bugün

bir deli saçmasıdır.

gözümle görsem de inanmam, bir çok angut gibi. bu arada angut ördekgillerden bir kuştur. ebabil de bir kuştur. angutla ebabil arasında ikisinin de kuş olması dışında bir ilişki yoktur. aksini iddia eden hoştur.

neyse, nerede kalmıştık? bazıları abdullah öcalan derin devletin prensidir, sığ devletin veliahtıdır gibi savlarla ortaya çıkıp -ne alakası varsa- kandil'e götürülüp getirildiğini söylüyorlar. velev ki prens olsun, kandil'e niye götürüp getirilsin ki?

kandil'in bir dağ olduğunu söylememe gerek yok herhalde.
öyle olsaydı örgüt diye bir şey kalmazdı. hem neden böyle tehlikeli bir yola girilsin olur ya apo yu tekrar elden kaçırmak ihtimal dahilinde diye düşünülmez mi?
(bkz: apo nun maymunla beraber uzaya fırlatılması)
nato'ya girmemizden bu yana devamlı surette vatan için çalışan derin devletimizin* bu icraatı, eminim hayırlara vesile olmaktadır.

en başta malum gizli resmi kuruluşumuzun himayesinde gelişmiş ve ilerlemiş apo projesinin, daha sonra dağlarda, suriye'de, italya'da, yunanistan'da devam eden macerasının vatanına döndükten sonra da son bulmadığının göstergesidir.
(bkz: uludağ sözlük istihbarat servisi)
iddia makamına soruldu;

- tanık kandil dağına işetmeye mi götürüldü sayın savcım?
- efenm biz imralı'da tuvalet tahsis ettik adama, illa ben kendi dağımda işerim dedi.

yaz kızım...

- bu teröristin sikko yazarlarca korunduğuna, bu başkasının köpeği olmayı kendine düstur bellemiş bölücü itten devlete pislik atabileceğini zanneden puşta kadar alayının imralı'da sürgün edilip kargalarca sikilmesine karar verilmiştir.
imralı adası'na denizden ulaşım mudanya'dan sağlanmakta yalnızca, adanın hava sahası ve karasularına yaklaşmak yasak. yani imralı diğer bi' deyişle türkiye'nin alkatraz'ı. bu bilgiyi verdikten sonra devam edelim; apo düzenli olarak avukatlarıyla görüşmekte, ki pkk'ya emirlerini de böyle verdiğini sağır sultan bile seneler önce duydu, devlet de pkk'ya karşı apo'yu kullanmak istiyor evet, ama bundan öteye gidilmesi imkansız. halihazırda avukatları dahi imralı'ya ulaşmak için hücumbot kullanıyor, yargılanması esnasında yargı mercii(hakim, savcı, mübaşir vs.) dahi denizden götürülüp getirildi nadir istisnalar dışında.

apo'yu deniz yoluyla çıkarsanız mudanya iskelesine adım attığı anda çok açık söylüyorum, halk apo'yu linç etmekle kalmaz, rütbeli rütbesiz bütün askerleri sancak direğine asar, halihazırda o derece öfkeliler. havadan geçirelim deseniz, helikopter-uçak-helikopter sıralaması gerekir ki ilk ikisi sınırın bu tarafında, hadi yapılabilir ancak uçak kuzey ırak'a geçtiği anda güvenliğin nasıl sağlanacağı merak konusu. zamanında bir sınır ötesi operasyon yapılırken un'a ait bir sıkorsky'i dahi türk ordusunun helikopteri sanıp düşürmüştür amerikan askeri orda, bölge o derece kim kime dum duma. kaldı ki kandil'e ulaştı diyelim apo, pkk salmam derse ne halt edilecek? 'buyur abi, senindir' denilemeyeceğine göre devletin cümle aleme rezil olmasıdır bu, milliyetçilik akımı bu derece yükselmişken/yükseltilmişken kimse bunu göze alamaz. evet pkk bilerek bitirilmiyor, bitirilmemesinin suçluları arasında kolunda apolet olan kesimin** birinci dereceden parmağı var, bunun da bilinenlerin yanısıra burada yazamayacağım nedenleri var*. ancak tüm bunlara rağmen kimse buna cesaret edemez şu esnada.

(bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan)
apo nun kandil dağına cinderella nın bal kabağından yapılmış at arabasıyla gidip geldiği söylenmektedir. yolculuk esnasında cinderella apo ya eşlik ederek onun ihtiyaçlarını karşılamaktadır.