apolitik olmakla, popüler kulturun esiri olmakla, tuketim toplumunun en degerli parcası olmakla, gudulmekle, dusunememekle, dayatılan herseyi sorgulamadan kabul etmekle suclanan, uyesi oldugum nesil.
kolaycıdır, rahatına duskundur ve obez olma egilimi tasır, az okur. arastırma yapmaz, bilgi sahibi olmadan, maruz kaldıgı tv, dizi, sinema gibi bombalamalardan oturu bir fikri vardır zaten. sunulan futbol uyusturucusuyla bilinci kapalıdır, degisen gundemi takip edemeyecek kadar yorgundur.12 eylul'den cok 11 eylulkomplo teorilerini iyi bilir. suclanmamalı, bilinclendirilmelidir. *
genelde kendini popülistliğe vermiş, nası daha yakışıklı daha güzel olurum peşinde olan nesil...
(bkz: kenan evreni tonton ressam amca sanmak)
cogunlukla para kazanmak icin bilgiye gerek olmadıgını dusunurler. kolay yoldan para kazanmanın inceliklerini ogrenmeyi daha faydalı bulurlar.

fakat sanslı oldukları konularda vardır, ornegin bilgiye daha kolay yoldan ulasırlar, hep bir alternatif bulma luksune sahiptirler, daha kaliteli egitim alırlar ve daha ozgur yasarlar...*
omuzlarındaki borç yükü daha fazladır.
KIZLARI GÜZEL OLUYOR... * *
"80 den sonrakiler de insan, onlar da ölsün" denilerek bir de "70 den hemen sonra ki nesil var" başlığı nerede diyerek sorgulanmalıdır.
bundan daha kötüsü olamaz derken daha kötüsü gelmektedir
(bkz: 90 sonrası nesil)
okudukça "allah allah ben bunu bir yerlerden biliyorum" diye düşündüren söylemsidir.. gazete ve haftalık dergi başlıklarını en önemli bilgi kaynağı olarak gören yurdum insanının hakkında inci inci yorumlar dizdiği bir nesildir. nedir bu ifadeler: apolitik , hazırcı , okumayan , üretmeyen , popülist vs vs vs.
bu yorumların her biri 80 kuşağı için gözden düşmüş köşe yazarlarının kullandığı ifadeler ile aynı. tabi bu gibi basit gazete yazılarını en büyük bilgi kaynağı olarak gören 80 öncesi kuşak için de yorum membağı. şimdi bir irdeleyelim 80 öncesi kuşak neler yapmış da 80 kuşağı bu kadar suçlu olmuş.

80 öncesi geriye doğru türkiye'nin sosyo-ekonomik durumuna bakarsak; gittikçe kötüleşen, arada sırada iktidar değişimleri ile dışarıdan sağlanan yardımlarla düzelmişe benzeyen, istenmeyen bir hükümet geldiğinde kaosa itilen bir ekonomik yapı ile sol-sağ tartışmaları ile bitap düşmüş "sol nedir sağ nedir" şeklinde bir soruyu sormaktan aciz takım tutarcasına taraf tutan dandik bir güya politize olmuş gençlik... bu mudur yani beğendiğiniz nesil? çok özenilen pohpohlanan 68 ve 78 kuşağı çok mu okumuş anlamıştı allah aşkına? ülkücüler mi yoksa dinciler mi daha çok düşünen ve üreten kesimdi? solcuların kaç tanesi türkçe'ye çevrilmiş özet halinde komünist manifesto dışında kitap okumuştu? sahi üniversiteli oranı yüzde kaçtı yada hocalara geçme notunun düşmesi için baskı için baskı yapan öğrenci topluluklarının gazıyla havadan sudan mezun olanların sayısı pek mi azdı? gazete okuma oranı kaçmış o sıralar? o birbirini kurşunlayan gençlik ne üretti bu toplum için beladan başka? gerçekten okuyan, çabalayan öğrenciler reisleri tarafından öne sürülmedi mi? o inanan çabalayan insanlar zaten en baştan ellerimizden kayıp gitmedi mi?

