bugün

(bkz: hareket ordusu)
(bkz: 31 mart vakasini 31 martta olmus zannetmek)
(bkz: kubilay olayı)
2. meşrutiyetin ilanından sonra eskiye dönme çabası içinde olanlar toprak kayıplarını bahane ederek ittihak ve terakki partisi ne karşı muhalefete başlamışlardır. bu muhalefet de istanbul da 31 mart olayı na dönüşmüştür.
bu olay osmanlı tarihinde mevcut yönetimi ve anayasal düzeni değiştirmeye yönelik ilk ayaklanmadır. selanikten harekat ordusu nun istanbul a gelmesiyle bastırılmıştır.
sonucunda 2. abdülhamit tahttan indirilmiş ve yerine 5. mehmet reşat getirilmiştir.
böylece ilk kez meclis kararıyla bir padişah tahttan indirilmiştir ve meclisin aldığı kararla padişahın meclisi kapatma yetkisi elinden alınmıştır.
sebebi;
2 abdulhamit'in ittihat teraki partisi karsıtlarını kısıkıtması,
ittihat teraki partisi içindeki cekişmeler
meşrutiyete karşı çıkan şeriatçilerin, selanikten gelen haraket ordusuyla * bastırılıp, onlarca bölücünün öldürülmesi.
31 mart olayı sisteme ve rejime karşı bir harekettir.. amacı, mevcut sistemden, tekrar padişahın egemen olduğu bir sisteme geçişi sağlamaktır.. türk siyasi tarihinde sistemi değiştirmeye yönelik çıkarılan ilk isyandır..
ingliz gizli servisinin destegiyle yaptiklari zulumleri, cinayetleri ortmek isteyen ve abdulhamit'in golgesinden bile korkan ittihatcilarin baslattigi bir fitne oldugu konusunda tarihciler ittifak ediyor. gerci yillarca resmi tarihte bir irtica ayaklanmasi oldugu anlatilmis olsa da meselenin oyle olmadigi, sadece kamil pasazade said pasa, dervis vahdeti ve mizanci murad gibi sozde dindar safdillerin yangina korukle gidip meseleyi bu hale getirdikleri biliniyor. zaten basta halife-sultan varken cikip "seriat isteruk!" diye bagirmak bile ahmakliktan baska bir sey degil.

zaten olayin gelisimine bakinca bir gariplik oldugu acik. yani ittihatci kafa hurriyet diye diye ne kadar cinayet zulum, fuhus, zina varsa isliyor. hatta kendilerine muhalif diye bir gazeteciyi, devlet adamini gunduz vakti istanbul'un gobeginde olduruyor. ordu da tam bir disiplinsizlik hakim. halk yapilan bu zulumlerden bikmis usanmis. padisah ise icraci degil sadece temsili bir makamda. birde selanikteki 3. ordudan gelen subaylar artislik edip milletin iflahini gevretiyor. sonra da cikip seriat isteriz diye ortaligi velveleye veriyorlar. ustelik bu 3. orduya mensup avci birliklerinin basinda tek bir subay yok. en rutbelisi bascavus. tabi bunlara bir kisim dindar belki ama cahil insanlarda katiliyor. o donemde basta bediuzzaman said nursi olmak uzere bir cok alim uyariyor ama dinletemiyorlar. is cigirindan cikiyor. zaten ittihatcilarin istedigide buydu.

bu arada abdulhamit direktif veriyor isyancilari dagitin diye, ama ne hikmetse ordu komutani emri yerine getirmiyor. sonra padisahi korumak icin harekat ordusu selanikten yola cikiyor ki bunlarin basinda musluman bir turk var ama askerlerin cogu musluman katili mekadon ve yagmacilar. yani tam bir capulcu ordusu. zaten bunu duyunca isyancilari dagitmamakta direnen 1. ordu komutani padisaha gelip harekat ordusuna karsi koymak icin izin istiyor ama padisah "muslumani muslumana kirdiramam" diyerek musade etmiyor, tahttan indirilme pahasina.

