bugün

Allah yardım etsin oradaki insanlara. 2 gün durdum da paranın bile hükmü yok bazen. Sıraya girdik yemek aldık falan ilginç geldi. Tabi Kızılay ve AFAD konusunda yorum yapmayacağım yazık.
görsel

Kalbim acıyor. Garip filmi fon müziği çalıyor beynimde. Antakya'yı severdim pek. Kaç defa gittim oraya? Kaç defa Samandağ'ına çıktım. Ne güzel insanlar vardı orada.

Oradan bir sevdam olsa, onların ölmüşleri benim ölmüşüm olurdu, ailem olsa orada, ben şimdi olmazdım muhtemelen. Yapardım bir delilik. insanların zürriyeti silindi gitti, bunu kaç bin damla gözyaşı ile açıklarsanız?

Bu dünya bana çok ağır geliyor da, sabrediyorum.
ne de çabuk unuttuk..
Mimarlar Odası Başkanı Depremde ölü sayısının 100 bin olduğunu tahmin ediyorum demiş.

https://sputniknews.com.tr/20230504/1070593490.html
ulan sallanıyoruz.
ama öyle böyle değil, tutunmadan yürüyemiyorsun.

uyku sersemliği ile kalktım, salona kendimizi attık.
bitsin diye bekliyoruz, bitmiyor. bitmiyor, devam ediyor.

sallantı devam ettikçe, herhalde yıkılacağız hissi ağır basmaya başlıyor zaten.
sonra bitti, bir baktım. belki bu şehir tarihi boyunca hiç sabaha karşı 4'te topyekun sokaklara dökülmemiştir, bilemiyorum.
sabaha karşı 4'te çevreyolu tıkanmış durumdaydı trafikten.

bir yandan da sağanak yağmur.
sonra arabadayken bir daha sallandık, araba sanki dışarıdan biri sallıyormuş gibi sallandı. sanırım 6.8 gibi bir şeydi bu deprem de.

dedim herhalde yer çökmek üzere.
tabi bu arada ne afad, ne kandilli'de bir şey yok. ama whatsapp gruplarında herkes aktif, herkes iyi mi diye yoklama yapıyoruz.

ardından bana deprem uygulamamdan ana depreme dair ilk bildirim düştü.
gaziantep 7.8 şeklinde. aklım almadı, hayatımda duymadım böyle bir şiddet.

sonra 6 gibi kesildi depremler.
bir şey olmaz diyerek evlere döndük. öğleden sonra bu defa da 7.7'lik bir deprem.

sonrası malum tüm şehir apartmanları terk ettik.
şehrin yarısında tek bir ışık dahi yoktu. herkes müstakil eski evlere, köylerine kaçtı. bizim gibi.

velhasıl unutulacak bir şey değil.
Dikkat ederseniz medyada hiç gösterilmiyor.

Depremzedeler ne halde diye

17 ağustos depreminde aylarca gösterilmişti.

Yeni Türkiyeye Hoşgeldiniz.
Enkazlar kaldırılmaya devam ederken Antakya.

görsel
görsel
görsel
Naci görür;
"2020 ve 2023 depremleri normalde olduğundan daha büyük bir deprem olabilirdi, peki bunu engelleyen sebep ne onu dikkat çekmek istiyorum. Deprem ilk başta Bingöl’den başlayıp tek bir deprem olabilirdi ama olmadı şimdi bunun nedenini açıklayacağım. Eğer tek bir deprem olsaydı yani 2020 depremi yaşanmasaydı ve bütün fay 2023 yılında kırılsaydı, depremin büyüklüğü 8.2 hatta 8.4’e ulaşabilirdi.."

Yüzyılın felaketi dediğimiz 7.8'lik depremin şiddetinin 24 ocak 2020 elazığ depremi sayesinde daha az gerçekleştiği, aksi takdirde Hatay Samandağ - Malatya arasındaki kırılmanın, Hatay Samandağ - Bingöl arası boyunca kırılabileceği söyleniyor.

Olası bir deprem olan hattın uzunluğunun hatay'dan Malatya değil Elazığ'dan da öte Bingöl'e uzaması durumunda beklenen deprem şiddeti 8.2 - 8.4

2020'deki Elazığ'daki kısmın kırılması depremin Elazığ ve daha ötesinde Bingöl'e kadar uzamasını engelledi.

8.2 - 8.4
Anadolu tarihinde yok böyle bir şey.

Allah korusun öyle olsa belki Osmaniye, Maraş, adana, Antep, Malatya ve çevreleri hep Antakya gibi olacaktı.

7.8 bile akılları zorlarken 8.2 - 8.4'ün eşiğinden dönmüş olmak..
Türkiye inşallah bir daha böyle bir deprem yaşamaz.

Amin...

Türkiye dümdüzde olabilirdi Allah korusun.

Evet o kadar sene bekledikleri 2023 kazığı soktu bize...o gün.

2024 umarım olaysız geçer mümkünse.

Gerçekten berbat bir sabaha uyanmıştık.

