22 kasim 2006 bordeaux galatasaray maci

(bkz: önümüzdeki maçlara bakacağız)

galatasaraylıların bu sefer olacak deyipde hayali hüsrana uğradığı, öyleki f5'den 6 yediği maçtan bile daha çok koyan maç.

geretsin 3-0 yenikken oyundan hakan şükürü çıkarıp mehmet topalı, hasan şaşı çıkarıp ergün penbeyi soktuğu maçtır.

(bkz: gerets bizimle taşşak geçiyor)

'olsundur nolacaktır galatasaray nasıl olsa uefa ve super kupayı kaldırmıştır gerisi hikayedir gelecek hiç önemli değildir biz 2000 yılında tarih yazdık artık bu saatten sonra hiç bir şey yapmasak bile bir asır bu başarıya yatarız gelecek gelecek mi umrumuzda değil klübün borcumu var yahu ne olacak uefa kupasını kaldırdık' düşüncesindeki galatasaraylıların daha bir çok örneklerini göreceği maçlardan sadece bir tanesi.*

bu sene sadece galatasaray,ın deil bütün türk takımlarının hüsrana uğrattığı maçlardan bir tanesi daha.

takımlarımızın avrupa kupası maçlarında aldığı her yenilgide antrenörlerinin suçlanması, camianın büyüklüğünü anlayamamış olmalarından dolayı aymazlık içinde görülmeleri kabak tadı vermeye başlamıştır artık. sanki bordo karşısına real madrid ayarında bir takım çıkarmış gerets de, böyle yetenekeli bir kadroyu iyi oynatamamış. kumaş bu, türk futbolunun son dönemdeki kalitesi belli, temposu belli. uzun süreden beri şampiyonlar liginde ya da uefa kupasında üst tura çıkan neredeyse yok gibi, üst tura çıkmaktan geçtim sıradan takımları bile yenemiyorlar, öyleyse niye mucize bekleniyor. antrenör olarak ali gitse veli gelse ne olacak. hiç birşey de olmadı nitekim. bu yüzden antrenörleri günah keçisi yapmanın alemi yok.

cihan haspolatlı 'nın bordeaux lehine oynadığı müthiş oyunuyla kaybedilen maç.ulan bi kalas diksek oraya adamlar arada çarparda engellenir ama sen kalas bile olamazsın.

galatasaray'ın 3 gol yiyerek atlattığı maç. adamlar biraz daha saldırsa 7-1 falan bitebilirdi. galatasaray'ı mahalle takımınına çevirme yolunda hızla ilerleyen bu yönetim istifa etmedikçe değil avrupa'da, türkiye'de bile başarı beklemek hayal olur.

(bkz: never be alone)

Galatasaray'ın mevcut ekonomik yapısı dolayısıyla gerçekleşmiş olağan skordur.

ey Gerets efendi,

senin beraberlik amacıyla maça çıktığın takımın adı galatasaray. ya sen bu takımın büyüklüğünü bilmiyorsun ya hiç dayak yememişsin. biz ki real madrid, milan maçlarını iple çekerdik zamanında, istediğimizi alırdık alamasakta maçlardan sonra başımız dik dururdu. sen bu takımı, lyon hariç hiçbir takımı 5 para etmeyecek fransız liginin sıradan bir takımına karşı beraberlik için oynatamazsın. tamam, başındaki yönetim tarihin en beceriksiz yönetimi olabilir ama yenileceksen de galatasaray'a yakışır biçimde yenilirsin. türkiye liginde şampiyon olmuşsun olamamışsın bu taraftar için artık bunlar ikinci planda. bu taraftar avrupada kupalar görmüş ve alamadığı tek kupayı istiyor. bu kadroyla bunun olmayacağını zaten biliyoruz ama istanbul deplasmanına gelen anadolu takımları gibi oynatmanı kabul edemiyoruz. zamanında 5-0 yenildiğimiz chelsea maçından sonra bile başımız daha dikti. bu iş bu sene şampiyon olsak bile seninle devam edemez. giderkende o bayıldığın cihan haspolatlı ve inamoto'yu da yanında götür lütfen. bu taraftar kendi içinde para toplayıp o ikisinin bonservis parasını kulübe öder, yeter ki gitsinler.

bir sözde cihana,

bize artık servet çetin'i aratır oldun.

galatasarayın bu kadroyla, bu yönetimle diğer türk takımları gibi edirne'den dışarı çıkmamasını istememize neden olan maç. bir zamanlar, avrupa fatihi takımının taraftarlarıyız diyerek maçlarını daha bir keyifle izlerken şimdi içinde bulundukları bu durum, geldiğimiz noktayı düşünüp üzülmemize neden olmaktadır. adam zaten beraberlik için sahaya çıkmış. neymiş efendim psv den söz almış psv bordeaux'u diğer maç yenecekmiş. geçin siz bunları. önce kazanma inancınız olsun da başka takımlardan sonra medet umun. şimdi fatura geretse çıkar büyük ihtimalle. onu yargılamadan önce şöyle bir düşünmek lazım. bu canaydın kaç teknik direktörü harcadı diye.

