bugün

şunlar olurdu:

-Kendi harflerimiz kaybedip, latin alfabesine geçerdik.

-Takke ve Cübbe yasaklanırdı.

-Hicri takvim kalkar, yerine miladi takvim gelirdi.

-Hristiyanlık aşılanırdı.

-Okullarda darwin teorisi öğretilirdi.

-Faizcilik başlardı.

-içki serbest olurdu.

-Heryere genelevleri açılırdı.

-şeriat kalkar yerine laiklik gelirdi.

-cuma tatili kalkar, yerine pazar tatili geçerdi.

-Ayasofya camiyken, müze olurdu.

-şayet camide ezan okunacaksa, allahuekber denmezdi. tanrı ulu'dur denirdi.

daha çok şey saymak isterdim ama gerek görmedim.

iyiki varsın atatürk.

edit/not: müslümanım deyip, atatürk bizi kurtardı diyenler için bir hadis

Rasûlullah sallallahu Aleyhi ve sellem buyurdu ki diyor; Ibn-i cerir radiya’llâhu anh:

-ya Eba Bekr... Falan kisi olmasaydi, falan adam beni öldürecekti! ..” diye bir kimsenin konusmasi Allah´a sirk kosmasidir...
Tarih bilgisinden yoksun şuurunu kaybetmiş yazar söylemleri.
Birincisi arap harfleri bizim kendi harflerimiz değildir arapların harfleridir. Okuma yazma açısından zorluk taşıdığı için ve Türkçenin fonetik yapısına uymadığı için ( ses değerlerini karşılamadığı için) ve genel geçerliği olmadığı için latin alfabesine geçilmiştir ve ne kadar isabetli bir karar olduğu okuma yazma oranlarındaki artıştan anlaşılabilir.ikincisi takke ve cübbe yasaklandı bunda ne gibi bir sorun var islam'ın emri midir takke ve cübbe ? üçüncüsü Hicri takvim Hz muhammed'in ölümünden sonra hazırlanmış kameri bir takvimdir yani islam'la dinle falan alakası yoktur. Güneş takvimine geçilmesi mevsimleri sabitlediğinden daha mantıklıdır ve dünya ile olan iletişim kopukluğunun önüne geçmiştir. Hristiyanlık Atatürk döneminde asla aşılanmamıştır bu gibi bir çıkarıma varmak için ne içmek gerekir bilmiyorum. Okullarda darwin teorisi öğretildi evet çünkü bilimsel eğitim verilmeye başlandı Darwin Teorisini çürüten bir teori çıksaydı o devirde o da öğretilirdi. Faizcilik tefecilik vs. gibi kavramların Mustafa Kemal ile hiç bir alakası yoktur bankerlar.bankalar tefeciler ve faiz osmanlı döneminde serbest idi zaten.Hatta bizzat osmanlı devleti faizle dışarıdan borç alıyordu. içki de Osmanlı döneminde serbestti. Yasak olmayan bir şey Atatürk tarafından nasıl serbest bırakılsın ? Genelevler legal ve illegal olarak osmanlı döneminde de vardır. ayrıca kişi müslüman ise iradesine hakimdir çok da dert edilmemesi lazım. Evet şeriat kalkmıştır laiklik gelmiştir çok da iyi olmuştur. Çünkü kurumların dini olmaz din bireylere ve onların vicdanına kalmış bir olgudur. Ezan dediğimiz şey eğer Namaza çağrı ise bunun hangi dilde yapıldığının ne önemi var ? Farzı misal Bir dua diyelim Arapça okunsa ne olacak Türkçe okunsa ne olacak, Haşa allah Teala Türkçe bilmiyor mu ? Yoksa Arapça Allah katında diğer dillerden üstün müdür ? iddianız bu mu ey yobazlar ?
iyi ki varsın Atatürk !
(bkz: bu neyin kafası)
Edit: eksileyen arkadaşım eksileyeceğine karşı bir savın varsa adam gibi açıkla da biz de öğrenelim ?
ayaklar baş olurdu. gerçi yine oldu ama güzel günler yakındır.
edit: bu başlık ezbere konuşan ile araştırıp, sorgulayıp öyle konuşan insan arasındaki farklar hakkında ders niteliğindedir.
bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum. büyük türk milleti bir şekilde bağımsızlığını tekrar kazanabilirdi kanımca ancak birçok şey yarım kalırdı. ülke bugün bu konumda olamazdı en basit şekilde tarif etmek gerekirse.
anan katolik baban yahudi olurdu.