Neyse ki uzaktaydık deprem bölgesinden.

Evlerimizden olmamamız dileğiyle.
yaşadığımız deprem öyle yüzyılın depremi falan değildi. coğrafya olarak bulunduğumuz bölgeye bakarsanız (fay hatları-deprem açısından) orta ölçek diyebileceğimiz bir depremdi.
bakmayın siz öyle 100 bine yakın insanın ölmesine. eğer yapı stoğunu ve imarı doğru alanlarda şartlarda yapmış olsak ve yönetmelik kanunlara uymuş olsaydık (yürürlükte olan) 100 kişi ölmezdi.
yüzyılın depremi diye ortaya çıkanlara soru sormalı.
böyle bir deprem mi yaşadınız?

https://www.youtube.com/watch?v=mk68bZ701s0

depremin şokunu atlatıp telefonu çıkarıp kayda alan insan 3 dakika depremi kaydediyor. 9.1 lik bu büyük depremde ve sonrasında meydana gelen tsunamide bina hala sağlam. tavandan kopan parçalar kaplamalar kırılan camlar yok.dikkatli izleyin.

görsel

2011 yılında japonya da 9 milyon insanın yaşadığı tohu oku bölgesini vuran ve 6 dakika süren 9.1 şiddetinde deprem... artçı sarsıntıları bile senin yaşadığın güney anadolu depreminin şiddetinde. dünya'nın ekseninin kaymasına, kutup akıntılarının etkilenmesine, japonya'nın komple 2.5 metre yer değiştirmesine (kuzeydoğu yönüne) neden olan bu depremde 667 kişi öldü.
2011 de meydana gelen bu depremin neden olduğu zarar 300 milyar dolar olarak hesaplanmış, dünya'da en fazla zarar veren felaket olarak kayıtlara geçmişti. 10 yıl sonra bu depremin yol açtığı zararları karşılamak, enkaz kaldırmak, yeniden önlemler almak (örn: tsunami için inşa edilen 8-10 metrelik duvarlar yerine 40 metrelik duvar ve büyük kanallar ile deniz taşkınını yönlendirme projesi, yeni iskan alanları vb) vergi muafiyetleri, teşvikler, hibeler, düşen ve alınamayan vergiler, sigorta harcamaları-ödenekleri de hesap edilirse maliyet 2022 yılı itibarıyla 1 trilyon doları geçmişti.

https://www.youtube.com/shorts/DFA16AzSg84

istanbul-marmarayı vuracak depreme isim buldunuz mu? ne diyeceksiniz?
yapılanları denetlenmiyor, kaçak yapılara af çıkıyor tapu veriliyor. imar affı ile insanları ev sahibi değil de mezar sahibi ettiler.

böyle bir normal sayılacak abartılmayacak bir depremi felakete döndürenler yine bu halk olmuştur. yapıyı yaparken en fazla 4 değil 10 kat yapması. malzeme proje açısından bina sağlam olsa bile depremin zemin üzerinde etkisiyle bina tahtaya çivi çakılmış gibi 2-3 kat toprağa gömülüyor, yana yatıyor, zemin etütlerine uyulmadan verilen iskanlar, imar izinleri. ne yapalım yani demek ve sadece idarecilere suçu atmamak lazım. kaçak ve imar yönetmeliğine uygun yapı yapmayıp bu yapısı için tapu izin verecek insana oy atan denetim yapmayanları seçen bu halk da suçlu.

sadece belediye imar şehircilik bakanlığı hükümeti suçlamak olmaz. halk bilinçlenmeli ve dürüst olmalı ki bu halkın seçtiği insanlar da görevini layıkıyla yapsınlar. neden benim çürük binama iskan veriyorsun diyen halk olmazsa 100 kişinin ölmeyeceği depremde 100 bin kişi ölür 100 bina yıkılmayacak depremde 100 bin bina yıkılır.

insanlar bilerek bilmeyerek çıkıp "yüzyılın depremi-felaketi, allah'ın takdiri, kader, kısmet vb" diyerek asıl suçlu kendileri değil gibi mesuliyetini azaltmaları, suçu kendilerinde değil de başka yerlerde araması, ölümlerin nedenini depreme bağlamaları, hükümet belediye suçlamaları yapmalarına gülüyorum. tabi ki denetlemeyenler suçlu, yanlış iskan imar verenler suçlu, af getirenler suçlu ama asıl suçlu bu binaları yapanlar değil mi? bu sistemi var eden ve destekleyenler değil mi?
https://www.youtube.com/watch?v=WUOj47yKG9U

vaktiniz varsa izleyin. nasıl bir sistem-yapı içinde olduğumuzu görün. bu sistemi yapıyı ortaya çıkaran, var eden, destekleyen ve sürmesine neden olan sen-ben hepimiziz. kimse masum değil. mevcut yönetmelik kanunlara uyulsa 100 kişinin ölmeyeceği, 100 milyon dolar hasar olmayacağı bir deprem yaşadık. bu depreme yüzyılın depremi demek hatalarını gizlemek isteyen isteyenlerin söylemidir. bu zarar bu ölümler deprem yüzünden olmadı.
Türkiye'deki yapı stoğu kalitesiz ancak Japonya'daki depremlerin büyük bölümü yüzeye oldukça uzak bir şekilde okyanus altında gerçekleşiyor.

