bugün

Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak.
yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum
ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün
boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum
kadrini bilmek lazım artık her açan gülün
şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün
yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum *
anlamak mı? yok öyle şey yaşarken..
tanımadınızsa.. *
Anlamak yok çoçuğum, anlar gibi olmak var;
Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var...

necip fazıl kısakürek
yüklendikçe gerçeği görürsün, anlarsın.

powered by : kutatku bilik
anlamadan ne varolabilir ne de mücadele edebiliriz...
http://www.anlamak.com
insan olgusuna değer vermekle başlayan bir süreçtir. empati kurmak, anlamak için dinlemek, izlemektir. kişinin duygularını, bakış açılarını, ne demek istediğini duygusal zeka ile farketmektir. samimi olarak ilgilenerek kişinin toplam özelliklerini, duygu ve düşüncelerini oluşturan enerjileri, gücünü ve zayıf noktalarını fark etmektir. sınırların nereden geçtiğini keşfetmek, usluba önem vermek, seçilen kelimerle ne demek istediğini kavramaktır. sahip olunan dürtüleri sağlıklı duygu ve düşünce alışverişiyle paylaşmak, bir insana insanca yaklaşarak, değer vererek, onu yargılamadan, çıkar gözetmeden ''duygudaşlık'' kavramıyla değerlendirmektir.
bilmekten daha önemli, hissetmekten daha önemsizdir.
ilk önceliği ön yargılı olamamak olan eylemdir, bazen herşeydir bazen ise hiçbir şey , aslında insan olmanın en temel gereklerindendir.
"iki kişinin birbirini anlaması imkansız değilse mucizedir." hermeneuticste bu cümleyi söyleyeninin kim olduğunu hatırlamamakla beraber, mucize olduğuna şahit olmuşluğum var.
anlamak kavramların en zorudurç bazen en yakınınızda ki sizi anlamaz en uzakta ki anlar * anlamak başka bi kavramdır. birde anlaşılmak istenmeyen insanlar vardır. bunlar anlarlar anlarlar. ama onları anlayan çıkmaz yada çıkar yada çıkmaz.
(bkz: zordur anlamak kolaydır anlayamamak)
zamanla olan bir şey. sadece zaman alıyor.

"bir hayali sevmek ama o hayalin sadece beyaz bir düş olduğunu bilmek. biri hep daha çok sever zaten. ben hep o çok seven oldum.

karşımda bir duvar. sustum kaldım.

anladım geç oldu ama anladım sadece zaman aldı bir 11 yıl kadar. yalancı aşkların ağırlığında gölgene tutunduğum günler oldu. teşekkür ederim bunlar için. aslında varlığın yokluğummuş. artık ben varım sen yoksun. olsun buna da şükür en azından pişmanlıklarım geçti. seni hiç aldatmamışım ne aptal bir sadakat anlayışım varmış ilk ve tek olmadığın için ağladığım o günler geçti artık. ilk oldun belki ilk aşkım ama tek olmadın, olmayacaksın. anladım. yaşlanırken anladım pişman değilim, yaşadım ve geçti yaşanacaksa yaşanacak, keşkeler yok artık. deniz kızı öldü artık. "
beynin duyduklarını harmanlaması.
işine gelir kimi, işine gelmez kimi.
duymayla mı orantılı yoksa algılamayla mı?
mantık mıdır ağır basan, yoksa duygular mıdır terazide hafif olan?
soyut olan mı seçiciliği arttıran ya da somut olması mı?
ing (bkz: to understand)
öyle anlar olur ki kimi zaman, sadece söylenenleri değil söyleyemediklerimizi de anlayan biri olur, ya da sizin söyleyemediklerini anladığınız biri..

bakışlarından anladığınız anlar, mimiklerinden anladığınız anlar, sesine düşen gölgeyi gördüğünüz anlar, anladığınız halde anlamak istemediğiniz anlar, anladığınız halde anlamamazlıktan gelmeniz gerektiğini düşündüğünüz anlar, anlamadığınız halde anlamış gibi yaptığınız anlar.