atatürkü allaha, geri kalan her şeyi atatürke borçluyuz.
bu konuyu işleyen osmanlı cumhuriyeti diye tırto bir film var. çok klişeniz yani canlarım.

dipnot olarak şunu düşeyim; cuma namazı kılmıyor diye işten adam çıkaran pek faziletli fetobank, pardon bank asya, dahi faiz uyguluyor.

bi de allah aşkına kimse şuraya be hey dürzü'yü koymasın. tiksindim yemin ediyorum şiirden.
ben bulgar olurdum.
enver olurdu...hemde babalar gibi olurdu...

enver paşa,atatürk'den çok daha hırslı ve inanılmaz bir devlet adamıydı..
bir başkası çıkardı. türk milleti lider çıkartamayacak kadar aciz değildir.
türk milleti o hengamenin içinden sağ salim çıkamayacak kadar kolay lokma hiç değildir.
önce "hilafet için savaşacağız" diye halkın dinini istismar edip sonra da "gökten indiği sanılan kitaplar" faciasına imza atan birisi de olmayabilirdi.
bu güzide halka dil devrimi ihanetini, şapka ve kılık kıyafet zülmünü edecek birileri de olmayabilirdi.
"efendi sen müslümansın ama türklüğün de en az dinin kadar yücedir" diyerek malum harekatı yapmayabilirdi birileri mesela.
herşeyden önce, hiçkimse gavur dölü olmazdı. bu topraklar islam'a kölelik etmiş topraklardır.
o kadar kolay değil bu coğrafyaya paranoya eseri senaryolardaki gibi zulmetmek.
o senaryoların sebebi kuyruk acısıdır.
Hayat boşluk kabul etmez. Bir başka isimde liderimiz olurdu.
o çok zeki bir adamdı dinine, milletine çok güçlü bağlarla bağlıydı.

yaşamış en büyük insan kimdir sorusuna hz.muhammed cevabını verirdi.
kabe nin tehlike altına gireceği savaşı başlatmak isteyenlere bana postallarımı giydirmeyin dedi.
bu dünyada sabah ezanının ilk okunduğu, dünyanın en doğusundaki tokyo camisi onun emriyle yapıldı. aynı şekilde paris camisini de o yaptırttı.
kur'an-ı kerim sadece okunup geçilmesin, anlaşılsın uygulansın diye türkçe mealini yaptırttı. hala en hatasız meal olarak kabul edilmekte elmalılının meali.
ve daha neler neler.

hatta dünya islam alimleri onu hz.muhammed ten sonra islamiyete en çok fayda sağlayan 2.insan seçtiler onu. ama tabi önemli değil islam alimleri bizim gözümüz kulağımız pensilvanyada.

kurduğu ülkeyi zayıflatmak için onun attığı temellere zarar vermek isteyenler tarafından sayısız iftiralara uğradı. onu doğuran mübarek anaya fahişe bile denildi bu ülkede.

söylediği sözler çarpıtıldı gerçekler anlatılmadı.
gökten indiği sanılan kitaplar ifadesini anlamaktan bile aciz bir millet için yaptı bunları ve o milletin dini için.
(#13367300)