bu harekat ordusu istanbula girince herhalde unuttular asil amaclarini(!) basliyorlar yildiz sarayini yagmalamaya, kutuphaneleri dagitmaya hatta padisahin altin arabasini bile parcalayip goturuyorlar. abdulhamit tahttan indirildikten sonra birde tutup 31 mart vakasini tertip etmekle ve "muslumani muslumana kirdirmakla" suclaniyor(!).

bu olayin gunumuze bakan cok taraflari var elbet ama sanirim en onemlilerinden biri ittihatci kafalarin bunun bir irtica olayi oldugunu yaymakla adeta devlet ile millet arasinda olusan ve gunumuze kadar gelen bir anlayisin mimari oldular. emellerine ulasmak icin once carsiyi karistirip ardindan da koca bir devleti tuzla buz etmeleri ise amacin sadece iktidar hirsi oldugu ve bundan sonra bir b planlari olmadigini acikca ortaya koyuyor.

ayni zihniyetin uzantilarinin cumhuriyet turkiyesinde de devam ettigi ve bir cok hadisede ortaya ciktikalrini goruyoruz ama insallah bir dervis vahdeti veya mizanci murad bulamazlar kukla yapacaklari. gerci 28 subat doneminde muslum gunduz vardi icad ettikleri ama insallah bundan sonra olmaz...
mustafa kemal'in hareket ordusu başında bastırdığı isyandır.
sonuçta ittihatçıların devletin içine edip bırakıp kaçacakları dönem başlayacaktır bu olaydan sonra. ittihatçılar nasıl bir darbe ile 2. meşrutiyeti kurdurdularsa, halk da o şekilde tepkisini koymuştur.
bu vakanin hemen oncesinde yani ii. mesrutiyetin ilaniyla birlikte idare ittihatcilara kalmis, akli basinda adamlar ya surgune gonderilmis, ya hapsedilmis ya da idam edilmistir. o yuzden devlet ricali tam bir cahiller topluluguydu. mesela buyuk asker(!), komutan enver pasa ruslara karsi intikam atesiyle yanip tutsuyor belki de ingiliz muhiplerine bir kiyak gecmek istediginden tutup mart ayindan sonra gidelim nasihatlerine kulak tikayip 90 bin askeri allahuekber daglarinda telef ediyor. sonra da hicbir sey olmamnis gibi istanbul'a donuyor. ne de olsa sansur oldugundan ancak savastan yillar sonra ogreniliyor mesele.

bu ittihatci kafa 33 yil devleti yoneten koca padisahin hal kararini bildirmek uzere Yahudi Emanuel Karasu, Ermeni Komitecisi Aram Efendi, Arnavud Esad Toptani Pasa ve Gürcü arif Hikmet Pasa'dan olusan ve icinde tek bir musluman turk olmayan heyeti gonderecek kadar alcaklasiyor. ustune birde divan-i harbi orfi'de harekat ordusu kumandani mahmut sevket pasa yuzlerce belki binlerce insani suclu diye idama gonderiyor.