Gerets'in sucu olmayan maç. Sen adamcağınız dediği transferleri, geçiştirmek için inamoto ve carrusca gibi isimlerle yaparsan, olacağı budur. Ne yani cok mu ümitliydiniz takımdan !

yönetim tarafından gerets'in çaylak yapılması gereken maç.
ayrıca cihan haspolatlı silik olsun.

galatasaraylı olarak iğrendiğim, etmediğim kadar küfür ettiğim karşılaşmadır.
içimden geçen herşeyi şuraya yazıyla dökmek istedim affınıza sığınarak;

evet efendim geçmiş yılları hatırlıyorum saat 16.00 da stada girip 6 saat soğukta titreyerek beklediğim şampiyonlar ligi maçlarını hatırlıyorum , chelsea maçını da bilbao maçını da hatırlıyorum. futbolun galatasaray ın yaşamımıza etki ettiği yıllardı diye düşünüyor insan ama evet efendim etki eden aşkmış bir futbolseverin takımına duyduğı aşk. öyle şampiyonlar liginde çok büyük başarılar da görmemişti bu bünye o zamanlar ama takımına hayranlığı vardı ne bir futbolcusuna kötü söz söyler ne de söylettirirdi ama olmuyor efendim artık bünye bu kadar garip duyguları içinde barındıramıyor. futbolun sarı kırmızı renkle oynanından zevk alamıyor acı veriyor bu futbol. acı veriyor senede tonlarca paralar kazanıp istediği gibi oynayan beceriksiz futbolcuların bu takıma yaptığı her olumsuz hareket. acı veriyor bu takıma kendisinden daha bağlı taraftara karşı çıkıp yüzsüzce konuşan başkan müsveddesinin konuştuğu ve göründüğü her an. acı veriyor kayserisporda uğur uçarı izlerken ferhat öztorun u izleyemezken cihan haspolatlıyı sabri sarıoğlunu galatasaray takımının 11 ine yerleştiren gerets in psv den puan dilenmesi. daha fazla vefa gösteremiyor bu taraftar yıllardır kendisini kandıran bu arsız futbolculara, puro yakıp maç izleme görevinden başka bir boktan anlamayan yöneticilere, takımla beraber uçmak için sami yendeki koltuğundan olmamak için galatasaray ın başarılı olduğunu iddia eden medya maymunlarına. işte efendim garip bir taraftarın sessizce ve muhtemelen de uzun olduğundan dolayı pek de okunmayacak sözleri. bize ekran başında sarfedecek düzgün bir türkçe kelime bıraktırmayan ve zannımca bu bu hevessizliğin müsebbibleri gerets ve yanındakilere,canaydın ve onu başkan yapan yönetime ,futbolcu olarak sorumlu gördüğüm hakan şükür , sabrı sarıoğlu,cihan haspolatlı,ayhan akman,hasan şaş,bugün oynamasa da içimde kalmasın orhan ak a bugün bu maçta en çok kullandığım cümle öbeğini armağan ediyorum: .mına koyim böyle futbola,böyle zihniyete böyle acizliğe.

bordeaux: 3 - 1 :galatasaray

seklinde biten mac.

cihan haspolatlı, arda turan gibi futbolcumsularla olacak iş olmadığını gösteren, belkide futbol hayatı boyunca bu kadar boş alanı bulan hakan şükür'e orta kesmeyi bilmiyen galatasaray'lı futbolcular tarafından gol pozisyonu yaratılmaması nedeniyle, galatasaray'ımızın 3-1 kaybettigi şampiyonlar ligi grup maçı.

not: inamoto gerçek yerinde oynatıldıgında neler yapabilecegini gösterdigi maç.

cihan ve tolga nın iğrenç ötesi oynadığı ama hasan şaş ın sağ bacağının sol bacağına çalım atmaktan başka birşey yapmadığı artık yeter bu hasan ın galatasaray da yeri olmadığının belli olduğu karşılaşma.
(bkz: yeter artık hasan şaş git bu takımdan)
(bkz: galatasaray da hasan şaşı istemiyoruz)

(bkz: türk futbolu)
(bkz: nereye koşuyor)

cihan, sabri, hasan şaş, inamoto gibi insanlara hala galatasaray gibi bir takımda nası gözyumulabiliyor anlayamadığım maçtır. artık yeter bu adamlardan taraftarın çektiği, hepside ömür törpüsü oldular.

(bkz: ve galatasaray çeyrek finalde)

skoru yorumlayanlar için üzücü, futbolu yorumlayabilenler için sevindirici maçtır. maçı yönetmekle ve tarafsız kalmakla yükümlü hakemin bordeaux' un 12. adamı olarak sahanın her yerine yetiştiği maçtır. yüreğiyle oynayan galatasaraylı futbolcuların, yenilseler bile alınlarından öpüldüğü maçtır.

türk futbolunun avrupadaki içler acısı halini belgeleyen bir maçtır malesef.

fatih terim gibi dahi bir hoca çıkıp gelmedikçe Galatasaray'ın artık avrupa'da öldüğünü kabul etmemiz gerektiğini düşündüğüm maçtır.Yeter artık diye isyan edesim vardır,eric gerets manyağı gitsin,başa para babası bir başkan geçsin *** ve kadro yenilensindir,bu takım böyle gitmezdir...

bir galatasaraylı olarak belirtmek isterim ki; üçün birini aldığımız maçtır. buradan emeği geçen herkese yazıklar olsun demekten başka şey bulamıyorum.