çok kolay olan iddiadır. safsatadır. hiç bir temele dayandırılmamıştır. klasik bir çamur at izi kalsın mantığıyla hareket edilmiştir. hiç laf anlatıp da, iddia sahibini adam yerine koyma çabası içine girmemek gerekir.

ancak;

hadi diyelim aklı evvelin biri kalkıp da böyle bir başlık açtı; peki, nerdeyse her entry'deki bilgilerin içeriğinin doğruluğunu sorgulayan pek sevgili gizemli yazarlarımız, bu kadar hassas bir konu, kişi mevzu bahis iken, kalkıp da bir kitap pasajını kaynak göstererek böyle bir başlık açılmasına nasıl müsade ediyorlar? neden başlığı "mustafa kemal'in yahudi olduğu iddiası" şeklinde düzeltmiyorlar? polemik yaratacağı, provokasyon olduğu bu kadar açık bir metni neden hala veritabanlarında bulunduruyorlar?

ve hala hangi yüzle yazarlara "entry emin olunmamış bilgi içermektedir" bahanesini sunabiliyorlar?

işbu entry son derece "emin olunmuş" bilgiler içermekte olup, yazarın içine ukde olan sorulara cevap aramaktadır.
herşeyden önce şu an bu sözlükte türkçe olarak entry giriyorsan bunun sebebi olan insandır. fazla bir şey sözlemek istemiyorum. *
zırvanın bokunu çıkarmaktır. az uğraşıldığında zaten ari ırkın kalmadığı görülecektir. ne demeye böyle bir çabaya girişilmiştir akıllarda soru işaretidir. hayır, yahudi olsa ne farkedecektir ? biz atatürk demişsizdir bir kere, bitmiştir.
benim için ata'nın kim olduğu önemli değildir bizler için neler yaptığı, bizlere neleri miras bıraktığı, bu uğurda ne zorluklar çektiğidir önemli olan.
(bkz: fatih sultan mehmetin japon olması)

(bkz: sallama recai)
(bkz: artık söyleyecek söz bulamamak)
(bkz: provokasyon kokan hareketler)
(bkz: ataturkculuk dinsizliktir/@istanbul)
yahudi değil atesist olsa, annesi belli olmasa dahi benim atamdır. sen ülkweyi düşma işgalinden kurtar sonra bir sürü davar sana laf etsin. hepsinin a.q. gerekirse ... hadi bakalım...
(bkz: bunlara gerenk yok)

--alıntı--
Ancak bu nesep konuşmalarının, soy sop tartışmalarının kamuoyu önünde yapılması son derece yanlış bir şey. Birincisi, çift kimlikli yaşamaktan bıkmış ve bu yüzden toplum içinde asimile olmak isteyen, geçmişiyle bütün köprüleri koparıp atan, bu inançlarını çocuklarına bilinçli olarak aktarmayan ciddi bir nüfus var. Bu tartışmalar onların asıllarına dönmelerine sebep oluyor. ikincisi ise Müslümanlık herkesin muhatap olduğu bir din. Yani insan dönme bir aileden gelmeyi kendi belirleyemez. Ancak sonradan gerçekten Müslüman olabilir. En azından buna hakkı vardır. insanların aile şecerelerini kamuoyuna ifşa etmek onların nesebinden gelecek herkesin Müslüman olabilme hakkını elinden alıyor. Üçüncüsü her önüne gelene nesebiyle ilgili laf edenler, belki bilerek belki de bilmeyerek konunun iğdiş olmasına sebep oluyor.
--alıntı--