Anadolu depremleri ise karalarda yüzeye oldukça yakın bir noktada gerçekleşen depremler.

Japonya'daki karasal depremlerde de binlerce insanın öldüğünü listelemiştim daha önce.
boğaziçi üniversitesi kandilli rasathanesi'nin verilerine göre:
04.17'de meydana gelen ilk büyük deprem şehitkamil/gaziantep merkezli ve 7,7 büyüklüğündedir.
13.24'te meydana gelen ikinci büyük deprem ekinözü/kahramanmaraş merkezli ve 7,6 büyüklüğündedir.

afad deprem dairesi başkanlığı ise ilk büyük depremin merkezine pazarcık, ikinci büyük depremin merkezine elbistan dediği için ilk büyük depremin gaziantep merkezli olduğu gerçeği akp eliyle kamuoyundan gizlenmiştir.

o nedenle "kahramanmaraş merkezli" değil, "gaziantep ve kahramanmaraş merkezli" depremlerdir.
Gaziantep Kahramanmaraş merkezli desek de bölgesel bir yıkım yaşatmış depremdir.
En büyük yıkımı Hatay yaşamıştır.

O yüzden bölgeye atfen güney Anadolu demek daha mantıklıdır.

Ancak Pazarcık depremi olarak deprem benim de bildiğim özünde "6 Şubat 2023 tarihinde Sofalaca-Şehitkamil Gaziantep" şeklinde gerçekleşti.
akapenin hem depreme neden olup hem de berbat yönettiği depremdir. depreme neden olan akabe ise seçim zamanı bu bölgeden zaferle ayrılmıştır. aynı şeyleri yapıp yapıp farklı sonuçlar beklemek aptallıktır. kader, tesadüf, allah'ın imtihanı denile denile binlerce can ve mal kaybı yaşanmıştır. bazı dallama suriyeliler tecavüze ve yağmaya girişmişlerdir. bu ülke insanı sinir hastası yapar yahu..
O depremi gaziantep 'te 22. Katta yaşadım. Yaklaşık 2 metreye yakın gidip geldik. Uğuultusu depremden kötüydü. insan aciz bir varlık. Sadece şehadet getirdim.
Bu akşam gündeme düşen, Hayatını kaybedenlerin sayısına dair iddiaların doğru olmamasını diliyorum.

130 bin doğru ise 50 binin iki katından fazla..
Daha fazla...
Ortamlara şeffaf yönetim dersin kim bilecek.
Vay keko vay...
https://twitter.com/teyak...tatus/1752769155961393432

Al bakanın ne diyor iyi dinle.
yıl dönümüne saatler kalan felaket. binlerce canımızı yitirdik kimisi kayıp kimisi yaşıyor ama umut yok kimisinin cesedi bile yok... allah hayatını kaybeden insanlarımıza rahmet eylesin.

bu işin siyasi ve ekonomik boyutuna pek girmek istemiyorum çünkü yazdığımızda hiçbir bok fayda etmeyecek. sadece şu felakete sebep olan ihmallere, felaket sonrası yaşanan skandallara rağmen malum şahsın eze eze seçilmesi bu ülkeyi özetliyor.
Ülkenin tüm güney illerinde etkili olan deprem.
Cumhuriyetin, asrın felaketi.
Tam 1 yıl geçmiş..

Depremden 10 dk sonra depremin uygulamalara düşmesi..
görsel

O 90 saniye bir türlü bitmedi..
Türkiye'nin geri kalan illeri depremi ancak 15 dakika sonra son dakika haberi ile öğrenirken 6 ildeki insanlar caddelere, yollara yığılmıştı.
Tabi kendilerini yollara atabilenler şanslı olanlardı..

Vefat edenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.
Allah bir daha yaşatmasın.
Hâla acımız taze, yaralarımız kanıyor. Allah onlara rahmet eylesin. Gerçekten insanlığın çaresiz kaldığı bir andı. Uluslar toplandı. Yunanlar bile yardıma geldi.
Bitmeyen acılar, afetler, felaketler... Hayat daim sürer; ama bazıları için yarım, bazıları için... Sırf nefes alıyor diye yaşıyor sandığımız, konuşup bakıyor diye selam verip aldığımız... Anasız-babasız, el elde baş başta! Nice nice tamamlanmamış hayal, kızının soğuk eli avucunda kalan nice baba... Bir diğerinin tek dileği sağ çıkarsa yesin diye cebinde gezdirdiği bisküvi... Çok şey mi istiyoruz hayattan? Şairin dediği gibi:
Karanlıktayım, katran gecelerdeyim,
Cehennem misali bir yerdeyim,
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse,
işte öyleyim…