sonuç: atatürk olmasaydı ne olurdu? osmanlı devletinin tamamen sona erdiği sevr anlaşması yürürlüğe girer, biz de bize bahşettikleri en fazla 20 şehrimizle mutlu mesut yaşardık. ailecek pazar günleri kiliseye filan giderdik. her şey güzel olurdu yani.
anan yine olurdu ama Babanı tanımazdın diye bitmesi gereken cümledir...
vefatının üzerinden 73 sene geçmesine rağmen hala birilerine koyuyor olması, o olmasaydı yerinde olacak kişinin yaptıkları birilerine gene koyuyor olacaktı. siz herhalükarda ağlarsınız çünkü; sabit fikriniz gelişime ve geliştirmeye, insanlara hizmet etmeye ve onları yüceltmeye yöneltmez sizi. atatürk'ün türkçe'ye tercüme ettirdiği kitabımız sayesinde çoğu insan ne okudğunu anladı, ne konuştuğunun farkına vardı. başında bir kişi olmadan birilerine bağlı olmadan hür vicdanı ile hareket etmeye başladı. insanların veya bir milletin hür vicdanı ve birilerine bağlı olmadan yaşamasını ve gelişmesini kim istemez ki ?
aynı düz mantıkla sorarım ben de;
hz. muhammed olmasa idi ne olurdu?
olmasaydı neler olurdu?
fransızlar ülkemizi işgal eder, ümmetin birliğini sağlayan hilafeti kaldırır, yerine laikliği getirirdi.
ardından yüzyıllardır kullandığımız alfabeyi değiştirir yerine latin alfabesi koyarlardı ki altıyüzyıllık geçmişimizi öğrenmeyelim.
ingilizler çarşafı ve fesi yasaklar, yerine kendi kültürleri olan şapkayı giyme zorunluluğu koyar, şapka giymeyenleri de astırırdı.
italyanlar hicri takvimi kaldırıp yerine miladi takvimi getirir, mübarek cuma günü olan tatilimizi hristiyan geleneğinde olduğu gibi pazar gününe aldırırlardı.
ardından hepsi dinimizi ve tarihimizi öğrenmeyelim diye ne kadar âlim ûlema varsa hepsini astırırlardı.
neyse ki atatürk vardı da bunların hiçbiri olmadı.
Türkiye Cumhuriyeti olmazdı.
israil kurulamayacaktı. Aşağı da atatürkü israil öldürdü yalanıyla beraber işleniyor okumanızı tavsiye ederim.
--spoiler--
M.kemal'i israil zehirledi YALANI