düşünmek ve düşünerek yorum yapabilmek çok önemlidir. dikkat etmek gerekir ki 80 sonrası kuşak henüz hiç birşey yapmadı. en yaşlısı daha yeni yeni üniversite mezunu olup iş hayatına atılmakla birlikte bir çoğu henüz üniversite yada lise öğrencisi durumunda. bu ülkede ne kamu sektöründe, ne politikada ne de özel sektörde bir faaliyete girmedi. peki neye dayanarak apolitik, düşüncesiz, cahil, üretmeyen oldu? yoksa subjektif önyargı mı? bravo eski toprak bravo...
Çocukların sokaklardan, parklardan video ve bilgisayar oyunları oynatılan salonlara, ilgili dönemin sonlarına doğru yönelmeye başlayacağı yıllar.
Sonrasındaki dönemlerde kentleşmenin etkisiyle komşuluk ilişkilerinin ve insanlar arasındaki güvenin günden güne tahrip olacağı yıllar.
80 öncesi gençliğin, zamane gençliği olarak nitelendirdiği gençliktir. *
bodoslama politika anlayışına sahip olmayı, sokaklarda birbirine kurşun sıkmayı, devlete isyan etmeyi hak arama zannetmeyi, amerika'nın esiri olmamak için çıkarttıkları olayların sebebi olan karışıklıkla ülkeyi amerikan etkisine düşmek zorunda bırakmayı ve osmanlı ülkesinde devrim yapma fantezisini politik olmak zanneden 80 öncesi neslin*, mesela "özel sermaye gazetelerinin köşelerinden, binlerce dolar maaşla çalıştıkları özel şirket yönetim koltuklarından kurusıkı atarak, marksist olmadıkları, Türkiye'de mevcut olmayan halk sınıflarını kabul ettikleri ideolojinin ortaya çıktığı coğrafyada var diye var kabul ederek devletlerine isyan hareketine girişmedikleri için, hasılı kendilerine benzemedikleri için apolitik olmakla suçladığı nesildir.

(bkz: yeter lan kesin sesinizi artık)

(bkz: 12 09 1980 yetmedi mi)
aman evladım okuluna git gel, siyasete bulaşma neslidir.
bir çoğunun * içi boş büyüyüp de bir halt bilmediği nesildir. ancaaaaaaak gelgelelim ve de ammavelakiiiiin;
80 öncesi nesil de bence gayet enayidir efendim, birtakım şaklabanların oyununa gelecek kadar hem de.
kendi kardeşlerini bu solcu bu sağcı bu dinci diye salakça öldürmüştür. sayelerinde o şaklabanların istediği olmuş, ülkede kaos çıkmış darbe olmuştur. bize kimse ötmesin, başımıza kenan evren i musallat edenler de 80 öncesi nesil.
(bkz: hamburger nesli)
(bkz: 80 doğumlu olarak sıratta kalmak)
kayıp nesildir
1900'lüler: osmanlı ile cumhuriyet arasinda sıkısmıs kalmis kusak. kisaca kayip kusak.

1910'lular: cocukluklari birinci dünya savasi ile zebun olmus ilk genclikleri ise ikinci dünya savasi ile zehir olmus kusak.

1920'liler: cocukluklari fena geçmemis ama 1929 ekonomik krizi ile hayatlarina 1-0 yenik baslamis kusak.

1930'lular: savaslar ile ismet pasa baskıcı rejimi, darbe ile heder olan kusak.

1940'lilar: bir kaç sabalağin gazı ile ya devrimcilige yada turan hayali ugruna heder olan kusak. (bkz: 1971 muhtirasi)

1950'liler: 1940'lilar ile ayni kaderi paylasiyorlar. 70'lilerin sonunda yokluklar falan filan . bonusu ise darbeler.

1960'lilar: cocukluk yıllari ve ilk genclikleri yokluk içinde geçmis ve köseyi dönme açisindan basarili olmus kusak : (en azindan ne istedikeririni biliyordu)

1970'liler: yagli postun bir kuyrugundan tutmus ama doksanlarin fasarya zamanlarina takildiklari için bir baltaya sap olamamis kusak.

1980'liler: iki arada bir derede kalmis, absurdluk caginda yolunu sasirmis ibibik gibi kalmis nihilist kusak.

1990'lilar: daha isinma turlarindalar ama görünen o ki bir üst kusaktan daha bedbaht olacak kusak.

bu liste uzar gider.

sonuc: turkiye cumhuriyetinde hala ayni dangaliklar devam ederse böyle daha cok kusak kenef cukuruna gider. ondan geçmisteki hatalari iyi analiz edilmesi kanatindeyim. ammavelakin ayni dangaliklar ve sapsalliklarda inat ederseniz erkut abinin özlü bir sözü size müstehaktir. (bkz: ölünüz)
80 öncesi nesil gibi kimsenin emri altına girmeden kendi doğrusundan şaşmayan, daha cok okuyan, daha iyi siyaset bilen, * bazı probleri zorbalık kavga ile değilde akılla çözmeye çalışan ve 80 öncesi kuşağın bize bıraktığı darbe kavga gürültü kötü ekonomi ile yaşamak zorunda kalan nesildir.