on yila kalmadanda o koca cinar devrilip gidiyor...
vaka sayılırsa celibon kişisinin doğduğu gündür.
osmanlının asıl çöküşü.abdülhamit bir trene bindirilip selanikte köhne bir köşke yollanıyor.gazetelerde ayrı haberler çıkıyor.1912 de ordu ikiye ayrılıyor.balkan savaşı kaybediliyor.asker sivil oluyor.devler idaresini bilmiyorlar.
sanılanın aksine ittihat ve terakki partisiyle masonların birlikte çıkarttığı, sonra suçlu olarak II. abdülhamit'i gösterdikleri isyandır. burada masonlar ve ittihat terakki partisi iş birliği yaparak II. abdülhamit'i indirmişlerdir. çünkü II. abdülhamit masonların osmanlı'nın borçlarını silme, 120 bin frank değerinde savunma amaçlı deniz donanması yaptırma ve osmanlı ekonomisinin kalkınması için düşük faizle borç para verme karşılığında filistin'den toprak istemeleri teklifini geri çevirmiştir. Yahudiler bu tekliflerini bizzat ittihat ve terakki partisinin ileri gelenlerinden tahsin paşa ile II. abdülhamit'e iletmiştir. -ki tahsin paşa masondur. ittihat ve terakki partisinden en son mason olan kişi enver paşadır.- 1897 yılında kendi isteğiyle kudüs valiliğine yerleştirilen mehmet tevfik biren, II. abdülhamit'in koyduğu yasaları çiğnememiştir ve yahudilerin kudüs'ten toprak almasını yasaklamıştır. -giren yahudiler pasaportlarını gümrükte bırakıp dönüşte almışlardır.- her neyse; en ilgi çekici kısım ise, 31 mart vak'a sından sonra II. abdülhamit'i tahtından indirmek isteyenler, yani görünen tarafıyla ittihat ve terraki partisidir. fakat enteresan taraf, II. abdülhamit'in indirilmesinde imzalanan kararnamede ittihat ve terakki partisinden veya dışından hiç bir türk'ün ismi bulunmamasıdır. ismi bulunan önemli kişiler ise: siyonizmin babası teodor hertzl ve masonların başı emanuel karaso'dur. zira gerek jöntürk'ler, gerek ittihat ve terakki cemiyetinin oluşmasına yardım eden en büyük kişi de emanuel karaso'nun ta kendisidir. dip not olarak da, israil'in ilk başbakanı ben gurion, II. abdülhamit döneminde istanbul hukuk fakültesinde okumuş, ittihat ve terakki cemiyetinin bünyesinde padişah aleyhinde çalışmalarda bulunmuştur. sonuç olarak lise tarih kitaplarında anlatıldığı gibi, ittihat ve terakki cemiyeti iyi, güzel, hoş, cici bir oluşum değil; ülkeye ihanet eden zararlı oluşumların en büyüğüdür.
3. ordu ve 1.ordunun savaşı ve nihayetinde istanbul'un 2. kez fethi ile biten olay.*
resmi ideolojide oldukça taraflı ele alınan isyandır.isyana "salt" gerici ayaklanması diyenleri "ittihat ve terakki'nin" yapmış olduğu baskıları incelemeye davet ediyorum.ayrıca isyandan önce ittihat ve terakki muhalifi bir gazeteci malum cemiyet tarafından öldürülmüştür.
"gerici bir ayaklanmayı" bastırmak için yola çıkmışlardır ancak darbe yapmışlardır. yani günümüze ne kadar da benziyor. boşuna demiyorlar tarih tekerrür eder diye. "gerici" dedikleri insanlar imtiyazlarını kaybetmek istemeyen gafillerdi. askerlik yapmayan ilim okuyan medrese öğrencilerinin askere alınmak istemesi üzerine medrese öğrencilerinin çıkarlarını kaybetmek istememeleri "gerici" ayaklanmanın asıl sebebidir.
31 Mart olayı Osmanlı tarihindeki ilk gerici ayaklanma olarak karşımıza çıkıp mutlak saltanat yanlılarının meşrutiyete karşı çıkardıkları ayaklanmadır.Selanikten gelen hareket ordusu tarafindan bastırılmıştır.
miladı takvime göre 13 nisan'a denk gelir. evet 12nci dalga tutuklamalarıyla aynı gün.*
(bkz: tesadüf)
(bkz: vakay-ı vakvakiye) *
kesik başların asıldığı çınar ağacının, doğu mitolojisindeki meyvesi insan olan vak vak ağacına benzetilmesiyle vakay-ı vakvakiye ismini almış olay.
gunumuz ergenekon tipi darbe planlayicilarina benzer insanlarca once olaylar cikartilip sonra darbe yapma planinin ilk uygulanmasidir.100 yildir suren darbeler bu sekilde yurutulmus.