Bütün sorunlarımızı çözdük, bütün dertlerimize çare bulduk da sıra M. Kemal’in nasıl öldüğüne geldi. Bu zamana kadar “siroz”dan öldüğünü biliyorduk; çünkü “Kemalist sistem”in “resmi tarih”i bize böyle öğretmişti. Ama şimdi başka bir iddia var: Meğer M. Kemal’i israil zehirleyerek öldürmüş! Müddei şöyle diyor:
“ingiltere, ‘israil 1936’da kurulacak’ dedi. 1937’de Atatürk ‘canımız pahasına buna karşı çıkarız’ dedi, 1938’de öldürüldü. Bu Türkiye’nin insanlarını Kemalistiyle, müslümanlarıylabirbirine yaklaştıracak olgudur. ‘Türkiye Türklerindir’ mottosunu söyleyen gazete 1 Mayıs 1948’te israil’in kurulmasına karşı çıkan inönü’ye karşı kuruldu.”
israil 1936’da kurulacakmış da M. Kemal önlemiş; inönü, israil’in 1948’de kurulmasına karşı çıkmış! Şimdi bu iddianın tutarsızlıklarına bakalım.
ingiltere, “israil 1936’da kurulacak” diyor. Karşı çıkan yok, ama kurulmuyor. 1937’de M. Kemal, “canımız pahasına buna karşı çıkarız” diyor. Peki, 1937’ye kadar kurulmuş olsaydı ne olacaktı? Niçin 1936’da karşı çıkmadı? Her neyse, burayı ben geçiyorum, ama siz geçmeyin.
iddiaya göre, M. Kemal 1937’de karşı çıktığı için “israil” 1938’de onu zehirliyor. Bu nasıl mümkün olur? israil 1948’de kuruldu. 10 yıl sonra kurulan israil, nasıl oluyor da kuruluşundan 10 yıl önce M. Kemal’i zehirliyor? Sözdeki tutarsızlık bu. Ama, hadi bir şekilde bunu kabul edelim. Peki, M. Kemal öldüğü ve karşı çıkacak biri kalmadığı halde, israil neden bu ölümün ardından kurulmadı? 1938’de değil, 39’da değil, 40’ta değil..., tâ 1948’e kadar neden beklendi? Bu, iddianın yalan olduğunu ortaya koymaz mı?
Bunu da düşünmüş olacaklar, iddiada ona dair bir cümle var: “1 Mayıs 1948’te israil’in kurulmasına karşı çıkan inönü...” Görüyorsunuz, iddiaya göre inönü israil’in kuruluşuna 1948’de karşı çıkmış. Madem karşı çıktı, o halde niçin kuruluşuna karşı çıktığı devleti, bir yıl bile geçmeden, 28 Mart 1949’da tanıdı?
Yani anlayacağınız, M.Kemal’in ve inönü’nün israil’in kuruluşuna karşı çıktığı ve bunun için israil’in 1948’e kadar kurulamadığı, bu karşı çıkış sebebiyle M. Kemal’in “israil” tarafından zehirlendiği iddiasının, kendi içinde bile hiçbir tutar yanı ve doğru tarafı yok. Gelelim başka bir hususa...
M. Kemal’in, o zamanın süper gücü ingiltere’ye diklenerek israil’in kuruluşunu önleyecek gücü var mıydı? Madem bu kadar güçlüydü ve ingiltere’ye rest çektiğinde ingiltere ondan korkup ilan ettiği bir hamleyi geri çekebiliyordu, o halde M. Kemal bu gücünü niçin Misak-ı Milli sınırlarını elde etmek, Hatay’ı, Batı Trakya’yı, Batum, Halep, Musul, Kerkük, Kıbrıs, 12 Ada ve Ege’de burnumuzun dibine kadar sokulan diğer adaları kurtarmak için kullanmadı? Öyle ya, madem isral’in kuruluşunu önleyebilecek kadar güçlüydü, bunları öncelikle yapması gerekmez miydi?
M. Kemal, Filistin topraklarında Yahudi Devletinin kurulmasına izin vermeyen Sultan Abdülhamid’i tahttan indiren ittihat ve Terakki’nin üyesiydi. Abdulhamid’e darbe yapan Hareket Ordusu’nun komuta kademesindeydi.Filistin üzerinde israil’in kurulmasına engel olan Osmanlı Ordusunu Filistin Cephesi’nden çeken de M. Kemal’di. ingilizler, 19 Eylül 1918’de Nablus’un güneyinde batıdan-doğuya doğru 8., 7. ve 4. Orduların savundukları mevzilere taarruz edince, M. Kemal, 8. ve 4. Ordulara haber vermeden, başında bulunduğu 7. Orduyu ani bir şekilde geri çekmiş ve Filistin düşmüştü. Bu durumda, Filistin’i gerekli direnişi göstermeyerek ingilizlere teslim edip israil’in kurulmasının önünü açan M. Kemal olmuş olmuyor mu? Bilemiyorum, tarihçiler cevap versin buna.
Bir de Lozan var. Madem ki M. Kemal Yahudi devletine karşıydı, o halde Türkiye’yi Lozan’da niçin bir Yahudi hahambaşısı olan Haim Naum temsil etti? Şöyle ki: Lozan’a giden heyetin başında ismet Paşa vardı. ismet Paşa, Konferansın ikinci safhasında kendisine en yakın danışman olarak Yahudi Hahambaşısı Haim Naum’u seçti. Yahudi danışmanın nezaretinde Lozan’da verilen tavizlerin başında Hilafet’in kaldırılması ve islam hukukunun terk edilmesi geliyordu. işte bu hahambaşı, daha sonra Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması için var gücüyle çalışmıştı.
Tarihi gerçeklere baktığımızda, M. Kemal ve inönü’nün, Yahudi devletine engel olmasının gerçeklikle bağdaşmadığını görüyoruz. Peki bu iddia niye?
Acaba, toplum nezdinde azalan itibarının yeniden düzeltilmesi amacıyla “öldürüldü” denilip, bu “öldürüldü”den yola çıkarak M. Kemal “şehid” mi ilan edilmek isteniyor? Bu da olabilir, ama yukarıda alıntıladığımıziddianın bence asıl önemli kısmı, iddianın gerçekliği değil. Çünkü bunun muhal olduğunu tarih gösteriyor. Bence işin püf noktası şu cümlede:
“Bu (M. Kemal’in israil’in kurulmasına karşı çıktığı için israil tarafından öldürülmesi) Türkiye’nin insanlarını Kemalistiyle, müslümanlarıylabirbirine yaklaştıracak olgudur.”
işte asıl niyet bu. Müslümanı Kemalist’e yaklaştırıp “Kemalist müslüman” tipi üretmek... Tabiî yiyen olursa...

