bugün

çogunlukla, yapılan hatayı mazur görmektir.hatanın yenisine hazırlıklı olmayı gerektirir.
insanın bazen yapacak başka hiç bir şeyi olmadığı için, yaptığı eylemdir.
büyüklük
(bkz: alışkanlık yapar)
hayırlara vesile bir eylem, olgunluk.
allaha mahsustur
bir kişiyi kabahatinden ötürü bağışlama, hor görmeme. durumuna göre büyüklük gösterme.
kişiyi yaptığı bir hata ya da yanlış davranışdan ötürü bağışlama.
affetmede asıl önemli olan şudur ki ; affedilen kişi * yaptığından dolayı kendini affedebilir mi?
değmeyecek birine uygulanırsa kendinden ödün vermek olur.
bir suçu bagışlamaktır. biraz naz yaptıktan sonra gerçekleşirse daha güzel olan şeydir.
bazı durumlarda intikam,bazı durumlarda da küçük düşme sebebi.
zina yapan eşi affeden diğer eş artık zina sebebine dayanarak boşanma davası açamaz.

edit: - oylayan arkadaşa kanunları benim yapmadığımı hatırlatmam mı gerekiyor acaba. ilginç doğrusu.
intikam degen kişiden alinir. cünkü intikam denilen duygu ile karsidaki kişiye değer verdiğinizi gösterirsiniz. ammavelakin aetmek hatta uzerine sen de artik herkez gibisin denilirse muhatap olan kişi ve kişiler dumur olur. bir de bunun üzerine artik benimle dusman bile denilirse en büyük intikam bile bunun yaninda havagazi kalir.
affetmek allaha mahsus olan bi kavramdır, insanlara değil.

o yüzden insanlardan af dilemem
kimseyi de affetmem.
her sabah uyandığımızda kendimizle beraber tüm dünyayı da katarak yapmamız gereken ilk iş.
huzurlu insanlar affetmesini bilenlerdir. erdemdir.
(bkz: allah ın işine karışılmaz)
kişi, kendini affedebiliyorsa, kafidir. en zor affedilen, kendimizizdir.
izleri affedende de affedilendede dizdeki yara izleri gibi her daim kalır.
affetmek asalet alametidir.ama merhametten maraz doğduğu ayrı bir gerçektir.
aczdir, zayifliktir. kisi affetse bile tabiat zaaf gosterenleri affetmiyor maalesef. affedilen nesne tabiatin acimasiz dongusu icinde bir muddet sonra elenecektir kendiliginden. o yuzden affetmek o'na sadece zaman kazandirabilir en fazla.
en büyük erdemlerden biridir. kızarsınız, öfkeniz yer bitirir sizi kimi zaman. hep karşı taraf suçludur. içinizden ben de hata yaptım diye çığlıklar atarsınız ama dökülmez o bitmek bilmeyen gururunuz kelimelere. bakarsınız karşı taraf haklıdır ama gurur bu ya onu haksız çıkartmak için başka konulara sapar, çamura bularsınız sağı solu. kusarsınız tüm yediklerinizle beraber o ezilmişlik duygusunu.
bazen de haklı olduğunuzdan, dünyanın acı veren biryer olduğu kadar eminsinizdir. karşı tarafın gözlerinden anlarsınız pişmanlığını, belki oluruna bıraksanız gözleri süzülerek anlatmak ister haksızlığını. gözlerindeki o nefret perdesini aralasanız, aslında o insancıl bakışlarını hatırlayacaksınızdır.
gel affettim seni, sarılalım o özlediğimiz sıcaklığımızla, bütün nefretlere inat dersiniz. yaşlar süzülüverir aniden gözlerinizden. o zayıflığın göstergesi değildir, güçlü görünmek için içinize akan gözyaşlarınızın, dışarıya taşan kısmıdır sadece.
üç günlük dünya be affedin gitsin..
"affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır" der schiller...
hiçbir zaman unutmak değildir.
(bkz: erdem)
Affetmek unutmak değildir, cezalandırmak değildir. Sadece hiçbirşeyin asla eskisi gibi olmayacağını bilmektir.