http://www.zaman.com.tr/w...tr/yazar.do?yazino=446293 Osmanlı'nın takiyyecileri
http://www.zaman.com.tr/w...tr/yazar.do?yazino=450339 Osmanlı'nın takiyyecileri (2)
(bkz: lan bi siktir git) *
yaşar büyükanıt'ın da 30 ağustos'tan önce yahudi olduğuna dair iddialar spam olarak dolaşıyordu. hiç boşuna uğraşma ümmetçi ya da faşist, bok atarak kirletemeyeceksin. mustafa kemal, değil yahudi, tanrı tanımaz olsa yine de o, türk ulusu için ata'dır. tanrıyı nasıl tanıdığı bizi ilgilendirmez, bu kendi meselesidir. laiklik bize bunu öğretti. bu halk atasına bağlı ve onu seviyor.
mustafa kemal'in hayatı incelendiğinde kendiliğinden çürüyen iddia. savaşlar, yaralanmalar, suikastler ve nice badireyi atlatmış bir insanın yolunda şaşmadan yürüyebilmesi. siz hiç can korkusu taşımayan bir yahudi gördünüz mü? kur'an bile onları ölümden en çok korkan millet olarak niteler.
yahudi, türk, kürt, müslüman, hristiyan. insanlar neden sürekli dinleri ile, ırkları ile yargılanırlar? hadi onu da geçtik neden din ve ırk sürekli olar bir karalama aracı olarak görülür. burdan yazar ne çıkarmak ister?

1.yahudi olsa ne olucaktır? bu vatanı kurtarmamış mı sayılacaktır?
2.hadi varsayalım yahudi. bırakalım artık bir köşeye şu örümcek zihinli düşünceleri. adam vatanı kurtarmış. 15 yılda neredeyse bir milleti değiştirmiş. yapılamayacakları başarmış. bunları bir köşeye bıraktık ta yahudiymiş değilmiş i mi tartışıcaz.

(bkz: yapma canım yapma kardeşim)
hoşt diyerek cevaplanacak iddaadır. bunu söyleyecek kişinin hem türk olduğundan hem insan olduğundan şüphe duyulmaktadır. iki tane atasözünü hatırlatarak sözlerimi bitireyim;
(bkz: yediği kaba sıçmak)
(bkz: cami duvarına işemek)

edit:eksi oylandığına göre bünyemizde bu şekilde düşünen insanlar da varmış, bunu da öğrenmiş olduk. ne diyeyim bilemiyorum.
bu gereksiz , saçma ve sözlükte hala silinmemiş başlığı kınıyor, neden hala silinmediğini moderasyona soruyorum..bu ülke'de ister katılın, ister katılmayın dokunulamayacak şeyler vardır bunlardan en başta gelen de mustafa kemal atatürk'tür. ve böyle başlıklar sabır ve hoşgörü tahammüllerini aşar..
not: ve bu entry'e ekşi oy veren zibidi, ancak ekşi oy vererek saklanırsınız bişeylerin arkasına, doğru ama sende haklısın baban rum, yunan olacaktı, adında hiristo, alex olacaktı ki, o zaman sende ki bu hasımsızlık sona erecekti. anladın sen..
mustafa kemal gibi bir liderle aynı kanı paylasmayı istemeyecek bir millet olmadıgından, normal karsıladıgım ve ortaya atılmasından mustafa kemal ile aynı kanı taşıyan bir ırk* oldugum icin gurur duydugum iddiadır.
ister entry silinsin, ister caylak olayim, ister sozlukten atilayim, bu mubarek gunde boyle sacma ve gerginlik yaratan basliklara izin veren moderasyonu kiniyorum. 16 tane entry girilmis. mesajla bildirmeye ne gerek var. bu kadari da pes.
tabi canim adam yahudi oldugu icin turk topragi ve turk insani ugruna olumu goze aldi, yoktan var etti zaten. ne de olsa yahudiler turklere tapiyorlar, ne kadar cahiliz ya, iyi oldu bak aydinlandik simdi. *
Bediüzzaman said nursi ninde iddiası. Kaba taslak anlatmak gerekirse Biliyorsunuz said nursi mustafa kemal i deccal olarak niteler. deccalden haber veren hadislerde ise onun bir yahudi çocuğu olacağı horasan civarında doğacağı söylenir. Saidi nurside bunu türkler horasandan gelmiştir buda orada türklerle beraber yaşayıp göçen yahudi bir ailenin soyundan gelir diye açıklar. *
Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi 14.-15. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. *

maddi durumu çok da iyi olmayan bir aile reisinin oğlunun "tevrat" okuması için "özel" öğretmen tutması saçma bir iddiadır... amaç mustafa kemal gibi bir lider üzerinden nemalanmak, "mustafa kemal bile sabetayist" imajı yaratmak için ortaya atılmış aslısız bir iddia... ne osmanlı döneminde, ne de türkiye cumhuriyeti döneminde orta direk diye tabir edilen sınıf bile olmamıştır yahudiler...