ve hiç birşey bilmek, anlamak istemediğiniz, sadece susup beklemek, durmak istediğiniz anlar...
o "biri" ile birlikte öylece durmak istediğiniz anlar...
(bkz: özümsemek)
ünlü kızılderili kabilesi cheyenne lerin sözüdür:

komşun hakkında hüküm vermeden önce iki ay onun makosenleriyle yürü.
kutu içre kutulardan mürekkep, hediye paketi.. onca denemeden sonra bir patatesle karşılaşılan, nihayetinde..
erdemdir. herkesin haddi degildir cünkü anlamak/anlayabilmek. bunlardan ziyade cok yalancilasmis bir anlamdir kimileri icin.
*
- olm bak ben de derslerden kactim, okulu salladim. su an görüyorsun; deri ceketim, daginik saclarim, sürekli sigara tutan iki parmagimdaki tütün kokusuyla bir arabanin carpmasini veya üstüme bir göktasi düsmesini bekliyorum. belki de yildirim carpar, ne dersin? bu yüzden toparlan, adam ol kardesim. (ic ses: umarim anlarsin)
- tamam abi anladim. (ic ses: anlamak!!? siktir lan)

iste bunun gibi "anladim" demek ama anlamamak. sadece bir kelime, tek bir anlam..., anlamsizlik.
baska sekilde:
**
- seni sevdim. yüzüne direkt bakamayacak kadar. seninle ilgili kurdugum hicbir hayalimde sen yatagin icinde veya ciplak degildin. kurdugum en temasli halimiz bir masada karsilikli avuclarimizi avuclamis bir halde senin bana heyecanla anlattigin bir seyi tebessümüm ile dinlememdi. sana saygi duydum. saygimla harmanladim sevgimi. anla beni.

ama bu da anlasilmaz. anlamak istememekten mi, bu erdemden yoksun olmaktan mi? kim bilir...?

- ölüyorum haberin yok
- anlamadim!!
- anlayisina koyayim

keske anlasilabilseydi her sey veya anlayabilseydi birileri bircok seyi. anlamak bazen de ileriyi görebilmektir.
***
- baba okula gitmek istiyorum. doktor, ögretmen, ucak mühendisi, basbakan, hemsire, müzisyen olacagim.
- hayvanlara kim bakacak itoglu it

bu durumda ileriyi görebilen bir anlayis sahibi insana bu istek söylenmis olsaydi;
***
- baba okula gitmek istiyorum. doktor, ögretmen, ucak mühendisi, basbakan, hemsire, müzisyen olacagim.
- oku oglum, oku! bak bizleri görüyorsun; aksama kadar, hayvanlarin icinde, tarlada is yoksa da kahvelerde geciyor zamanimiz. sen kendini kurtar aslanim.

ve bunun gibi durumlarda tek keliyemeyle ifade edilebilen bu anlayis, bazen de bir hayat, güzel bir hayat zemini hazirlayabiliyor.

bu tür seylere ragmen nedense herkes anlamamak icin büyük caba sarfediyor. cünkü anlamamak bazen kâra da dönüsebiliyor.

- birak beni gideyim
- seninle daha cok isimiz var

kâr derken; evet böyle direkt maddi karlar vardir. ama tek türü bu degildir. isim koyulmamis o kadar cogu var ki!

nedense bu kelimeyi benimseyerek ögrenmek de gec zamanlara denk geliyor. yani is isten gecmis veya yas ilerlemis veya hatanin farkina tecrube ile varilmistir.
*
- bak arkadasim. zamaninda bana cok dediler "oku adam ol" diye. ben dinlemedim, siktir cektim icimden. simdiki halim seni yaniltmasin. su an iyiysem sebebi o zamanlarki asiligim degildir. belki sans, belki hirs. o zamanki anlayissizligimin bedelini agir sekilde ödedim. hayat kolay olmadi. sen saglama al kendini.
- anladim abi (sie)

**
- artik anliyorum seni. biliyorum cok hata yaptim. gercek sevgiye kucak acacagima baska degerlere önem verdim.
- cok gec......
"Ne anlatırsan anlat, anlattığın şey karşıdakinin anlayacağı kadardır." mevlana
kafa sallayarak ifade edilir.
düşünme baloncuğunuzun boş kalmaması.
insanın bazen istese de yapamadığı. mesela muhsin yazıcıoğlu şahin k, deniz gezmiş fatih ürek, benzeri başlıklar açmak nasıl bir ruh hali gerektirir. bunu açınca yediğin küfürden veya gördüğün ilgiden ,normal bak üzerine basa basa yazıyorum normal bir insan nasıl zevk alabilir. mesela merak ediyorum bir insan daha ne kadar zavallı olabilir.
'' anlamak yok çocuğum anlar gibi olmak var
akıl için son tavır saçlarını yolmak var. '' der şair.
güncel Önemli Başlıklar