Faruk Köse / Yeni Akit

KAYNAK;http://www.habervaktim.co...tafa-kemal-ve-israil.html
--spoiler--
hiç birşey.
Atatürk olmasaydı, Fransızlar Antep'ten sonra ülkenin bütününü işgal eder, kadınların örtüsünü başından çeken askerlerin baskısı altında kalırdık. Başı örtülü kızlar okullarda okuyamaz ve başörtülü memur olunamazdı. Annesi ve karısı örtülü diye, namaz kılıyor diye subaylar ordudan atılırdı.

Atatürk olmasaydı, italyanlar bir yolunu bulup geçmişimizle bağımızı koparmak için harf devrimi yapar. Mesela yeryüzünün en değerli kütüphanelerinden Süleymaniye Kütüphanesi'ndeki el yazma eserleri en az 90 yıl sustururdu. Bununla da yetinmez, Müslümanların halifesini aşağılayarak yurtdışına sürerdi.

Atatürk olmasaydı, ingilizler Kastamonu'ya aniden çıkarma yapar. Churchill herkesi şapka giymeye zorlardı. Şapka giymeyi reddeden vatandaşları için seyyar mahkemeler kurar, seri idamlar yaptırırdı. Hatta şapka kanuna karşı çıkıyor diye iki önemli şehri Rize'yi ve Trabzon'u denizden bombalatırdı.

Atatürk olmasaydı, Amerikalılar ülkenin yönetimini ele geçirir. Seçilmiş ilk meclisi zorla dağıtır. Ali Şükrü gibi vatansever düşünürleri öldürtür. Kendi keyiflerine göre kurdukları meclis sayesinde, ülkeyi en az 30 yıl tek parti ile yönetirlerdi. Kendi adamları dışında kimseye oy hakkı vermezler, seçilme hakkı tanımazlardı.

Atatürk olmasaydı, Hitler ülkeyi işgal eder. Türk ırkını üstün ırk ilan eder, Kürtleri, Rumları ve Ermenileri aşağı ırk sayar. "Türkiye Türklerindir" dedikten sonra kendilerini Türk saymayanları Anadolu'dan sürerdi. Hitler bununla da yetinmez, Dersim'de sırf Kürt diye çoluk çocuk, kadın erkek on binlerce savunmasızı bombalarla imha ederdi.

Atatürk olmasaydı, Ruslar Anadolu'yu ele geçirir, camileri ahır yapardı. Medreseleri kapatırdı. Devrin en önemli düşünce odakları olan tekke ve zaviyeleri yasaklardı. Ezanı susturur, yerine anlamsız gürültüler koyardı.

Atatürk olmasaydı, istanbul Yunanlılara kalırdı. Yunanlılar Fatih Sultan Mehmed'den Bizans'ın intikamını almak için Ayasofya Camiini müzeye çevirirdi.

Neyse ki Atatürk geldi de...
(bkz: bi bitmediniz lan)
Atatürk olmasa biraz ingiliz,
biraz fransız,
azcık Ermeni,

kıyıdan köşeden yunan,
hadi şöyle böyle italyan bir varlık olurdunuz.
bunu o mercimek büyüklüğünde beyninize yazın. nankörlük etme çakallık etme!
ebemizinkini tersten görürdük açık ve net.
en yakınlarının bile her türlü gelişmeyi vay yeterince dindar değil diye karşı çıktığı düşünülürse iğrenç suudlar gibi olurduk, osmanlı bir bakıma da öyleydi zaten. hiç kimse din adamlarının yaptıklarını anlatmıyor. din iyidir diye kafa var. çocuğu okula gönderene kafir diye saldırıyorlar lan, beyninizi sikeyim hepinizin. bugün bile haklarını umursamayıp dindarlık peşine koşanlar var.
izmir ve çevresi bizde olmazdı. Ama biz olurduk yani ona kafayı takmayın fazla. Yunanistanın bugünkü nüfusu 12 milyon hani o günlerde hepimizin ebesini sikmeye güçleri yetmezdi.
Atatürk olmasaydı başkanlık sistemi gibi bir sorun olmazdı.Biz kim parlamenter,çok partili demokratik sistem kim. Olmasaydı 3.meşrutiyet ilan edilecekti.yok muhalefet yok demokrasi yok ilim bla bla...