"31 Mart`ın 100. yıldönümünde Mustafa Turan adlı muzikacı subayın anlattıklarından takip edelim ibretlik olayları. Okuyunca yüz yıldan beri ne kadar az şeyin değiştiğini göreceksiniz.
12 Mart 1909 günü cuma selamlığından dönen askerler Taşkışla'daki koğuşlarında sarıklı, sakallı birtakım hocaların erata vaaz vermekte olduklarını görürler. Bunların ne aradıklarını sorduklarında Hassa Ordusu Kumandanlığı'nın emriyle geldikleri söylenir. Oysa sorumlu komutanların bu emirden haberleri yoktur.
Derken 31 Mart günü gelir. Bir paşa çıkar askerin karşısına, kendilerine padişahın fermanı gereği bundan sonra siperlikli şapka giyileceğini söyler. Aslında paşa da, yanındaki subaylar da sahte üniformalar giydirilmiş ittihat ve Terakki yöneticileridir. Bahaaddin Şakir, Mithat Şükrü(Bleda) ve Ömer Naci beylerdir bunlar. Bir yandan dinî telkinle şişirilen askere, "gavur işi" şapka giydirmek; senaryo askeri sokağa dökmek üzerine kuruludur. Artık asker kabına sığmaz haldedir.
Nitekim Mustafa Turan'ın da içinde yer aldığı 7. Alay bandosu "Ey gaziler, yol göründü yine garip serime" marşını çalarak Dolmabahçe yolundan Meclis'in bulunduğu Ayasofya`ya doğru yürüyüşe geçer. Araya karışan tahrikçiler tabancalarını çıkarıp havaya ateş etmeye başlarlar. Askerlere "Ne duruyorsunuz, sizler de ateş etsenize!" diye bağırırlar. Mavzerler havaya dikilir, ateş başlar, isyanın fitili tutuşmuştur.
insan seli Galata Köprüsü'nü kaplar önce, sonra Ayasofya'ya kadar uzanır. Beyaz sarıklı softalar askerin yolunu keserek "Müslümanlık elden gidiyor, şapka giydireceklermiş, Şeriat isteriz" şeklinde bağrışırlar. Bu arada Meclis civarında silahlar patlar. Hüseyin Cahit Yalçın zannettikleri Şekip Arslan adlı Lazkiye milletvekili yanlışlıkla öldürülür. isyancıları yatıştırmak isteyen Adalet Bakanı Nazım Paşa pencereden nasihat vermek isterken vurulur. Yine yanlışlıkla: Vuranlar onu Meclis Başkanı Ahmet Rıza zannetmişlerdir! Fırsatçılar ise Şûra-yı Ümmet ve Tanin gazetelerinin matbaalarını tahrip ederler."
alinti:mustafa armagan
olaya bak.ahmet riza ve husayin cahit yalcin gibi ittihatcilarin onde gelenleri oldurulecekmis. fakat nasil bir yanlislikla yapildiysa baskalari ölduruluyor.
nedeni hala bilinmeyen vakadır. herkes kendi duyduklarına ve ya siyasi düşüncesine göre bir neden söyler fakat bu olayın arşiv belgeleri kullanıcıya açılmamıştır. olayla ilgili bilgiyi hatıralardan yahut odemdeki, bazı kitaplardan öğrenmeye çalışıyoruz
said nursi de derviş vahdeti ile birlikte ayasofya meydanındaki gösteride konuşmuş ve hazır bulunmuştur.
açtıkları yeni partiyi ateşli konuşmalarla halka duyurmuşlardır.
zaten ne olduysa ondan sonra olmuştur.
bana bir yazılı sorusunu hatırlatan olay.

- 31 mart ta ne olmuştur ?
+ padişah hareme dalmıştır.